CUMA BÖLÜMLERÝ

Bölüm: 353

Ø cuma gününün deðer ve kýymeti

488- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Güneþin doðduðu en hayýrlý gün; Cuma günüdür. Adem o günde yaratýldý, Cennete o gün girdi ve o gün Cennet’ten çýkarýldý, kýyamette Cuma günü kopacaktýr.” (Nesai, Cuma: 4; Buhârî, Cuma: 4)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ebû Lübabe, Selman, Ebû Zerr, Sa’d b. Ubâde, Evs b. Evs’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ebû Hüreyre hadisi hasen sahihtir.

Bölüm: 354

Ø cuma günü dualarýn kabul edileceði saat

489- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Cuma günü dualarýn kabul edileceði, beklenen saati; ikindiden sonra güneþ batýncaya kadar ki zaman içerisinde arayýn.” (Nesâî, Cuma: 45; Muvatta, Cuma: 7)

ž Tirmîzî: Bu hadis bu yönüyle garibtir. Bu hadis Enes’den baþka deðiþik þekillerde de rivâyet olunmuþtur.

Muhammed b. ebî Humeyd zayýf görülmüþtür. Bazý ilim adamlarý hafýzasý yönünden zayýftýr demiþlerdir. Kendisine, Hammad b. ebî Humeyd ve Ebû Ýbrahim el Ensarî’de deniliyor, hadisleri pek hoþ karþýlanmýyor.

Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan ve sonraki dönemlerden pek çok ilim adamlarý bu beklenen saatin ikindiden sonra güneþin batmasýna kadar ki zaman olduðunu söylemiþlerdir. Ahmed ve Ýshâk bunlardandýr.

Ahmed diyor ki: “Dualarýn kabul edilmesi beklenen saatle alakalý hadislerin çoðu ikindi namazýndan sonra olduðu þeklindedir. Güneþin batýya kaymasýndan sonra da olmasý ümit edilebilir.”

490- Amr b. Avf el Müzenî (r.a.)’ýn babasýndan ve dedesinden rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Cuma günü bir saat vardýr ki; Kul Rabbinden ne isterse Allah mutlaka ona o isteðini verir.” Ey Allah’ýn Rasûlü o saat hangi saattir dediler: Buyurdular ki: “Cuma namazý için kamet getirilmesinden baþlayýp namazdan çýkma zamanýna kadardýr.” (Muvatta, Cuma: 7)

ž Bu konuda Ebû Musa, Ebû Zerr, Selman, Abdullah b. Selam, Ebû Lübabe, Sa’d b. Ubade ve Ebû Ümâme’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Amr b. Avf hadisi hasen garibtir.

491- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Güneþin doðduðu en hayýrlý gün Cuma günüdür. Adem o gün yaratýldý o gün Cennete konuldu o gün Cennet’ten çýkarýldý. O günde bir saat vardýr ki; Müslüman bir kul o saati namaz kýlarak denk getirir ve o anda Allah’tan her ne hayýr dilerse Allah o isteðini ona hemen verir.

Ebû Hüreyre diyor ki: Abdullah b. Selam’la karþýlaþtým ve bu hadisi ona hatýrlattým dedi ki: Ben o saati bilirim. Ben de o saati bana haber ver benden gizleme dedim. Dedi ki: O saat ikindiden sonra güneþ batýncaya kadardýr, dedi. Ben de; ikindiden sonra nasýl olabilir çünkü Rasûlullah (s.a.v.) “Müslüman kul o saati namaz kýlarken denk getirir” buyurmuþtur. Halbuki o vakitler namaz kýlma vakti deðildir dedim.

Bunun üzerine Abdullah b. Selam þöyle dedi: “Rasûlullah (s.a.v.) bir yerde oturup namazý bekleyen namazdadýr buyurmadý mý? Evet dedim. Dedi ki: Ýþte bu o demektir.” (Buhârî, Cuma: 4; Nesâî, Cuma: 4)

ž Tirmîzî: Bu hadis uzuncadýr, buraya ilgili bölümü alýnmýþtýr.

Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir.

Hadisteki “O saati bana haber ver benden gizleme” sözünün manasý: “Cimri ve hasis olma” demektir.

Bölüm: 355

Ø cuma günü boy abdesti almak

492- Sâlim (r.a.)’ýn babasýndan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.)’i þöyle derken iþitmiþtir: “Cumaya gelen boy abdesti alsýn gelsin.” (Buhârî, Cuma: 2; Nesâî, Cuma: 7)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ömer, Ebû Saîd, Câbir, Berâ, Âiþe ve Ebû’d Derdâ’dan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ýbn Ömer hadisi hasen sahihtir.

493- Abdullah b. Ömer (r.a.)’in babasýndan bu hadisin benzerini Kuteybe, Leys b. Sa’d, Ýbn Þihâb, Abdullah b. Ömer ve babasýndan bu hadisin benzerini rivâyet etmiþtir.

ž Muhammed el Buhârî dedi ki: Zührî’nin, Sâlim’den, babasýndan rivâyet ettiði hadis ile Abdullah b. Abdullah’ýn babasýndan rivâyet ettiði her iki hadis de sahihtir. Zührî’nin arkadaþlarýndan bazýlarý Zührî’den naklederek diyorlar ki: Abdullah b. Ömer’in ailesi Ýbn Ömer’den bize aktarmýþlardýr.

Tirmîzî: Ýbn Ömer’in, Ömer (r.a.)’den rivâyetine göre, bu hadisin bir benzerini bize nakletmiþtir. Cuma günü gusül abdesti alma konusundaki hadis hasen sahihtir.

494- Sâlim (r.a.)’in babasýndan rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Bir Cuma günü Ömer (r.a.) hutbe okurken Peygamber (s.a.v.)’in ashabýndan bir kimse mescide girdi Ömer hutbe esnasýnda o kimseye niçin bu saate kaldýn dedi, o kimse ezaný iþitir iþitmez hemen abdest aldým ve geldim dedi. Ömer’de sadece abdest mi? Rasûlullah (s.a.v.)’in gusletmeyi emrettiðini bildiðin halde mi?” Buyurdular. (Buhârî, Cuma: 2; Müslim, Cuma: 7)

ž Ayný þekilde bu hadisi bize Ebû Bekir, Muhammed b. Ebân’dan, Abdurrazzak, Ma’mer ve Zührî’den de rivâyet etmiþlerdir.

495- Abdullah b. Abdurrahman Ebû Salih’den, Abdullah b. Salih’den, Leys’den, Yunus ve Zührî’den bu hadisi bize aktarmýþlardýr.

ž Mâlik bu hadisi Zührî ve Sâlim’den rivâyet ederek “Ömer Cuma günü hutbe okurken” diyerek hadisi bize aktarýyor.

Tirmîzî: Muhammed’e Mâlik’in bu rivâyetini sorduðumda sahih olan rivâyet Zührî’nin, Sâlim’den ve babasýndan yaptýðý rivâyettir, dedi. Muhammed diyor ki: Bu hadis yaklaþýk olarak ayný þekilde Mâlik tarafýndan Zührî, Sâlim ve babasýndan rivâyet edilmiþtir.

Bölüm: 356

Ø cuma günü boy abdesti almanýn deðer ve kýymeti

496- Evs b. Evs’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Kim Cuma günü her türlü temizliðini yapar ve boy abdesti alýrsa Cuma namazý için camiye erkenden gider imâma yakýn olur hutbeyi susup dinlerse bu yolda attýðý her bir adýma karþýlýk gündüzü oruçlu gecesi ibadetle geçirilen bir yýllýk amelin sevâbý kazanýlmýþ olur.” (Nesâî, Cuma: 8)

ž Tirmîzî: Abdullah b. Mübarek’den rivâyet edildiðine göre hadiste geçen “Gasselevaðtesele” sözünün manasý baþýný yýkar ve guslederse demektir.

Tirmîzî: Bu konuda Ebû Bekir, Imrân b. Husayn, Selman, Ebû Zerr, Ebû Saîd, Ýbn Ömer ve Ebû Eyyûb’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Evs b. Evs hadisi hasendir.

Ebûl Eþ’as es Sanâni’nin ismi Þerahîl Ýbn-ü Âde’dir. Ebû Cenap ise: Yahya b. Habib el Kassab el Kufî’dir.

Bölüm: 357

Ø cuma günü sadece namaz abdesti almak ta yeterlidir

497- Semure b. Cündüp (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Cuma günü kim abdest alýrsa güzel bir iþ yapmýþ demektir. Kim de guslederse bu yaptýðý daha deðerli ve kýymetlidir.” (Nesâî, Cuma: 9)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ebû Hüreyre, Âiþe ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Semure hadisi hasendir.

Katâde’nin arkadaþlarýndan bir kýsmý bu hadisi Katâde, Hasan ve Semure b. Cündüp yoluyla da rivâyet etmiþlerdir. Bir kýsmý ise Katâde’den, Hasan yoluyla “Mürsel” olarak yani rivâyette sahabe atlanýp tabiin direkt Peygamber (s.a.v.)’den rivâyeti þekliyle nakletmeleridir.

Peygamber (s.a.v.)’in ashabýndan ve daha sonraki dönem ilim adamlarý bu hadisle amel etmiþler olup: Yani Cuma günü gusletmenin hoþ olduðunu fakat guslün yerine normal abdestin de kafi gelebileceðini söylemiþlerdir.

Þâfii diyor ki: Peygamber (s.a.v.)’in Cuma günü gusletmeyi emretmesi vâcib olmayýp abdest veya gusül kiþinin istediðini seçmekte serbest olduðunu bildirmektedir. Ömer hadisinde olduðu þekilde abdest de geçerlidir.

Eðer Rasûlullah (s.a.v.)’in Cuma günü boy abdesti alýn demesi vâcib olup, abdestle gusül arasýnda serbestlik olmasaydý Ömer ve Osman’da bu gerçeði böylece bilselerdi. Ömer, Osman’ý çevirir ve: “Dön gusül yap” gel derdi. Bunca bilgisine raðmen Osman’a bu mesele gizli kalmazdý. Ne var ki bu hadis: “Cuma günü gusletmek kiþi için deðerli bir iþtir ama mutlaka yapýlmasý gereken vâcib bir iþ deðildir” anlamýný içermektedir.

498- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Kim güzelce abdestini alýr Cuma için camiye gelerek imâma yakýn oturur, susar ve imâmý dinlerse iki Cuma arasýndaki iþlediði küçük günahlarý üç gün fazlasýyla affedilir. Kim de hutbe esnasýnda çakýl taþlarý ve benzeri þeylerle meþgul olursa boþ iþ yapmýþ olacaðýndan sevâbýný azaltmýþ olur.” (Buhari, Cuma: 35; Nesâî, Cuma: 22)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir.

Bölüm: 358

Ø cuma günü mescide erken gitmenin sevâbý

499- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Kim Cuma günü cünüplük yýkanmasý gibi yýkanarak mescide ilk vakitlerde giderse; deve kurban etmiþ sevâbý gibi sevap kazanýr, Ýkinci saatte giderse; inek kurban etmiþ gibi sevap kazanýr, üçüncü saatte giderse; büyük bir koç kurban etmiþ gibi sevap kazanýr, dördüncü saatte giderse; tavuk tasadduk etmiþ gibi sevap kazanýr, beþinci saatte giderse; bir yumurta sadaka vermiþ gibi sevap kazanýr. imâm minbere çýkýnca melekler hazýr olur ve hutbeyi dinlerler.” (Nesâî, Cuma: 13)

ž Tirmîzî: Bu konuda Abdullah b. Amr ve Semure’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ebû Hüreyre hadisi hasen sahihtir.

Bölüm: 359

Ø özürsüz olarak cuma’yý terkedenin durumu

500- Muhammed b. Amr (r.a.), tarafýndan sahabe olduðu söylenen Ebûl Ca'd Eddamrî’den rivâyet edildiðine göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Kim ihmal edip özürsüz olarak cumayý üç kere býrakýrsa, Allah o kimsenin kalbini mühürler.” (Nesâî, Cuma: 2; Müslim, Cuma: 12)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ýbn Ömer, Ýbn Abbâs ve Semure’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ebûl Ca'd hadisi hasendir.

Tirmîzî: Muhammed’e Ebûl Ca'd Eddamrî’nin adýný sordum, bilemedi ve þöyle dedi: “O’nun Peygamber (s.a.v.)’den rivâyeti olarak sadece bu hadisi biliyoruz.” Bu hadisi sadece Muhammed b. Amr’ýn rivâyetinden bilmekteyiz.

Bölüm: 360

Ø cuma namazýna ne kadar mesafeden gelinir?

501- Kubâ’lý Süveyr (r.a.)’in babasýndan -ki bu kimse Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndandý- rivayete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.) bize Kubâ’dan Cumaya katýlmamýzý emrederdi.” (Tirmîzî rivâyet etmiþtir.)

ž Ebû Hüreyre’den bu konuda yine bir hadis rivâyet edilmiþtir ve sahih deðildir.

Tirmîzî: Bu hadisi sadece bu þekliyle bilmekteyiz. Bu konuda Rasûlullah (s.a.v.)’den sahih bir hadis rivâyet edilmemiþtir.

Ebû Hüreyre’den þu þekilde de bir rivâyet vardýr: “Cuma için mescide gitmek, gece olmadan evine dönebilen kimseye gereklidir.” Bu hadisin senedi zayýftýr, çünkü Abdullah b. Sa’d el Makburî’den, Muarik b. Abbâd yoluyla gelmektedir. Yahya b. Saîd el Kattan: Abdullah b. Saîd el Makburî’nin hadisinde zayýf bir kimse olduðunu söylemektedir. Ýlim adamlarý Cuma’ya gidilebilecek mesafe konusunda deðiþik görüþler ortaya koymuþlardýr. Bir kýsmý gece olmadan evine dönebilecek uzaklýkta olanlar gelebilir derken, bir kýsmý da ezaný duyabilen kimselerin üzerine vâcibtir derler. Ahmed ve Ýshâk’ta bu görüþte olanlardandýr.

502- Ahmed b. Hasen (r.a.)’den iþittim, þöyle diyordu: Ahmed b. Hanbel’in yanýnda idik, Cumaya gitmek kimlere vâcibtir konusu geçti. Ahmed b. Hanbel bu konuda hiçbir þeyden bahsetmedi. Ahmed b. Hasan dedi ki: Ahmed b. Hanbel’e bu konuda Ebû Hüreyre’den hadis rivâyet edilmiþtir dedim. Ahmed b. Hanbel, Peygamber (s.a.v.)’den mi? Dedi. Bende evet diyerek, Haccac b. Nusayr, Muarik b. Abbâd, Abdullah b. Saîd el Makburî, babasýndan ve Ebû Hüreyre’den “Cuma’ya gitmek gece olmadan evine dönebilecek kadar uzaklýkta olan kimseye gereklidir” rivâyetini aktardým. Bunun üzerine Ahmed b. Hanbel kýzdý ve bana böyle bir rivâyet aktardýðýmdan dolayý, iþlediðin günahtan dolayý “Rabbinden baðýþlanma iste, Rabbinden baðýþlanma iste” buyurdu. (Tirmîzî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmîzî: Ahmed b. Hanbel’in böyle yapmasý; bu hadisi hadis olarak kabul etmemesi ve senedinden dolayý zayýf kabul etmesindendir.

 Bölüm: 361

Ø cuma namazýný kýlmanýn vakti

503- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre “Peygamber (s.a.v.) güneþ batýya meylettiði zaman, Cuma’yý kýlardý.” (Buhârî, Cuma: 15; Nesâî, Cuma: 14)

504- Enes’den benzeri bir rivâyet daha vardýr.

ž Tirmîzî: Bu konuda Seleme b. Ekvâ’, Câbir, Zübeyr b. Avvam’dan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Enes hadisi hasen sahihtir. Ýlim adamlarýnýn çoðunluðu bu hadis üzerinde birleþmiþler. Cuma’nýn öðle vakti gibi kýlýnacaðýný söylemiþlerdir. Þâfii, Ahmed ve Ýshâk bunlardandýr. Kimi ilim adamlarý da güneþ batýya meyletmeden önce de kýla bilir demektedirler. Ahmed: “Güneþ batýya meyletmeden önce kýlan kimseye namazý yeniden kýlmasý gerekir” demiyor.

Bölüm: 362

Ø cuma günü minber üzerinde hutbe okumak

505- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre: “Rasûlullah (s.a.v.) bir hurma kütüðüne dayanarak hutbe okurdu, bir minber edinince o kütük inledi. Rasûlullah (s.a.v.) gelip ona sarýlýnca iniltisi kesildi.” (Buhârî, Cuma: 25)

ž Bu konuda Enes, Câbir, Sehl b. Sa’d, Übey b. Ka’b, Ýbn Abbâs ve Ümmü Seleme’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ýbn Ömer hadisi hasen garib sahihtir.

Muâz b. Alâ Basralý olup Amr b. Alâ’nýn kardeþidir.

Bölüm: 363

Ø Ýki hutbe arasýnda oturmak

506- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, “Rasûlullah (s.a.v.) Cuma günü hutbe okurdu sonra oturur, sonra kalkar ve hutbesini sürdürürdü. Ýbn Ömer: “Bugünkü yapýldýðý gibi” dedi. (Buhârî, Cuma: 29; Nesâî, Cuma: 33)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ýbn Abbâs, Câbir b. Abdillah, Câbir b. Semure’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ýbn Ömer hadisi hasen sahihtir. Ýlim adamlarý iki hutbe arasýnýn bir oturuþla ayrýlmasý görüþündedirler.

Bölüm: 364

Ø hutbenin uzun ve kýsa olmayýp orta yollu olmasý

507- Câbir b. Semure (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.) ile beraber namaz kýlardým, O’nun hutbesi de namazý da orta uzunlukta olurdu.” (Nesâî, Cuma: 31)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ammâr b. Yâsir, Ýbn ebî Evfâ’dan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Câbir b. Semure hadisi hasen sahihtir.

Bölüm: 365

Ø minberde Kur’ân’dan ayet okunmadan hutbe yapýlabilir mi?

508- Ya'la b. Ümeyye (r.a.)’in babasýndan rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.)’i minberde: “O Cehennemlikler, Cehennem bekçisine Ey Mâlik diye seslenecekler. “Rabbin hükmünü verip iþimizi bitiriversin, böyle yanmaktansa ölüp kül olmak iyidir. Görevli de diyecek ki: Hayýr siz burada ölmeden bu þekilde ebedî olarak yanacaksýnýz.” Zuhruf sûresi: 77. ayetini okurken iþittim. (Nesâî, Cuma: 28)

ž Tirmîzî: Ya'la b. Ümeyye hadisi hasen sahih garibtir. Bu hadisi Ýbn Uyeyne’nin hadisidir. Ýlim adamlarý imâmýn hutbede Kur’ân’dan ayetler okumasý gerektiðini söylemiþlerdir. Þâfii: “Ýmâm hutbesinde Kur’ân okumaz ise hutbesini iade etmesi gerekir.” demektedir.

 

Bölüm: 366

Ø imâm hutbe okurken cemaat ona doðru dönmeli

509- Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.) minberin üzerinde cemaate yöneldiði an bizler de yüzümüzü ona çevirirdik.” (Tirmîzî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ýbn Ömer’den de rivâyet vardýr. Bu hadisi Mansur’dan sadece Muhammed b. Fadl b. Atýyye’nin rivâyet ettiðini biliyoruz. Muhammed b. Fadl b. Atýyye hadisçiler yanýnda zayýftýr ve tüm hadisleri zayýftýr. Peygamber (s.a.v.)’in ashabýndan ve sonraki dönemlerden pek çok ilim adamlarý imâm hutbe verirken ona dönmelidir derler. Sûfyân es Sevrî, Þâfii, Ahmed ve Ýshâk bunlardandýr.

Tirmîzî:Bu konuda Peygamber (s.a.v.)’den sahih bir rivâyet yoktur.

Bölüm: 367

Ø hutbe okunurken bile olsa iki rek’at namaz kýlmak

510- Câbir b. Abdillah (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Cuma günü Peygamber (s.a.v.), hutbe okurken bir adam çýkageldi. Peygamber (s.a.v.) ona, namaz kýldýn mý?” buyurdu. O da: “Hayýr” deyince: “O halde kalk ve namaz kýl” buyurdu. (Nesâî, Cuma: 16; Buhârî, Cuma: 31)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir. (Bu konuda en sahih olan)

511- Abdullah b. Ebî Serh (r.a.)’den rivâyete göre: “Ebû Saîd el Hudrî bir Cuma günü Mervan hutbe okurken mescide girdi ve namaza durdu. Görevliler onu oturtmak için geldiler fakat o oturmadý, diretti ve namazýný kýldý. Namazýný bitirince yanýna vardýk dedik ki: Allah seni esirgedi neredeyse görevliler seni namaz kýlmaktan engelliyeceklerdi. Bunun üzerine þöyle dedi: Rasûlullah (s.a.v.)’den gördüðüm bu iki rek’at namazý asla terk edecek deðilim. Sonra Peygamber (s.a.v.) Cuma günü hutbe okurken pejmürde kýyafetle bir kiþinin geldiðini Peygamber (s.a.v.)’in hutbe esnasýnda ona iki rek’at kýlmayý emrettiðini ve onunda kýldýðýný hatýrlattý.” (Buhârî, Cuma: 31)

ž Ýbn ebî Ömer der ki: Sûfyân b. Uyeyne, imâm hutbe okurken gelirse iki rek’at namaz kýlar ve böyle yapýlmasýný emrederdi. Kur’ân öðretmeni Ebû Abdurrahman da ayný görüþte idi.

Tirmîzî: Ýbn Ömer’den iþittim Ýbn Uyeyne’den naklen demiþtir ki: Muhammed b. Aclân hadis konusunda güvenilir ve emin bir kiþidir.

Tirmîzî: Bu konuda Câbir, Ebû Hüreyre, Sehl b. Sa'd’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ebû Saîd el Hudrî hadisi hasen sahihtir.

Bazý ilim adamlarý bu hadise göre amel etmiþlerdir. Þâfii, Ahmed ve Ýshâk bunlardandýr. Bir kýsým ilim adamlarý ise þöyle diyor: “Ýmam hutbe okurken mescide girerse oturur namaz kýlmaz.” Sûfyân es Sevrî ve Küfelilerin görüþü böyledir. Fakat birinci görüþ daha sahihtir.

Kuteybe, Alâ b. Hâlid el Kureþî’den aktararak dedi ki: “Hasan el Basrî’yi gördüm imâm hutbe okurken mescide girdi iki rek’at namaz kýldý ve sonra oturdu.” Hasan el Basrî bu hadise uymuþ olmak için böyle yapmýþtýr. Bu hadisi Câbir yoluyla rivâyet eden o’dur.

Bölüm: 368

Ø imâm hutbe okurken konuþmama gereði

512- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Kim Cuma günü imâm hutbe okurken arkadaþýna sus derse boþ iþ yapmýþ olur.” (Nesâî, Cuma: 22; Muvatta, Cuma: 5)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ýbn ebî Evfâ ve Câbir b. Abdillah’tan hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ebû Hüreyre hadisi hasen sahihtir.

Ýlim adamlarý bu hadise göre amel etmiþler ve kiþinin imâm hutbe okurken konuþmasýný hoþ karþýlamamýþlar bir baþkasý konuþursa onu iþaretle susturabileceðini söylemiþlerdir.

Hutbe okunduðu esnada selam almak ve aksýrana “Yerhamukallah” demek konusunda da ayrý görüþler benimsemiþlerdir. Bir kýsmý hutbe okunurken selam almaya ve aksýrana karþýlýk vermeye ruhsat vermiþlerdir. Ahmed ve Ýshâk bunlardandýr. Tabiin ve sonraki dönem alimlerinden bir kýsmý da hoþ karþýlamamýþlardýr. Þâfii gibi.

Bölüm: 369

Ø cuma günü omuzlarý aþarak ön safa gitmenin uygun olmadýðý

513- Muâz b. Enes el Cühenî (r.a.)’in babasýndan rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Kim Cuma günü Müslümanlarýn omuzlarýndan aþarak öne geçerse Cehenneme giden bir köprü kurmuþ olur.” (Nesâî, Cuma: 20; Muvatta, Cuma: 8)

ž Tirmîzî: Bu konuda Câbir’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Sehl b. Muâz b. Enes el Cuhenî’nin hadisi garibtir. Çünkü bu hadisi sadece Riþdîn b. Sa’d rivâyetinden bilmekteyiz. Ýlim adamlarý bu hadisle amel etmiþler ve Cuma günü omuzlardan atlayarak ön saflara geçmeyi hoþ karþýlamamýþlar ve bu konuda sert davranmýþlardýr. Bazý hadisçiler Riþdîn b. Sa’d hakkýnda söz etmiþ hafýzasý yönünden zayýflýðýný söylemiþlerdir.

Bölüm: 370

Ø imâm hutbe okurken dizleri dikerek oturmamak

514- Muâz b. Enes (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir: “Peygamber (s.a.v.) Cuma günü imâm hutbe okurken dizleri dikerek oturmayý yasakladý.” (Ebû Dâvûd, Salat: 226)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasendir. Ebû Mercûm’un ismi Abdurrahim b. Meymun’dur. Bazý ilim adamlarý imâm hutbe okurken dizleri dikerek oturmayý hoþ görmemiþler bir kýsmý da böyle oturuþa ruhsat vermiþlerdir. Abdullah b. Ömer ve baþkalarý gibi Ahmed ve Ýshâk imâm hutbe okurken dizleri dikerek oturmakta bir sakýnca görmezler.

Bölüm: 371

Ø minberde dua için elleri kaldýrmanýn hoþ olmayýþý

515- Husayn (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Umâra b. Rûveybe’den iþittim, Biþr b. Mervan hutbe okuyordu dua ederken ellerini kaldýrýnca Umâra þöyle dedi: Allah senin o iki zayýf ve kýsa ellerini hayýrdan mahrum etsin çünkü Rasûlullah (s.a.v.)’i gördüm hutbe esnasýnda iþaret parmaðýyla iþaretten baþka bir ilavede bulunmazdý. Hadisi rivâyet edenlerden Hüþeym bu olayý tarif etmek için iþaret parmaðýný gösterdi. (Bazý alimler burada el kaldýrmanýn dua için olmayýp jest ve mimik þeklindeki hareketler de olabileceðini söylemiþlerdir.) (Buhârî, Cuma: 33)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir.

Bölüm: 372

Ø cuma günü fazladan okunan ezan

516- Sâib b. Yezîd (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Cuma günü ezan, Rasûlullah (s.a.v.), Ebû Bekir ve Ömer zamanlarýnda imâm minbere çýktýðý anda okunurdu. Osman (r.a.)’ýn halifeliði döneminde cemaat çoðalýp mescidde okunan ezaný iþitemez hale gelince Medîne çarþýsýnda zevra denilen yerde kamet ve ezandan baþka üçüncü bir ezanýn okunmasýný emretti.” (Buhârî, Cuma: 20)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir.

Bölüm: 373

Ø imâm minberden inince bir ihtiyaç varsa konuþulabilir

517- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.) Cuma hutbesini bitirip minberden inince bir ihtiyaç olduðu takdirde konuþur, görüþür sonra Cuma namazýný kýlardý.” (Nesâî, Cuma: 36)

ž Tirmîzî: Bu hadisi sadece Cerir b. Hazim’in rivâyetinden bilmekteyiz.

Tirmîzî: Muhammed’den iþittim diyor ki: Cerir b. Hazim bu hadiste vehme düþmüþtür. Sahih olan rivâyet yine Enes’den gelen rivâyettir ki þöyledir: “Namaz için kamet getirildi bu arada cemaatten bir kiþi Peygamber (s.a.v)’in elini tuttu ve cemaatten bir kýsmýný uyku bastýrýncaya kadar konuþup durdu.” Muhammed dedi ki: “Ýþte hadisin aslý budur.” Cerir b. Hazim bazen bir konuda vehme düþer fakat kendisi doðru bir kimsedir.

Muhammed diyor ki: Cerir n Hazim, Sabit’in, Enes vasýtasýyla Rasûlullah (s.a.v.)’den rivâyet ettiði “Namaz için kamet getirildiðinde beni görmeden ayaða kalkmayýn” hadisinde de vehme kapýlmýþtýr. Muhammed yine diyor ki: Hammad b. Zeyd’den þöyle rivâyet edilmiþtir: “Sabit el Bünanî’nin yanýndaydýk Haccac es Savvaf, Yahya b. ebî Kesir’den, Abdullah b. ebî Katâde’den, babasýndan ve Rasûlullah (s.a.v.)’den: “Namaz için kamet getirildiðinde beni görmeden kalkmayýn” hadisini aktardý ki Cerir vehme kapýlýp bu hadisi Sabit’in Enes yoluyla Rasûlullah (s.a.v.)’den rivâyet ettiðini zannetti.

518- Enes (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.)’i namaz için kamet getirildikten sonra cemaatten biri kýble ile Peygamber (s.a.v.) arasýna dikilerek konuþurdu. Konuþma o kadar uzardý ki: Bu uzun süre içerisinde cemaatten bir kýsmýnýn uyuklayacak hale geldiklerini görmüþümdür.” (Nesâî, Cuma: 36; Ebû Dâvûd, Salat: 232)

ž Bu hadis hasen sahihtir.

Bölüm: 374

Ø cuma namazýnda okunan sûreler

519- Rasûlullah (s.a.v.)’in azat ettiði Ebû Rafi (r.a.)’in oðlu Ubeydullah’tan rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Mervan, Ebû Hüreyre (r.a.)’i kendi yerine Medîne’de vekil býrakarak Mekke’ye gitmiþti, Ebû Hüreyre bize Cuma namazýný kýldýrdý birinci rek’atta Cuma sûresini ikinci rek’atta da münafýkun sûresini okudu. Ubeydullah diyor ki: Ebû Hüreyre’ye vardým Ali’nin, Küfe’de ki okuduðu iki sûreyi okuyorsun dedim. Bunun üzerine Ebû Hüreyre dedi ki: “Rasûlullah (s.a.v.)’i bu iki sûreyi okurken iþitmiþtim.” (Nesâî, Cuma: 40)

ž Bu konuda Ýbn Abbâs, Numân b. Beþîr ve Ebû Inebe-t el Havlanî’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ebû Hüreyre hadisi hasen sahihtir.

Yine Peygamber (s.a.v.)’in Cuma namazýnda A’la sûresi ile Gaþiye sûresini okuduðu da rivâyet edilmiþtir. Ubeydullah b. ebî Rafî, Ali b. ebî Tâlib’in katibidir.

Bölüm: 375

Ø cuma günü sabah namazýnda okunan sûreler

520- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.) Cuma gününün sabah namazýnda Secde sûresi ile Ýnsan sûresini okurdu.” (Buhârî, Cuma: 16)

ž Tirmîzî: Bu konuda Sa’d, Ýbn Mes’ûd ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ýbn Abbâs hadisi hasen sahihtir. Sûfyân es Sevrî, Þu’be ve pek çok kimse bu hadisi Muhavvel’den rivâyet etmiþlerdir.

Bölüm: 376

Ø cumadan önce ve sonra kýlýnan sünnetler

521- Sâlim (r.a.)’in babasýndan rivâyetine göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), Cuma’dan sonra iki rek’at sünnet kýlardý.” (Buhârî, Cuma: 38; Nesâî, Cuma: 42)

ž Tirmîzî: Bu konuda Câbir’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ýbn Ömer hadisi hasen sahihtir. Ayný þekilde bu hadis Nafi’ ve Ýbn Ömer’den de rivâyet edilmiþtir. Bazý ilim adamlarý bu hadise göre amel etmiþlerdir. Þâfii ve Ahmed gibi.

522- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre; Ýbn Ömer Cuma namazýndan sonra evinde iki rek’at namaz kýlardý ve þöyle derdi: “Rasûlullah (s.a.v.) ayný þekilde iki rek’at namaz kýlardý.” (Ebû Daud, Salat: 238; Nesâî, Cuma: 42)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir.

523- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Cuma’dan sonra namaz kýlmak isteyen dört rek’at kýlsýn.” (Ebû Dâvûd, Salat: 236; Nesâî, Cuma: 44)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir.

Hasan b. Ali, Ali b. el Medinî ve Sûfyân b. Uyeyne’den naklederek þöyle demiþlerdir: Süheyl b. ebî Salih’i hadis konusunda sabit ve saðlam bir kimse olarak kabul ederdik. Bazý ilim adamlarý da bu hadisle amel etmiþlerdir.

Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den, Cuma’dan önce dört, Cuma’dan sonra dört rek’at kýldýðý rivâyet edilmiþtir.

Ali b. ebî Tâlib’in Cuma’dan sonra iki rek’at ve dört rek’at kýlýnmasýný emrettiði de rivâyet edilmiþtir.

Sûfyân es Sevrî ve Ýbn’ül Mübarek, Ýbn Mes’ûd’un görüþündedirler. Cuma’dan önce dört rek’at sonra dört rek’at sünnet kýlarlar.

Ýshâk’da diyor ki: Bir kimse Cuma’dan sonraki sünneti evinde kýlarsa iki, mescidde kýlarsa dört kýlmalýdýr, demekte ve bunu þu iki hadise dayandýrmaktadýr; “Rasûlullah (s.a.v.) Cuma’dan sonra evinde iki rek’at sünnet kýlardý.” “Kim Cuma’dan sonra namaz kýlacaksa dört rek’at kýlsýn.”

Tirmîzî: Peygamber (s.a.v.)’in evinde Cuma’dan sonra iki rek’at kýldýðýný rivâyet eden Ýbn Ömer'dir. Yine Ýbn Ömer, Rasûlullah (s.a.v.)’den sonra mescidde iki rek’at sonrada dört rek’at kýlardý. Ayný þekilde Ömer’in oðlu Sûfyân b. Uyeyne’den Ýbn Cüreyc ve Atâ’dan þöyle rivâyet etmiþtir: “Ýbn Ömer’i Cuma’dan sonra iki rek’at sonra da dört rek’at kýldýðýný gördüm.” Saîd b. Abdurrahman el Mahzumî’den, Sûfyân b. Uyeyne’den, Amr b. Dinar’dan bize þöyle aktarýlmýþtýr: “Hadis konusunda Zührî’den daha saðlam bir kimse görmedim. Paraya (maddiyata) ondan daha az deðer veren bir kimse görmedim, onun yanýnda para, hayvan tersi gibi deðersizdi.”

Tirmîzî: Ýbn ebi Ömer’den iþittiðime göre, þöyle demiþtir: Sûfyân b. Uyeyne’den iþittim þöyle diyordu: “Amr b. Dinar, Zührî’den daha yaþlý idi.”

Bölüm: 377

Ø cuma namazýnýn bir rek’atýna yetiþenin durumu

524- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Her kim namazýn bir rek’atýna yetiþirse o namaza yetiþmiþ olur.” (Ebû Dâvûd, Salat: 233; Nesâî, Cuma: 41)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan ve baþkalarýndan pek çok ilim adamý bu hadise göre amel etmiþler ve þöyle demiþlerdir. “Kim Cuma namazýnýn bir rek’atýna yetiþirse bir rek’at daha ilave eder ve Cuma namazýný kýlmýþ olur. Kim de ikinci rek’atýn oturuþuna yetiþirse Cuma’ya yetiþmemiþ olacaðýndan dört rek’at kýlmasý gerekir. Sûfyân es Sevrî, Ýbn’ül Mübarek, Þâfii, Ahmed ve Ýshâk bunlardandýr.

Bölüm: 378

Ø cuma günü öðle istirahatý ve yemeðinin zamaný

525- Sehl b. Sa’d (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.) zamanýnda yemeðimizi Cuma’dan sonra yer, istirahatýmýzý da yine Cuma’dan sonra yapardýk.” (Buhârî, Cuma: 40)

ž Bu konuda Enes’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Sehl b. Sa’d hadisi hasen sahihtir.

Bölüm: 379

Ø cuma hutbesi esnasýnda uykusu gelen yer deðiþtirsin

526- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Sizden birinize Cuma esnasýnda uyku galip gelirse bulunduðu yeri deðiþtirsin.” (Ebû Dâvûd, Salat: 231)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir.

Bölüm: 380

Ø cuma günü savaþ için yola çýkmak

527- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), Abdullah b. Revaha’yý bir müfreze baþýnda komutan olarak göndermiþti de bu Cuma gününe rastlamýþtý. Askerler sabah erkenden yola çýktýlar. Abdullah b. Revaha ise geri kalýr Rasûlullah (s.a.v.) ile beraber Cuma’yý kýlar ve arkadan yetiþirim dedi. Namazdan sonra Rasûlullah (s.a.v.) onu gördü ve sabah erkenden arkadaþlarýnla beraber niçin çýkmadýn? Dedi. Bunun üzerine dedi ki: Sizinle beraber namaz kýlayým sonra arkalarýndan yetiþirim istedim. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdular: “Yeryüzü dolusu para harcasan bile onlarýn erken çýkýþlarýnýn deðer ve kýymetini elde edemezsin.” (Müsned: 2203)

ž Tirmîzî: Bu hadis garibtir, sadece bu þekliyle bilmekteyiz. Ali b. el Medînî, Yahya b. Saîd yoluyla Þu’be’den naklederek þöyle demiþtir; El Hakem, Mýksem’den sadece beþ hadis iþitmiþtir. Þu’be o hadisleri saymýþtýr, bu o hadislerden deðildir. dolayýsýyla el Hakem’in bu hadisi Þu’be’den iþitmediði anlaþýlýyor. Ýlim adamlarý bu konuda deðiþik görüþler ortaya koymuþtur. Kimi Cuma vakti girmeden savaþ için yola çýkýlabileceðini söylerken kimi de sabah olmuþ ise Cuma kýlýnmadan çýkýlmaz demektedirler.

Bölüm: 381

Ø cuma günü misvaklanýp, güzel koku sürünmek

528- Berâ b. Âzib (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Cuma günü Müslüman’ýn gusül abdesti almasý hakkýdýr. Evinden kokulanarak çýkmasý da güzeldir, koku bulamayanlarýn ise sadece su ile yýkanýp temizlenmeleri yeterlidir.” (Ebû Dâvûd, Salat: 212)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ebû Saîd ve Ensâr’dan bir þeyh tarafýndan da hadis rivâyet edilmiþtir.

529- Ahmed b. Menî’, Hüþeym’den, Yezîd b. ebî Ziyâd’tan ayný senedle bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiþtir.

ž Tirmîzî: Berâ hadisi hasendir.

Hüþeym’in rivâyeti Ýsmail b. Ýbrahim et Teymî’nin rivâyetinden daha güzeldir.

Ýsmail b. Ýbrahim et Teymî’nin hadiste zayýf olduðu söylenmiþtir.