50: menâkýb bölümleri

bölüm: 1

Ø Peygamber (s.a.v)’in deðeri ve kýymeti

3605- Vasile b. Eskâ (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Allah, Ýbrahim oðullarýndan Ýsmail’i seçti. Ýsmail oðullarýndan kinaneoðullarýný seçti. Kinaneoðullarýndan da Kureyþ’i seçti. Kureyþ’den de Benî Haþim’i seçti. Beni de Benî Haþim’den seçti” (Müslim, Fedail 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3606- Vasile b. Eskâ (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah, Ýsmail oðullarýn’dan kinaneyi seçti Kureyþ’i de Kinâne’den seçti. Kureyþ’tden de Hâþimi seçti. Haþîm oðullarýndan da beni seçti.” (Müslim, Fedail 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

3607- Abbâs b. Abdulmuttalib (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Kureyþ oturup kendi aralarýnda neseblerini görüþüp konuþtular ve seni de kendiliðinden yetiþen süprüntü gibi bir hurma aðacýna benzettiler” dedim. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v) þöyle buyurdu: “Allah, mahlukatý yarattý beni de onlarýn en hayýrlýlarýndan ve iki fýrkanýn (Arap ve Acem) de en hayýrlýsýndan kýldý. Sonra kabileleri yarattý. Beni de kabilelerin en hayýrlýsýndan kýldý. Sonra hayýrlý aileleri yarattý beni de hayýrlý aile Benî Hâþim’den kýldý. Ben þahýs olarak onlarýn en hayýrlýsý aile olarak ta en hayýrlýsýyým.” (Müsned: 1692)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

Abdullah b. Harîs, Ebû Nevfel’dir.

3608- Abbâs b. Abdulmuttalib b. ebî Vedaa (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Abbâs sanki bir þey iþitmiþ gibi kýzgýn vaziyette Rasûlullah (s.a.v.)’in yanýna gelmiþti. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), minbere çýktý ve þöyle buyurdu: “Ben kimim?” Ashab: “Sen Allah’ýn Rasûlüsün sana selam olsun” dediler. Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Ben Abdulmuttalib oðlu Abdullah oðlu Muhammed’im. Allah mahlukatýný yarattý ve beni onlarýn en hayýrlýlarýndan kýldý. Sonra insanoðlunu (Arap, Acem) iki guruba ayýrdý. Beni onlarýn en hayýrlýlarý kýldý. Sonra onlarý kabilelere ayýrdý ve beni en hayýrlý kabile olarak (Kureyþ) içinde kýldý. Sonra onlarý ailelere ayýrdý ve beni aile olarak onlarýn en hayýrlýsý kýldý.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

3609- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ashab: Ey Allah’ýn Rasûlü! Peygamber oluþun ne zaman kesinleþti? Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Adem, cesedle ruh arasýnda iken.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. Ebû Hüreyre rivâyeti olarak sadece bu þekliyle bilmekteyiz. Bu konuda Meyseretel Fecr’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

3610- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ýnsanlarýn mahþer yerine çýkarýlacaklarý gün kabrinden ilk çýkarýlacak olan benim. Ýnsanlarýn Allah’a vardýklarý zaman hatibleri benim. Onlarýn her þeyden ümidlerini kestikleri zaman müjdeleyici benim. Hamd sancaðý o gün benim elimdedir. Rabbimin yanýnda ademoðullarýnýn en deðerlisi benim fakat övünmem.” (Müsned: 12013)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir.

3611- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Cennet elbiselerinden ilk elbise giyecek olan benim, sonra arþýn saðýnda ben duracaðým, sonra mahlukat içersinde benim makamýmda benden baþka duracak kimse yoktur.” (Müsned: 10549)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

3612- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Allah’tan vesileyi isteyiniz.” Ashab: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Vesile nedir?” Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Cennet’teki en yüksek derecedir ve ona sadece bir kiþi sahib olacaktýr. O kiþinin ben olacaðýmý ümid ederim.” (Müsned: 7281)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Senedi de saðlam deðildir. Ka’b, tanýnmýþ bir kiþi de deðildir. Leys b. ebî Süleym’den baþka bir kimsenin ondan hadis rivâyet ettiðini bilmiyoruz.

6613- Übey b. Ka’b (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Peygamberler içinde benim örneðim bir ev inþa edip onu en iyi þekilde yapýp bir tuðla yeri eksik býrakan kimsenin durumu gibidir. Ýnsanlar bu binanýn çevresinde dolaþýrlar ve ona hayran olurlar ve o tuðlanýn yeri de yapýlmýþ olsaydý derler. Ýþte Peygamberler içinde benim yerim o tuðlanýn yeri gibidir.” (Müsned: 20392)

ž Bu senedle Peygamber (s.a.v)’in þöyle buyurduðu da rivâyet edilmiþtir: “Kýyamet gününde Peygamberlerin imamý hatibi ve þefaatin sahibiyim, fakat övünme yok.”

Tirmizî: Bu hadis hasendir.

3614- Abdullah b. Amr (r.a.)’den rivâyete göre, bizzat kendisi Peygamber (s.a.v)’den þöyle buyurduðunu iþitti: “Müezzini ezan okurken iþittiðinizde onun söylediklerini aynen söyleyiniz. Sonra bana salavat getiriniz. Kim bana bir kere salevat getirirse Allah o kimseye on kere rahmet eder. Sonra bana vesileyi dileyiniz. Vesile; Cennet’te bir derecedir ki Allah’ýn kullarýndan sadece bir kula layýktýr. Onun da ben olmamý temenni ederim. Her kim bana vesileyi dilerse kendisine þefaatim helal olur.” (Müslim, Salat: 27; Nesâî, Salat: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Muhammed Buhârî diyor ki: Abdurrahman b. Cübeyr, Kureþî’dir. Mýsýrlýdýr ve Medînelidir. Abdurrahman b. Cübeyr b. Nüfeyr ise Þamlýdýr.

3615- Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle buyurmuþtur: “Kýyamet gününde ademoðullarýnýn efendisi benim, Hamd sancaðý benim elimdedir. Övünme yok o gün adem ve diðerleri de hepsi benim sancaðým altýndadýr. Toprak yarýlýp kabirden çýkarýlacak ilk kimse de benim fakat övünme yok.” (Ýbn Mâce, Zühd: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis buradakinden uzundur. Bu hadis hasen sahihtir.

Bu senedle Ebû Nadre’den, Ýbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

3616- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Peygamber (s.a.v)’in ashabýndan bazý kiþiler, kendisini beklemek üzere oturmuþlardý. Rasûlullah (s.a.v.) çýktý onlara yaklaþýnca onlarýn konuþtuklarýný duydu. Bazýlarý þöyle diyordu: “Þaþýlacak þey doðrusu Allah yaratýklarýndan birini dost edinmiþ, Ýbrahim dost edinmiþ diðer bir kýsmý ise Musa’nýn Allah’la konuþmasý daha hayret verici bir þeydir. Allah onunla apaçýk konuþmuþtur. Diðer bir kýsmý ise Ýsa Allah’ýn kelimesi ve ruhudur. Diðer bir kýsmý da Adem, babasýz þekilde yaratýlmýþ, seçkin insandýr, dediler.” Rasûlullah (s.a.v.) onlarýn yanýna geldi selam verip þöyle buyurdu: “Konuþmalarýnýzý ve hayret ettiðiniz þeyleri dinledim. Ýbrahim, Allah’ýn dostu olup o bir gerçektir. Musa’da Allah’ýn konuþtuðu seçkin bir kimsedir, bu da doðrudur. Ýsa’da Allah’ýn ruhu ve kelimesidir. Buda bir gerçektir. Adem: Allah seçmiþtir. Bu da bir gerçektir. Dikkat ediniz Allah’ýn sevgilisi övünmeksizin benim övünme yok. Kýyamet günü hamd sancaðýný taþýyacak olan benim övünmek yok… Kýyamet gününde ilk þefaat edecek olan benim þefaati kabul edilecek olanda benim. Fakat övünme yok… Cennetin kapýlarýnýn halkalarýný ilk hareket ettirecek olan benim. Allah bana Cennet kapýsýný açacak beraberinde olan mü’minleri ve fakirleri Cennete sokacaktýr, fakat övünme yok… Ben geçmiþlerin ve geçeceklerin en deðerlisiyim, fakat övünme yok…” (Dârimî, Mukaddime: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir.

3617- Abdullah b. Selam (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Tevratta, Muhammed (s.a.v.)’in özellikleri ve Meryem oðlu Ýsa’nýn özellikleri yazýlýdýr. Ýsa’nýn, Muhammed (s.a.v.) ile birlikte defnedileceði de yazýlýdýr.” Ebû Kuteybe diyor ki: Ebû Mevdud þöyle demiþtir: “Hücre-i Saadette bir kabirlik yer kalmýþtýr.” (Dârimî, Mukaddime: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

Osman b. Zahhak ta ayný þekilde demektedir. Meþhur ve bilinen Dahhâk b. Osman el Medenî’dir.

3618- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.)’in Medîne’ye geldikleri gün Medîne’nin her yeri aydýnlanmýþ ve nurlanmýþtý. Vefat ettiði gün ise her taraf karanlýklar içerisinde kalmýþtý. Defnedeceðimiz zaman ellerimizden topraða býraktýk, kalblerimizi tanýyamaz olduk.” (Ýbn Mâce, Cenaiz: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis garib sahihtir.

bölüm: 2

Ø Peygamber (s.a.v)’in doðumu

3619- Kays b. Mahreme (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Ben ve Rasûlullah (s.a.v.), Fil hadisesi olduðu yýl dünyaya gelmiþiz. Osman b. Affân bir gün Ya’mer b. Leys oðullarýnýn adamý Kubas b. Eþyem’e sen mi büyüksün yoksa Rasûlullah (s.a.v.) mi? Kubas þu karþýlýðý verdi. Rasûlullah (s.a.v.) benden büyüktür ben ise doðumda ondan eskiyim. Rasûlullah (s.a.v.), fil senesi doðdu Annem beni Fil olayýnýn olduðu yere götürmüþtü de fillerin (veya kuþlarýn) terslerini yeþilimtýrak olarak görmüþtüm.” (Müsned: 17218)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Sadece Muhammed b. Ýshâk’ýn rivâyetiyle bilmekteyiz.

bölüm: 3

Ø peygamberliðin baþlangýcý

3620- Ebû Musa el Eþ’arî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ebû Tâlib ticaret için Þam’a doðru yola çýktý. Peygamber (s.a.v)’de Kureyþ’in ileri gelenleriyle birlikte çýkmýþtý. Rahib Buheyra (veya Bahira) nýn yakýnýna vardýklarýnda Ebû Tâlib konaklamak için develerin palanlarýný çözmüþtür. Önceleri o Rahib bu kervandaki insanlarýn yanýna çýkmazdý ve ilgilenmezdi bu sefer bu kervanda bulunan kimselerin yanýna çýkýp aralarýnda gezinmeye baþladý. Peygamber (s.a.v)’in yanýna gelince O’nun elini tutarak: “Bu alemlerin efendisidir. Bu alemlerin efendisidir. Allah, bunu alemlere rahmet olarak gönderecektir” dedi. Kureyþ’in ileri gelenleri “nereden biliyorsun” dediler. Rahib þu karþýlýðý verdi. Siz tepeyi aþtýðýnýz zaman secdeye kapanmadýk ne bir aðaç ne de taþ kalmamýþtýr. Bunlar ancak peygamber olacak kimselere secde ederler. Onun iki kürek kemiði arasýndaki bir meyve ve büyüklüðündeki peygamberlik mühründen de tanýdým sonra dönüp onlar için yemek hazýrladý. Yemeði kendilerine getirdiðinde Rasûlullah (s.a.v.) develerin ve eþyalarýn yanýnda bulunuyordu. Rahib ona haber gönderiniz o da gelsin dedi. Rasûlullah (s.a.v.)’de kendisini gölgelendiren bir bulut üzerinde olduðu halde çýkageldi. Bir aðacýn gölgesi altýnda oturan o kalabalýðýn yanýna gelip oturunca aðacýn gölgesi onun üzerine doðru eðilmiþti. Rahib: “Bakýnýz aðacýn gölgesi onun üzerine eðildi” dedi. Rahib, onlarýn arasýnda dolaþýrken; Þam tarafýna Rumlar diyarýna götürmemelerini istemekte idi. Çünkü Rumlar O’nu tanýrlarsa öldürebilirlerdi. Rahib burada iken Rumlardan gelen yedi kiþi gözüne iliþti. Rahib onlarý karþýladý ve geliþ sebebiniz nedir? diye sordu. Onlar da dediler ki: Þu gelmesi beklenen peygamber bu aylarda çýkacaktýr diye geldi. Adam gönderilmedik hiçbir yol ve yön kalmadý Biz de haber aldýk ve senin bu bölgene gönderildik. Rahib: Arkanýzda sizden daha çok bilgi sahibi, hayýrlý bir kimse var mý diye sordu. Onlarda: “Senin bulunduðun bu bölgede onun olabileceði bildirildi” dediler. Rahib: Allah’ýn yapacaðý bir iþi insanlardan birilerinin engelleyebileceðini ve buna güçlerinin yeteceðini sordu. Hayýr diye cevap verdiler.” Sonra o Rahibin bilgi ve otoritesini kabul edip orada kaldýlar. Rahib: Kureyþlilere, Allah için söyleyiniz bu çocuðun velisi kimdir? dediler ki? Ebû Tâlib’tir. Rahibin ýsrarlý hareketine bakarak Ebû Tâlib, peygamberi götürmekten vazgeçip Ebû Bekir ve Bilâl ile geri gönderdi. Rahib, Peygamber ve beraberindekilere azýk olarak pasta ve zeytinyaðý verdi. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Sadece bu þekliyle bilmekteyiz.

bölüm: 4

Ø peygamberlik kaç yaþýnda gelmiþti?

3621- Ýbn Abbâs (r.a.)’tan rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Peygamber (s.a.v)’e kýrk yaþýnda iken vahiy inmeye baþladý Mekke’de on üç yýl, Medîne’de ise on yýl kaldý ve altmýþ üç yaþýnda vefat etti.” (Buhârî, Menakýb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3622- Yine Ýbn Abbâs (r.a.)’tan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Peygamber (s.a.v) altmýþ beþ yaþýnda iken vefat etmiþtir. Muhammed b. Beþþâr bu þekilde rivâyet etmiþ olup Muhammed b. Ýsmail de aynen rivâyet etmiþtir.

3623- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), ne çok uzun boylu ne de dikkat çekecek kadar kýsa boylu idi. Sütbeyaz olarak beyazda deðildi. Esmer de deðildi. Saçý ne kývýrcýk ne de düz deðildi. Allah kýrk yaþýnda O’na peygamberlik görevi verdi. Mekke’de on yýl, Medîne’de on yýl kaldý. Altmýþ beþ yaþýnda da vefat etti. Vefat ettiði zaman saç ve sakalýnda yirmi kadar beyaz kýl yoktu.” (Buhârî, Menakýb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 5

Ø Peygamber (s.a.v)’in peygamberlik özellikleri

3624- Câbir b. Semure (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Mekke’de bir taþ vardý. Peygamber olarak gönderildiðim gecelerde bana selam verirdi. O taþý hala çok iyi tanýyorum.” (Müslim, Fedail: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

3625- Semure b. Cündüp (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.) ile beraber tek bir kaptan sabahtan baþlayarak geceye kadar yemek yemiþtik; on kiþi kalkar on kiþi otururdu. Biz nereden ve nasýl bu yemek çoðalýyor?” Dedik. Semure: “Hayret ettiðin þeye bir bak, kaptaki bereket þuradan yapýlýyordu dedi ve eliyle göðü iþaret etti.” (Müsned: 19276)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebû’l Alâ’nýn ismi Yezîd b. Abdullah b. Þýhhîr’dýr.

bölüm: 6

Ø dað ve aðaç peygambere selam vermiþ midir?

3626- Ali b. ebî Tâlib (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Mekke’de peygamber ile beraberdim, Mekke çevresinde bazý bölgeleri gezmeye çýkmýþtýk. Karþýmýza çýkan her bir dað ve aðaç, selam sana ey Allah’ýn Rasülü!” diyordu. (Dârimî, Mukaddime: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir.

Pek çok kimse Velid b. Sevr’den rivâyet ederek: “Abbâd b. ebî Yezîd” ten demiþlerdir.

3627- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.) bir hurma aðacý gövdesine dayanarak hutbe okurdu sonradan minber yaptýlar da minber üzerinde hutbe vermiþti ki o kütük devenin inlemesi gibi inledi. Peygamber (s.a.v), minberden inerek o kütüðü okþadý da sesi kesildi.” (Müsned: 12884)

ž Tirmizî: Bu konuda Übey, Câbir, Ýbn Ömer, Sehl b. Sa’d, Ýbn Abbâs, Ümmü Seleme’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Enes hadisi hasen sahihtir.

3628- Ýbn Abbâs (r.a.)’tan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Bir bedevî Rasûlullah (s.a.v.)’e geldi ve “Senin peygamber olduðunu ne ile bileceðim?” Rasûlullah (s.a.v.): “Þu hurmanýn salkýmýný çaðýrsam o benim peygamber olduðuma þehâdet eder dedi ve çaðýrdý. Hurma salkýmý aðaçtan inmeye baþlayarak Peygamber (s.a.v)’in yanýna gelip dayandý. Sonra Peygamber (s.a.v), dön buyurdu. Hurma salkýmý da dönüp aðaçtaki yerini aldý. Bedevi de Müslüman oldu.” (Dârimî, Mukaddime: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garib sahihtir.

3629- Ebû Zeyd b. Ahtab (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.) elini yüzüme sürdü ve sývazladý ve benim için duâ etti. Hadisin râvîlerinden Azre dedi ki: Ebû Zeyd, yüz yirmi sene yaþadý buna raðmen saçýnda ve sakalýnda birkaç tane beyaz kýl vardý.” (Müsned: 19807)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Ebû Zeyd’in ismi Amr b. Ahtab’týr.

3630- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ebû Talha, Ümmü Süleym’e, Peygamber (s.a.v)’in sesini çok zayýf buldum onda açlýk olduðunu zannediyorum yanýnda yiyecek olarak bir þey var mý? dedi. Ümmü Süleym de: “Evet” diye cevap verdi. Sonra arpa unundan birkaç ekmek çýkardý. Baþörtüsünden bir parçasýyla sardýktan sonra elime tutuþturdu bir kýsmýný da kendine býraktý sonra beni Rasûlullah (s.a.v.)’a gönderdi. Ben de ekmeði Rasûlullah (s.a.v.)’e getirdim. Rasûlullah (s.a.v.)’i yanýnda ashabýyla mescidde oturur durumda buldum, ben de onlarýn yanýna dikeldim. Rasûlullah (s.a.v.) bana dedi ki: Seni Ebû Talha mý gönderdi? Ben de “Evet” dedim. Yemek için mi? buyurdu. Ben de “Evet” dedim. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v) yanýndakilere kalkýnýz! Buyurdu. Hepbirlikte yürüdüler. Ben de onlarýn önünden yürüdüm. Ebû Talha’ya varýnca durumu haber verdim. Ebû Talha dedi ki: Ey Ümmü Süleym! Rasûlullah (s.a.v.), beraberindekilerle birlikte bize geldi kendilerine yedirecek bir þeyimiz de yok. Ümmü Süleym, Allah ve Rasûlü daha iyi bilir dedi. Ebû Talha gidip Peygamberi karþýladý. Peygamber (s.a.v) ile Ebû Talha içeri girdiler. Rasûlullah (s.a.v.), Ey Süleym’in annesi buyurdu yanýnda ne varsa getirir. Ümmü Süleym o ekmeði getirdi. Rasûlullah (s.a.v.)’in emri üzerine ekmek doðrandý. Ümmü Süleym yað tulumunu sýkarak onun içinden çýkaný katýk yaptý. Sonra Rasûlullah (s.a.v.) bu kabýn içersine Allah’ýn dilediði þekilde bir þeyler okudu. Sonra Ebû Talha’ya on kiþiye izin ver dedi. Ebû Talha on kiþiye yemek yemeleri için izin verdi. Onlar girdiler doyasýya kadar yediler sonra çýktýlar. Sonra Rasûlullah (s.a.v.) on kiþiye daha izin ver buyurdu. Bunlar da girdiler. Doyasýya kadar yediler ve çýktýlar. Tüm cemaat hepsi yediler ve doydular. O gün o topluluk yetmiþ veya seksen kiþiydi. (Buhârî, Menakýb: 27; Müslim, Eþribe: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3631- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Ýkindi namazý yaklaþtýðý bir sýrada Rasûlullah (s.a.v.)’i gördüm. Ýnsanlar abdest suyu aradýlar fakat bulamadýlar. Peygamber (s.a.v)’e abdest suyu getirildi. Peygamber (s.a.v) elini o kabýn içersine koydu ve Müslümanlara o kaptan abdest almalarýný emretti. Enes: Rasûlullah (s.a.v.)’in parmaklarýnýn altýndan suyun fýþkýrdýðýný gördüm. Müslümanlarýn hepsi o kaptaki sudan abdestlerini aldýlar.” (Buhârî, Menakýb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu konuda Imrân b. Husayn, Ýbn Mes’ûd, Câbir, Ziyâd b. Hâris es Sudâî’den de hadis rivâyet edilmiþtir. Enes hadisi hasen sahihtir.

3632- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Peygamberliðin ilk baþlangýcýnda Allah kendisine rahmetiyle muamele ederek þöyle ikramda bulundu: O günlerde gördüðü her rüya sabah aydýnlýðý gibi aynen çýkardý. Allah’ýn dilediði kadar bir süre böyle kaldý. Sonra kendisine yalnýzlýk sevdirildi. O günlerde kendisine yalnýz kalmaktan daha sevimli bir þey yoktu.” (Buhârî, Ta’bir: 27; Müslim, Ýman: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

3633- Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Siz mucizeleri azab olarak kabul ediyorsunuz. Oysa biz Peygamber (s.a.v) zamnýnda onu bereket olarak kabul ederdik. Peygamberle beraber yemek yerken yemeðin Allah’ý tesbih ettiðini iþitirdik. Bir seferinde Peygamber (s.a.v)’e su getirilmiþti. Rasûlullah (s.a.v.) elini suyun içersine koydu parmaklarý arasýndan su fýþkýrmaya baþladý. Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Haydin abdest almaya… Gökten inen berekete geliniz… Hepimiz o sudan abdest aldýk.” (Buhârî, Menakýb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 7

Ø Peygamber (s.a.v)’e vahiy nasýl gelirdi?

3634- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, Hâris b. Hiþâm, Peygamber (s.a.v)’e: “Sana vahiy nasýl geliyor” diye sordu. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Bana vahiy bazen çan sesi gibi gelir ki bana en þiddetli gelen þekli budur. Bazen melek bana insan suretinde görünür benimle konuþur ben de onun söylediklerini ezberlemiþ olurum.” Âiþe diyor ki: “Soðuðu þiddetli bir günde Peygamber (s.a.v)’e vahiy geldiðini görmüþtüm alnýndan ter akýyordu.” (Buhârî, Menakýb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 8

Rasûlullah (s.a.v.)’in görünüþü ve þekli

3635- Berâ (r.a.)’dan rivâyet edilmiþtir dedi ki: “Kýrmýzý elbise içerisinde saçlarý omuzlarýna kadar dökülen kimseler arasýnda Rasûlullah (s.a.v.)’den daha güzel birini görmedim; saçlarý iki omuzlarý arasýna dökülmüþtü. Omuzlarý arasý geniþti boyu da ne uzun ne de kýsa idi.” (Buhârî, Menakýb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3636- Ebû Ýshâk (r.a.)’tan rivâyete göre: “Adamýn biri, Berâ’ya, Rasûlullah (s.a.v.)’in yüzü kýlýç gibi beyaz mýydý?” diye sordu. Berâ: “Hayýr! Ay gibi parlaktý” dedi. (Buhârî, Menakýb: 27; Dârimî, Mukaddime: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

3637- Ali (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.)’in boyu ne uzun ne de kýsa idi, avuçlarý ve ayaklarý dolgundu, baþý irice idi, mafsallarý büyükçe idi, göðsünden göbeðine kadar bir kýl çizgi þeklinde uzardý. Yürüdüðü vakit yokuþtan iniyormuþ gibi öne eðilerek yürürdü. O’ndan önce ve O’ndan sonra O’nun bir benzerini görmedim.” (Müsned: 706)

ž Tirmizî: Bu hadis sahihtir.

Sûfyân b. Vekî, babasý Vekî’ vasýtasýyla Mes’ûdî’den ayný senedle bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiþtir.

3638- Ali b. ebî Tâlib (r.a.)’in oðullarýndan Muhammed b. Ýbrahim’den aktarýldýðýna göre, þöyle demiþtir: Ali (r.a.), Peygamber (s.a.v)’in özelliðini anlatýrken þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.) ne dikkat çekecek kadar uzun ne de göze batacak þekilde kýsa idi. Halkýn orta boylusu idi, saçlarý ne kývýrcýk olup ne de sarkýk idi; orta kývýrcýklýkta idi. Týknaz deðildi, yüzü de yuvarlak idi. Rengi kýrmýzýya çalan bir beyazlýktaydý. El ve ayaklarý dolgundu, yürüdüðünde yokuþtan iner gibi hýzlýca yürürdü, bir tarafa döndüðünde vücuduyla dönerdi, iki kürek kemiði arasýnda Peygamberlik mührü vardý. Peygamberin sonuncusu idi. Ýnsanlarýn en cömerdi idi. Ýnsanlarýn kalbi en rahat olaný idi. Lehçesi en doðru tabiatý en yumuþak ve insanlarla muaþereti en ikramlý olanýydý. O’nu ansýzýn gören ondan korkardý. O’nunla beraber olan onu severdi. O’nu anlatmaya çalýþan anlatmaktan aciz kalýnca; ne O’ndan önce ne de O’ndan sonra bir benzerini görmedim” derdi. (Müsned: 706)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Senedi muttasýl deðildir.

Ebû Cafer diyor ki: El Asmaî’den, Peygamber (s.a.v)’in özelliklerinden bahseden bu hadisin bazý kelimelerin açýklamasý hakkýnda þöyle dediðini iþittim: Mumeððýt: Alabildiðine uzun demektir. Bir bedeviden iþittim konuþmasýnda þöyle diyordu: “Temaððatefî nüþþabetin” yani yayýnýn kiriþini alabildiðine uzattý demektir. “El mütereddid” kýsalýp iç içe giren demektir. “Katat”ýn manasý ise saçýnda biraz kývýrcýklýk olan demektir. “El mutahham” cüsseli ve etli kimse demektir. “El mükelsim” yuvarlak yüzlü kimsedir. “Müþrebün” beyazlýðýna kýrmýzýlýk karýþan pembe renkli kiþi demektir. “Ed’ac” gözünün siyahý çok olan kimsedir. “Ehdebü” kirpiði uzun olan kimse demektir. “Keted” omuzlarýn birleþtiði yerdir ki adýna Kahil denilir. “Mesrübe” göðüsten göbeðe kadar uzanan ince dal gibi “Þesn” el ve ayak parmaklarý kalýn olan kiþidir. “Tekallu” sert yürüyüþtür. Sabeb” çukur yerdir. Sabûb ve Sabeb’den indik denilir. “Celîlül miþaþ” mafsal kemikleri demektir. “el Aþîratü” arkadaþlýk “Aþîr” arkadaþ demektir. “el Bedîhe” ansýzýn eriþmedir. “Bedehtühü bi emrin” iþi ona ansýzýn ulaþtýrdým demektir.

bölüm: 9

Ø Rasûlullah (s.a.v.) in konuþmasý

3639- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.) sözü sizin gibi hýzlý hýzlý söylemezdi. Fakat o açýklayarak ve yavaþ yavaþ konuþurdu ki yanýnda olan kimse onu ezberlerdi.” (Buhârî, Menakýb: 27; Müslim, Fedail-üs Sahabe: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir. Bu hadisi sadece Zührî’nin rivâyetiyle bilmekteyiz. Yunus b. Yezîd’te bu hadisi Zührî’den rivâyet etmiþtir.

3640- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.) konuþtuðu bir kelimeyi üç sefer tekrar ederdi ki dinleyen daha kolay anlasýn diye.” (Buhârî, Ýlim: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. Abdullah b. Müsenna rivâyetiyle bilmekteyiz.

bölüm: 10

Ø Rasûlullah (s.a.v.) gülmeleri nasýldý?

3641- Abdullah b. Hâris b. Hazm (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.)’in tebessüm dýþýnda bir gülmesini görmedim.” (Müsned: 17043)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Yezîd b. ebî Habib vasýtasýyla Abdullah b. Hâris b. Cez’den bu hadisin bir benzerini rivâyet edilmiþtir.

3642- Abdullah b. Hâris b. Cez (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.)’in gülüþü sadece tebessümdü.” (Müsned: 17043)

ž Tirmizî: Bu hadis sahih garibtir. Bu hadisin Leys b. Sa’d’ýn rivâyetinden olduðunu sadece bu þekliyle bilmekteyiz.

bölüm: 11

Ø Peygamberimiz (s.a.v.)’in peygamberlik mührü nasýldý?

3643- Ebû Sâib (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Teyzem beni Peygamber (s.a.v)’e götürdü ve Ey Allah’ýn Rasûlü! kýz kardeþimin çocuðu sancýlandý” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): “Baþýmý sývazladý ve bana bereket duâsý okudu. Sonra Rasûlullah (s.a.v.) abdest aldý ben onun abdest suyunun artýðýndan içtim ve Rasûlullah (s.a.v.)’in arkasýna dikildim; iki küreði arasýndaki Peygamberlik mührüne baktým, keklik yumurtasý büyüklüðündeydi.” (Buhârî, Vudu’: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Zirr: Yumurta demektir.

Bu konuda Selman, Kurre b. Ýyas, Câbir b. Semure, Ebû Rimse, Büreyde, Abdullah b. Sercis b. Ahtab ve Ebû Saîd’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

3644- Câbir b. Semure (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.)’in mührü iki kürek kemiði arasýnda olup güvercin yumurtasý büyüklüðünde kýrmýzýmtýrak bir yumru þeklinde idi.” (Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 12

Ø Rasûlullah (s.a.v.) sürmeli miydi?

3645- Câbir b. Semure (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.)’in baldýr ve bacaklarý çok düzgün olup sadece tebessüm þekliyle gülerdi, kendisine baktýðýmda sürmeli derdim halbuki sürme çekmiþ deðildi.” (Müsned: 20012)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu þekliyle sahihtir.

3646- Câbir b. Semure (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’in gözlerinin aký kýzýlým týrak olup ayaklarý ise düztaban deðildi. (Müslim, Fedail: 27)

3647- Yine Câbir b. Semure (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), geniþ aðýzlý, gözünün beyazý kýzýlýmtýrak ayaklarý da düztaban deðildi. Þu’be diyor ki: Simak’e “Daliul fem” ne demektir? Diye sordum. “Geniþ aðýzlý” diye cevap verdi. “Eþkelün ayn” ne demektir? Dedim. “Göz yarýðý geniþ olan” demektir, dedi. (Simak’in bu konuda yanýldýðý doðrusunun gözünün akýnýn kýzýlým týrak olduðudur.) “Menhûþül akýb” ne demektir? Dedim. “Eti az olan ökçe” dedi. (Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3648- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.)’in yürüyüþünden daha güzel yürüyüþlü bir kimse görmedim. Sanki yeryüzü O’na dürülür gibiydi. Biz O’na yetiþebilmek için var gücümüzü harcamaktayýz fakat O, hiçbir sýkýntý çekmeden yürürdü.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir.

3649- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle buyurdu: “Peygamberler bana gösterildi; Musa’yý, Yemenli Þenûe kabilesinin insanlarýna benzer olarak gördüm. Meryem oðlu Ýsa’yý gördüm, insanlardan O’na en yakýn benzeyen Urve b. Mes’ûd’tur. Ýbrahim’i gördüm O’na benzeyen kiþi benim. Cibril’i de insan þeklinde gördüm, Dýhye Ýbn halife el Kelbî’ye benzerdi.” (Müslim, Ýman: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

bölüm: 13

Ø Rasûlullah (s.a.v.)’in yaþý ve ömrü ne kadardýr?

3650- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.) altmýþ beþ yaþýnda vefat etmiþtir.” (Müslim, Fedail: 27)

3651- Ýbn Abbâs (r.a.)’tan rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), vefat ettiði zaman altmýþ beþ yaþýndaydý.” (Müslim, Fedail: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

3652- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), Mekke’de on üç sene kaldý kendisine vahiy geldi. Altmýþ üç yaþýnda da vefat etti.” (Buhârî, Menakýb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu konuda Âiþe, Enes, Daðfel b. Hanzele’den de hadis rivâyet edilmiþtir. Ancak, Daðfel’in, Peygamber (s.a.v)’i gördüðü ve hadis iþittiði sabit deðildir. Ýbn Abbâs’ýn hadisi Amr b. Dinar’ýn rivâyeti olarak hasen garibtir.

3653- Cerir (r.a.) vasýtasýyla Muaviye b. ebî Sûfyân’dan rivâyet edilmiþtir. Cerir dedi ki: “Muaviye’nin hutbe verdiðini ve þöyle dediðini iþittim: Peygamber (s.a.v), altmýþ üç yaþýnda vefat etti. Ebû Bekir ve Ömer’de ayný yaþta vefat ettiler. Þu anda ben de altmýþ üç yaþýndayým.” (Müslim, Fedail: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3654- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Peygamber (s.a.v), altmýþ üç yaþýnda vefat etti.” (Buhârî, Menakýb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Zührî’nin kardeþinin oðlu bu hadisi Zührî’den, Urve’den ve Âiþe’den buna benzer þekilde rivâyet etmiþtir.

bölüm: 14

Ø Ebû bekir es sýddýk (r.a.)’in hayat hikâyeleri

3655- Abdullah (r.a.)’tan rivâyet edilmiþtir: Dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Her dosta dostluðundan uzak olduðumu bildiririm. Eðer bir dost edinmiþ olsaydým, Ebû Kuhafe’nin oðlunu dost edinirdim. Sizin Peygamberiniz; Allah’ýn dostudur.” (Müslim, Fedail-üs Sahabe: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Bu konuda Ebû Saîd, Ebû Hüreyre, Ýbn Zübeyr ve Ýbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

3656- Ömer b. Hattâb (r.a.)’tan rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Ebû Bekir, efendimiz ve bizim en hayýrlýmýzdýr. Rasûlullah (s.a.v.)’e de en sevgili olanýmýzdýr.” (Buhârî, Menakýb: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis sahih garibtir.

3657- Abdullah b. Þakîk (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Âiþe (r.anha)’ya; Peygamber (s.a.v)’in ashabýndan hangisi Peygamber (s.a.v)’e daha sevgili idi?” diye sordum. Âiþe: “Ebû Bekir” dedi. “Sonra kim?” dedim. Âiþe: “Ömer” dedi. “Sonra kim” dedim. Âiþe: “Ebû Ubeyde b. Cerrâh” dedi. “Sonra kim” dedim, Âiþe sustu. (Ýbn Mâce, Mukaddime: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3658- Ebû Saîd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Cennet’te yüksek derecelerde olanlar kendilerinden aþaðýda olanlarý, sizin göðün ufkunda doðan bir yýldýzý görmeniz gibi görecekler. Ebû Bekir ve Ömer onlardandýr. Bu büyük nimete ermiþlerdir.” (Ebû Dâvûd, Huruf: 27; Ýbn Mâce, Mukladdime: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir. Atýyye ve Ebû Saîd’den de deðiþik þekilde rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 15

Ø Peygamber (s.a.v)’in sözlerinden Ebû bekir ne anlamýþtý?

3659- Ebû’l Mualla (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) bir gün hutbe irad etmiþ ve adamýn birini Rabbi dünyada dilediði kadar yaþamak dünyada dilediði kadar yiyip içmekle Rabbine kavuþmak arasýnda serbest býraktý da o kimse Rabbine kavuþmayý seçti, buyurmuþtu. Bunun üzerine Ebû Bekir aðladý. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabý: “Allah’a kavuþma ile dünya hayatý arasýnda serbest býrakýlan kiþi konusunda þu ihtiyar adam (Ebû Bekir)’in aðlamasýna þaþmaz mýsýnýz?” Dediler. Oysa Peygamber (s.a.v)’in söylediði gerçek sözün manasýný bilen tek Ebû Bekir idi. Ebû Bekir dedi ki: “Mallarýmýzý ve babalarýmýzý sana feda ederiz.” Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu: “Ýnsanlardan arkadaþlýðýnda ve malýnda bize Ebû Bekir’den daha cömert davranan kimse yoktur. Bir dost edinmiþ olsaydým Ebû Bekir’i dost edinirdim. Fakat iman kardeþliðimiz sevgi ve samimiyetimiz vardýr diye iki veya üç kere söyledi. Dikkat edin sizin Peygamberiniz Allah’ýn dostudur.” (Müsned: 15357)

ž Tirmizî: Bu konuda Ebû Saîd’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

3660- Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v), minber üzerinde oturdu ve: Allah bir kulunu dünya nimetlerinden ona dilediðini vermekle kendi katýndaki nimetler arasýnda serbest býraktý da o kul Allah katýndaki nimetleri seçti buyurdu. Bunun üzerine Ebû Bekir: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Anne ve babalarýmýzý sana feda ederiz.” Biz þaþtýk kaldýk, Peygamber (s.a.v) bir kuldan bahsediyor O’da anamýz babamýz feda olsun diyor, dediler. Ne var ki serbest býrakýlan kimse Rasûlullah (s.a.v.)’in kendisi idi. Bu konuyu en iyi bilen de Ebû Bekir idi. Ýnsanlardan arkadaþlýðýnda ve malýnda bana en cömert davranan Ebû Bekir’dir. Dost edinmiþ olsaydým Ebû Bekr’i dost edinirdim. Fakat Ýslam kardeþliðimiz vardýr mescide Ebû Bekr’in penceresinden (küçük kapý) baþka hiçbir kapý kalmasýn. (Buhârî, Salat: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3661- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Her kimin bize bir iyiliði dokunmuþsa mutlaka ona karþýlýðýný vermiþizdir. Ebû Bekir hariç çünkü onun bizim yanýmýzda öyle bir iyiliði vardýr ki Allah onu kýyamet günü mükafatlandýracaktýr. Ebû Bekir’in malýnýn bizi faydalandýrdýðý kadar hiç kimsenin malý bizi faydalandýrmamýþtýr. Bir dost edinmiþ olsaydým mutlaka Ebû Bekir’i dost edinirdim. Dikkat edin! Sizin Peygamberiniz Allah’ýn dostudur.” (Ýbn Mâce, Mukaddime: 27)

bölüm: 16

Ø Ebû bekir ve ömer’in hayat hikâyeleri

3662- Huzeyfe (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Benden sonra Ebû Bekir ve Ömer’e uyunuz.” (Ýbn Mâce, Mukaddime: 27)

ž Ahmed b. Meni’ ve pek çok kiþi þöyle dediler: Sûfyân b. Uyeyne vasýtasýyla Abdulmelik b. Umeyr’den bu hadisin bir benzerini bize rivâyet ettiler. Sûfyân b. Uyeyne bu hadisle tedlis yapmýþtýr. Bazen Zaide’den, Abdulmelik b. Umeyr’den demekte bazen de: Zaide’den demeyip sadece Abdulmelik b. Umeyr demektedir.

Tirmizî: Bu hadis hasendir. Bu konuda Ýbn Mes’ûd’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Sûfyân es Sevrî bu hadisi Abdulmelik b. Umeyr’den, Rib’î’nin azâdlýsýndan ve Rýbî’den ve Huzeyfe’den rivâyet edilmiþtir.

Bu hadis deðiþik bir þekilde ayný þekilde Rib’î’den, Huzeyfe’den de rivâyet edilmiþtir. Sâlim el En’umî bu hadisi Rib’î b. Hýraþ’tan ve Huzeyfe’den rivâyet etmiþtir.

3663- Huzeyfe (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir, þöyle dedi: Peygamber (s.a.v)’in yanýnda oturmakta idik þöyle buyurdu: “Aranýzda ne kadar kalacaðýmý bilmiyorum. Benden sonrakilere uyunuz dedi ve Ebû Bekir ve Ömer’e iþaret etti.” (Ýbn Mâce, Mukaddime: 17)

3664- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Ebû Bekir ve Ömer için þöyle buyurdu: Bu iki kimse peygamber ve elçilerden baþka öncekilerden ve sonrakilerden Cennetliklerin gençlerinin efendisidirler. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

3665- Ali b. ebî Tâlib (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) ile birlikteydik. Ansýzýn Ebû Bekir ve Ömer çýkageldi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Bu ikisi Peygamberler ve elçilerden baþka öncekilerden ve sonrakilerden Cennetliklerin efendileridir. Ey Ali kendilerine haber verme.” (Ýbn Mâce, Mukaddime: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle garibtir.

Velid b. Muhammed el Muvakkýrî hadis konusunda zayýf sayýlýr. Ali b. Hüseyn’den ve Ali b. ebî Tâlib’den de hadis iþitmemiþtir.

Bu hadis Ali’den deðiþik þekillerde de rivâyet edilmiþtir.

Bu konuda Enes ve Ýbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

3666- Ali (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle buyurdu: “Ebû Bekir ve Ömer, Peygamberler ve elçilerden baþka öncekilerden ve sonrakilerden Cennetliklerin efendileridir. Ey Ali kendilerine haber verme!” (Ýbn Mâce, Mukaddime: 27)

3667- Ebû Saîd (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ebû Bekir þöyle demiþti: “Müslüman olanlarýn ilki ben deðil miyim? Falan kimsenin (Peygamberlerin) arkadaþý deðil miyim?” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir.

Bazýlarý bu hadisi Þu’be’den, Cüreyrî’den, Ebû Nadre’den rivâyet ederek þöyle diyor: Ebû Bekir demiþtir ki bu sahihtir.

Bu þekilde Muhammed b. Beþþâr, Abdurrahman b. Mehdî’den, Þu’be’den, Cüreyrî’den, Ebû Nadre’den rivâyet ederek þöyle demiþtir: Ebû Bekir diyerek manaca bu hadisin bir benzerini zikretmiþtir ki bu daha sahihtir.

3668- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v); “Muhâcir ve Ensâr’dan oluþan ashabý hep birlikte otururlarken aralarýnda Ebû Bekir ve Ömer de varken yanlarýna çýkardý. Ebû Bekir ve Ömer’den baþkasý gözünü kaldýrýp Peygamber (s.a.v)’e bakmazdý. Sadece o ikisi bakardý. O’da onlara bakardý onlar tebessüm ederler, O’da onlara gülümserdi.” (Müsned: 12058)

ž Tirmizî: Bu hadisi sadece Hakem b. Atýyye’nin hadisi olarak biliyoruz. Bazý hadisçiler Hakem b. Atýyye hakkýnda söz etmiþlerdir.

3669- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir. Rasûlullah (s.a.v.) günlerden bir gün evinden çýkýp Ebû Bekir ve Ömer biri saðýnda biri solunda olmak üzere mescide girdi. Rasûlullah (s.a.v.) onlarýn elinden tutmuþtu ve þöyle demiþti: “Kýyamet günü üçümüz birlikte böylece kalkacaðýz.” (Ýbn Mâce, Mukaddime: 27)

ž Tirmizî: Saîd b. Mesleme hadisçiler yanýnda saðlam bir kiþi deðildir. Bu hadis buradakinden baþka bir þekilde yine Nafi’ ve Ýbn Ömer’den rivâyet edilmiþtir.

3670- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v), Ebû Bekir’e þöyle dedi: “Havuz baþýnda arkadaþým ve maðarada arkadaþým sensin.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

3671- Abdullah b. Hantab (r.a.)’tan rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.), Ebû Bekir ve Ömer’e baktý ve bu ikisi deðer bakýmýndan gözüm ve kulaðým gibidirler.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu konuda Abdullah b. Amr’dan da hadis rivâyet edilmiþtir. Bu hadis mürseldir. Abdullah b. Hantab, Peygambere ulaþamamýþ birisidir.

3672- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) son hastalandýðýnda: “Ebû Bekir’e söyleyiniz cemaate namaz kýldýrsýn” buyurmuþtu. Âiþe: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Ebû Bekir senin yerine imamlýða geçerse aðlamaktan dolayý cemaate sesini iþittiremez, Ömer’e emret cemaate namazý O kýldýrsýn” dedi. Rasûlullah (s.a.v.), yine: “Ebû Bekir’e söyleyiniz cemaate namazý O kýldýrsýn” buyurdu. Âiþe dedi ki: “Ey Hafsa! Rasûlullah (s.a.v.)’e söyle Ebû Bekir senin yerine imamlýða geçerse aðlamaktan dolayý sesini cemaate iþittiremez, Ömer’e emret cemaate namazý kýldýrsýn.” Hafsa dediðimi yaptý. Peygamber (s.a.v) þöyle buyurdu: “Þüphesiz siz Yusuf’un zamanýndaki kadýnlar gibisiniz. Ebû Bekir’e emredin insanlara namazý O kýldýrsýn.” Bunun üzerine Hafsa, Âiþe’ye: “Senden bir hayýr görmeyecek miyim?” demiþti. (Buhârî, Ezan: 27; Müslim, Salat: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Bu konuda Abdullah b. Mes’ûd, Ebû Musa, Ýbn Abbâs, Sâlim b. Ubeyd ve Abdullah b. Zem’a’dan da hadis rivâyet edilmiþtir.

3673- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Aralarýnda Ebû Bekir’in bulunduðu bir cemaate ondan baþkasýnýn imam olmasý layýk deðildir.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

3674- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Kim Allah yolunda bir maldan çift çift verirse Cennete Ey Allah’ýn kulu bu yaptýðýn büyük bir hayýrdýr, diye çaðrýlýr. Namaz ehlinden olanlar namaz kapýsýndan çaðrýlarak cihâd yapanlar cihâd kapýsýndan çaðrýlacak. Sadaka verenler sadaka kapýsýndan çaðrýlacak orucu çok tutanlar Reyyan kapýsýndan çaðrýlacak.” Ebû Bekir dedi ki: “Anam babam yolunda feda olsun, kiþinin tüm bu kapýlardan ayrý ayrý çaðrýlmasýna zaruret yoktur sanýrým, zaten Cennete girecekler. Fakat bir kiþi tüm bu kapýlardan çaðrýlabilir mi?” Rasûlullah (s.a.v.): “Evet, Senin de tüm kapýlardan girmeni dilerim” buyurdu. (Buhârî, Menakýb: 27; Müslim, Zekat: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen saihtir.

3675- Ömer b. Hattâb (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), malî yönden yardým etmemizi emretmiþti. Bu emir varlýklý olduðum bir zamana denk gelmiþti. Ben de Ebû Bekir’i bir gün geçebilirsem iþte bugün geçerim dedim, malýmýn yarýsýný getirip Rasûlullah (s.a.v.)’e teslim ettim. Rasûlullah (s.a.v.): “Çoluk çocuðuna ne býraktýn?” dedi. Ben de: “Getirdiðim kadarýný” dedim. Sonra Ebû Bekir elindekinin hepsini getirdi. Rasûlullah (s.a.v.): “Ailene ne býraktýn?” buyurdu. Ebû Bekir de: “Allah ve Rasûlünü býraktým” diye cevap verdi. Bunun üzerine ben: “Hiçbir iyilikle Ebû Bekir’i geçemem” dedim. (Ebû Dâvûd, Zekat: 27; Dârimî, Zekat: 27; Dârimî, Zekat: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 17

Ø sýðýrlar niçin yaratýlmýþtýr? üzerine binilir mÝ?

3676- Cübeyr b. Mut’ým (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle haber vermiþtir: Bir kadýn Peygamber (s.a.v)’e gelerek bir konu hakkýnda kendisiyle konuþtu ve Rasûlullah (s.a.v.), ona bir sonraki geliþinde bir þeyler verilmesini emretti. Kadýn dedi ki: Ey Allah’ýn Rasûlü! O geliþimde sizi bulamaz isem ne emredersiniz? Rasûlullah (s.a.v.): “Beni bulamaz isen, “Ebû Bekir’e gel” buyurdu. (Buhârî, Menakýb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle garibtir.

3677- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Adamýn biri bir öküzün sýrtýna bindiði bir sýrada o öküz: “Ben bunun için yaratýlmadým, Ben ancak çift sürmek için yaratýldým” dedi. Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Ben Ebû Bekir ve Ömer bu iþin böyle olduðuna iman ettik.” Ebû Seleme þöyle dedi: “O gün Ebû Bekir de Ömer de cemaatin arasýnda yoktular, Allah en iyisini bilir.” (Buhârî, Müzarea: 27; Müslim, Fezail: 17)

ž Tirmizî: Muhammed b. Beþþâr, Muhammed b. Cafer vasýtasýyla Þu’be’den ayný senedle bu hadisin bir benzerini bize aktarmýþtýr.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3678- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v): “Ebû Bekir’in kapýsýndan baþka mescide açýlan tüm kapýlarýn kapatýlmasýný emretti.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu konuda Ebû Saîd’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

3679- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ebû Bekir, Peygamber (s.a.v)’in yanýna girmiþti, Rasûlullah (s.a.v.): “Sen, Allah’ýn Cehennem’den kurtardýðý kimsesin” buyurdular. O günden sonra Ebû Bekir’e Atîk ismi verildi. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir.

3680- Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Hiçbir Peygamber yoktur ki: O’nun gökten iki veziri (yardýmcýsý) ve dünyadan da iki veziri bulunmasýn. Benim gök halkýndan iki vezirim; Cebrail ve Mikail’dir. Dünya halkýndan iki vezirim de; Ebû Bekir ile Ömer’dir.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Ebû’l Cehhaf’in adý Dâvûd b. ebî Avf’týr. Sûfyân es Sevrî’den þöyle dediði rivâyet edilmektedir. Ebû’l Cehhaf bize anlattý kendisi beðenilen bir kiþiydi. Telîd b. Süleyman, Ebû Ýdris diye künyelenir. Kendisi Þý’i’dir.

bölüm: 18

Ø Ömer b. Hattâb (r.a.)’in hayat hikâyesi

3681- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah’ým, þu iki adamdan Ebû Cehil ve Ömer b. Hattâb’tan sana en sevimli olaný ile Ýslam’ý güçlendir.” Rasûlullah (s.a.v.) sözünü þöyle sürdürdü: “O iki kiþiden Allah’a sevimli olaný Ömer’di.” (Müsned: 5437)

ž Tirmizî: Ýbn Ömer hadisi olarak bu hadis hasen sahih garibtir.

3682- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) buyurdu ki: “Allah, Ömer’in dillinde hakký dile getirdi.” Ýbn Ömer diyor ki: “Ýnsanlar arasýnda bir iþ meydana gelir, insanlar ve Ömer (veya Ýbn Hattâb þüphe eden râvî Hâricedir) O iþ hakkýnda görüþlerini ortaya koymuþlardýr. O olayda inen vahiy, Ömer’in görüþüne benzer þekilde gelmiþtir.” (Müsned: 4898)

ž Tirmizî: Bu konuda Fadl b. Abbâs, Ebû Zerr ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

Hârice b. Abdullah el Ensarî; Ýbn Süleyman b. Zeyd b. Sabit olup güvenilir bir kiþidir.

3683- Ýbn Abbâs (r.a.)’tan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle buyurmuþtur: “Allah’ým! Ýslam’ý, Ebû Cehil b. Hiþâm veya Ömer b. Hattâb ile kuvvetlendir.” Ýbn Abbâs þöyle demiþtir: “Sabah olunca Ömer, Rasûlullah (s.a.v.)’e vardý ve Müslüman oldu.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle garibtir. Kimi hadisçiler Nadr b. Ömer’i hafýzasý yönünden tenkid etmiþlerdir. Kendisinden münker rivâyetler yapýlmýþtýr.

3684- Câbir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ömer, Ebû Bekir’e “Rasûlullah (s.a.v.)’den sonra insanlarýn en hayýrlýsý diye” hitab etmiþti. Ebû Bekir bunun üzerine þöyle dedi: “Madem sen bunu söyledin. Ben de Rasûlullah (s.a.v.)’den senin hakkýnda þöyle söylediðini iþittim: “Güneþ Ömer’den daha hayýrlý bir kimse üzerine doðmamýþtýr.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Sadece bu þekliyle bilmekteyiz. Senedi de pek saðlam deðildir.

Bu konuda Ebû’d Derdâ’dan da hadis rivâyet edilmiþtir.

3685- Muhammed b. Sirîn (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Ebû Bekir ve Ömer’e dil uzatan kimsenin peygamberi sevdiðini sanmýyorum.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

3686- Ukbe b. Âmir (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Benden sonra Peygamber gelecek olsaydý, o Ömer b. Hattâb olurdu.” (Müsned: 16764)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece Müþerrih b. Ahân rivâyetiyle bilmekteyiz.

3687- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Rüyamda bana bir bardak süt verilmiþ ondan içmiþim artanýný da Ömer b. Hattâb’a vermiþim.” Ashab: “Ey Allah’ýn Rasûlü! bunu nasýl yorumladýnýz?” Rasûlullah (s.a.v.): “Ýlme” buyurdu. (Buhârî, Ýlim: 27; Müslim, Fezail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

3688- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle buyurdu: “Ýsra gecesi Cennete girdim, birde ne göreyim. Altýndan yapýlmýþ bir köþk. Bu köþk kimindir? diye sordum. Bir delikanlýnýn dediler. O delikanlýnýn kendim olduðumu sandým. Kim o? Diye sordum. Dediler ki: Ömer b. Hattâb.” (Müsned: 11604)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3689- Büreyde (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) bir sabah Bilâl’i çaðýrdý ve: “Ey Bilâl! Cennete girmekte benim önüme nasýl geçtin? Cennete her ne zaman girsem senin sesini duydum. Geçen gece yine Cennete girdim yine senin sesini önümde duydum. Bu arada dört köþesi balkonlu altýndan yapýlmýþ bir köþke geldim. Bu köþk kimindir? dedim. “Arab olan bir kimsenin” dediler. Ben de dedim ki: “Ben arabým! Bu köþk kimin?” “Kureyþ’den bir adamýn” dediler. “Ben de Kureyþliyim, Bu köþk kimindir” dedim. Dediler ki: “Muhammed ümmetinden bir adamýn.” Ben de: “Ben Muhammed’im bu köþk kimindir?” dedim. Dediler ki: “Ömer b. Hattâb’ýn…

Bilâl dedi ki: “Ey Allah’ýn Rasûlü ne zaman ezan okudumsa mutlaka iki rekat namaz kýldým ve ne zaman abdestim bozulduysa hemen abdest aldým ve Allah için bu iki rekat namazý hiç býrakmadým.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): “Ýþte bu iki þeyden dolayý Cennete benden önce giriyorsun buyurdu.” (Müsned: 21918)

ž Tirmizî: Bu konuda Câbir, Muâz, Enes ve Ebû Hüreyre (r.a.)’den de hadis rivâyet edilmiþ olup Peygamber (s.a.v)  þöyle buyurmuþtur: “Cennete altýndan bir köþk gördüm. Bu köþk kimindir? dedim. Ömer b. Hattâb’ýn diye cevap verildi.”

Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

Bu hadiste geçen: “Geçen gece Cennete girdim” sözünün manasý; Yani rüya aleminde Cennete girdiðimi gördüm anlamýndadýr. Bazý hadislerde bu þekilde rivâyet edilmiþtir. Ýbn Abbâs’tan: “Peygamber (s.a.v)’in rüyasý vahiydir” diye rivâyet edilmiþtir.

3690- Abdullah b. Büreyde (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Büreyde’den iþittim þöyle diyordu: Rasûlullah (s.a.v.), bir savaþa çýkmýþtý. Savaþtan dönünce siyah bir cariye geldi ve Ey Allah’ýn Rasûlü! Seni sað salim bu savaþtan Allah çevirirse senin önünde def çalýp þarký söylemeyi adamýþtým. Rasûlullah (s.a.v.) eðer adamýþ isen çal deðilse olmaz. Cariye çalmaya baþladý. Ebû Bekir girdi Cariye çalýyordu. Ali girdi cariye çalmaya devam ediyordu. Osman girdi Cariye yine çalmasýný sürdürüyordu sonra Ömer girince Cariye defi altýna alýp üstüne oturdu. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ey Ömer! Þeytan bile senden korkuyor. Benim yanýmda cariye çalýyordu; Ebû Bekir yanýma geldi cariye çalmaya devam etti, sonra Ali geldi yine çalýyordu, Osman geldi yine çalmayý sürdürdü sen gelince cariye defi elinden attý.” (Müsned: 21911)

ž Tirmizî: Bu hadis Büreyde rivâyeti olarak hasen sahih garibtir. Bu konuda Ömer, Sa’d b. Ebî Vakkâs ve Âiþe’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

3691- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) yanýmýzda oturmakta idi derken bir gürültü ve çocuk sesleri duyduk. Rasûlullah (s.a.v.) kalktý. Bir de ne görelim! Habeþistânlý bir kadýn oynuyor ve çocuklar da etrafýný çevirip ona bakýyorlar. Rasûlullah (s.a.v.): “Ey Âiþe, gel de sende bak” buyurdu. Geldim çenemi Peygamber (s.a.v)’in omuzu üzerine koyarak omuzu ile baþý arasýndan o kadýný seyretmeye baþladým. Rasûlullah (s.a.v.) bana: “Seyretmeye doydun mu? doydun mu?” buyurdu. Ben de oynayan kadýný seyretmek için deðil Peygamber (s.a.v)’in yanýndaki kýymetini anlamak için hayýr diyordum. Bu arada Ömer geliverdi. Herkes o kadýnýn çevresinden daðýlýverdi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v) þöyle buyurdu: “Ýnsan ve cin þeytanlarýnýn Ömer’den kaçtýklarýný görmekteyim.” Ben de evime döndüm. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen sahih garibtir.

3692- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Topraðýn yarýlarak kabrinden çýkarýlacak ilk insan benim, sonra Ebû Bekir, sonra Ömer… sonra Medîne’nin Bakî mezarlýðýna geleceðim de onlarda benimle birlikte haþrolacaklar. Sonra Mekkelileri gözetleyeceðim sonra iki Harem arasýnda onlarla haþrolacaðým.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Âsým b. Ömer hafýz deðildir.

3693- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Geçmiþ toplumlarda kendisine Allah tarafýndan ilham edilen kimseler bulunurdu. Benim ümmetimden de böyle bir kimse varsa o mutlaka Ömer b. Hattâb’týr.” (Müslim, Fedail-üs Sahabe: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis sahihtir.

Tirmizî: süfyan b. Uyeyne’nin adamlarýndan biri Sûfyân b. Uyeyne’nin þöyle dediðini bana aktardý: “Muhaddes” yani kavrayýþlý ve anlayýþlý kiþi demektir.

3694- Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle buyurdu: “Þu anda Cennetliklerden bir kiþi size görünecektir.” Hemen ardýndan, “Ebû Bekir çýkageldi.” Sonra Rasûlullah (s.a.v.): “Size Cennetliklerden biri daha görünecektir” buyurdu. “Hemen ardýndan Ömer göründü.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Ýbn Mes’ûd rivâyeti olarak bu hadis garibtir.

Tirmizî: Bu konuda Ebû Musa ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

3695- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle buyurmuþtur: Bir adam koyunlarýný otlatýrken bir kurt geldi ve bir koyunu kaptý koyunun sahibi gelerek onu kurttan kurtardý. Bunun üzerine kurt dedi ki tüm insanlarýn eðlence ve bayram ettikleri sadece bizim çoban olduðumuz yýrtýcý hayvanlar gününde sen o koyunu nasýl kurtaracaksýn? Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Böyle bir olayýn olduðuna ben iman ettim Ebû Bekir ve Ömer de iman ettiler. Ebû Seleme dedi ki: Ebû Bekir ve Ömer de o gün orada deðillerdi.” (Buhârî, Müzarea: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Muhammed b. Beþþâr, Muhammed b. Cafer, vasýtasýyla Þu’be’den ve Sa’d b. Ýbrahim’den bu hadisin bir benzerini bize aktarmýþlardýr.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 19

Ø osman (r.a.)’ýn hayat hikâyesi

3696- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) Hirâ daðý üzerinde Ebû Bekir, Ömer, Osman, Ali, Talha ve Zübeyr (r.anhüm) ile birlikteydiler. Derken dað sallandý Peygamber (s.a.v): “Sakin ol! Senin üzerinde peygamber, sýddîk veya bir þehîd vardýr” buyurdu. (Müslim, Fedail-üs Sahabe: 27)

ž Tirmizî: Bu konuda Osman, Saîd b. Zeyd, Ýbn Abbâs, Sehl b. Sa’d, Enes b. Mâlik, Büreyde’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis sahihtir.

3697- Katâde (r.a.)’den rivâyete göre, Enes onlara þöyle anlatmýþtýr: Peygamber (s.a.v), beraberinde Ebû Bekir, Ömer ve Osman olduðu halde Uhud daðýna çýkmýþlardý. Dað onlarý salladý. Rasûlullah (s.a.v.): “Ey Uhud! Sakin ol, zira senin üzerinde bir Peygamber, bir sýddîk ve iki þehîd vardýr” buyurdular. (Buhârî, Menakîb: 27; Ebû Dâvûd, Süne: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3698- Talha b. Ubeydullah (r.a.)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Her Peygamberin bir arkadaþý vardýr; Benim de Cennet’teki arkadaþým Osman’dýr.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Senedi pek saðlam deðildir ve Munkatý’dýr.

3699- Ebû Abdurrahman es Sülemî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Osman (r.a.) öldürülmek için evi kuþatýldýðýnda evinin üstünden o kuþatanlara baktý ve þöyle dedi: Size Allah’ý hatýrlatýrým. Allah için konuþunuz, Hirâ daðý sarsýldýðý zaman, Peygamber (s.a.v)’in: “Ey Hirâ! Sakin ol, senin üzerinde bir peygamber, bir sýddîk ve bir þehîd var.” Dediðini bilir misiniz? Onlar da: “Evet” dediler. Osman dedi ki: Allah adýna doðru söyleyin: “Peygamber (s.a.v)’in Tebük ordusu hakkýnda insanlarýn çoðu darlýk ve sýkýntý içerisindeler iken, Allah tarafýndan kabul edilecek bir harcamayý kim yapar dediðini ve benim de o orduyu donattýðýmý bilir misiniz?” “Evet” dediler. Sonra Osman þöyle dedi: “Allah aþkýna doðru söyleyin! Rûme kuyusundan herkes para karþýlýðý su içerdi, ben onu satýn alarak zengin fakir yolcu herkes için vakfettiðimi bilir misiniz?” Hepsi birden dediler ki: “Allah için doðrudur.” Osman buna benzer bazý þeyleri daha saydý. (Nesâî, Ahbas: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

3700- Abdurrahman b. Hubab (r.a.)’tan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Peygamber (s.a.v)’i gördüm, Tebük ordusuna baðýþta bulunmaya insanlarý teþvik ediyordu. Osman b. Affân kalktý ve: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Allah yolunda üzerinde palan ve teçhizatýyla yüz deve vermeyi üzerime alýyorum” dedi. Peygamber (s.a.v) yine insanlarý orduya yardým için teþvik ediyordu. Osman b. Affân yine kalkýp: “Ýki yüz deveyi her türlü teçhizatýyla bu orduya vermeyi taahhüt ediyorum” dedi. Sonra Rasûlullah (s.a.v.), yine teþvike devam etti. Osman yine kalktý ve: “Bu orduya her türlü teçhizatýyla üç yüz deveyi vermeyi taahhüt ediyorum” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.)’in þöyle diyerek minberden indiðini gördüm: “Bu baðýþýndan sonra Osman ne yapsa zarar vermez. Bu harcamayý yaptýktan sonra Osman ne yapsa zarar vermez…” (Müsned: 16099)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle garibtir. Bu hadisi sadece Seken b. Muðîre’nin rivâyetiyle bilmekteyiz.

Bu konuda Abdurrahman b. Semure’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

3701- Semure (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Osman, Peygamber (s.a.v)’e geldi ve Tebük ordusuna yardým için bin dinar getirdi. (Hasan b. Vakî, kitabýn bir baþka yerinde elbisesinin kolu içinde diyor) Rasûlullah (s.a.v.)’in kucaðýna yaydý. Abdurrahman þöyle diyor: Rasûlullah (s.a.v.)’in dinarlarý alt üst edip iki defa þöyle dediðine þâhid oldum: “Osman bundan sonra ne yapsa ona zarar vermez.” (Müsned: 19713)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

3702- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), Rýdvan biatýný emrettiði zaman Osman b. Affân, Mekke halkýna gönderilmiþti. Müslümanlar biat ettiler. Sonra Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Osman b. Affân; Allah ve Peygamberinin uðrunda dîni bir iþ için bulunuyor” dedi ve: “O’nun yerine de biat etmek için iki elinden birini Osman’ýn eli yerine diðerini de kendi eli olarak vurarak biatte bulundu. Rasûlullah (s.a.v.)’in elinin Osman için olmasý sahabenin kendi ellerinin kendiler için biat etmesinden daha hayýrlýdýr.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

3703- Sümâme b. Hazn el Kuþeyrî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Osman evinin çevresini muhasara eden kendisini öldüreceklere yukarýdan baktýðýnda ben de O’nun evinin yanýnda idim. Osman þöyle demiþti: “Sizi üzerime düþüren iki adamýnýzý getiriniz.” Ýki adam getirildi sanki iki deve veya iki merkeb gibidirler. Osman yukarýdan onlara baktý ve þöyle dedi: “Allah ve Ýslam adýna sizden istiyorum. Rasûlullah (s.a.v.)’in, Medîne’ye geliþinde Medîne’de Rûme kuyusundan baþka tatlý içme suyu bulunmadýðýný, “Kim Rûme kuyusunu Cennet’te ondan daha hayýrlýsýný elde etmek isterse Müslümanlara vakfetmek ister?” buyurduðunu, benim de o kuyuyu öz malýmla satýn aldýðýmý bilir misiniz? Bugün siz o sudan beni içmekten men ediyorsunuz, tuzlu deniz suyu içmeye zorluyorsunuz.” Dediler ki: “Evet doðrudur.” Osman: “Allah ve Ýslam adýna size soruyorum! Medîne mescidinin cemaate dar geldiðini, Peygamber (s.a.v)’in falanlarýn arsasýný kim satýn alýp mescide ilave etmek ve Cennet’te ondan daha hayýrlýsýna sahip olmak ister dediðini, Benim de o arsayý öz malýmdan satýn alýp mescidi geniþlettiðimi bilir misiniz? Bu gün beni sizler orada iki rekat namaz kýlmaktan men ediyorsunuz” dedi. Onlar da: “Allah’ým evet” dediler. Osman: “Allah ve Ýslam adýna size soruyorum! Tebûk ordusunu kendi öz malýmdan techiz ettiðimi biliyor musunuz?” dedi. Onlar da: “Evet Allah’ým” dediler. Sonra Osman dedi ki: “Allah ve Ýslam adýna size soruyorum! Rasûlullah (s.a.v.) ile birlikte Mekke daðý üzerinde Ebû Bekir ve Ömer ile birlikte olduðumuz anda daðýn harekete geçtiðini ve taþlarýn yuvarlanýp aþaðý doðru düþtüðünü Rasûlullah (s.a.v.)’in daða tekme atarak: Dað sakin ol çünkü senin üzerinde bir peygamber, bir sýddîk ve iki þehîd vardýr dediðini...” Onlar da: “Allah’ým evet” dediler. Osman: “Üç kere Allahuekber diyerek Ka’be’nin Rabbine andolsun ki benim þehid olacaðýma þâhidlik ettiler” dedi. (Nesâî, Ahbas: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir. Osman’dan deðiþik þekillerde de rivâyet edilmiþtir.

3704- Ebû’l Eþ’as es Sananî (r.a.)’den rivâyete göre, Þam’daki bazý hatipler, Osman’ýn öldürülmesi olayý üzerinde birer konuþma yaptýlar aralarýnda Peygamberlerin ashabýndan bazý kimseler de vardý. Bu hatiplerin sonuncusu Murre b. Ka’b denilen bir sahabi idi o da kalkýp þöyle konuþtu: “Rasûlullah (s.a.v.)’den iþittiðim bir hadis olmasaydý kalkýp konuþmazdým.” Rasûlullah (s.a.v.), bir gün kargaþalýklardan bahsetti ve onlarýn yakýn olduðunu söyledi. Bu esnada elbisesine bürünerek bir kimse oradan geçti. Rasûlullah (s.a.v.): “O kimse için iþte bu kimse o gün hidayet üzeredir” buyurdu. Kalkýp baktým ki bu kimse Osman b. Affân imiþ. Onun yüzünü Rasûlullah (s.a.v.)’e çevirdim ve bu mu? dedim. Rasûlullah (s.a.v.) de: “Evet” buyurdu. (Nesâî, Mukaddime: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Bu konuda Ýbn Ömer, Abdullah b. Havale ve Ka’b b. Ucre’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

3705- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle buyurdu: “Ey Osman! Belki Allah sana bir gömlek giydirecektir. Senden o gömleði çýkarmaný isterlerse onlar için o gömleði çýkarma.” (Ýbn Mâce, Mukaddime: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis biraz uzuncadýr.

Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

3706- Osman b. Abdullah b. Mevheb (r.a.)’den rivâyete göre, mýsýr halkýndan bir adam Ka’be’yi haccetti ve orada oturmakta olan bir cemaat gördü bunlar kimlerdir diye sordu Kureyþ’tir, dediler. Þu ihtiyar kimdir? diye sordu. Ýbn Ömer’dir, dediler. Yanýna geldi ve: “Sana bir þeyler soracaðým; Ka’be’nin hakký için bana doðruyu söylemeni isterim! Uhud savaþýnda Osman’ýn kaçtýðýný bilir misin?” Ýhtiyar: “Evet” diye cevap verdi. Adam: “Rýdvan biatýna katýlmayýp geri kaldýðýný biliyor musun?” dedi. Ýhtiyar kimse: “Evet” dedi. Adam: “Bedir savaþýndan geri kalýp savaþa katýlmadýðýný biliyor musun?” Ýhtiyar: “Evet” diye cevap verdi. Bunun üzerine Adam, hayret etmiþ olacak ki: “Allahuekber” dedi. Ýbn Ömer de ona dedi ki: “Gel sorduðun sorularý sana açýklayayým; Uhud günü Osman’ýn kaçmasý Allah tarafýndan baðýþlanmýþ suçlardandýr. (Âl-i Imrân: 155) Bedir savaþýndan geri kalmasýna gelince; Peygamber (s.a.v)’in kýzý O’nun nikahý altýnda ve hasta durumdaydý. O’nun yanýnda kalmasý ve savaþa katýlmamasýný bizzat Peygamber (s.a.v), emir buyurmuþtu ve savaþa katýlan kimsenin sevâbýna ve ganimet payýna da sahib olacaðýný söylemiþti. Rýdvan biatýndan geri kalmasýna gelince; Mekkeliler yanýnda Osman’dan daha deðerli ve saygýdeðer biri olsaydý o zaman onu elçi olarak göndermezdi de Osman’nýn yerine onu gönderirdi. Rýdvan biatý Osman Mekkeye elçi olarak gönderildikten sonra gerçekleþmiþti. O zaman Rasûlullah (s.a.v.) sað eli için bu Osman’ýn elidir, buyurarak sað elini sol elinin üzerine koyarak abu biat Osman içindir, buyurdu.” Ýbn Ömer: “Bu bilgileri al ve git” dedi. (Buhârî Menakîb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3707- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), hayatta iken biz Ebû Bekir, Ömer ve Osman diyerek, sahabe arasýndaki sýralamayý ve tercihimizi ortaya koyardýk.” (Buhârî, Menakîb: 27; Ebû Dâvûd, Sünnet: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen sahih garibtir. Ubeydullah b. Ömer rivâyeti olarak garib kabul ediliyor. Bu hadis yine deðiþik bir þekilde Ýbn Ömer’den rivâyet edilmektedir.

3708- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), bir fitneden bahsetti ve þöyle buyurdu: “Osman b. Afvân, o fitnede mazlum olarak öldürülecektir.” (Müsned: 5682)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle Ýbn Ömer rivâyeti olarak hasen garibtir.

3709- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Peygamber (s.a.v)’e cenaze namazýný kýlmasý için bir adam getirildi. Fakat Rasûlullah (s.a.v.), onun cenaze namazýný kýlmadý. Bunun üzerine: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Bundan önce hiçbir kimseye cenaze namazýný kýlmadýðýný görmedik.” Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Bu kimse Osman’a buðzederdi. Allah’ta ona buðzetti.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece bu þekliyle bilmekteyiz. Muhammed b. Ziyâd, Meymûn b. Mihran’ýn adamýdýr, hadis konusunda zayýf sayýlýr. Muhammed b. Ziyâd ise Ebû Hüreyre’nin yakýný olup Basralýdýr, güvenilir biridir. Ebû’l Hâris diye künyelenir. Bir de Muhammed b. Ziyâd el Hânî vardýr ki Ebû Umâme’nin yakýný olup Ebû Sûfyân diye künyelenir, Þamlýdýr.

3710- Ebû Musa el Eþ’arî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Peygamber (s.a.v) ile birlikte yürüdüm. Rasûlullah (s.a.v.), Ensâr’dan bir kimsenin bahçesine girerek ihtiyacýný giderdi. Bana da: “Ey Ebû Musa kapýya iyi bak hiç kimse yanýma izinsiz girmesin.” Sonra bir adam geldi kapýyý çaldý kim o dedim. “Ebû Bekir” dedi. “Ey Allah’ýn Rasûlü bu gelen Ebû Bekir’dir, girmek için izin istiyor” dedim. Rasûlullah (s.a.v.): “O’na kapýyý aç ve Cennetle müjdele dedi.” Kapýyý açtým O da içeri girdi: “Bende onu Cennetle müjdeledim.” Baþka biri geldi ve kapýyý çaldý ben kim o, dedim. “Ömer” diye cevap verdi. Ben de: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Ömer’dir girmek için izin istiyor” dedim. Rasûlullah (s.a.v.): “O’na kapýyý aç ve Cennetle müjdele dedi.” Kapýyý açtým O da içeri girdi: “Bende onu Cennetle müjdeledim.” Sonra biri daha gelerek kapýyý çaldý; “Kim o diye sordum.” “Osman” dedi. “Ey Allah’ýn Rasûlü! Bu gelen Osman’dýr, girmek için izin istiyor” dedim. Rasûlullah (s.a.v.): “Ona da kapýyý aç ve kendisini baþýna gelecek bir musibet karþýsýnda Cennetle müjdele” buyurdu. (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail-üs Sahabe: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Deðiþik bir þekilde Ebû Osman en Nehdî tarafýndan da rivâyet edilmiþtir. Bu konuda Câbir ve Ýbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

3711- Ebû Sehle (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Osman evinin muhasara edildiði gün bana þöyle demiþti: Rasûlullah (s.a.v.) bana bir tavsiyede bulunmuþtur ve ben buna dirençli davranýp katlanacaðým. (3705 nolu hadisle bildiren konu). (Ýbn Mâce, Mukaddime: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. Bu hadisi sadece Ýsmail b. ebî Hâlid’in rivâyetiyle bilmekteyiz.

bölüm: 20

Ø Ali (r.a.)’in hayat hikâyesi

3712- Imrân b. Husayn (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) bir askeri kuvvet göndermiþ Ali b. ebî Tâlib’i de bunun baþýna komutan tayin etmiþti. Ali bu müfreze ile yoluna devam etti. Sonra savaþtan elde ettiði bir cariye ile cinsel iliþkide bulundu. Beraberinde bulunan askerler Ali’nin yaptýðý bu hareketi doðru bulmadýlar ve dört kiþi kendi aralarýnda anlaþarak, eðer Rasûlullah (s.a.v.) ile karþýlaþýrsak Ali’nin bu yaptýðýný haber vereceðiz dediler.

Müslümanlar bir savaþtan döndükleri zaman önce Peygamber (s.a.v)’in yanýna gelip selam verirler sonra evlerine daðýlýrlardý. Bu müfreze de geri dönünce Peygamber (s.a.v)’e geldiler ve selam verdiler. O dört kiþiden biri kalkýp: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Ali b. ebî Talîb’e bakmaz mýsýn? O þöyle þöyle yaptý.” Peygamber (s.a.v), bu kimseden yüz çevirdi. Sonra ikinci kiþi kalktý birinci kimsenin konuþtuðu gibi konuþtu. Rasûlullah (s.a.v.), ondan da yüz çevirdi. Üçüncü kiþi kalktý ve onlarýn söylediklerini aynen söyledi. Rasûlullah (s.a.v.) ondan da yüz çevirdi. Nihayet dördüncü kiþi kalkýp onlarýn söylediklerini aynen söyledi. Sonra Rasûlullah (s.a.v.) yüzünde öfke belirtisi olduðu halde bu kiþiye dönerek: “Ali’den Ne istiyorsunuz? Ali’den ne istiyorsunuz? Ali’den ne istiyorsunuz? Ali’den ne istiyorsunuz? Ali, bendendir. Ben de ondaným. Benden sonra her mü’minin velisi O’dur” buyurdu. (Müsned: 19081)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece Cafer b. Süleyman’ýn rivâyetiyle bilmekteyiz.

3713- Ebû Serîha veya Zeyd b. Erkâm (r.a.)’den (tereddüt Þu’be’dendir) rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle buyurmuþtur: “Ben kimin velisi isem Ali de onun velisidir.” (Müsned: 906)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Þu’be bu hadisi Meymûn’dan Ebû Abdullah’tan, Zeyd b. Erkâm’dan, rivâyet etmiþtir. Ebû Süreyha, Huzeyfe b. Esîd el Gýfârî olup Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndandýr.

3714- Ali (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir, dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah, Ebû Bekire merhamet etsin kýzýný benimle evlendirdi. Beni hicret ettiðim Medîne’ye taþýdý. Kendi malýndan Bilâl’i hürriyetine kavuþturdu. Allah, Ömer’e de merhamet etsin acý da olsa hakký söyler hakký söylemesi sebebiyle arkadaþsýz kalmýþtýr. Allah Osman’a da merhamet etsin. Melekler bile ondan haya ederler. Allah Ali’ye de merhamet etsin. Allah’ým, Ali nereye dönerse hakký onunla beraber eyle.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece bu þekliyle bilmekteyiz. Muhtar b. Nafi’, Basralý bir ihtiyar olup garib rivâyetleri çoktur. Ebû Hayan et Teymî’nin ismi Yahya b. Saîd b. Hayan et Teymî’dir. Kufeli olup güvenilen bir kimsedir.

3715- Rýb’î b. Hýraþ (r.a.)’tan rivâyete göre, Ali b. ebî Tâlib, Kûfedeki geniþ bir meydanlýk olan Rahbe’de bize anlattý ve þöyle dedi: Hudeybiye günü müþriklerden bazý kimseler yanýmýza çýkýp gelmiþlerdi. Aralarýnda Sühehl b. Amr ve Müþriklerin ileri gelenlerinden birkaç kiþi vardý. Rasûlullah (s.a.v.)’e þöyle dediler: Ey Allah’ýn Rasûlü! oðullarýmýz, kardeþlerimiz ve kölelerimizden bazý anlayýþsýz kimseler sana kaçýp gelmiþlerdir. Onlarýn din konusunda bilgileri yoktur. Mallarýmýz ve topraklarýmýzda çalýþan iþçiler olup iþten kaçýp gelmiþlerdir. Onlarý bize geri teslim et, onlar din konusunda bilgili deðillerse biz onlara bilgi verir bilgilendiririz. Bu teklifleri karþýsýnda Peygamber (s.a.v): “Ey Kureyþ topluluðu, mutlaka kötü hallerinizden vazgeçmeli Ýslam’a geri dönmelisiniz. Aksi halde Allah din uðrunda boyunlarýnýzý vuracak bir kiþi gönderecektir. O din konusunda bilgileri yoktur dediðiniz kimselerin kalblerini Allah iman üzere imtihan etmiþtir” buyurdu. Ashab: “Ey Allah’ýn Rasûlü! o kimse kimdir?” diye sordular. Ebû Bekir: “Ey Allah’ýn Rasûlü o kimse kimdir?” diye sordu. Ömer: “O kimse kimdir?” diye sordu. Rasûlullah (s.a.v.): “O ayakkabý tamircisidir” buyurdu. Rasûlullah (s.a.v.), ayakkabýsýný tamir için Ali’ye vermiþti. Sonra Ali bize döndü ve þöyle dedi: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Her kim bilerek benim adýma yalan söylerse Cehennem’deki yerine hazýrlansýn.” (Buhârî, Ýlim: 27; Müslim,i Mukaddime: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. Rib’î’nin, Ali’den rivâyeti olarak bilmekteyiz. Carûd’tan iþittim þöyle diyordu: Vekî’den iþittim þöyle diyordu: Rýb’î b. Hýraþ, Ýslam’da hiçbir konuda yalan söylememiþtir. Muhammed b. Ýsmail’in bana haber verdiðine göre Abdullah b. eb’îl Esved þöyle demiþtir: Abdurrahman b. Mehdî’den iþittim þöyle demiþti: Mansur b. Mu’temir, Kûfeliler yanýnda saðlam bir kimsedir.

bölüm: 21

Ø ali (r.a.)’ýn özellikleri nelerdir?

3716- Berâ b. Âzib (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Ali b. ebî Tâlib için þöyle buyurmuþtur: “Sen bendensin ben de sendenim” bu hadis biraz uzuncadýr. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3717- Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Biz Ensâr topluluðu münafýklarý, Ali b. Ebî Tâlib’den nefret etmeleriyle tanýrdýk.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece Ebû Harun’un rivâyetiyle bilmekteyiz. Þu’be, Ebû Harun hakkýnda ileri geri konuþmuþtur. Bu hadis ayný zamanda A’meþ’ten, Ebû Salih’ten, Ebû Said’ten rivâyet edilmiþtir. Vasýl b. Abdül Â’la, Muhammed b. Fudeyl vasýtasýyla, Abdullah b. Abdurrahman b. Ebû’n Nadr’den, Musâvir el Hýmyeri’nin annesinden rivâyet edildiðine göre, þöyle demiþtir: “Ümmü Seleme’nin yanýna girmiþtim onun þöyle dediðini iþittim: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Münafýklar Ali’yi sevmez. Mü’min olan da Ali’den nefret etmez.”

Tirmizî: Bu konuda Ali’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir. Abdullah b. Abdurrahman, Ebû Nasr el Verrak’týr, kendisinden Sûfyân es Sevrî hadis rivâyet etmiþtir.

3718- Büreyde (r.a.)’rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: Allah bana dört kiþiyi sevmeyi emretti. Kendisinin de onlarý sevdiðini banma bildirdi. Bunun üzerine Ey Allah’ýn Rasûlü denildi, bize onlarýn isimlerini bildir. Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Onlardan biri Ali’dir. bunu üç kere tekrarladý. Diðerleri ise Ebû Zerr, Mýkdad ve Selman.” (Ýbn Mâce, Mukaddime: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir. Bu hadisi sadece Þüreyk’in rivâyetiyle bilmekteyiz.

3719- Habeþî b. Cünade (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ali bendendir. Ben de Alidenim. Benim adýma verilen sözleri ben ve Ali yerine getiririz.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

3720- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.), ashabý arasýnda kardeþlik kurmuþtu. Ali gözleri yaþlý olarak geldi ve: “Ey Allah’ýn Rasûlü! ashabýn arasýnda kardeþlik kurdun fakat beni hiç kimse ile kardeþ etmedin” dedi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v), ona þöyle dedi: “Sen benim dünya ve ahirette kardeþimsin.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

Bu konuda Zeyd b. ebî Evfâ’dan da hadis rivâyet edilmiþtir.

3721- Enes (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir, dedi ki: Peygamber (s.a.v)’in yanýnda kuþ eti vardý. Rasûlullah (s.a.v.): “Allah’ým! Kullarýndan bana en sevimli olaný gönder ki benimle beraber kuþun etinden yesin sonra Ali geldi ve beraberce yediler.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu þekliyle sadece Süddî’nin rivâyetiyle bilmekteyiz. Enes’den daha deðiþik þekilde de rivâyet edilmiþtir. Ýsa b. Ömer, Kûfelidir. Süddî, Ýsmail b. Abdurrahman’dýr. Enes b. Mâlik’den hadis iþitmiþtir ve Hüseyin b. Ali’yi görmüþtür. Bu kiþiyi Þu’be, Sûfyân es Sevrî ve Zaide saðlam kabul etmiþlerdir. Yahya b. Saîd el Kattan da saðlam sayanlardandýr.

3722- Abdurrahman b. Abdullah b. Amr b. Hind el Hubelî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Ali þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’e sorduðum zaman bana cevap verirdi. Sustuðum zaman da benimle söze baþlardý.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

3723- Ali (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Ben hikmet eviyim. Ali de bu evin kapýsýdýr.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garib münkerdir.

Bazýlarý bu hadisi Þüreyk’den rivâyet ederek Sunabihî’yi senedde zikretmemektedir. Bazýlarý bu hadisi Þerik’den baþka güvenilir bir kiþiden rivâyet edildiðini bilmiyoruz. Bu konuda Ýbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

3724- Sa’d b. ebî Vakkâs (r.a.), babasýndan rivâyet ederek dedi ki: “Muaviye b. ebî Sûfyân Sa’d’a emretmiþ ve Ebû Tûrab (Ali)’yi kötülemekten seni engelleyen þey nedir?” diye sormuþtu. Sa’d þöyle karþýlýk verdi: “Rasûlullah (s.a.v.)’in þu üç sözünü hatýrladýðým sürece ona dil uzatamam o özelliklerden birinin bende olmasý kýzýl develerden daha hayýrlýdýr.

Rasûlullah (s.a.v.)’den iþittim, Ali’ye þöyle diyordu: Tebûk savaþýnda Ali’yi Medîne’de kendi yerine býrakmýþtý da Ali: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Beni çoçuk ve kadýnlarla birlikte mi býrakýyorsun?” Rasûlullah (s.a.v.), ona þöyle demiþti: “Bana karþý sen, Musa’ya karþý Harun’un yerinde olmaktan dolayý memnun olmaz mýsýn? Þu farkla ki benden sonra Peygamber yoktur. Hayber Vak’asýnda da ben þu sancaðý Allah ve Peygamberini seven Allah ve Peygamber (s.a.v)’in de kendisini sevdiði bir kimseye vereceðim” buyurduðunu hepimiz sancak için istekli durumdayken bana Ali’yi çaðýrýnýz dediðini ve Ali’nin gözünden rahatsýz olarak geldiðini ve Rasûlullah (s.a.v.)’in onun gözüne üfürdüðünü ve böylece iyileþtiðini ve sancaðý da ona verdiðini ve Hayber’in fethinin onun eliyle olduðunu… Birde Âl-i Imrân 61. ayeti nazil olduðunda Rasûlullah (s.a.v.)’in, Ali Fatýma, Hasan ve Hüseyin’i yanýna çaðýrarak Allah’ým bunlar benim ehli beytimdir, dediðini… (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail-üs Sahabe: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen sahih garibtir.

3725- Berâ (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), iki ordu göndererek bunlardan birine Ali b. ebî Tâlib’i diðerine de Hâlid b. Velid’i komutan tayin etti ve çarpýþma olduðu takdirde baþkomutan Ali’dir” buyurdu. Ali bir kale fethetti, kaleden bir cariye esir olarak ele geçirmiþti. Bunun üzerine Hâlid benimle Peygamber (s.a.v)’e Ali’yi gammazlayan bir mektub yazdý. Peygamber (s.a.v)’e geldim mektubu okuyunca rengi birden deðiþti ve sonra þöyle buyurdu: “Allah ile Peygamberini Seven ve Allah ile Peygamberinin sevdiði bir kimse hakkýnda ne düþünüyorsun?” Ben de: “Allah’ýn gazabýndan ve Peygamberin gazabýndan Allah’a sýðýnýrým, ben ancak bir elçiyim” dedim. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), sustu. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadishasen garibtir. Ancak bu þekliyle bilmekteyiz.

3726- Cabir (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Taif vakasýnda Rasûlullah (s.a.v.), Ali’yi çaðýrdý. Onunla baþ baþa konuþtu. Bubun üzerine Müslümanlar Rasûlullah (s.a.v.)’in amcasýnýn oðluyla baþ baþa konuþmasý uzadý dediler. Rasûlullah (s.a.v.) de þöyle buyurdu: “Gizli konuþmayý ben istemedim. Allah emir buyurdu.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garib olup sadece Eclah’ýn rivâyetiyle bilmekteyiz.

Ýbn Fudayl’dan baþkasý da ayný þekilde bu hadisi Eclah’tan rivâyet etmiþlerdir. Hadiste geçen “Velakinnallahe intecahü” sözünün manasý: Allah benim onunla gizlice konuþmamý emretti, demektir.

3727- Ebû Saîd (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), Ali’ye: “Ya Ali! Bu mescidde senden ve benden baþkasýnýn cünüp olarak bulunmasý caiz deðildir” buyurdu. Ali b. Münzir dedi ki: Dýrar b. Sured’e, bu hadisin manasý nedir diye sordum. Dýrar þöyle tefsir etti: Bu mescidden cünüp olarak geçmek benden ve senden baþka kimseye caiz deðildir. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Sadece bu þekliyle bilmekteyiz.

Tirmizî: Muhammed b. Ýsmail bu hadisi benden iþitti ve garib buldu.

3728- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Peygamber (s.a.v), Pazartesi günü Peygamber olarak gönderildi. Salý günü Ali ile beraber namaz kýldý.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu konuda Ali’den de hadis rivâyet edilmiþtir.Bu hadis garib olup sadece Müslim b. Aver’in rivâyeti olarak bilmekteyiz. Müslim b. A’ver ise hadisçiler yanýnda pek saðlam sayýlmaz. Bu hadis ayrýca Müslim’den Hýbbe’den ve Ali’den benzeri þekilde rivâyet edilmiþtir.

3729- Ali (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.)’den bir þey istediðim de mutlaka verirdi. Sustuðumda ise bana sorarak söze baþlardý.” (Müsned: 14111)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir. Bu konuda Câbir, Zeyd b. Eslem ve Ebû Hüreyre’den ve Ümmü Seleme’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

3730- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Peygamber (s.a.v), Ali’ye: “Bana karþý sen, Musa’ya karþý Harun’un durumundasýn fakat benden sonra Peygamber yoktur.” (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

Bu konuda Sa’d, Zeyd b. Erkâm, Ebû Hüreyre ve Ümmü Seleme’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

3731- Sa’d b. ebî Vakkâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Ali’ye: “Bana karþý sen Musa’ya karþý Harun’un durumundasýn fakat benden sonra Peygamber gelmeyecektir.” (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Sa’d’tan deðiþik þekilde de rivâyet edilmiþ olan bu hadis Yahya b. Saîd el Ensarî’nin rivâyeti olarak garibtir.

3732- Ýbn Abbâs (r.a.)’tan rivâyete göre: “Peygamber (s.a.v), Ali’nin kapýsýndan baþka mescide açýlan kapýlarýn kapatýlmasýný emretti.” (Müsned: 2902)

ž Tirmizî: Bu hadis garib olup bu senedle Þu’be’den bu þekliyle bilmekteyiz.

3733- Ali b. ebî Tâlib (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v), Hasan ve Hüseyin’in elinden tuttu ve þöyle buyurdu: “Kim beni sever bu iki çocuðu, bunlarýn babalarýný ve annelerini severse kýyamet günü yüksek derecelerle benimle birlikte olacaktýr.” (Müsned: 543)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garib olup Cafer b. Muhammed’in rivâyeti olarak ancak bu þekliyle bilmekteyiz.

3734- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ýlk namaz kýlan Ali’dir.” (Müsned: 3361)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle garibtir. Bu hadisin Þu’be’nin, Ebû Belc’den rivâyeti olduðunu sadece Muhammed b. Humeyd’in rivâyetiyle bilmekteyiz. Ebû Belc’in adý, Yahya b. Süleym’dir.

Bu konuda ilim adamlarý deðiþik görüþler ileri sürmüþler. Bazýlarý þöyle demiþlerdir. Ýlk Müslüman olan Ebû Bekir’dir. Bazýlarý ise, Ali’dir. Diðer bazýlarýna göre ise erkeklerden Ebû Bekir, çocuklardan da Ali’dir ki: Sekiz yaþýnda Müslüman olmuþtur. Ýlk Ýslam’a giren Hatice’dir.

3735- Zeyd b. Erkâm (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Ýlk Müslüman olan kiþi Ali’dir.” Amr b. Mürre diyor ki: Bunu Ýbrahim Nehai’ye aktardým; O da: “Ýlk Müslüman olan Ebû Bekir es Sýddîk’týr” dedi. (Müsned: 18478)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Hamza’nýn ismi Talha b. Zeyd’tir.

3736- Ali (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ümmi olan Peygamber, bana: “Seni mü’minler sever, münafýklar senden nefret eder” buyurmuþtur. Adiyy b. Sabit þöyle dedi: Ben Peygamber (s.a.v)’in kendilerine duâ ettiði asrýn insanlarýndaným. (Müslim, Ýman: 27; Nesâî, Ýman: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3737- Ümmü Atýyye (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir, dedi ki: Peygamber (s.a.v), içersinde Ali’nin de olduðu bir orduyu savaþ için göndermiþti ve ellerini kaldýrarak þöyle duâ ettiðini iþittim: “Allah’ým Ali’yi bana göstermeden canýmý alma.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Ancak bu þekliyle bilmekteyiz.

bölüm: 22

Ø talha b. Ubeydullah’ýn hayat hikâyesi

3738- Zübeyr (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir, dedi ki: Uhud savaþýnda Rasûlullah (s.a.v.)’in sýrtýnda iki zýrh vardý bir kayanýn üzerine çýkmaya çalýþtý fakat zýrhlarýn aðýrlýðýndan buna gücü yetmedi. Bunun üzerine Talha’yý basamak yaptý ve kayanýn üzerine çýkabildi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): “Talha, Cenneti hak etti” buyurdu. (Müsned: 1343

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

3739- Câbir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in þöyle buyurduðunu iþittim: “Yeryüzünde yürüyen bir þehîde bakmak kimi sevindirirse Talha b. Ubeydullah’a baksýn.” (Ýbn Mâce, Mukaddime: 122)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir, sadece Salt’ýn rivâyetiyle bilmekteyiz. Bazý hadisçiler Salt b. Dinar’ýn hakkýnda söz etmiþlerdir. Salih b. Musa’da hafýzasý yönünden tenkid edilmiþtir.

3740- Musa b. Talha (r.a.)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Muaviye’nin yanýna girmiþtim; “Sana müjde vereyim mi?” dedi. Rasûlullah (s.a.v.)’in þöyle buyurduðunu iþittim: “Talha, Ahzab sûresi 23. ayetinde belirtilen ahdini yerine getirenlerdendir.” (Ýbn Mâce, Mukaddime: 123)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Muaviye hadisi olarak sadece bu þekliyle bilmekteyiz.

3741- Ukbe b. Alkame el Yeþkûrî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ali b. ebî Tâlib’in þöyle dediðini iþittim: “Kulaðým, Rasûlullah (s.a.v.)’in aðzýndan þöyle dediðini iþitmiþtir: Talha ve Zübeyr Cennet’te benim iki komþumdur.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece bu þekliyle bilmekteyiz.

3742- Talha (r.a.)’dan rivâyet edilmiþtir. Peygamber (s.a.v)’in ashabý cahil bir bedeviye: “Ahdini yerine getirenlerin kimler olduðunu Peygamberden sor” dediler. Kendileri Rasûlullah (s.a.v.)’den çekinip soru sormaya cesaret edemezlerdi. Bedevî sordu: Rasûlullah (s.a.v.), ondan yüz çevirdi: Sonra yine sordu: Peygamber (s.a.v), yine yüz çevirdi: Sonra ben yeþil elbiseler içersinde mescidin kapýsýndan çýkýverdim. Rasûlullah (s.a.v.), beni görünce: “Soru soran kimse nerededir?” buyurdu. Bedevi: “Benim Ey Allah’ýn Rasûlü!” dedi. “Ýþte bu kimse ahdini yerine getiren kimselerdendir” buyurdu. (Ýbn Mâce, Mukaddime: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Ebû Küreyb’in, Yunus b. Bükeyr’den rivâyetiyle bilmekteyiz. Hadisçilerin ileri gelenlerinden pek çok kiþi bu hadisi Ebû Küreyb’den rivâyet etmiþlerdir. Muhammed b. Ýsmail de bu hadisi Ebû Küreyb’den rivâyet etti ve kitabýnda “Fevaid” bölümüne koydu.

bölüm: 23

Ø zübeyr b. avvam (r.a.)’ýn hayat hikâyesi

3743- Zübeyr (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir, dedi ki: Kureyza günü Rasûlullah (s.a.v.), benim için feda olsun derken anne ve babasýný ikisini de birden kullanarak: “Annem ve babam senin için feda olsun” buyurdu. (Buhârî, Menakîb: 17; Müslim, Fezail: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 24

Ø zübeyr b. avvam havari midir?

3744- Ali (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir. Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Her Peygamber’in bir havarîsi vardýr benim havarim de Zübeyr b. Avvam’dýr.” (Müsned: 642)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Havarî (yardýmcý demektir.) Ýbn ebî Ömer’den iþittim þöyle diyordu: Sûfyân b. Uyeyne þöyle demiþtir: “Havarî, yardýmcý” demektir.

bölüm: 25

Ø zübeyr b. avvam’ýn hayat hikâyesi

3745- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’den iþittim, þöyle diyordu: Her Peygamberin bir havarîsi vardýr. Benim havarîm de Zübeyr b. Avvam’dýr.” Ebû Nuaym, bu hadise þunu ilave etmiþtir: Hendek savaþýnda Rasûlullah (s.a.v.), düþman tarafýndan bize kim haber getirebilir demiþti de Zübeyr: Ben dedi. Rasûlullah (s.a.v.) bunu üç sefer tekrarladý da Zübeyr de her seferin de ben demiþti. (Buhârî, Cihâd: 27; Müslim, Fezail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3746- Hiþâm b. Urve (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Zübeyr, Cemel vak’asýnýn sabahýnda oðlu Abdullah’a tavsiyelerde bulundu ve : “Rasûlullah (s.a.v.) ile bulunduðum savaþlarda yara almamýþ hiçbir organým yoktur” dedi. Hatta bu yara tenasül uzvuma bile isabet etmiþti. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis Hammad b. Zeyd rivâyeti olarak hasen garibtir.

bölüm: 26

Ø abdurrahman b. avf’ýn hayat hikâyesi

3747- Abdurrahman b. Avf (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ebû Bekir Cennet’tedir, Ömer Cennettedir, Osman Cennettedir, Ali Cennettedir, Talha Cennettedir, Zübeyr Cennet’tedir, Abdurrahman b. Avf Cennet’tedir, Sa’d Cennet’tedir, Saîd Cennet’tedir, Ebû Ubeyde b. Cerrâh Cennet’tedir.” (Müsned: 1585)

ž Mus’ab kýraat yoluyla Abdulaziz b. Muhammed’den, Abdurrahman b. Humeyd’den, babasýndan benzeri þekilde bu hadisi bize aktarmýþtýr ve Abdurrahman b. Avf’ý zikretmemiþtir.

Tirmizî: Bu hadis Abdurrahman b. Humeyd’den, babasýndan, Saîd b. Zeyd’den benzeri þekilde rivâyet edilmiþtir. Bu hadis ilk hadisten daha sahihtir.

3748- Abdurrahman b. Humeyd (r.a.)’in babasýndan rivâyete göre, Saîd b. Zeyd, bir cemaatin içinde Humeyd’e Rasûlullah (s.a.v.)’in þöyle buyurduðunu anlattý: “On kiþi Cennet’tedir: Ebû Bekir Cennet’te, Ömer Cennet’te, Osman, Ali, Zübeyr, Talha, Abdurrahman, Ebû Ubeyde, Sa’d b. ebî Vakkâs.” Humeyd dedi ki: “Saîd b. Zeyd bu dokuz kiþiyi saydý ve onuncusuna gelince sustu. Cemaat: Ey Ebû’l A’ver! Allah aþkýna söyle onuncusu kimdir? Saîd þu cevabý verdi: Benden Allah aþkýna istediniz; Ebû’l A’ver’dir.” (Ebû Dâvûd, Sünnet: 27; Ýbn Mâce, Mukaddime: 17)

ž Tirmizî: Ebû’l A’ver, Saîd b. Zeyd b. Amr b. Nevfel’dir. Muhammed’den iþittim þöyle diyordu: Bu hadis birinci hadisten daha sahihtir.

3749- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), hanýmlarýna hitaben þöyle buyurdu: “Sizin benden sonraki durumunuz, beni cidden düþündürüyor. Size ancak çok cömert olanlar tahammül edebileceklerdir.” Ebû Selem dedi ki: Âiþe bana þöyle derdi: Allah senin babana (Abdurrahman b. Avf’ý kastediyor) Cennet pýnarlarýndan selsebilden içirsin, çünkü o Peygamber (s.a.v)’in hanýmlarýna kýrk bin dinara satýlan bir mal baðýþlamýþtý. (Müsned: 22345)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

3750- Ebû Seleme (r.a.)’den rivâyete göre: “Abdurrahman b. Avf, Huzeyfe vasiyette bulunarak Peygamber (s.a.v)’in hanýmlarýna dört yüz bin dinar deðerinde bir bahçe vasiyet etmiþtir.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

bölüm: 27

Ø sa’d b. ebî Vakkâs’ýn hayatýndan kesitler

3751- Sa’d b. ebî Vakkâs (r.a.)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Allah’ým Sa’d sana duâ ettiðinde onun duâsýný kabul buyur.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis Ýsmail’den ve Kays’tan da rivâyet edilerek þöyle demiþtir: “Allah’ým! Sa’d sana duâ ettiðinde duâsýný kabul et.” Bu rivâyet daha sahihtir.

3752- Câbir b. Abdullah (r.a.)’tan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Sa’d Peygamber (s.a.v)’e doðru ilerlerken Peygamber (s.a.v) þöyle buyurdu: “Bu, benim dayýmdýr. Kimin böyle bir dayýsý varsa bana göstersin.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Sadece Mûcâlid’in rivâyetiyle bilmekteyiz. Sa’d, Zühreoðullarýndandý. Peygamber (s.a.v)’in annesi de Zühreoðlullarýndandý bu yüzden Rasûlullah (s.a.v.) bu benim dayým demiþtir.

3753- Ali (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) sadece Sa’d için feda olsun derken anne ve babasýný birlikte kullanmýþ, Uhud günü de Sa’d’a: “Babam annem sana feda olsun at ey bahadýr delikanlý” buyurmuþtu. (Buhârî, Cihâd: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir. Pek çok kimse bu hadisi Yahya b. Saîd’den, Saîd b. el Müseyyeb’den ve Sa’d’tan rivâyet etmiþlerdir.

3754- Sa’d b. ebî Vakkâs (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.):Uhud savaþýnda benim için feda olsun derken babasýný ve annesini bir araya getirerek söyledi.” (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Bu hadis Abdullah b. Þeddâd b. el Hâd vasýtasýyla Ali’den rivâyet edilmiþtir.

3755- Ali b. ebî Tâlib (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Peygamber (s.a.v)’in Sa’d’tan baþka hiçbir kimseye anne ve babasýný birlikte feda ettiðini iþitmedim ve Uhud savaþýnda da: “At, ey Sa’d! Anam babam sana feda olsun” dediðini iþitmiþ bulunmaktayým. (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis sahihtir.

3756- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), bir savaþ sonrasý Medîne’ye geliþinde uykusuz kalmýþ ve þöyle demiþti: Salih bir kimse bu gece benim kapýmýn önünde nöbet tutup beni beklese… Biz bu durumda iken bir silah sesi duyduk Peygamber (s.a.v): “Kim o” dedi. O kimse: Sa’d b. ebî Vakkâs diye karþýlýk verdi. Peygamber (s.a.v), ona: “Niçin geldin?” buyurdu. Sa’d: “Peygamber (s.a.v)’e karþý içime bir korku düþtü ve kendisini beklemeye geldim” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), ona duâ etti ve uyudu. (Buhârî, Cihâd: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 28

Ø Saîd b. zeyd b. amr b. nüfeyl’in hayat hikâyeleri

3757- Saîd b. Zeyd b. Amr b. Nüfeyl (r.a)’dan þöyle dediðini rivâyet edilmiþtir: Dokuz kiþinin Cennet’te olduklarýna þâhidlik ederim, onuncu kiþinin de Cennet’te olduðuna þâhidlik etsem günaha girmiþ olmam. Bunun üzerine bu nasýl oluyor? Diye soruldu. Saîd b. Zeyd dedi ki: Peygamber (s.a.v) ile birlikte Hirâ daðýnda idik. Dað sallanýnca; “Yerinde dur Hirâ! Çünkü senin üzerinde bir peygamber bir sýddîk bir de þehîd vardýr” buyurdu. Onlar kimlerdir diye sorulunca, Saîd dedi ki: “Rasûlullah (s.a.v.), Ebû Bekir, Ömer, Osman, Ali, Talha, Zübeyr, Sa’d, Abdurrahman b. Avf.” Sonra onuncusu kimdir? diye soruldu. Saîd: “Ben” dedi. (Ebû davud, Sünnet: 27; Ýbn Mâce, Mukaddime: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Bu hadis bir baþka þekilde de Saîd b. Zeyd’den rivâyet edilmiþtir.

Ahmed b. Menî’, Haccâc b. Muhammed vasýtasýyla Þu’be’den, Hurr b. Sabbah’tan, Abdurrahman b. Ahnes’den, Saîd b. Zeyd’den mana olarak bir benzerini rivâyet etmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasendir.

bölüm: 29

Ø Abbâs b. abdulmuttalib’in hayatýndan kesitler

3758- Abdulmuttalib b. Rabia b. Hâris b. Abdulmuttalib (r.a.)’den rivâyete göre, Abbâs b. Abdulmuttalib öfkeli bir vaziyette Rasûlullah (s.a.v.)’in yanýna girdi. Ben de O’nun yanýndaydým. Rasûlullah (s.a.v.) niçin öfkelisin diye sordu. Abbâs: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Biz Haþimoðullarý ile kureyþ arasýnda ne var, kendi kendilerine buluþtuklarýnda güler yüzle buluþuyorlar bizim karþýmýza çýktýklarý zaman deðiþik yüzle çýkýyorlar.” Bunun üzerine Peygamber (s.a.v), kýzdý yüzü kýrmýzýlaþtý ve þöyle buyurdu: “Benliðim kudret elinde olan Zata yemin ederim ki: Allah ve Rasûlü için sizi bir kimse sevmedikçe kalbine iman girmez.” Sonra þöyle devam etti: “Ey insanlar! Her kim benim amcama eziyet ederse bana eziyet etmiþ olur. Bir insanýn amcasý onun babasý gibidir.” (Müsned: 16860)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3759- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Abbâs benden ben Abbâs’taným.” (Müsned: 2598)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. Sadece Ýsrail’in rivâyeti olarak bilmekteyiz

3760- Ali (r.a.)’den rivâyete göre, sadece Peygamber (s.a.v), Abbâs hakkýnda Ömer’e þöyle demiþtir: “Bir kimsenin amcasý babasýnýn bir eþi demektir.” Ömer, Abbâs’ýn zekat meselesinden konuþurken Rasûlullah (s.a.v.) böyle demiþti. (Müsned: 687)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3761- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.)’in þöyle söylediði aktarýlmýþtýr: Abbâs, Rasûlullah (s.a.v.)’in amcasýdýr. Kiþinin amcasý babasý yerindedir veya babasýnýn bir eþidir. (Müsned: Zekat: 27; Ebû Dâvûd, Zekat: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. Ebû’z Zinad’ýn rivâyeti olarak bu þekliyle bilmekteyiz.

3762- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Peygamber (s.a.v.) Abbâs’a: “Pazartesi sabahý çocuklarýnla beraber bana gel, onlara bir duâ edeyim de Allah bu duâ ile onlarý ve seni faydalandýrsýn” buyurmuþtu. Sabahleyin hepimiz birlikte gittik Rasûlullah (s.a.v.) hepimizin üzerini bir örtü ile örttü ve þöyle duâ etti: “Allah’ým! Abbâs’ý ve çocuklarýný görünür ve görünmez olarak iþledikleri her türlü günahlardan hiçbirþey býrakmayacak þekilde baðýþla. Allah’ým çocuklarý konusunda da onlarý kolla gözetle.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Sadece bu þekliyle bilmekteyiz.

bölüm: 30

Ø cafer b. ebî Tâlib’in hayatýndan kesitler

3763- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Cafer’i meleklerle birlikte Cennet’te uçarken gördüm.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis Ebû Hüreyre hadisi olarak garibtir. Sadece Abdullah b. Cafer rivâyeti olarak bilmekteyiz. Yahya b. Main ve baþka hadis âlimleri Abdullah b. Cafer’in hadis konusunda zayýf olduðunu söylemiþlerdir. Bu kimse Ali b. el Medinî’nin babasýdýr. Bu konuda Ýbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

3764- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Peygamber (s.a.v)’den sonra Cafer’den daha deðerli bir kimse ne ayakkabý sahibi olmuþ ne de ayakkabý giymiþtir. Ne binitlere binmiþ ne de binitlerin eðerlerine kurulmuþtur.” (Müsned: 8985)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. “Kevr” binit demektir.

3765- Berâ b. Âzib (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v): Cafer b. ebî Tâlib’e: “Yaratýlýþ ve huy bakýmýndan bana benzersin” buyurdu. Bu hadis uzuncadýr. (Buhârî, Megazi: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Sûfyân b. Vekî’, Übey vasýtasýyla Ýsrail’den bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiþtir.

3766- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Peygamber (s.a.v), ashabýndan herhangi birine Kur’ân’dan bazý ayetleri sorduðum olurdu ki, ben o ayetleri onlardan daha iyi biliyordum fakat bana bir þeyler yedirmelerine sebeb olsundiye soruyorum. Cafer b. ebî Tâlib’e sorduðumda bana hemen cevap vermezdi. Beni evine götürür karýsýna: “Ey Esma bize bir þeyler yedir” der. Yedikten sonra da bize cevap verirdi. Cafer, yoksullarý severdi onlarla birlikte oturur, onlarla konuþur o fakirler de onunla konuþurlardý. Rasûlullah (s.a.v.), bu sebeble onu yoksullarýn babasý diye çaðýrýrdý. (Buhârî, Menakýb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Ebû Ýshâk el Mahzûmî, Ýbrahim b. Fadl el Medenî olup kendisi hakkýnda bazý hadisçiler hafýzasý yönünden tenkid etmiþler ve garib rivâyetleri olduðunu söylemiþlerdir.

3767- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Biz Cafer b. ebî Tâlib’i miskinlerin babasý diye çaðýrýrdýk. Biz onun yanýna her geldiðimizde bize mutlaka bir þeyler hazýrlar ve yedirirdi. Bir defasýnda onun yanýna geldiðimizde hiçbir þeyi yoktu da içersinde bal konulmuþ bir küp çýkardý ve onu kýrdý bizde ona bulaþan ballarý yalamýþtýk.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis Ebû Seleme ve Ebû Hüreyre rivâyeti olarak hasen garibtir.

bölüm: 31

Ø hasan ve hüseyin’in hayat hikâyeleri

3768- Ebû Saîd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Hasan ve Hüseyin Cennet delikanlýlarýnýn efendileridir.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Sûfyân b. Vekî’, Cerir vasýtasýyla Muhammed b. Fudayl’den ve Yezîd’den bu hadisin bir benzerini bize aktarmýþtýr.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ýbn ebî Nu’m, Abdurrahman b. ebî’n Nu’m el Beceli olup Küfelidir. Ebû’l Hakem diye künyelenir.

3769- Üsâme b. Zeyd (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Bir gece bir ihtiyacým için Peygamber (s.a.v)’in kapýsýný çalmýþtým. Peygamber (s.a.v) ne olduðunu bilmediðim bir þeye sarýlmýþ durumda karþýma çýktý. Ýþimi bitirince dedim ki: Bu sarýldýðým þey nedir? Ey Allah’ýn Rasûlü! O örtüyü açýverince birde ne göreyim. Hasan ve Hüseyin deðilmiymiþ! Allah’ýn selamý onlarýn soyuna ve sopuna olsun Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Bunlar benim oðullarým ve kýzýmýn oðullarýdýr. Allah’ým ben onlarý seviyorum sende onlarý sev onlarý sevenleri de sev.” (Buhârî, Menakîb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

3770- Abdurrahman b. ebî Nu’m (r.a.)’den rivâyete göre, Iraklýlardan bir adam Ýbn Ömer’e elbiseye bulaþan sivrisineðin kanýnýn hükmünü sormaya gelmiþti. Bunun üzerine Ýbn Ömer: Þu adama bakýnýz! Sivrisineðin kanýnýn hükmünü soruyor! Halbuki Rasûlullah (s.a.v.)’in torununu öldürmüþlerdir. Rasûlullah (s.a.v.)’in þöyle buyurduðunu iþittim: “Hasan ve Hüseyin bu dünyada benim reyhanýmdýr.” (Buhârî, Menakîb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis sahihtir.

Þu’be ve Mehdî b. Meymûn, Muhammed b. ebî Ya’kub’tan bu hadisi rivâyet etmiþlerdir. Bu hadis Ebû Hüreyre’den de benzeri þekilde rivâyet edilmiþtir.

3771- Selma (r.anha)’dan rivâyet edilmiþtir, dedi ki: Ümmü Selma’nýn yanýna girdim aðlýyordu. Neden aðlýyorsun diye sordum. Þöyle dedi: Rasûlullah (s.a.v.)’i rüyada gördüm saçý ve sakalý topraklý idi. Sana ne oldu Ey Allah’ýn Rasûlü dedim? Buyurdu ki: “Az önce Hüseyin’in öldürülüþüne þâhid oldum.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir.

3772- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demektedir: “Rasûlullah (s.a.v.)’e ehli beytinden hangisi sana daha sevimlidir?” Diye soruldu da Rasûlullah (s.a.v.): “Hasan ve Hüseyin’dir” buyurdu. Fatýma’ya çocuklarýný çaðýr der. Onlarý koklar ve baðrýna basardý. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle Enes rivâyeti olarak garibtir.

3773- Ebû Bekre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), minbere çýktý ve þöyle buyurdu: Benim þu oðlum (torunum) öyle bir efendidir ki Allah onun vasýtasýyla iki gurubun arasýný düzeltecektir. (Buhârî, Menakîb: 27; Nesâî, Cuma: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis Hasen b. Ali rivâyeti olarak hasen sahihtir.

3774- Ebû Büreyde (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), bize hutbe vermekte iken Hasan ve Hüseyin üzerlerinde kýrmýzý bir gömlekle düþe kalka geldiler. Rasûlullah (s.a.v.), minberden indi onlarý kucaðýna aldý ve minbere çýktý önüne oturttu ve þöyle buyurdu: Allah’ýn ne doðru söylemiþ “Mallarýnýz ve çocuklarýnýz ancak bir imtihan vasýtasýdýr.” (Enfal: 28) Þu iki çocuðun durumlarýna baktým yürüyorlar tökezleyip düþüyorlar dayanamadým konuþmamý keserek onlarý kaldýrdým.” (Nesâî, Cum’a: 27; Ebû Dâvûd, Salat: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.Hüseyin b. Vakîd’ýn rivâyetiyle biliyoruz.

3775- Ya’la b. Mürre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Hüseyin bendendir. Ben de Hüseyin’denim, Allah, Hüseyin’i seveni sevsin Hüseyin, torunlardan bir torundur.” (Ýbn Mâce, Mukaddime: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir. Bu hadisi sadece Abdullah b. Osman b. Haysem’in rivâyetiyle bilmekteyiz. Bu hadisi daha baþkalarý da rivâyet etmiþlerdir.

3776- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Ehli beytin içinde Peygamber (s.a.v)’e, Hasan’dan daha çok benzeyen bir kimse yoktu.” (Buhârî, Menakîb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3777- Ebû Cuhayfe (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.)’i gördüm Hasan ona çok benzerdi.” (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Bu konuda Ebû Bekir, Ýbn Abbâs ve Ýbn Zübeyr’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

3778- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Hüseyin’in baþý getirildiðinde Ýbn Ziyâd’ýn yanýnda idim. Ýbn Ziyâd elindeki bir çomakla burnunu gösteriyor ve þöyle diyordu. Buna benzer bir güzellik görmedim. Bunun üzerine ben de dedim ki: Ehli beyt arasýnda o, Peygamber (s.a.v)’e en çok benzeyenlerdendir. (Buhârî, Menakîb: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

3779- Ali (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre, þöyle demiþtir: “Göðüsten baþa kadar olan bölümünde Hasan, Rasûlullah (s.a.v.)’e daha çok benzerdi. Göðüsten aþaðý bölümünde ise Hüseyin daha çok benzerdi.” (Müsned: 735)

ž Bu hadis hasen sahih garibtir.

3780- Imara b. Umeyr (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Ubeydullah b. Ziyâd ve adamlarýnýn baþlarý getirildiðinde Rahbe’de mescide sýralandýðýnda ben de yanlarýna varmýþtým o anda halk geldi geldi diyorlardý. Meðer ki bir yýlan gelmiþ baþlarýnýn arasýnda dolaþýyor. Sonunda bu yýlan Ubeydullah b. Ziyâd’ýn burun deliklerine girip kýsa bir süre sonra çýkýp gitti ve gözden kayboldu. Sonra insanlar yine geldi geldi dediler. Yýlan bunu iki veya üç sefer yaptý.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3781- Huzeyfe (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Annem bana Peygamberle ne zaman görüþmeye gideceksin diye sordu Ben de uzun zamandýr O’nunla görüþmüyorum” dedim. Anam beni payladý. Bunun üzerine ben: Býrak beni de gidip Rasûlullah (s.a.v.) ile birlikte akþam namazýný kýlayým, kendisinden senin ve benim için istiðfar etmesini isteyeyim dedim. Rasûlullah (s.a.v.)’e gittim ve akþam namazýný onunla birlikte kýldým. Rasûlullah (s.a.v.), akþam namazýnýn ardýndan nafile namaz kýlmaya baþladý sonunda yatsý namazýný da kýldýktan sonra döndü ben de peþinden gittim. Sesimi duydu ve: “Kim o Huzeyfe mi?” buyurdu. Evet dedim. “Ýhtiyacýn nedir? Neden geldin? Allah seni de anneni de baðýþlasýn” buyurdu. Sonra þöyle devam etti: “Þu bir melektir ki bu geceden önce yeryüzüne hiç inmemiþti. Bana selam vermek için, Fatýma’nýn Cennet kadýnlarýnýn haným efendisi olduðunu bildirmek için, Hasan ve Hüseyin’in de Cennetlik delikanlýlarýn efendisi olduðunu bana müjdelemek için Rabbinden izin istedi.” (Müsned: 22240)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir. Sadece Ýsrail’in rivâyeti olarak bilmekteyiz.

3782- Berâ (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v), Hasan ve Hüseyin’e baktý ve þöyle dedi: “Allah’ým ben bu ikisini seviyorum sen de onlarý sev.” (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fezail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3783- Berâ b. Âzib (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’i omzuna Hasan’ý koymuþ olduðu halde þöyle derken gördüm: “Allah’ým ben onu seviyorum sen de onu sev.” (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fezail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Bir önceki hadisten daha sahihtir.

3784- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), Hüseyin’i omzunda taþýmakta idi. Bunun üzerine bir kimse: “Ey çocuk bindiðin binek ne güzeldir” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): “O da ne güzel binicidir” buyurdu. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Ancak bu þekliyle bilmekteyiz. Bazý hadisçiler Zem’a b. Salih’i hafýzasý yönünden zayýf kabul etmiþlerdir.

3785- Ali b. ebî Tâlib (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Her Peygambere yedi arkadaþ veya muhafýz verilmiþtir. Bana ise on dört tane verildi.” Bizde: “Bunlar kimlerdir diye sorduk” þöyle cevap verdi: “Ben, iki oðlum Hasan ve Hüseyin, Cafer, Hamza, Ebû Bekir, Ömer, Mus’ab b. Umeyr, Bilâl, Selman, Mýkdad, Ebû Zerr, Ammâr ve Abdullah b. Mes’ûd’tur.” (Müsned: 1198)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir. Bu hadis Ali’den mevkuf olarak da rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 32

Ø ehli beytin hayatýndan kesitler

3786- Câbir b. Abdullah (r.a.)’tan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’i Hacta arefe günü Kasva isimli devesine binmiþ hutbe verirken gördüm þöyle diyordu: “Ey Ýnsanlar! Size iki þey býrakýyorum onlara uyarsanýz asla sapýtmazsýnýz, Allah’ýn kitabý ve yakýnlarým olan ehli beytim.” (Ebû Dâvûd, Menasik: 27; Ýbn Mâce, Menasik: 17)

ž Tirmizî: Bu konuda Ebû Zerr, Ebû Saîd, Zeyd b. Erkâm, Huzeyfe ve Ýbn Esîd’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

Tirmizî: Zeyd b. Hasan’dan Saîd b. Süleyman ve deðiþik ilim adamlarý hadis rivâyet etmiþlerdir.

3787- Peygamber (s.a.v)’in üvey oðlu Ömer b. ebî Seleme (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ahzab sûresi: 33. ayeti; “… Ey Peygamberin ev halký, Allah sizin üzerinizden her türlü çirkinliði ve kirliliði gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.” Ümmü Seleme’nin evinde inmiþti. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), Fatýma, Hasan ve Hüseyin’i çaðýrdý onlarý bir örtü ile örttü. Ali de Rasûlü Ekrem’in arkasýnda bulunuyordu onu da bir baþka örtü ile örttü ve þöyle duâ etti: “Allah’ým bunlar benim ehli beytimdir. Bunlardan pislik ve kötülükleri gider ve onlarý tertemiz eyle.” Ümmü Seleme: “Ey Allah’ýn Peygamberi ben de onlardan mýyým?” dedi. Rasûlullah (s.a.v.): “Sen yerinde dur! Sen bana hayýrlý kimselerdensin” buyurdu. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu konuda Ümmü Seleme, Ma’kýl b. Yesâr, Ebû’l Hamra ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle garibtir.

3788- Zeyd b. Erkâm (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Ben size bir þey býrakacaðým ki buna sarýldýðýnýzda benden sonra asla sapýklýða düþmezsiniz bu þeylerin ikisini de birbirinden büyüktür. Gökten yere uzanan bir ip gibi olan ilahi nizam olan Allah’ýn ki,tabý ve yakýnlarým, ehli beytim. Bu iki þey kýyamet günü havuz baþýnda bana gelinceye kadar asla birbirinden ayrýlmayacaklardýr. Bu iki þey hakkýnda bana nasýl uyacaðýnýza dikkat ediniz.” (Müsned: 10681)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

3789- Ýbn Abbâs (r.a.)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Size her türlü gýdalarýyla beslediði için Allah’ý seviniz, Allah; sevgisiyle beni seviniz ve benim sevgimle de ehli beytimi seviniz…” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Ancak bu þekliyle bilmekteyiz.

bölüm: 33

Ø Muâz b. cebel, zeyd b. sabit, übey, Ebû ubeyde b. Cerrâh’ýn hayatlarýndan kesitler

3790- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ümmetimin ümmetime karþý en merhametlisi Ebû Bekir, Allah’ýn emri konusunda en þiddetli olaný Ömer. Haya bakýmýndan en doðrusu Osman, Haram ve helal bilgisi bakýmýndan en bilgili olaný Muâz b. Cebel, Feraiz (Miras) taksimini en iyi bileni Zeyd b. Sabit, en büyük kýraat âlimi Übey b. Ka’b’týr. Her ümmetin güvenilen bir þahsý vardýr; Bu ümmetin güvenilir þahsý da Ebû Ubeyde b. Cerrâh’týr.” (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu þekliyle Katâde’nin rivâyeti olarak bilmekteyiz. Ebû Kýlâbe, Enes’den benzeri þekilde rivâyet etmiþ olup, meþhur olan rivâyet Ebû Kýlâbe’nin bu rivâyetidir.

3791- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Benim ümmetimden ümmetime en merhametlisi Ebû Bekir’dir. Allah’ýn emri konusunda en þiddetli olaný Ömer’dir. Haya bakýmýndan en doðrusu Osman’dýr. Kur’ân-ý en iyi okuyan Übey b. Ka’b’týr. Feraiz (miras) taksimatýný en iyi bilen Zeyd b. Sabit’tir. Helal ve haramý en iyi bileni Muâz b. Cebel’dir. Dikkat edin! Her ümmetin güvenilen bir kimsesi vardýr bu ümmetin güvenilen kiþisi de Ebû Ubeyde b. Cerrâh’týr. (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3792- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Übey b. Ka’b’e þöyle buyurmuþtur: “Sana Beyyine sûresini okumaný, Allah emretti.” Übey: “Benim adýmý verdi mi?” diye sordu. Rasûlullah (s.a.v.): “Evet” dedi. Bunun üzerine Übey aðladý. (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Übey b. Ka’b bu hadisi “Rasûlullah (s.a.v.), benim için þöyle dedi” diyerek rivâyet etmiþtir.

3793- Übey b. Ka’b (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) kendisine; Allah, bana þöyle buyurdu: “Gerçek din, hayat tarzý Allah katýnda her türlü haksýzlýktan ve batýldan uzak olan Ýslam dinidir. Yahudilik ve Hýristiyanlýk deðildir. Bu din üzerine olan bir kimse ne hayýr iþlerse hiç boþa gitmez. Mutlaka karþýlýðýný görür.” Rasûlullah (s.a.v.) sözüne þöyle devam etti: Ýnsanoðlunun bir vadi dolusu malý olsa mutlaka ikincisini ister, ikincisi olsa üçüncüsünü ister. Adem oðlunun aðzýný veya gözünü topraktan baþkasý doldurmaz. Allah tevbe edenin tevbesini kabul eder. (Müsned: 20257)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Buradakinden baþka da rivâyet edilmiþtir. Abdullah b. Abdurrahman b. Ebza, babasýndan Übey b. Ka’b’tan þöyle rivâyet etmiþtir: “Allah bana sana Kur’ân okumamý emretti.” Yine Katâde, Enes’den rivâyet edip þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), Übey’e; Allah bana sana Kur’ân okumamý emretti.”

3794- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Peygamber (s.a.v), zamanýnda Kur’ân’ý dört kiþi topladý bunlarýn hepsi de Ensardan’dýr. Übey b. Ka’b, Muâz b. Cebel, Zeyd b. Sabit ve Ebû Zeyd.” Enes’e sordum: “Ebû Zeyd kimdir?” Þöyle dedi: “Amcalarýmdan biridir.” (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Bu hadis hasen sahihtir.

3795- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ebû Bekir ne iyi adamdýr, Ömer ne iyi adamdýr, Ebû Ubeyde b. Cerrâh ne iyi adamdýr. Üseyd b. Hudayr ne iyi adamdýr. Sabit b. Kays b. Þemmâs ne iyi adamdýr. Muâz b. Cebel ne iyi adamdýr. Muâz b. Amr b. Cemûh ne iyi adamdýr.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen olup sadece Süheyl’in rivâyetiyle bilmekteyiz.

3796- Huzeyfe b. Yemân (r.a.)’den rivâyete göre, Akýb ve Seyyid, Peygamber (s.a.v)’e gelerek dediler ki: “Güvenilir birini bizimle gönder.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Gerçekten güvenilir bir kimseyi sizinle göndereceðim.” Ýnsanlarýn gözü bu kimse kim olacaktýr diye saðý solu gözetlemeye baþladý. Sonra Rasûlullah (s.a.v.), Ebû Ubeyde b. Cerrâh’ý gönderdi. (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Ebû Ýshâk bu hadisi Sýla’dan rivâyet ettiðinde; Kendisinden altmýþ sene önce iþitmiþtim, derdi.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ömer ve Enes vasýtasýyla Peygamber (s.a.v)’in þöyle buyurduðu da rivâyet edilmiþtir: “Her ümmetin en çok güvenilen bir insaný vardýr. Bu ümmetin güvenilen insaný da Ebû Ubeyde b. Cerrâh’týr.”

bölüm: 34

Ø selman-ý fârisî’nin hayatýndan kesitler

3797- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Cennet üç kiþinin özlemi içindedir; Ali, Ammâr ve Selman.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece Hasan b. Salih’in rivâyetiyle bilmekteyiz.

bölüm: 35

Ø Ammâr b. Yâsir (r.a.)’in hayatýndan kesitler

3798- Ali (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ammâr b. Yâsir gelerek Rasûlullah (s.a.v.)’in yanýna girmek için izin istedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ona izin veriniz, temiz ve tertemiz kiþi merhaba hoþ geldin.” (Ýbn Mâce, Mukaddime: 179

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3799- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ammâr iki iþ arasýnda serbest býrakýldýðýnda o iþin en doðrusunu seçerdi.” (Ýbn Mâce, Mukaddime: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu hadisi Küfeli bir ihtiyar olan Abdulaziz b. Siyah’ýn rivâyetiyle bu þekliyle bilmekteyiz. Bu kimseden hadisçiler hadis rivâyet etmiþlerdir. O’nun Yezîd b. Abdulaziz isimli bir oðlu vardýr. Yahya b. Adem ondan hadis rivâyet etmiþtir.

Mahmûd b. Gaylân, Vekî’ vasýtasýyla; Sûfyân’dan, Abdulmelik b. Umeyr’den Rib’î’nin azâdlýsý Hilâl’den, Rib’î’den, Huzeyfe’den bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiþtir. Sâlim el Murâdî, Küfeli olup, Rib’î b. Hýraþ’tan ve Huzeyfe’den bu hadisi benzeri þekilde rivâyet etmiþtir.

3800- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Müjde sana ey Ammâr, azgýn bir gurup tarafýndan öldürülüp þehîd olacaksýn.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu konuda Ümmü Seleme, Abdullah b. Amr, Ebû’l Yüsr ve Huzeyfe’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis Alâ b. Abdurrahman rivâyeti olarak hasen sahih garibtir.

bölüm 36

Ø Ebû Zerr (r.a.)’in hayatýndan kesitler

3801- Abdullah b. Amr (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’den iþittim þöyle diyordu: “Ebû Zerr’den daha doðru olaný ne gök göçlgelendirmiþ ne de yeryüzü üzerinde taþýmýþtýr.” (Ýbn Mâce, Mukaddime: 27)

ž Tirmizî: Bu konuda Ebû’d Derdâ ve Ebû Zerr’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasendir.

3802- Ebû Zerr (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Lehçe sahibi olarak, Meryem oðlu Ýsa’nýn benzeri, Ebû Zerr’den daha doðru ve daha vefalý birini ne gök kubbesi altýnda barýndýrmýþ ne de yeryüzü sýrtýnda taþýmýþtýr.” Ömer b. Hattâb, imrenen bir kiþi edasýyla: “Ey Allah’ýn Rasûlü! onu bu þekilde tanýyor musun?” Rasûlullah (s.a.v.): “Evet” dedi ve: “Siz de onu öylece tanýyýn” buyurdu. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir. Bazýlarý bu hadisi rivâyet ederek þöyle diyor: “Ebû Zerr yeryüzünde Meryem oðlu Ýsa’nýn zahidliði gibi yaþayýp gitmiþtir.”

Bölüm: 37

Ø abdullah b. Selam (r.a.)’in hayatýndan kesitler

3803- Abdullah b. Selam (r.a.)’ýn kardeþinin oðlundan rivâyete göre, þöyle demiþtir:Osman, asîler tarafýndan öldürülmek istendiðinde Abdullah b. Selam ona geldi, Osman ona: “Neden geldin?” Diye sordu. Abdullah: “Sana yardýma geldim” dedi. Bunun üzerine Osman: Asilerin yanýna çýk ve onlarý benden uzaklaþtýr. Senin dýþarýda olman, benim için içeride olmamdan daha hayýrlýdýr. Bunun üzerine Abdullah, asilerin yanýna çýktý ve: “Ey Ýnsanlar! Cahiliyye döneminde benim adým falandý. Rasûlullah (s.a.v.), bana Abdullah adýný verdi. Benim hakkýmda Kur’ân ayetleri indi (Ahkaf sûresi: 10. ayet) Ra’d sûresi 43. ayet yine benim hakkýmda inmiþtir. Allah’ýn kýnýna sokulmuþ kýlýcý sizin yanýnýzdadýr. Melekler de Peygamber (s.a.v)’in hicret edip geldiði þu ülkenizde size komþu gibi yakýndýrlar. Allah’a karþý sorumluluk bilinci taþýyýn, Allah’tan sakýnýn ve bu adamý öldürmekten uzak durun. Vallahi eðer onu öldürecek olursanýz, komþunuz olan melekleri buradan kaçýracaksýnýz. Allah’ýn kýnýna sokulmuþ kýlýcýný kýnýndan çýkaracaksýnýz ve bir daha kýyamete kadar kýnýna girmeyecektir. Bunun üzerine asiler, Yahudi’yi öldürün, Osman’ý öldürün diye baðýrdýlar.” (Bu hadis Ahkaf sûresi tefsirinde, 3256 numarada geçmiþti.) (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Abdulmelik b. Umeyr rivâyetiyle bilmekteyiz. Þuayb b. Safvân bu hadisi Abdulmelik b. Umeyr’den rivâyet ederek: “Ýbn Muhammed, Ýbn Abdullah b. Selam’dan, dedesi Abdullah b. Selam’dan” demiþtir.

3804- Yezîd b. Umeyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Muâz b. Cebel’in ölümü yaklaþtýðýnda kendisine: “Ey Ebû Abdurrahman! Bize tavsiyelerde bulun” denildi. Muâz: “Beni oturtunuz dedi” ve þöyle devam etti: “Ýlim ve iman yerlerindedir. Kim onlarý ararsa mutlaka bulur (bu sözü üç sefer tekrarladý) ilmi dört kiþinin yanýnda arayýnýz: Uveymir Ebû’d Derdâ’nýn yanýnda, Selman-ý Farisi yanýnda, Abdullah b. Mes’ûd’un yanýnda ve Yahudi olup Ýslam’a giren Abdullah b. Selam yanýnda… Çünkü ben Rasûlullah (s.a.v.)’den iþittim; Cennete girecek on kiþinin onuncusunun o olduðunu söyledi.” (Müsned: 21088)

ž Tirmizî: Bu konuda Sa’d’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

bölüm: 38

Ø abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’ýn hayatýndan kesitler

3805- Ýbn Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Benden sonra Ashabýmdan Ebû Bekir ve Ömer’e uyunuz, Ammâr’ýn gösterdiði yoldan gidiniz. Ýbn Mes’ûd’un rivâyetlerine sýký sarýlýnýz!” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle Ýbn Mes’ûd rivâyeti olarak hasen garibtir. Bu hadisi sadece Yahya b. Seleme b. Küheyl rivâyetiyle bilmekteyiz. Yahya b. Seleme’nin hadiste zayýf olduðu kaydedilmiþtir. Ebû’z Za’ra’nýn ismi Abadullah b. Hanî’dir. Þu’be, Sevrî ve Ýbn Uyeyne’nin kendisinden hadis rivâyet ettiði Ebû’z Za’ra’nýn ismi Amr b. Amr’dýr. Bu kimse Ýbn Mes’ûd’un arkadaþý ve Ebû’l Ahvas’ýn kardeþinin oðludur.

3806- Ebû Musa (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Kardeþimle beraber Yemen’den geldiðimizde Abdullah b. Mes’ûd’u her zaman Peygamber (s.a.v)’in yanýnda gördüðümüz için Peygamber (s.a.v)’in ehli beytinden sanýrdýk çünkü annesi ve kendisi Peygamber (s.a.v)’in yanýna çok sýk girip çýkarlardý.” (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen sahih garibtir. Sûfyân es Sevrî bu hadisi Ebû Ýshâk’tan rivâyet etmiþtir.

3807- Abdurrahman b. Yezîd (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Huzeyfe’ye geldik Rasûlullah (s.a.v.)’e yol ve yordam bakýmýndan en yakýn kimseyi bize söyle ki ondan hadis alalým ve öðrenelim” dedik. Huzeyfe þöyle dedi: “Peygamber (s.a.v)’e yol yordam bakýmýndan en yakýný Ýbn Mes’ûd idi hatta evine girip gözden kayboluncaya kadar… Muhammed (s.a.v.)’in ashabýndan Allah’ýn korumasý altýnda bulunanlar çok iyi bilirler ki Allah’a en yakýn olanlarý Ümmü Abd’ýn oðlu Abdullah b. Mes’ûd’tur.” (Buhârî, Menakîb: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3808- Ali (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ashabýmdan herhangi birini istiþare etmeksizin yetkili bir kimse tayin etmiþ olsaydým; mutlaka Ümmü Abd’ýn oðlunu tayin ederdim.” (Ýbn Mâce, Mukaddime: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece Hâris’in Ali’den yaptýðý bu rivâyetle bilmekteyiz.

3809- Ali (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Herhangi bir kimseyi istiþare etmeksizin yetkili biri olarak tayin etmiþ olsaydým, Ümmü Abd’ýn oðlunu tayin ederdim.” (Ýbn Mâce, Mukaddime: 27)

3810- Abdullah b. Amr (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Kur’ân-ý dört kiþiden öðreniniz; Ýbn Mes’ûd, Übey b. Ka’b, Muâz b. Cebel ve Ebû Huzeyfe’nin azâdýsý Sâlim’den.” (Buhârî, menakÎb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3811- Heyseme b. Sebre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Medîne’ye geldim ve Allah’tan bana Salih bir arkadaþý arkadaþ etmesini istedim. Allah’ta bana Ebû Hüreyre’yi arkadaþ kýldý. Yanýna oturdum ve ona þöyle dedim: “Allah’tan, salih bir insaný bana arkadaþ kýl diye duâ ettim de Allah seni bana arkadaþ kýldý.” Bunun üzerine Ebû Hüreyre: “Nerelisin sen?” diye sordu. “Küfeliyim, hayýr arayýp bulmaya geldim” dedim. Ebû Hüreyre dedi ki: “Duâsý makbul olan Sa’d b. Mâlik; Rasûlullah (s.a.v.)’in abdest ve taharet suyunun yetkilisi ve katýrýnýn bakýcýsý Ýbn Mes’ûd; Rasûlullah (s.a.v.)’in sýrdaþý Huzeyfe ve Rasûlullah (s.a.v.)’in ifadesiyle Allah’ýn þeytandan koruduðu Ammâr ve iki kitabý iyi bilen Selman sizin aranýzda deðimli ki (buraya hayýr arayýp bulmaya geldin!) Katâde diyor ki: Buradaki iki kitab: Ýncil ve Kur’ân’dýr.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. Hayseme, Abdurrahman b. ebî Sebre’nin oðludur fakat dedesine nispet edilmiþtir.

bölüm: 39

Ø huzeyfe b. Yemân’ýn hayatýndan kesitler

3812- Huzeyfe (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ashab: “Peygamber (s.a.v)’e kendine bir halef (yerine bakacak ve karar verecek biri) tayin etsen” dediler. Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Size bir halef tayin etmiþ olsam siz de onun emrine karþý gelirseniz azablanýrsýnýz. Ne var ki Huzeyfe size ne anlatýrsa onu doðru kabul edip tasdik ediniz. Abdullah b. Mes’ûd ta size ne okutursa onu da okuyunuz.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Abdullah dedi ki: Ýshâk b. Ýsa’ya: “Bu hadisin Ebû Vâil’den olduðunu söylüyorlar” dedim. “Hayýr” dedi. Ýnþallah “Zâzân” dandýr.

Tirmizî: Bu hadis Þerîk’in rivâyeti olarak hasendir.

bölüm: 40

Ø zeyd b. Hârise (r.a.)’nýn hayatýndan kesitler

3813- Ömer (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir. Ömer, Üsâme b. Zeyd’in maaþýný üç bin beþ yüz, oðlu Abdullah’ýn maaþýný ise üç bin olarak tayin etmiþti. Ömer’in oðlu babasýna: “Neden Üsâme’yi benden üstün tuttun! Hiçbir savaþ meydanýna benden önce varmýþ deðildir” dedi. Ömer þöyle karþýlýk verdi: “Çünkü Üsâme’nin babasý Zeyd, Rasûlullah (s.a.v.)’e senden daha sevgili idi yine Üsâme’de Rasûlullah (s.a.v.)’e senden daha sevgili idi. Ben de Rasûlullah (s.a.v.)’in sevdiðini benim sevdiðim oðluma tercih ettim.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

3814- Abdullah b. Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Hârise’nin oðlu Zeyd’i, Muhammed’in oðlu Zeyd diye çaðýrýrdýk. Ahzab sûresi 5. ayet nazil oldu ve bu iþi býraktýk.” (Buhârî, Tefsir-ül Kur’ân: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis sahihtir.

3815- Zeyd’in kardeþi Cebele b. Hârise (r.a)’ýn haber verdiðine göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’e geldim ve: “Kardeþim Zeyd’i benimle gönder memleketimize götüreyim dedim.” Þöyle buyurdular: “Ýþte kendisi… þayet seninle gidecek olursa ona engel olmam.” Bunun üzerine Zeyd dedi ki: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Vallahi sana hiç kimseyi tercih etmem.” Cebele þöyle dedi: “Kardeþimin görüþünü kendi görüþümden daha deðerli buldum.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece Ýbn Rumî’nin Ali b. Müshir’den rivâyetiyle bilmekteyiz.

3816- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir. Rasûlullah (s.a.v.), bir askerî kuvvet gönderdi ve bunlarýn baþýna Üsâme b. Zeyd’i komutan tayin etti. Müslümanlar onun komutanlýðýndan pek hoþlanmadýlar. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Siz onun komutanlýðýndan hoþlanmýyorsunuz daha önce babasýnýn komutanlýðýna da dil uzatmýþtýnýz. Allah’a yemin olsun ki komutanlýða gerçekten layýk idi ve bana insanlarýn en sevimlilerindendi. Kendisinden sonra bu oðlu da bana insanlarýn en sevimlilerindendir.” (Buhârî, Menakib: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ali b. Hucr, Ýsmail b. Cafer vasýtasýyla Abdullah b. Dinar’dan ve Ýbn Ömer’den, Enes’in hadisinin bir benzerini bize aktarmýþtýr.

bölüm: 41

Ø Üsâme b. zeyd (r.a.)’in hayatýndan kesitler

3817- Üsâme b. Zeyd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.)’in hastalýðý aðýrlaþýnca tüm insanlar gibi bende Medîne’ye gelmiþtim yanýna girdim susuyor dili dönmüyordu. Rasûlullah (s.a.v.), ellerini üzerime koyup kaldýrmaya çalýþtý. Kendisinin bana duâ ettiðini anladým. (Müsned: 20760)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

3818- Mü’minlerin annesi Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), Üsamenin elbisesini ele alýp tamir etmeye çalýþtý da Hz. Âiþe: “Býrak ben yapayým” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): “Üsame’yi sev çünkü ben onu seviyorum” buyurdular. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

3819- Üsâme b. Zeyd (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ben Peygamber (s.a.v)’in kapýsý önünde oturmakta idim. Ali ve Abbâs izin istemek için geldiler ve ey Üsâme Peygamber (s.a.v)’in yanýna girmek için bize izin iste… Ben de: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Ali ve Abbâs yanýna girmek için izin istiyorlar” dedim. Rasûlullah (s.a.v.): “Neden geldiklerini biliyor musun?” diye sordu. Ben de: “Bilmiyorum” dedim. “Ben biliyorum onlara izin ver” buyurdu. Ýçeri girdiler; “Ey Allah’ýn Rasûlü! Aile halkýndan hangisi sana daha sevimlidir? Sana sormaya geldik” dediler. Rasûlullah (s.a.v.): “Muhammed’in kýzý Fatýma” buyurdu. Ali ve Abbâs: “Sana tüm akrabalar arasýndan sana daha sevimli olan kimdir? diye sormaya gelmiþtik” dediler. “Ehlimden bana en sevgili olaný; Allah’ýn kendisine iyilikte bulunduðu, benim de kendisine iyilikte bulunduðum Üsâme b. Zeyd’tir” buyurdu. Ali ve Abbâs: “Sonra kim?” dediler. “Ali b. ebî Tâlib” buyurdu. Bunun üzerine Abbâs: “Ey Allah’ýn Rasûlü! amcaný sonuncularý yaptýn” dedi. Rasûlullah (s.a.v.): “Ali, hicrette seni geçmiþtir” buyurdu. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 42

Ø cerir b. abdullah el becelî’nin hayatýndan kesitler

3820- Cerir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Müslüman olduðum günden beri Rasûlullah (s.a.v.), beni kapýdan çevirmedi. Beni her gördüðünde mutlaka gülümserdi.” (Müslim, Fedail: 27; Ýbn Mâce, Mukaddime: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3821- Cerir (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Müslüman olduðumdan beri Rasûlullah (s.a.v.), beni kapýsýndan geri çevirmemiþ ve her gördüðünde tebessüm ederdi.” (Müslim, Fedail: 27; Ýbn Mâce, Mukaddime: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

bölüm: 43

Ø abdullah b. Abbâs (r.a.)’ýn hayatýndan kesitler

3822- Ýbn Abbâs (r.a.)’tan rivâyete göre, bizzat kendisi Cebrail’i iki defa görmüþtür ve Peygamber (s.a.v) ona iki defa duâ etmiþtir. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis mürseldir. Ebû Cehdam’ýn Ýbn Abbâs’tan hadis dinlediðini bilmiyoruz. Ebû Cehdam’ýn ismi Musa b. Sâlim’dir. Ubeydullah b. Abdullah b. Abbâs ve Ýbn Abbâs’tan da bu hadis rivâyet edilmiþtir.

3823- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), bana iki sefer Allah’ýn hikmet vermesi için duâ etmiþtir.” (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle Atâ’nýn rivâyeti olarak hasen garibtir.

Bu hadis Ýkrime ve Ýbn Abbâs’tan da ayrýca rivâyet edilmiþtir.

3824- Ýbn Abbâs (r.a.)’tan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), beni baðrýna bastý ve “Allah’ým ona hikmeti öðret” diye duâ etti. (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 44

Ø abdullah b. Ömer (r.a.)’in hayatýndan kesitler

3825- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rüyada gördüm elimde bir parça sýrmalý (istebrak) kumaþ vardý. Onunla Cennetin hangi yerine iþaret edersem beni oraya uçurup götürüyordu. Bu rüyayý ablam Hafsa’ya anlattým. Hafsa da Peygamber (s.a.v)’e anlattý. Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Senin kardeþin iyi bir kimsedir veya Abdullah iyi bir kimsedir.” (Müslim, Fedail: 27; Ýbn Mâce, Ta’bir: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 45

Ø abdullah b. zübeyr (r.a.)’in babasýndan kesitler

3826- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v), bacanaðý Zübeyr’in evinde doðum iþareti olan bir kandil gördü ve: “Ey Âiþe! Ablan Esma’nýn doðum yaptýðýný zannediyorum o çocuða isim vermeyiniz ona ismi ben vereceðim” buyurdu. Sonra Rasûlullah (s.a.v.) ona Abdullah ismini verdi ve damaðýný hurma ile ovdu. (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Edeb: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

bölüm: 46

Ø enes b. Mâlik (r.a.)’in hayatýndan kesitler

3827- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) geçip giderken annem Ümmü Süleym onun sesini sesini iþitti ve: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Babam annem yoluna feda olsun iþte küçük yavrum Enescik” dedi. “Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) bana üç duâ yapmýþtý. Bu duâlardan ikisini dünyada gördüm, üçüncüsünü de ahirette görmeyi ümid ediyorum.” (Bu duâlar mal ve çoluk çocuðunun çokluðu ve günahlarýnýn baðýþlanmasý idi.) (Buhârî, Savm: 27; Müslim, Fedaiil: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen sahih garibtir.

Bu hadis deðiþik þekilde de yine Enes’den rivâyet edilmiþtir.

3828- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Peygamber (s.a.v) bazen bana “Ey iki kulaklý” diye çaðýrýrdý. Ebû Üsâme þöyle diyor: “Yani onunla þakalaþmak için böyle söylerdi.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garib sahihtir.

3829- Ümmü Süleym (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Enes, senin hizmetçindir. Onun için duâ et.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle duâ etti: “Allah’ým bunun malýný ve çoluk çocuðunu çoðalt ve ona verdiðin þeyleri kendisi için bereketli kýl.” (Buhârî, Savm: 27; Müslim, Fedaiil: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3830- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), toplamakta olduðum bir çeþit baklayý bana künye olarak (Ebû Hamza) vermiþti.” (Müsned: 11838)

ž Tirmizî: Bu hadisi sadece Câbir el Cufî’nin, Ebû’n Nadr’dan yaptýðý rivâyetle bilmekteyiz. Ebû’n Nasr, Heyseme el Basrî’dir. Enes’den pek çok hadis rivâyet etmiþtir.

3831- Sabit el Bünanî (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir, dedi ki: Enes b. Mâlik bana: “Ey Sabit benden al, benden daha saðlam bir kimseden alamazsýn çünkü ben onu Rasûlullah (s.a.v.)’den aldým, Rasûlullah (s.a.v.) onu Cebrail’den aldý, Cebrail’de onu Allah’tan aldý.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Sadece Zeyd b. Hubab’ýn rivâyetiyle bilmekteyiz.

3832- Sabit (r.a.), bu hadisin bir benzerini Enes’den rivâyet ederek: “Rasûlullah (s.a.v.)’de onu Cebrail’den aldý” dememiþtir. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

3833- Ebû Halde (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Ebû’l Âliye’ye, Enes, Peygamber (s.a.v)’den hadis iþitmiþ midir?” diye sordum. Ebû’l Âliye þu cevabý verdi: “On sene Rasûlullah (s.a.v.)’in hizmetinde bulunmuþ ve Peygamber (s.a.v), ona duâ etmiþtir. O’nun bir bahçesi vardý, senede iki sefer ürün verirdi. Bu bahçede bir de Reyhan vardý ki ondan misk kokusu gelirdi.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir. Ebû Halde’nin ismi Hâlid b. Dinar’dýr. Hadisçiler yanýnda güvenilir bir kimsedir. Ebû Halde Enes b. Mâlik’e ulaþmýþ ve ondan hadis rivâyet etmiþtir.

bölüm: 47

Ø Ebû Hüreyre (r.a.)’in hayatýndan kesitler

3834- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Peygamber (s.a.v)’e gelerek onun yanýnda elbisemi yaydým. Sonra Rasûlullah (s.a.v.), elbisemden tutarak onu kalbimin üzerinde topladý. Bundan sonra kendisinden ezberlediðim hadisleri bir daha unutmadým.” (Buhârî, Müzaraa: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

3835- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Senden pek çok þeyler iþitiyorum fakat onlarý ezberim de tutamýyorum” dedim. Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Elbiseni yay.” Ben de: “Elbisemi yaydým, pek çok hadisler anlattý. Anlattýðý hiçbir hadisi unutmadým.” (Buhârî, Müzaraa: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Deðiþik þekillerde de yine Ebû Hüreyre’den rivâyet edilmiþtir.

3836- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir. Ýbn Ömer, Ebû Hüreyre’ye: “Ey Ebû Hüreyre! Rasûlullah (s.a.v.) ile en çok beraber olanýmýz ve onun hadislerini en çok ezberleyenimiz sendin.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

3837- Mâlik b. ebî Âmir (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Bir adam Talha b. Ubeydullah’a gelip; “Ey Ebû Muhammed þu Yemenli Ebû Hüreyre sizden daha âlim mi? ki sizlerden iþitmediðiniz hadisleri ondan iþitiyorsunuz yoksa Peygamber (s.a.v)’in söylemediði þeyleri mi söylüyor?” Talha b. Ubeydullah þöyle dedi: “Gerçek þu ki o bizim iþitmediðimiz þeyleri iþitmiþtir. Bunda kuþkumuz yok çünkü kendisi fakir ve yoksul olup hiçbir þeyi yoktu. Rasûlullah (s.a.v.)’in misafiri olarak Suffeliler arasýnda kalmaktaydý eli Peygamber (s.a.v)’in eliyle beraberdi. Bizler ise ev, bark ve servet sahibi idik. Rasûlullah (s.a.v.)’in yanýna gündüzün iki ucunda yani sabah akþam ancak gelebiliyorduk. Ebû Hüreyre’nin bizim duymadýðýmýz þeyleri duymasý konusunda hiç þüphe etmiyorum. Deðil Ebû Hüreyre iman ve hayýr sahibi hiçbir kimseyi Rasûlullah (s.a.v.)’in söylemediði bir þeyi yalan yere onun sözü imiþ gibi söylemiþ bulamazsýn.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis Muhammed b. Ýshâk rivâyeti olarak hasen garibtir.

Yine Yunus b. Bükeyr ve baþkalarý bu hadisi Muhammed b. Ýshâk’tan rivâyet etmiþlerdir.

3838- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir, dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.), bana: “Kimlerdensin” diye sordu. Ben de “Devs kabilesindenim” dedim. Bunun üzerine “Devs’den hayýrlý bir kimsenin bulunabileceðini tahmin etmezdim” buyurdular. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

Ebû Halde’nin ismi Hâlid b. Dinar’dýr. Ebû’l Âliye’nin ismi ise Rüfey’dir.

3839- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’e birkaç hurma getirmiþtim ve: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Bu hurmalar için bereket duâsý yap” demiþtim. Hurmalarý eline alýp onlarýn bereketlenmesi için duâ etti ve þöyle buyurdu: “Bunlarý al þu daðarcýðýna veya þu daðarcýða yerleþtir. Ne zaman bu hurmalardan bir þey almak istersen elini daðarcýða sok ve alacaðýn kadar al fakat daðarcýðý silkeleme!” “Allah yolunda o hurmadan þu kadar ve þu kadar miktar taþýdým ondan hem yiyor hem de baþkalarýna yediriyordum. O torbacýk kemerimden ayrýlmýyordu. Osman’ýn öldürülmesi hadisesine kadar bu bereket böyle devam edip gitti.” (Müsned: 8274)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

Bu hadis yine Ebû Hüreyre’den deðiþik bir þekilde de rivâyet edilmiþtir.

3840- Abdullah b. Rafî (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir, dedi ki: “Ebû Hüreyre’ye: Neden sana Ebû Hüreyre künyesi verildi diye sordum.” O da: Bunu bana sorarken sýkýlýp çekinmiyor musun? Yani bilmiyor musun?” Ben de: “Sana deðer verip senden çekiniyorum.” Bunun üzerine cevap verip þöyle dedi: “Ailemin koyunlarýný güderdim küçücük bir kedim vardý onu bir aðacýn kovuðuna koyardým gündüz olunca da yanýmda götürürdüm ve onunla oynardým bu yüzden bana Ebû Hüreyre (Kedicik babasý) künyesi verildi.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

3841- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Benden ve Abdullah b. Amr’dan baþka çok hadis rivâyet eden kimse yoktur. O yazardý ben ise yazmazdým.” (Buhârî, Ýlim: 11)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 48

Ø muaviye b. ebî süfyan’ýnhayatýndan kesitler

3842- Peygamber (s.a.v)’in ashabýndan, Abdurrahman b. ebî Umeyre’nin Peygamber (s.a.v)’den naklettiðine göre Peygamber (s.a.v), Muaviye için þöyle duâ ederdi: “Allah’ým onu hidayet eden, hidayete ermiþ ve devamlý hidayette olanlardan eyle.” (Müsned: 17222)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

3843- Ebû Ýdris el Havlânî (r.a.)’den rivâyete göre, dedi ki: Ömer b. Hattâb, Humus valiliðinden Umeyr b. Sa’d’ý azledip yerine Muaviye’yi getirince halk Umeyr’i azledip Muaviye’yi vali yaptý dediler. Bunun üzerine Umeyr; Muaviye’yi hayýrla anýn dedi. Çünkü Peygamber (s.a.v)’den onu hidayet vasýtasý kýl diye duâ ettiðini iþittim. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

bölüm: 49

Ø amr b. as (r.a.)’ýn hayatýndan kesitler

3844- Ukbe b. Âmir (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ýnsanlarýn en Müslüman ve en imanlýsý Amr b. As’týr.” (Müsned: 16772)

ž Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece Ýbn Lehia’nýn Miþrah’tan rivâyetiyle bilmekteyiz. Senedi pek saðlam deðildir.

3845- Talha b. Ubeydullah (r.a.)’tan rivâyet edilmiþtir, dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.)’in þöyle buyurduðunu iþittim: “Amr b. Âs, Kureyþ’in iyi kimselerindendir.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadisi sadece Nafi’ b. Ömer el Cumahînin rivâyetiyle bilmekteyiz. Nafi’, güvenilir bir kiþidir. Hadisin senedi muttasýl deðildir; çünkü Ýbn ebî Müleyke, Talha’ya yetiþip ondan hadis almamýþtýr.

bölüm: 50

Ø Hâlid b. velid (r.a.)’in hayatýndan kesitler

3846- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) ile birlikte bir yerde konaklamýþtýk insanlar yanýmýzdan geçmeye baþladýlar. Rasûlullah (s.a.v.): “Ey Ebû Hüreyre! Bu kim?” diye soruyor ve ben de falan diyorum. Rasûlullah (s.a.v.): “Allah’ýn ne iyi kulu bu” buyuruyor. Sonra: “Kim bu?” diye soruyor. Falandýr diyorum. “Allah’ýn ne kötü kuludur” buyuruyor. Sonunda, Hâlid b. Velid geçti; “Kim bu” dedi. Ben de: “Hâlid b. Velid” dedim. “Hâlid b. Velid, Allah’ýn ne iyi kuludur, O, Allah’ýn kýlýçlarýndan bir kýlýçtýr” buyurdu. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Zeyd b. Eslem’in, Ebû Hüreyre’den hadis iþittiðini bilmiyoruz. Bana göre bu hadis mürseldir.

Tirmizî: Bu konuda Ebû Bekir es Sýddýk’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 51

Ø sa’d b. Muâz (r.a.)’ýn hayatýndan kesitler

3847- Berâ (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir, dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.)’e ipek bir elbise hediye edilmiþti de herkes onun yumuþaklýðý ve güzelliðine hayran olmuþtu. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Bunun yumuþak ve güzelliðine mi? hayret ediyorsunuz; Sa’d b. Muâz’ýn Cennet’teki mendilleri bundan daha güzeldir.” (Buhârî, Bed-il Halk: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu konuda Enes’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3848- Câbir b. Abdullah (r.a.)’tan rivâyete göre, þöyle diyor: Rasûlullah (s.a.v.) Sa’d b. Muâz’ýn cenazesi insanlarýn önünde iken þöyle buyurdu: “Rahman olan Allah’ýn arþý onun için titredi.” (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu konuda Üseyd b. Hudayr, Ebû Saîd ve Rümeyse’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3849- Enes (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir, dedi ki: Sa’d b. Muâz’ýn cenazesi taþýnýrken Kureyza oðullarý hakkýndaki hükmünden dolayý münafýklar: “Cenazesi ne kadar da hafif dediler.” Bu söz Peygamber (s.a.v)’e ulaþýnca: “O’nu melekler taþýyorlardý” buyurdu. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

bölüm: 52

Ø Sa’d b. Ubâde (r.a.)’ýn hayatýndan kesitler

3850- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Peygamber (s.a.v)’e karþý Kays b. Sa’d; Vali yanýnda emniyet amiri konumunda idi.” Ensarî diyor ki: “Devlet iþlerindeki yetkisi bakýmýndan…” (Buhârî, Ahkâm: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Sadece Ensârî’nin rivâyetiyle bilmekteyiz. Muhammed b. Yahya, Muhammed b. Abdullah el Ensarî vasýtasýyla bu hadisin bir benzerini bize aktarmýþtýr, fakat Ensarî’nin sözünü aktarmamýþtýr.

bölüm: 53

Ø Câbir b. abdullah (r.a.)’ýn hayatýndan kesitler

3851- Câbir b. Abdullah (r.a.)’tan rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), benim hastalýðýmda beni ziyarete gelmiþ ne katýra ne de deveye binmemiþti, yürüyerek gelmiþti.” (Buhârî, Merda, 27; Müslim, Feraiz: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3852- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), deve gecesi benim için yirmi beþ kere baðýþlanma talebinde bulundu.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garib sahihtir.

Deve gecesinin manasý: Baþka bir þekilde Câbir’den rivâyet edildiðine göre bir yolculukta Peygamber (s.a.v) ile birlikte iken devesini Peygamber (s.a.v)’e satmýþtý ve Medîne’ye kadar üzerine binmeyi de þart koþmuþtu. Câbir þöyle diyor: Deveyi Peygamber (s.a.v)’e sattýðým gece bana yirmi beþ kere baðýþlanma isteðinde bulundu demektedir.

Câbir’in babasý: Abdullah b. Amr b. Haram, Uhud savaþýnda þehîd edilmiþ geride pek çok kýz çocuðu býrakmýþtý. Câbir bunlarýn geçimini saðlar ve onlara harcamada bulunurdu. Bu yüzden Rasûlullah (s.a.v.), Câbir’e iyilik yapar ve Ona acýrdý. Câbir’in rivâyetinden aynen buradaki gibi anlatýlmýþtýr.

bölüm: 54

Ø mus’ab b. umeyr (r.a.)’in hayatýndan kesitler

3853- Habbab (r.a.)’tan rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Allah’ýn rýzasýný kazanmak için hicret etmiþtik. Mükafatýmýz, Allah’tandý. Kimimiz sevâbýnýn karþýlýðýný dünyada almadan öldü. Kiminiz de meyveleri olgunlaþýp þimdi bunlarý topluyor. Mus’ab b. Umeyr geride bir elbise býrakarak ölenlerdendi. O elbise ile kefen olarak baþýný örttükleri zaman ayaklarý açýkta kalýyor. Ayaklarýný örttüklerinde ise baþý açýk kalýyordu.” Rasûlullah (s.a.v.): “Baþýný o elbiseyle örtünüz ayaklarýnýn ayak tarafýna da izhir otu koyunuz” buyurdular. (Buhârî, Cenaiz: 27; Müslim, Cenaiz: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Hennâd, Ýbn Ýdris vasýtasýyla A’meþ’den, Ebû Vâil’den, Þakîk b. Seleme’den, Habbab b. Eret’den bu hadisin bir benzerini bize aktarmýþtýr.

bölüm: 55

Ø Berâ b. Mâlik (r.a.)’ýn hayatýndan kesitler

3854- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), þöyle buyurmuþtur: Nice saçý baþý daðýnýk toza topraða bulanmýþ paçavra gibi elbiseliler vardýr ki: Kendileriyle ilgilenilmez. Fakat bu tip kimseler Allah’a yemin etseler Allah onlar yeminlerinde yalancý çýkarmaz. Berâ b. Mâlik’te onlardandýr. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle sahih hasendir.

bölüm: 56

Ø Ebû musa el Eþ’arî (r.a.)’in hayatýndan kesitler

3855- Ebû Musa (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v), þöyle buyurmuþtur: “Ey Ebû Musa, sana Davut ailesinin mizmarlarýndan bir mizmar verilmiþtir.” (Buhârî, Fedail: 27; Müslim, Salt-ül Müsafirin: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir.

Tirmizî: Bu konuda Büreyde ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

3856- Sehl b. Sa’d (r.a.)’tan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) ile birlikte hendek kazýyorduk hendek kazýyor biz de topraðýný taþýyorduk her tarafýmýz toz toprak içinde kalmýþtý. Bu durumda Rasûlullah (s.a.v.) þöyle diyordu: “Allah’ým, hayat ancak ahiret hayatýdýr, Ensâr ve Muhâcirlerini baðýþla…” (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Cihâd: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen sahih garibtir. Ebû Hazim’in ismi Seleme b. Dinar el A’rec ez Zahid’tir.

Tirmizî: Bu konuda Enes b. Mâlik’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

3857- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle diyordu: “Allah’ým hayat ancak ahiret hayatýdýr. Ensâr ve muhâcirine ikramlarda bulun…” (Buhârî, Cihâd: 27; Müslim, Cihâd: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. Enes’den deðiþik bir þekilde de rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 57

Ø Rasûlullah (s.a.v.)’i gören ve onu görenlerin deðer ve kýymeti

3858- Câbir b. Abdullah (r.a.)’tan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’den iþittim þöyle diyordu: “Beni gören veya beni göreni gören bir Müslüman’a ateþ dokunmayacaktýr.” Talha diyor ki: “Ben Câbir b. Abdullah’ý gördüm.” Musa da: “Ben Talha’yý gördüm” diyor. Yahya’da: Musa bana dedi ki: “Sen de beni gördün dolayýsýyla biz Allah’tan ümitliyiz.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi Musa b. Ýbrahim el Ensarî’nin rivâyetleriyle bilmekteyiz. Ali b. el Medîni ve pek çok hadisçi bu hadisi Musa’dan bize aktarmýþlardýr.

3859- Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’tan rivâyet edilmiþtir. Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ýnsanlarýn en hayýrlýsý, benim asrýmda yaþayanlardýr. Sonra onlarýn peþinden gelenler… Sonra onlarýn peþinden gelenler… Daha sonra öyle toplumlar gelecek ki, yeminlerine dikkat etmeyecekler böylelikle yeminleri þahitliklerini geçecek veya olur olmaz her þeye þahitlik yapacaklarda þahitlikleri yeminlerini geçecektir. Yani ne þahidlik nede yemin sorumluluðunu düþünmeyeceklerdir.” (Buhârî, Menakîb: 17; Müslim, Fedail: 27)

ž Tirmizî: Bu konuda Ömer, Imrân b. Husayn ve Büreyde’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis sahihtir.

bölüm: 58

Ø aðaç altýnda Peygamber (s.a.v)’in otoritesini kabul edenlerin deðeri

3860- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Aðaç altýnda biat edenlerden hiç kimse Cehenneme girmeyecektir.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 59

Ø Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýna dil uzatmamak gerekir

3861- Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Ashabýma dil uzatýp sövmeyiniz, bütün benliðime hâkim olan Allah’a yemin olsun ki, sizden biriniz Uhud daðý kadar altýn harcasa, onlarýn harcadýklarý bir ölçek veya onun yarýsýna bile ulaþamaz.” (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Hadiste geçen “nasýyfehü” ölçeðin yarýsý, demektir.

Hasan b. Ali el Hallâl, (hafýz idi) Ebû Muaviye vasýtasýyla A’meþ’den, Ebû Salih’den ve Ebû Saîd el Hudrî’den bu hadisin bir benzerini bize aktarmýþtýr.

3862- Abdullah b. Muðaffel (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), þöyle buyurmuþtur: “Ashabým hakkýnda Allah’tan korkunuz! Ashabým hakkýnda Allah’tan korkunuz! Benden sonra onlarý hedef alýp eleþtirmeyiniz. Onlarý seven beni sevdiðinden dolayý sever. Onlara buðzeden de bana buðzettiðinden buðzeder. Onlara eziyet eden bana eziyet etmiþ olur. Bana eziyet eden de Allah’a eziyet etmiþ olur. Allah’a eziyet edeni de Allah hemen cezalandýrabilir.” (Müsned: 16201)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Sadece bu þekliyle bilmekteyiz.

3863- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Kýrmýzý devenin sahibinden baþka aðacýn altýnda biat edenler mutlaka Cennete gireceklerdir.” (Müslim, Sýfat-il Münafýkýn: 279

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

3864- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, Hâtib b. Beltaa’nýn bir kölesi Peygamber (s.a.v)’e gelerek Hâtib’ý þikayet etti ve þöyle dedi: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Hatýb, mutlaka Cehenneme girecektir.” Bunun üzerine Peygamber (s.a.v) þöyle buyurdu: “Yanýlýyorsun veya yalan söylüyorsun Hâtýb Cehenneme girmeyecektir. Çünkü Bedir ve Hudeybiye olaylarýnda bulunmuþtur.” (Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3865- Abdullah b. Büreyde (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Ashabýmdan herhangi bir kimse herhangi bir bölgede ölürse kýyamet günü onlar o ülke halký için bir lider ve nur olarak mahþer yerine getirlirler.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu hadis Abdullah b. Müslim, Ebû Taybe’den ve Ebû Büreyde’den mürsel olarak rivâyet edilmiþtir ki bu rivâyet daha sahihtir.

bölüm: 60

Ø ashaba dil uzatanlara ne yapýlmalý?

3866- Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ashabýma dil uzatanlarý gördüðünüz vakit; Allah’ýn laneti siz þerliler üzerine olsun” deyiniz. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis münkerdir. Bu hadisin Ubeydullah b. Ömer’in rivâyetinden olduðunu sadece bu þekliyle bilmekteyiz. Hadisin râvîlerinden Nadr b. Hammad ve Seyf b. Ömer, meçhul kimselerdir.

bölüm: 61

Ø Muhammed (s.a.v.)’in kýzý fatýma’nýn deðer ve kýymeti

3867- Misver b. Mahreme (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’in minber üzerinde þöyle buyurduðunu iþittim: “Hiþâm b. Muðîre oðullarý kýzlarýný Ali b. ebî Tâlib’e ikinci haným olarak nikahlmak üzere benden izin istediler. Müsaade etmem yine müsaade etmem, asla müsaade etmem, ancak Ebû Tâlib’in oðlu Ali benim kýzýmý boþayýp onlarýn kýzýyla evlenmek isterse o baþka… Çünkü Fatýma benden bir parçadýr, onu þüphe ve kuþkuya düþüren beni de kuþku ve þüpheye düþürmüþ olur, onu üzen beni de üzmüþ olur.” (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Amr b. Dinar, Ýbn ebî Müleyke’den ve Misver b. Mahreme’den bu hadisin bir benzerini bize aktarmýþlardýr.

3868- Büreyde (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.)’e kadýnlarýn en sevimlisi Fatýma, erkeklerin en sevimlisi de Ali idi.” Ýbrahim b. Saîd dedi ki: “Yani aile halkýndan.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Sadece bu þekliyle bilmekteyiz.

3869- Abdullah b. Zübeyr (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir. Ali, Ebû Cehil’in kýzýný nikahlamaktan bahsetmiþti de; bu durum Rasûlullah (s.a.v.)’e ulaþýnca þöyle buyurdu: “Fatýma, benim bir parçamdýr; O’nu üzen, beni üzmüþ olur; O’nu yoran, beni yormuþ olur.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Eyyûb burada olduðu gibi Ýbn ebî Müleyke’den ve Ýbn Zübeyr’den demektedir. Pek çok râvî ise; Ýbn ebî Müleyke’den ve Misver b. Mahreme’den demektedirler.

3870- Zeyd b. Erkâm (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Ali, Fatýma, Hasan ve Hüseyin hakkýnda þöyle buyurdu: “Ben sizin savaþtýðýnýz kimselerle savaþýr barýþtýðýnýz kimselerle de barýþýrým.” (Ýbn Mâce, Mukaddime: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Sadece bu þekliyle bilmekteyiz.

Subeyh, Ümmü Seleme’nin azâdlý kölesi olup tanýnan bir kimse deðildir.

3871- Ümmü Seleme (r.anha)’dan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v), Ali, Fatýma, Hasan ve Hüseyin’i bir örtü ile örttü ve þöyle dedi: “Allah’ým bunlar benim ehli beytim ve yakýnlarýmdýr. Onlardan kötülükleri gider onlarý tertemiz eyle.” Bunun üzerine Ümmü Seleme: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Ben de onlarla beraber miyim?” dedi. Rasûlullah (s.a.v.): “Sen de hayýr üzeresin” buyurdu. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir. Bu konuda rivâyet edilen en güzel hadistir.

Bu konuda Ömer b. ebî Seleme, Enes b. Mâlik, Ebû’l Hamra, Ma’kýl b. Yesâr ve Âiþe’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

3872- Mü’minlerin anasý Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Þekil yaþantý ve yol bakýmýndan kalkýþ ve oturuþ bakýmýndan Rasûlullah (s.a.v.)’e kýzý Fatýma’dan daha çok benzeyen bir kimse görmedim. Fatýma, Peygamber (s.a.v)’in yanýna girdiðinde Peygamber (s.a.v), kalkar onu öper ve yerine oturturdu. Peygamber (s.a.v)’de onun yanýna girdiðinde, Fatýma oturduðu yerden kalkýp ayný þekilde Rasûlullah (s.a.v.)’i öper ve kendi yerine oturturdu. Peygamber (s.a.v), hastalanýnca, Fatýma onun yanýna geldi eðilip onu öptü baþýný kaldýrýp aðladý, sonra tekrar eðildi ve baþýný kaldýrýp gülümsedi. Bunun üzerine ben bu Fatýma’yý kadýnlarýmýzýn en akýllýlarýndan zannederdim, fakat O’da sýradan biri imiþ dedim.” Peygamber (s.a.v), vefat edince kendisine sordum; Peygamber (s.a.v)’e eðilip baþýný kaldýrdýðýnda aðlamýþtýn ikinci eðilip kalkýþta ise gülmüþtün, bunun sebebi ne idi? Fatýma þu karþýlýðý verdi: “Ben boþboðaz, sýr saklamayý bilmeyen biriyim, ilk eðilmemde bu çektiði hastalýktan dolayý öleceðini bildirdi. Bu yüzden aðladým. Ýkinci eðiliþimde ise ev halkýndan kendisine ilk kavuþacak olanýn ben olduðumu bildirdi, gülmemin sebebi de oydu.” (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen gaibtir. Âiþe’den deðiþik þekilde de rivâyet edilmiþtir.

3873- Ümmü Seleme (r.a.)’nýn bize bildirdiðine göre Mekke’nin fethi günü Rasûlullah (s.a.v.), Fatýma’yý çaðýrdý ve onunla gizlice konuþtu, bunun üzerine Fatýma aðladý, sonra bazý þeyler söyledi ki güldü. Ümmü Seleme diyor ki: “Rasûlullah (s.a.v.), vefat edince gülmesinin ve aðlamasýnýn sebebini sormuþtum þöyle cevapladý: Rasûlullah (s.a.v.), öleceðini bildirdi, aðladým. Sonradan Meryem’den sonra Cennet hanýmlarýnýn efendisi olduðumu haber verdi ki güldüm.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

3874- Cümey b. Umeyr et Teymî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Halamla birlikte Âiþe’nin yanýna girmiþtim. Âiþe’ye: “Yakýný insanlardan kim Rasûlullah (s.a.v.)’e daha sevgiliydi” diye soruldu. “Fatýma” diye cevap verdi. “Erkeklerden kim?” diye sorulunca da: “Fatýma’nýn kocasýdýr çünkü o geceleri çok namaz kýlan gündüzleri de çoðunlukla oruçlu idi” dedi. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

Tirmizî: Ebû’l Cehhaf’ýn ismi Dâvûd b. ebî Avf’týr. Sûfyân es Sevrî’den þöyle aktarýlmaktadýr: “Ebû’l Cehhaf bize anlattý, kendisi makbul bir kiþi idi.”

bölüm: 62

Ø hatice (r.anha)’nýn hayatýndan kesitler

3875- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Peygamber (s.a.v)’i hanýmlarý Hatice’den kýskandýðým kadar hiçbir kimseden kýskanmadým. Ya Hatice’ye yetiþmiþ olsam hâlim nice olurdu. Bunun tek sebebi Rasûlullah (s.a.v.)’in onu çokça hatýrlamasý idi. Hatta bir koyun kestiðinde bile Hatice’nin dostlarýný bir bir dolaþýr ve onlara o etten hediye ederdi.” (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

3876- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Hatice’yi kýskandýðým kadar kimseyi kýskanmadým, oysa Rasûlullah (s.a.v.), Hatice’nin ölümünden sonra benimle evlenmiþtir. Bunun sebebi þudur: Rasûlullah (s.a.v.), Hatice’yi Cennette elde edeceði deðerli mücevherattan bir  köþkle müjdeledi ki orada ne gürültü var ne de yorgunluk...” (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

“Kasab” inci sütünlar demektir.

3877- Ali b. ebî Tâlib (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Peygamber (s.a.v)’in þöyle buyurduðunu iþittim: “Sizin asrýnýzdaki, döneminizdeki en hayýrlý kadýn Hüveylid kýzý Hatice’dir. Geçmiþ asýrdaki kadýnlarýn en hayýrlýsý da Imran kýzý Meryem’dir.” (Buhârî, Ehadis-ül Enbiya: 27; Müslim, Fedail-üs Sahabe: 17)

ž Tirmizî: Bu konuda Enes, Ýbn Abbâs ve Âiþe’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3878- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Yeryüzünde yaþayýp giden kadýnlardan örneklik bakýmýndan sana þunlar yeterlidir: Imrân’ýn kýzý Meryem, Huveylid kýzý Hatice, Muhammed’in kýzý Fatýma ve firavun’un karýsý Âsiye…” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis sahihtir.

bölüm: 63

Ø Âiþe (r.anha)’nýn hayatýndan kesitler

3879- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Hekes Peygamber (s.a.v)’e gönderecekleri hediyeler için, Rasûlullah (s.a.v.)’in onun yanýnda olacaðý günü kollamakta idi. Bu yüzden ortaklarým (kumalarým) Ümmü Seleme’nin yanýnda toplandýlar ve: “Ey Ümmü Seleme! Herkes hediyeleri için Âiþe’nin gününü gözetlemektedirler. Âiþe’nin iþlediði gibi bizde hayýr iþlemekteyiz. Peygamber (s.a.v)’e söyle hangi hanýmýnýn yanýnda olursa olsun kendisine hediye gönderebileceklerini emretsin” dediler. Ümmü Seleme bunu açýkladý fakat Rasûlullah (s.a.v.), buna iltifat etmedi. Sonra Rasûlullah (s.a.v.)’in nöbet sýrasý Ümmü Seleme’ye geldiðinde ayný sözü yine tekrarladý ve: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Ortaklarým (Kumalarým) herkesin hediyeleri için Âiþe’nin gününü gözlediklerini söylediler, Müslümanlara emret nerede olursan hediyelerini oraya göndersinler…” Üçüncü nöbeti gelince Ümmü Seleme yine ayný þeyleri Rasûlullah (s.a.v.)’e söyledi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ey Ümmü Seleme! Âiþe hakkýnda beni üzme! Gerçek þu ki Âiþe’den baþka siz hanýmlarýmdan herhangi birinizin yanýnda iken bana vahiy inmemiþtir.” (Buhârî, Hibe: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bazýlarý bu hadisi Hammad b. Zeyd’den, Hiþâm b. Urve’den ve babasýndan rivâyet etmiþlerdir.

Hiþâm b. Urve de bu hadisi, Avf b. Hâris’den, Rümeyse’den ve Ümmü Seleme’den buradakinin az bir kýsmý olarak rivâyet etmiþtir. Bu hadis Hiþâm b. Urve’den muhtelif þekillerde rivâyet edilen bir hadistir. Süleyman b. Bilâl’da, Hiþâm b. Urve’den, babasýndan, Âiþe’den, Hammad b. Zeyd’in hadisine benzer þekilde bu hadisi bize aktarmýþtýr.

3880- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, Cebrail, yeþil ipekten bir kumaþ üzerinde kendisinin resmini Peygamber (s.a.v)’e getirdi ve: “Bu senin bu dünyada ve ahirette senin hanýmýndýr” dedi. (Buhârî, MenakÎb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Abdullah b. Amr b. Alkame’nin rivâyetiyle bilmekteyiz. Abdurrahman b. Mehdî bu hadisi Abdullah b. Amr b. Alkame’den bu senedle mürsel olarak rivâyet etmiþ ve “Âiþe’den” dememiþtir.

Ebû Usame de Hiþâm b. Ucre’den, babasýndan, Âiþe’den bu hadise yakýn bir þekilde rivâyet etmiþlerdir.

3881- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ey Âiþe! Bu gelen Cibril’dir, sana selam ediyor” buyurdu. Ben de: “O’na da Allah’ýn selamý rahmeti ve bereketi olsun” dedim. (Buhârî, Bed-il halk: 279

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

3882- Yine Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre Rasûlullah (s.a.v.) bana þöyle buyurdu: Cibril sana selam ediyor. Ben de: “Ona da Allah’ýn selamý, rahmeti ve bereketi olsun” dedim. (Buhârî, Bed-il Halk: 27; Müslim: Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

3883- Ebû Musa (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Biz Peygamber (s.a.v)’in ashabý olarak hangi hadis konusunda bir sorunumuz olmuþsa, onu Âiþe’ye sormuþ isek o konuda Âiþe’den bir bilgi edinmiþizdir.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3884- Musa b. Talha (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Âiþe (r.anha)’dan daha fasih (düzgün) konuþan kimse görmedim.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

3885- Amr b. Âs (r.a.)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), kendisini Zat-üs Selasil ordusuna komutan tayin etmiþti diyor ki: “Rasûlullah (s.a.v.)’e geldim, Ey Allah’ýn Rasûlü insanlarýn hangisi sana daha sevimlidir?” dedim. Rasûlullah (s.a.v.): “Âiþe” buyurdu. “Ya erkeklerden?” dedim. “Babasý” buyurdular. (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 27)

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3886- Amr b. Âs (r.a.)’tan rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Ýnsanlardan kim sana çok sevimlidir?” dedim. “Âiþe” buyurdu. “Ya erkeklerden?” dedim. “Babasý” buyurdular. (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle Ýsmail b. Kays rivâyeti olarak hasen garibtir.

3887- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Âiþe’nin diðer kadýnlara üstünlüðü tirit yemeðinin diðer yemeklere üstünlüðü gibidir.” (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 27)

ž Tirmizî: Bu konuda Âiþe ve Musa’dan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasendir. Abdullah b. Abdurrahman b. Ma’mer, Ebû Tuvale el Ensarî’dir. Medîneli olup güvenilen bir kiþidir. Kendisinden Mâlik b. Enes hadis rivâyet etmiþtir.

3888- Amr b. Gâlib (r.a.)’den rivâyete göre, bir adam, Ammâr b. Yâsir’in yanýnda Âiþe’ye dil uzatmýþtý da Ammâr ona þöyle demiþti: “Alçak ve bayaðý olarak kaybol gözümün önünden! Rasûlullah (s.a.v.)’in sevgili hanýmýný nasýl üzersin? (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

3889- Abdullah b. Ziyâd el Esedî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ammâr b. Yâsir’den iþittim þöyle diyordu: “Âiþe dünyada da Ahirette de Rasûlullah (s.a.v.)’in hanýmýdýr.” (Buhârî, Menakîb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir. Bu konuda Ali’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

3890- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’e: “Ýnsanlarýn sana en sevimlisi hangisidir?” denildi de: “Âiþe” buyurdu. “Erkeklerden hangisi?” denilince de: “Babasý” buyurdular. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis Enes rivâyeti olarak bu þekliyle hasen garibtir.

bölüm: 64

Ø Peygamber (s.a.v)’in diðer hanýmlarýnýn deðer ve kýymeti

3891- Ýkrime (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ýbn Abbâs’a, sabah namazýndan sonra Peygamber (s.a.v)’in hanýmlarýndan biri için Rasûlullah (s.a.v.)’in hanýmlarýndan falan kimse vefat etti denildi de: Ýbn Abbâs secdeye kapandý. Bunun üzerine kendisine: “Þu saatte yaptýðýn bu secde nedendir?” Denildi. O da þu cevabý verdi: “Rasûlullah (s.a.v.), bir ayet, alamet, iþaret gördüðünüzde secde ediniz buyurmadý mý? Peygamber (s.a.v)2in hanýmlarýndan birinin vefatýndan daha büyük bir musibet, alamet ne olabilir?” (Ebû Dâvûd, Salat: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Ancak bu þekliyle bilmekteyiz.

3892- Safiye binti Huyey (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), yanýma girmiþti. Ben de Âiþe ile Hafsa’nýn benim aleyhime söyledikleri bir sözü kendisine bildirdim. Buyurdular ki: “Sen de þöyle demeliydin: Siz benden nasýl hayýrlý olabilirsiniz? Benim kocam Muhammed (s.a.v.) babam, Harun (a.s.), amcam ise Musa (a.s.) dýr.”

Anlaþýldýðýna göre Safiyye’ye ulaþan söz onlarýn: “Biz Rasûlullah (s.a.v.)’e senden daha kýymetliyiz, Hem amca kýzlarý durumunda olup ayný kabileden hem de Peygamber (s.a.v),in hanýmlarýyýz (Sen ise Yahudilerdensin) demiþlerdi.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu konuda Enes’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu Safiyye hadisini sadece Haþim el Kufî’nin rivâyetiyle bilmekteyiz senedi de pek saðlam deðildir.

3893- Ümmü Seleme (r.anha)’nýn bildirildiðine göre: “Rasûlullah (s.a.v.), Mekke fethi yýlý Fatýma’yý çaðýrmýþtý ve onun kulaðýna gizlice bir þeyler söylemiþti de Fatýma aðlamýþtý sonra bir þeyler söyledi de Fatma gülümsedi. Peygamber (s.a.v), vefat edince Fatýma’ya bu aðlamasýnýn ve gülmesinin sebebini sordum þu karþýlýðý verdi. Rasûlullah (s.a.v.), vefat edeceðini bana bildirdi. Aðladým sonra bana Imrân’ýn kýzý Meryem’den sonra Cennet kadýnlarýnýn haným efendisi olduðumu bildirdi de güldüm.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

3894- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Safiyye’ye, Hafsa’nýn “Yahudi kýzý” dediði haberi ulaþtý da Safiye aðlamaya baþladý. Peygamber (s.a.v) yanýna girdiðinde aðlamakta idi. Rasûlullah (s.a.v.), seni aðlatan olay nedir? Safiye: Hafsa bana “Yahudi kýzý” diyor dedi. Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Sen bir Peygamberin kýzý durumundasýn amcan da Peygamberdi ve þu anda da bir Peygamberin nikahý altýndasýn. Hangi konuda sana karþý övünüyor?” Sonra Hafsa’ya: “Ey Hafsa! Allah’tan kork” buyurdu. (Müsned: 11943)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen sahih garibtir.

3895- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Sizin en hayýrlýnýz ailesine en hayýrlý olandýr. Aileme karþý en hayýrlý olan da benim. Bir arkadaþýnýz (kumanýz) öldüðünde onun kötülüklerini sayýp dökmeyi býrakýnýz.” (Ebû davud, Edeb: 27; Dârimî, Nikah: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis Sevrî’den rivâyeti ne kadar az da olsa Sevrî’nin rivâyeti olarak hasen sahih garibtir. Ayný hadis Hiþâm b. Urve’den ve babasýndan mürsel olarak rivâyet edilmiþtir.

3896- Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Kimse ashabýndan hiçbiri için bana kötü bir þey ulaþtýrmasýn. Çünkü ben onlarýn arasýna tüm kötülükler ve kýrgýnlýklardan kurtulmuþ olarak çýkmayý severim.” Abdullah dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.)’e bir mal getirildi Rasûlullah (s.a.v.), o malý ashabý arasýnda taksim etti… Derken oturmakta olan iki adamýn yanýna vardým þöyle konuþmakta idiler: “Vallahi, Muhammed yaptýðý bu taksimde ne Allah’ýn rýzasýný ne de ahiret yurdundaki Cenneti düþünerek yapmýþtýr bunu duyar duymaz þaþýrdým Peygamber (s.a.v)’e gelip durumu haber verdim Rasûlullah (s.a.v.)’in yüzü öfkesinden kýzardý ve beni kendi hâlime býrak dedi. Musa’ya bundan fazla eziyet edildi ve o bütün o eziyetlere katlanmýþtý.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle garibtir. Hadisin senedine bir adam ilave edilmiþtir.

3897- Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle buyurdu: “Hiçbir kimseden bana bir þeyler aktarmasýn.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis Abdullah b. Mes’ûd’tan buna benzer þekilde deðiþik yollarla rivâyet etmiþtir.

bölüm: 65

Ø übey b. Ka’b (r.a.)’ýn hayatýndan kesitler

3898- Übey b. Ka’b (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir; Peygamber (s.a.v), Übey’e: “Sana Kur’ân okumamý Allah bana emretti” buyurarak, Beyine sûresini okudu ve þöyle buyurdu: “Allah katýnda gerçek din gerçek Müslümanlýktýr. Yahudilik, Hýristiyanlýk ve Mecusilik deðildir. Kim hayýr iþlerse onun mükafatý ona mutlaka verilecektir.” Rasûlullah (s.a.v.), konuþmasýný þöyle sürdürdü: “Ademoðlunun bir vadi dolusu malý olsa ona bir ikincisini katmak ister ikincisi olsa üçüncüsünü elde etmek ister. Ademoðlunun boþluðunu ancak toprak doldurur. Allah tevbe edenin tevbesini kabul eder.” (Müsned: 20257)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

Tirmizî: Bundan baþka þekilde de bu hadis rivâyet edilmiþtir. Abdullah b. Abdurrahman b. Ebza babasýndan Übey b. Ka’b’tan rivâyet ederek þöyle demiþtir: “Allah bana sana Kur’ân okumamý emretti.”

Enes Katade’den rivâyet ederek Übey b. Ka’b için þöyle demiþtir: “Allah bana, sana Kur’ân okumamý emretti.”

bölüm: 66

Ø Ensâr ve kureyþ’in deðer ve kýymeti

3899- Übey b. Ka’b (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Hicret olmasaydý Ensâr’dan biri olmak isterdim.” (Müsned: 20294)

3900- Berâ b. Âzib (r.a.), Peygamber (s.a.v)’den þöyle buyurduðunu iþitti ve Peygamber (s.a.v)’in Ensâr hakkýnda þöyle buyurduðunu aktardý: “Ensâr’ý, mü’min olanlar sever. Ensâr’a ancak münafýklar buðzeder. Kim onlarý severse Allah’ta onlarý sever, Kim de onlara buðzederse Allah’ta onlara buðzeder.” Bunun üzerine Adiyy b. Sabit’e; “Bu hadisi Berâ’dan sen mi? iþittin?” diye sorduk. Adiyy: “Bana bizzat anlattý” dedi. (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Ýman: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis sahihtir.

Tirmizî: Bu senedle Peygamber (s.a.v)’in þöyle buyurduðu rivâyet edilmiþtir: “Ýnsanlar bir vadiye toplanmýþ olsalar ben Ensâr’la beraber olurum.”

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3901- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Peygamber (s.a.v): “Ensâr’dan bazý kimseleri topladý ve aranýzda sizden olmayan kimseler var mý?” buyurdu. Onlar da: “Hayýr, sadece bir kýz kardeþimizin çocuðu var” dediler. Rasûlullah (s.a.v.) de: “Bir toplumun kýz kardeþlerinin çocuklarý o toplumdan sayýlýr” buyurdu ve sonra þöyle devam etti: “Kureyþ, cahiliyye gibi bir musibetten yeni çýkmýþtýr. Ben, Hevazin ganimetlerinden bol bol vererek onlarýn gönlünü almak ve kendilerini Ýslam’a ýsýndýrmak istedim. Herkes evine dünya malýyla dönerken sizin Allah’ýn Peygamberiyle dönmeniz sizi memnun etmez mi?” Bunun üzerine Ensâr: “Evet, memnun eder” diye cevap verdiler. Rasûlullah (s.a.v.)’de buyurdu ki: “Bütün insanlar bir vadiye, Ensâr’da baþka bir vadiye girmiþ olsalar, mutlaka ben Ensar’ýn vadisine geçerim.” (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Zekat: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3902- Zeyd b. Erkâm (r.a.)’den rivâyete göre; Zeyd, Enes b. Mâlik’e; Hare vaka’sýnda ailesinden ve amcazâdelerinden kaybettiði kimseler hakkýnda bir baþsaðlýðý mektubu gönderdi ve mektupta þöyle yazdý: “Seni ilahî bir müjde ile müjdelerim. Rasûlullah (s.a.v.)’in þöyle duâ ettiðini iþitmiþimdir: Allah’ým! Ensâr’ý, Ensâr’ýn soyundan gelenleri ve onlarýn da soyundan gelenleri baðýþla.” (Müslim, Fedail: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Ahmed b. Menî’, Hüþeym vasýtasýyla Ali b. Zeyd b. Ced’an’dan ve Nadr b. Enes’den bu hadisi bize aktarmýþlardýr. Katade de Nadr b. Enes’den ve Zeyd b. Erkâm’dan rivâyet etmiþtir.

3903- Ebû Talha (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), bana þöyle dedi: “Ensâr toplumuna selam söyle bildiðim kadarýyla onlar iffetli ve sabýrlý kimselerdir.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

3904- Ebû Saîd el HudrÎ (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle buyurdu: “Dikkat ediniz, benim kendilerine sýðýnýp baþvurduðum kimseler Ehli beytimdir. Ensâr da benim sýrdaþýmdýr. Bunlarýn kötülerini baðýþlayýnýz. Ýyilerinin de özürlerini kabul ediniz.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

Tirmizî: Bu konuda Enes’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

3905- Sa’d (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Kim Kuryþ’in alçalmasýný isterse Allah’ta onu alçaltýr.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle garibtir.

Abd b. Humeyd, Yakub b. Ýbrahim b. Sa’d vasýtasýyla þöyle demiþtir: Babam Salih b. Kaysan’dan, Ýbn Þihâb’tan ayný senedle bu hadisin bir benzerini bize aktarmýþtýr.

3906- Ýbn Abbâs (r.a.)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah’a ve ahiret gününe inanan hiçbir kimse Ensâr’a buðzetmez.” (Müsned: 2679)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3907- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ensâr benim gurubum ve sýðýnýðamdýr. Ýnsanlar çoðalacak; Ensâr azalacaktýr, onlarýn iyilerinden özürlerini kabul ediniz, kötülerinin kötülüklerine karþý da göz yumunuz.” (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3908- Ýbn Abbâs (r.a.)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Allah’ým! Kureyþ’in öncekilerine azabý tattýrdýn sonrakilerine de nimetlerini artýr.” (Müsned: 2062)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. Abdulvehhab el Verrak, Yahya b. Saîd el Emevî vasýtasýyla A’meþ’den bu hadisin bir benzerini bize rivâyet etmiþtir.

3909- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle duâ etti: “Allah’ým! Ensâr’ýn oðullarýný, Ensâr’ýn oðullarýnýn oðullarýný ve Ensâr’ýn kadýnlarýný baðýþla.” (Müslim, Fedail: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

bölüm: 67

Ø Ensâr ailelerinin hangisi daha hayýrlýdýr?

3910- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Peygamber (s.a.v): “Dikkat ediniz! Size Ensâr ailelerinin en hayýrlýsýný haber vereyim mi?” buyurdu. Ashab: “Evet Ey Allah’ýn Rasûlü” dediler. Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Neccâroðullarý, sonra Hâris b. Hazreçoðullarý. Sonra onlarýn peþinden gelen Haris b. Hazreçoðullarý. Sonra Saideoðullarý…” Sonra eliyle iþaret ederek elleriyle bir þey atan kimsenin hali gibi parmaklarýný önce topladý sonra açtý ve þöyle buyurdu: “Ensâr’ýn tüm ailelerinde hayýr mevcuttur.” (Müslim, Fedail: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Bu hadis ayný zamanda Enes’den, Ebû Üseyd es Saidî’den ve Peygamber (s.a.v)’den rivâyet edilmiþtir.

3911- Ebû Üseyd es Saidî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ensaroðullarýnýn en hayýrlýsý Neccaroðullarý, sonra Abduleþheloðlullarý sonra Hâris b. Hazrecoðullarý sonra Saideoðullarýdýr. Ensâr’ýn tüm ailelerinde hayýr mevcuttur.” Sa’d b. Ubâde diyor ki: “Görüyorum ki: Peygamber (s.a.v), bize birçoklarýný tercih etmiþtir” dedi. Bunun üzerine: “Sizi de birçoklarýna üstün kýlmýþtýr” denildi. (Buhârî, Menakîb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Üseyd es Saidî’nin ismi Mâlik b. Rabia’dýr. Ebû Hüreyre’den bu hadisin bir benzeri rivâyet edilmiþtir.

Ma’mer, Zührî’den, Ebû Seleme’den, Ubeydullah b. Abdullah b. Ubeyde’den, Ebû Hüreyre’den bu hadisi rivâyet etmiþtir.

3912- Câbir b. Abdullah (r.a.)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ensaroðlullarýnýn en hayýrlýsý Neccaroðullarýdýr.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle garibtir.

3913- Câbir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ensâr’ýn en hayýrlýsý Abduleþheloðullarýdýr.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle garibtir.

bölüm: 68

Ø Medîne’nin fazileti

3914- Ali (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) ile beraber çýktýk Sa’d b. ebî Vakkâs’a ait olan Harret-üs Sükyâ’ya varýnca Rasûlullah (s.a.v.), bana: “Abdest suyunu getiriniz” buyurdu. Abdest aldý, kýbleye dönerek þöyle duâ etti: “Allah’ým! Ýbrahim senin kulun ve dostun idi, Mekke halký için sana bereket duâsýnda bulundu. Ben de senin kulun ve Peygamberinim, Medîne halký için; Sana duâ ediyorum, Medîne halkýnýn ölçeklerini Mekke halkýna bereketli kýldýðýn iki misli bereketli kýl. Her bereketle birlikte iki bereket kýl.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Tirmizî: Bu konuda Âiþe, Abdullah b. Zeyd ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

3915- Ali b. ebî Tâlib ve Ebû Hüreyre (r.anhüma)’dan rivâyete göre, dediler ki: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Evimle minberimin arasý Cennet bahçelerinden bir bahçedir.” (Buhârî, Cuma: 27; Müslim, Hac: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle Ali’nin hadisi olarak hasen garibtir. Ebû Hüreyre’den deðiþik þekillerde de rivâyet edilmiþtir.

3916- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Minberimle evim arasý; Cennet bahçelerinden bir bahçedir.” Bu senedle Peygamber (s.a.v)’in þöyle dediði rivâyet edilmiþtir: “Benim þu mescidimde kýlýnan namaz Mescid-i Haram’dan baþka diðer mescidlerde kýlýnan namazlardan bin kat daha hayýrlýdýr.” (Buhârî, Cuma: 27; Müslim, Hac: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Hüreyre’den deðiþik þekillerde de rivâyet edilmiþtir.

3917- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Her kim Medîne’de yerleþip orada ölmeye gücü yeterse orada ölsün; çünkü ben Medîne’de ölenlere þefaat edeceðim.” (Ýbn Mâce, Menasik: 179

ž Tirmizî: Bu konuda Sübey’a binti-l Hâris el Eslemiyye’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Eyyûb es Sahtiyanî’nin rivâyeti olarak bu hadis hasen garibtir.

3918- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir: “Ýbn Ömer’in azâd edip hürriyetine kavuþturduðu kadýn yanýna gelerek zor günler geçiriyorum bu yüzden Irak’a gitmek arzusundayým.” Bunun üzerine Ýbn Ömer, þu karþýlýðý verdi: “Neden toplanma yeri olan Þam’a deðil… Sabret ahmak kadýn… Ben Rasûlullah (s.a.v.)’in þöyle buyurduðunu iþittim: Her kim Medîne’nin darlýk ve kýtlýðýna katlanýrsa kýyamet günü ben ona þâhid ve þefaatçi olacaðým.” (Müslim, Hac: 27)

ž Tirmizî: Bu konuda Ebû Saîd, Sûfyân b. ebî Züheyr ve Sübey’a el Eslemiyye’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis Ubeydullah’ýn rivâyeti olarak bu þekliyle hasen sahih garibtir.

3919- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle buyurdu: “Ýslam memleketlerinden en son yýkýlacak olan memleket Medîne’dir.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece Hiþâm b. Urve’nin, Cünade’den rivâyetiyle bilmekteyiz.

Tirmizî: Muhammed b. Ýsmail, Ebû Hüreyre’nin bu hadisine hayret etmiþtir.

3920- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre: Bir bedevî, Peygamber (s.a.v)’e; Müslüman olmak üzere biat etti. Medîne de sýtmaya yakalandý ve Peygamber (s.a.v)’e gelerek: “Benim biatýmý geri ver” dedi. Rasûlullah (s.a.v.), kabul etmedi. Sonra yine geldi ve “Biatýmý geri ver” dedi. Rasûlullah (s.a.v.), yine kabul etmedi de o bedevî Medîne’den çýkýp gitti. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Medîne bir pota’ya benzer kirini atar temizini býrakýr.” (Buhârî, Hac: 27; Müslim, Hac: 17)

ž Tirmizî: Bu konuda Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3921- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Medîne ceylanlarýnýn yayýldýklarýný görsem, onlarý ürkütmem; çünkü Rasûlullah (s.a.v.): “Medîne’nin iki taþlýðý arasý mukaddes ve haramdýr” buyurmuþtur. (Buhârî, Hac: 27; Müslim, Hac: 17)

ž Tirmizî: Bu konuda Saîd, Abdullah b. Zeyd, Enes, Ebû Eyyûb, Zeyd b. Sabit, Rafî’ b. Hadîç, Sehl b. Huneyf ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Ebû Hüreyre hadisi hasen sahihtir.

3922- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v)’e, Uhud daðý göründü, bunun üzerine þöyle buyurdu: “Bu bizi seven bizim de kendisini sevdiðimiz bir daðdýr. Allah’ým! Ýbrahim, Mekke’yi haram kýldý. Ben de Medîne’nin iki taþlýk arasýný haram kýlýyorum.” (Buhârî, Hac: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3923- Cerir b. Abndullah (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle buyurmuþtur: Allah bana hicret edeceðimde bildirdi ki: “Þu üç þehirden hangisine gidersen orasý senin hicret yurdundur; Medîne, Bahreyn ve Kýnnesrîn.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece Fadl b. Musa’nýn rivâyetiyle bilmekteyiz.

3924- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Medîne’nin her türlü sýkýntýsýna, kim sabredip katlanýrsa kýyamet gününde kendisine þâhid ve þefaatçi olacaðým.” (Müslim, Hac: 27)

ž Tirmizî: Bu konuda Ebû Saîd, Sûfyân b. ebî Züheyr ve Sübeyatel Eslemiyye’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir. Salih b. ebû Salih; Süheyl b. Ebû Salih’in kardeþidir.

bölüm: 69

Ø mekke’nin özellikleri ve üstünlüðü

3925- Abdullah b. Adiyy b. Hamra ez Zührî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), Hazvere denilen yerde durdu ve þöyle buyurdu: “Ey Mekke! Vallahi sen yeryüzünün en hayýrlý ve Allah’a en sevimli olan ülkesisin senden çýkarýlmýþ olmasaydým çýkmazdým.” (Ýbn Mâce, Menasik: 279

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garib sahihtir.

Yunus, Zührî’den benzeri biçimde bu hadisi rivâyet etmiþtir.Muhammed b. Amr’da yine bu hadisi Ebû Seleme ve Ebû Hüreyre’den rivâyet etmiþtir.

Zührî’nin, Ebû Seleme’den ve Abdullah b. Adiyy b. Hamra’dan rivâyeti bence daha sahihtir.

3926- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Mekke için þöyle buyurdu: “Ne güzel bir memleketsin, bana ne kadar da sevimlisin. Benim kavmim beni senden çýkarmýþ olmasaydý senden baþkasýnda oturmazdým.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

bölüm: 70

Ø arab’ýn deðer ve kýymeti

3927- Selman (r.a.)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), bana þöyle buyurdu: “Ey Selman! Bana buðz etme, yoksa dininden ayrýlmýþ olursun.” Bunun üzerine: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Sana nasýl buðz edebilirim; Allah senin vasýtanla bizi hidayete erdirmiþtir.” Rasûlullah (s.a.v.): “Arab’a buðz edersen bana buðz etmiþ olursun” buyurdu. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece Ebû Bedr, Þüca b. Velid’in rivâyetiyle bilmekteyiz. Muhammed b. Ýsmail’den iþittim þöyle diyordu: Ebû Zabyan, Selman’a yetiþmemiþtir. Selman, Ali’den önce vefat etmiþtir.

3928- Osman b. Affân (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Arab’ý aldatan benim þefaatime nail olamaz ve benim sevgim ona ulaþmaz.” (Müsned: 488)

ž Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece Husayn b. Ömer el Ahmesî’nin, Muharîk’den rivâyeti ile bilmekteyiz. Husayn, hadisçiler yanýnda saðlam bir kiþi deðildir.

3929- Muhammed b. ebî Rüzeyn (r.a.), vasýtasýyla annesinden rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ümmül Cerir’in, Arab’tan bir kimse öldüðü vakit zoruna giderdi. Bunun üzerine kendisine bir arab ölünce zoruna gidiyor denildi. Efendimin þöyle dediðini iþittim: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Kýyamet’in yaklaþmasýnýn alametlerinden biri de Arab’ýn kýrýlmasýdýr.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

Muhammed b. Rezin diyor ki: ravinin efendisi Talha b. Malik’tir.

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Süleyman b. Harb’in rivâyetiyle biliyoruz.

3930- Câbir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ümmü Þüreyk, Rasûlullah (s.a.v.)’in bana þöyle buyurduðunu anlattý: “Ýnsanlar, Deccâl’in þerrinden kaçarak daðlara sýðýnacaklar.” Ümmü Þüreyk dedi ki: “Ey Allah’ýn Rasûlü! O gün Araplar nerededir?” Rasûlullah (s.a.v.): “Onlar o gün çok az olacaklardýr” buyurdu. (Müsli,m, Fityen: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

3931- Semure b. Cündüp (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) buyurdu ki: “Sâm; Araplarýn atasýdýr. Yafis: Rumlarýn atasýdýr. Ham ise: Habeþlilerin atasýdýr.” (Müsned: 19240)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir. Yafis yerine Yafit veya Yefit de denilmektedir.

bölüm: 71

Ø arab olmayanlarýn deðer ve kýymeti

3932- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Peygamber (s.a.v)’in yanýnda Arap olmayan toplumlardan bahsedildi de bunun üzerine Peygamber (s.a.v) þöyle buyurdu: “Onlara veya onlarýn bir kýsmýna karþý ben; size ve sizden bazýlarýnýza olduðumdan daha itimatlýyýmdýr.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Sadece Ebû Bekir b. Ayyaþ’ýn rivâyetiyle bilmekteyiz. Salih b. ebû Salih’e, Salih b. Mehran’da denilir. Amr b. Hureys’in azâdlýsýdýr.

3933- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Cuma sûresi indiðinde Peygamber (s.a.v)’in yanýnda idik; Rasûlullah (s.a.v.), bu sûreyi okudu üçüncü ayetine gelince bir adam: Ey Allah’ýn Rasûlü! Bize ulaþmamýþ kiþiler kimlerdir? Rasûlullah (s.a.v.) cevap vermedi. Selman-ý Farisi aramýzda idi. Rasûlullah (s.a.v.) elini, Selman’ýn üzerine koydu ve þöyle buyurdu: “Caným kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, Ýman, Süreyya yýldýzýnda olsaydý; bunlardan bir kýsým insanlar onu elde ederlerdi.” (Buhârî, Tefsir-ül Kur’ân: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir. Ebû Hüreyre’den deðiþik bir þekilde de rivâyet edilmiþtir. Ebü’l Gays’in ismi Salim’dir. Abdullah b. Muti’ýn azadlý kölesidir ve Medinelidir.

bölüm: 72

Ø yemen’in deðer ve kýymeti

3934- Zeyd b. Sabit (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Yemen tarafýna baktý ve þöyle buyurdu: “Allah’ým! Onlarýn kalplerini bize yönelt, bizim tüm ölçeklerimizi bereketli kýl.” (Müsned: 20625)

ž Tirmizî: Bu hadis Zeyd b. Sabit’in rivâyeti olarak hasen sahih garibtir. Bu hadisi sadece Imrân el Kattan’ýn rivâyeti olarak bilmekteyiz.

3935- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Yemenliler, size geldiler. Onlarýn kalpleri daha yufka, yürekleri daha hassastýr. Ýman, Yemen’dendir, Hikmet de Yemenlidir.” (Buhârî, Bed-il Halk: 27; Müslim, Ýman: 17)

ž Tirmizî: Bu konuda Ýbn Abbâs ve Ýbn Mes’ûd’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Bu hadis hasen sahihtir.

3936- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Devlet baþkanlýðý Kureyþ’te, Kadýlýk Ensâr’da, Müezzinlik Habeþlilerde, Emanette Ezd’dedir, yani Yemenlilerdedir.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Muhammed b. Beþþâr, Abdurrahman b. Mehdî vasýtasýyla Muaviye b. Salih’den, Ebû Meryem el Ensarî’den ve Ebû Hüreyre’den bu hadisin bir benzerini merfu olmaksýzýn rivâyet etmiþlerdir. Bu rivâyet Zeyd b. Hubab’ýn rivâyetinden daha saðlamdýr.

3937- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ezd kabilesi yeryüzünde Allah’ýn aslanlarýdýr. Ýnsanlar onlarý küçük düþürmeye çalýþsalar bile Allah onlarý yükseltecektir. Ýnsanlarýn üzerine öyle bir zaman gelecek ki: Keþke babam Ezd’li olsaydý, keþke annem Ezd’li olsaydý diyecektir.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Sadece bu þekliyle biliyoruz.

Tirmizî: Bu hadis ayný senedle Enes’den mevkuf olarak rivâyet edilmiþtir ki: Bence bu rivâyet daha saðlamdýr.

3938- Gaylân b. Cerir (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Enes b. Mâlik’den iþittim þöyle diyordu: “Ezd kabilesinden olmasak kamil manada insan olamayýz.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

3939- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Peygamber (s.a.v)’in huzurunda idik, derken bir adam geldi. Kays kabilesinden olduðunu zannettiðim bu adam þöyle dedi: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Hýmyer’i lanetle.” Rasûlullah (s.a.v.) ondan yüz çevirdi sonra o þahýs Rasûlullah (s.a.v.)’e diðer taraftan tekrar geldi. Rasûlullah (s.a.v.) ondan yine yüz çevirdi. Sonra Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah’ým Hýmyer’i esirge onlarýn aðýzlarýndan kötü söz çýkmaz, devamlý verirler, ellerinden yemek çýkar. Onlar emniyet ve iman sahibidirler.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece bu þekliyle Abdurrezzak’ýn hadisi olarak bilmekteyiz. Hadisin râvîlerinden olan Mîna’dan münker hadisler rivâyet edilmektedir.

bölüm: 73

Ø Gýfâr, eslem, cüheyne ve müseyne kabilelerinin özellikleri

3940- Ebû Eyyûb el Ensarî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ensâr, Müzeyne, Cüheyne, Gýfâr, Eþca’ ile Abduddar oðullarýndan olanlar benim müttefik ve dostlarýmdýr. Onlarýn Allah’tan baþka dostlarý yoktur. Allah ve Peygamberi de onlarýn dostudur.” (Müslim, Fedail: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3941- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Eslem kabilesi ki Allah onlarý Müslüman etmiþtir. Gýfâr kabilesi ki, Allah onlarý baðýþlasýn. Usayye kabilesi ise Allah ve Rasûlüne isyan etmiþtir.” (Buhârî, Menakîb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 74

Ø sekîf ve beni hanife kabilesinin durumlarý

3942- Câbir (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir, dedi ki: Taif kuþatmasýnda askerler dediler ki: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Sakîf’in oklarý bizi yaktý onlar için bedduâ et.” Fakat Peygamber (s.a.v): “Allah’ým Sekîf kabilesine hidayet et” diye duâ etti. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

3943- Imrân b. Husayn (r.a.)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), üç kabileye ikram eder vaziyette vefat etti; Sakîf, Benî Hanife ve Benî Ümeyye.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Sadece bu þekliyle bilmekteyiz.

3944- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Sakîf kabilesinden çýkacak bir yalancý ve bir zâlim vardýr.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Abdurrahman b. Vakîd, Ebû Müslim vasýtasýyla Þerîk’den bu senedle bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiþtir. Abdullah b. Âsým, Ebû Ulvan diye künyelenir, Küfelidir.

Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Sadece Þerîk’in rivâyetiyle bilmekteyiz. Þerîk: “Abdullah b. Âsým” diyor. Ýsrail bu ihtiyardan hadis rivâyet etmiþ ve “Abdullah b. Usme” demiþtir.

Tirmizî: Bu konuda Esma binti ebÎ Bekir’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

3945- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, bedevilerden biri Peygamber (s.a.v)’e genç bir deve armaðan etmiþti. Rasûlullah (s.a.v.), bunun yerine ona altý deve vererek hediyesine karþýlýk verdi. Fakat bedevi bundan memnun kalmadý ve kýzdý. Durum, Rasûlullah (s.a.v.)’e ulaþýnca Allah’a hamdetti onu övdü ve þöyle buyurdu: “Falan kiþi bana bir deve hediye etti. Ben de ona altý deveyle karþýlýk verdim; fakat yine de memnun olmadý. Bundan dolayý içimden þöyle geçirdim: Kureyþ, Ensâr, Sekîf ve Devsli’den baþka kimseden hediye kabul etmeyeyim.” (Ebû Dâvûd, Büyü’: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis buradakinden daha uzuncadýr.

Tirmizî: Bu hadis baþka þekilde de Ebû Hüreyre’den rivâyet edilmiþtir. Yezîd b. Harun, Ebû Eyyûb’tan, Ebû’l A’lâ’dan rivâyet ediyorlar. Bu kimse Ebû Eyyûb b. Miskindir. Kendisine Ýbn ebî Miskin’de denilir. Eyyûb vasýtasýyla Saîd el Makburî’den rivâyet edilen bu hadisteki Eyyûb b. Miskin, Eyyûb Ebû’l A’lâ’dýr.

3946- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Fezare oðullarýndan bir adam Rasûlullah (s.a.v.)’e: Elgabe vakasýnda ganimet olarak aldýklarý develerden birini hediye etmiþti. Rasûlullah (s.a.v.), buna karþýlýk olacak bazý hediyeler vermiþti. Fakat adam kýzdý memnun olmadý. Saonra Rasûlullah (s.a.v.)’den minber üzerinden þöyle buyurduðunu iþittim: “Arap’tan bazý kiþiler var ki: Bunlardan biri bir hediye hediye ediyor ben de gücümün yettiði kadarýyla ona karþýlýk veriyorum o da bunu beðenmiyor ve güceniyor. Allah’a yemin ederim ki, þu andan itibaren artýk Kureyþli’den, Ensâr’dan, Sekîfli’den ve Devsli’den baþka arabýn hiçbirinden hediye kabul etmeyeceðim.” (Ebû Dâvûd, Büyü’: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir. Yezîd b. Harun’un, Eyyûb’tan rivâyet ettiði hadisten daha sahihtir.

3947- Ebû Âmir el Eþ’arî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Esed ve Eþ’arîler ne iyi kabilelerdir. Savaþtan kaçmaz ganimet malýna da hainlik etmezler, onlar benden ben de onlardaným. Ben bu hadisi Muaviye’ye aktardýðým da Muaviye Peygamber (s.a.v), bu þekilde buyurmadý; “Onlar benden ve banadýrlar” buyurdu, dedi. Ben de þu karþýlýðý verdim: Fakat babam bana bu þekilde anlatmýþtýr, bana þu þekilde anlatmýþtýr: Rasûlullah (s.a.v.)’den iþittim: “Onlar bendendir ben de onlardaným.” Bunun üzerine Muaviye: “Sen babanýn hadisini daha iyi bilirsin” dedi. (16540)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Vehb b. Cerir’in rivâyeti olarak bilmekteyiz.

“Esd” in “Ezd” olduðu da söylenmektedir.

3948- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle buyurmuþtur: “Eslem kabilesine, Allah selamet versin. Gýfâr kabilesine de Allah maðfiret etsin.” (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis sahihtir.

Tirmizî: Bu konuda Ebû Zer’den, Bürde’den, Büreyde’den ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

3949- Abdullah b. Dinar (r.a.)’den, Þu’be’nin hadisinin benzeri rivâyet edilmiþ olup þu ilaveyi yapmýþtýr: “Usayye ise Allah ve Rasûlüne isyan etmiþtir.” (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3950- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Muhammed (s.a.v.)’in bütün benliðine hâkim olan zat’a yemin ederim ki, Gýfâr, Eslem, Müzeyne ve Cuheyneliler -veya cüheyne- buyurdu. Müzeyneliler, Allah katýnda kýyamet günü Esd, Tay ve Ðatafan kabilelerinden daha hayýrlýdýrlar.” (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3951- Imrân b. Husayn (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Temimoðullarýndan bir gurup Rasûlullah (s.a.v.)’e gelmiþti. Rasûlullah (s.a.v.): “Ey Temimoðullarý! Müjdeler size” buyurdu. Onlar da: “Bizi müjdeledin o halde bize ver” dediler. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v)’in rengi deðiþti. Sonra, Yemen halkýndan bir gurup geldi Rasûlullah (s.a.v.), onlara: “Temimoðullarýnýn kabul etmediði hediyeyi siz kabul ediniz” buyurdu. Onlar da: “Kabul ettik” dediler. (Buhârî, Bed-il Halk: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3952- Ebû Bekir (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Eslem, Gýfâr ve Müzeyne; Temim, Esd, Ðatafan, Benî Âmir b. Sa’saa (bu kelimelerde sesini uzattý) den daha hayýrlýdýrlar” buyurdu. Bunun üzerine Ashab: “Bu kabileler zararda ve ziyandadýrlar” dediler. Rasûlullah (s.a.v.), yine: “Onlar bunlardan daha hayýrlýdýr” buyurdu. (Buhârî, Menakîb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 75

Ø þam ve yemen’in deðeri ve kýymeti

3953- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah’ým bize Þam’ýmýzý mübarek kýl, Yemen’imizi mübarek kýl.” Bunun üzerine Ashab: “Necid’imizi de” dediler. Rasûlullah (s.a.v.): “Allah’ým bize Þam’ýmýzý mübarek kýl, Yemen’imizi mübarek kýl” buyurdu. Ashab yine: “Necid’imizi de” dediler. Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Sarsýntýlar ve fitneler oradadýr. Þeytanýn boynuzu da orada veya oradan çýkacaktýr.” (Buhârî, Bed-il Halk: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle Ýbn Avn rivâyeti olarak hasen sahih garibtir. Bu hadis ayný þekilde Sâlim b. Abdullah b. Ömer’den de rivâyet edilmiþtir.

3954- Zeyd b. Sabit (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’in yanýnda Kur’ân-ý yazýlý parçalardan derlemekte idik. Rasûlullah (s.a.v.): “Ne mutlu Þam’a” buyurdu. Biz de: “Hangi sebeplerden dolayý Ey Allah’ýn Rasûlü!” dedik. Rasûlullah (s.a.v.): “Rahman’ýn melekleri kanatlarýný Þam’ýn üzerine germiþlerdir” buyurdu. (Müsned: 20621)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Yahya b. Eyyûb’un rivâyetiyle bilmekteyiz.

3955- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Bazý topluluklar ölen atalarýyla övünmekten vazgeçmelidirler, çünkü onlar Cehennem kömürüdürler, aksi takdirde pislik içerisindeki böcekten Allah katýnda daha deðersiz olacaklardýr. Allah cahiliyye gururunu ve atalarýyla övünme kötülüðünü gidermiþtir. Artýk bundan sonra mütteki mü’min ve bahtsýz günahkar vardýr. Bütün insanlar Adem’in oðullarýdýr. Adem de topraktan yaratýlmýþtýr.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 27)

ž Tirmizî: Bu konuda Ýbn Ömer ve Ýbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

3956- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah, cahiliyye gururunu ve atalarla övünme kötülüðünü sizden gidermiþtir. Ýnsanlar takva sahibi mü’min ve bahtsýz günahkar olarak iki guruptur. Ýnsanlar Ademoðullarýdýr, Adem de topraktandýr.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis yanýmýzda birinci hadisten daha sahihtir. Saîd el Makburî, Ebû Hüreyre’den hadis iþitmiþtir, babasý vasýtasýyla Ebû Hüreyre’den pek çok hadisler rivâyet edilmiþtir.