49: du bölümleri

bölüm: 1

Ø duâ yapmanýn deðer ve kýymeti

3370- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle buyurmuþtur: “Allah’a duâdan daha üstün bir þey yoktur.” (Ýbn Mâce, Dua: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi merfu olarak sadece Imrân el Kattan’ýn rivâyetiyle bilmekteyiz. Imrân el Kattan, Ýbn Dâvûd’tur. Ebû’l Avvam diye künyelenir.

Muhammed b. Beþþâr, Abdurrahman b. Mehdî vasýtasýyla Imrân el Kattan’dan bu senedle hadisin bir benzerini bize aktarmýþtýr.

3371- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle buyurmuþtur: “Duâ ibadetin iliði beyni ve özüdür.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle garib olup sedece Ýbn Lehia’nýn rivâyetiyle bilmekteyiz.

3372- Numân b. Beþîr (r.a.)’den rivâyete göre: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Duâ ibadettir.” Sonra mü’min sûresi 60. ayetini okudu: “Ama Rabbiniz buyuruyor ki: “Bana duâ edin, duânýzý kabul edeyim. Þüphesiz ki, bana kulluk etmekten ululuk taslayarak çekinenler, aþaðýlýk bir halde Cehenneme gireceklerdir.” (Ýbn Mâce, Dua: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Mansur da bu hadisi A’meþ’den ve Zerr’den rivâyet etmiþtir. Bu hadisi sadece Zerr’in rivâyetiyle bilmekteyiz. Zerr Abdullah el Hemedânî’dir. Güvenilen biridir. Ömer b. Zerr’in babasýdýr.

bölüm: 2

Ø allah’tan istemeyeni allah sevmez mi?

3373- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Kim Allah’tan istemezse duâ etmezse Allah o kiþiye gazablanýr.” (Ýbn Mâce, Dua: 17)

ž Tirmizî: Vekî’ ve baþkalarý Ebû’l Melîh’den bu hadisi rivâyet etmiþlerdir. Bu hadisi sadece bu þekliyle bilmekteyiz. Ebû’l Melih’in ismi Sabîh’týr. Muhammed’den iþittim þöyle diyordu: Ebû’l Melih’e, Farisi de denilir.

bölüm: 3

Ø Cennet hazinelerinden bir hazine hangisidir?

3374- Ebû Musa el Eþarî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) ile birlikte bir savaþta idik. Savaþý bitirince Medîne’ye döndük insanlar tekbir getirerek seslerini yükselttiler. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Rabbiniz saðýr deðildir. Uzakta da deðildir; O her yerdedir.”

Ebû Musa dedi ki: Ey Abdullah b. Kays! Sana Cennetin hazinelerinden bir hazineyi haber vereyim mi? “La havle vela kuvvete illa billah.” (Buhârî, Cihâd: 27; Müslim, Zikir: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

Ebû Osman en Nehdî’nin ismi Abdurrahman b. Mül’dür. Ebû Neame es Sa’dî’nin ismi Amr b. Absî’dir.

Ýshâk b. Mansur, Ebû Âsým vasýtasýyla Humeyd b. ebû’l Melih’den, Ebû Salih’den, Ebû Hüreyre’den benzeri þekilde rivâyet etmiþtir.

bölüm: 4

Ø dil daima allah’ý hatýrlayarak ýslak kalmalý

3375- Abdullah b. Büsr (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir. Bir adam: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Ýslamýn nafile ibadetleri bana aðýr geldi, devamlý yapabileceðim bir þey ver ki ona sarýlayým” dedi. Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Dilin devamlý olarak Allah’ý hatýrlayarak ýslak kalmalý.” (Ýbn Mâce, Edeb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

bölüm: 5

Ø allah’ý her an gündemde tutmak herþeyden üstün müdür?

3376- Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.)’e: “Kýyamet günü Allah’a derece bakýmýndan kullarýn hangisi üstündür” diye soruldu da Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah’ý her an gündemde tutan erkek ve kadýnlardýr.” “Ey Allah’ýn Rasûlü! Allah yolunda savaþ eden gaziden de mi üstündür?” dedim. Þöyle buyurdular: “Kýlýcýný kýrýlýncaya kadar ve her tarafý kana bulanýncaya kadar kafir ve müþriklere vursa dahi Allah’ý her an ve her yerde gündemde tutan kimse derece bakýmýndan daha deðerlidir.” (Müsned: 11295)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece Derrac’ýn rivâyetiyle bilmekteyiz.

bölüm: 6

Ø amellerin en deðerlisi hangisidir?

3377- Ebû’d Derdâ (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle buyurdu: “Dikkat edin! Amellerinizin en hayýrlýsýný Allah katýnda en deðerlisini altýn ve gümüþ daðýtmaktan daha hayýrlý ve derecelerinizi daha yükselten, düþmanla karþýlaþýp sizin onlarýn boyunlarýný, onlarýn da sizin boyunlarýnýzý vurmanýzdan daha hayýrlý bir þeyi size haber vereyim mi? Ashab: “Evet” dediler. Rasûlullah (s.a.v.) de: “Her zaman ve her zeminde Allah’ý devamlý hatýrlayýp gündemde tutmaktýr.”

Muâz b. Cebel dedi ki: “Allah’ýn azabýndan kiþiyi en iyi kurtaran her zamanda ve her zeminde Allah’ý gündemden çýkarmayýp her an hatýrlamaktýr.” (Ýbn Mâce, Edeb: 27)

ž Tirmizî: Bazýlarý bu hadisi Abdullah b. Saîd’den ayný senedle benzeri þekilde rivâyet etmiþlerdir. Bazýlarý ise mürsel olarak rivâyet etmiþlerdir.

bölüm: 7

Ø bir yere oturup allah’ý hatýrlayýp onun dinini gündemde tutanlarýn deðeri ve kýymeti

3378- Ebû Hüreyre ve Ebû Saîd el Hudrî (r.anhüma)’dan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle buyurmuþtur: “Bir gurup insan bir yerde toplanýp Allah’ý gündemde tutmak için onun dinini öðrenmeye çalýþýrlarsa melekler onlarýn etrafýný çevirir. Allah’ýn rahmeti onlarý kaplar ve üzerlerine huzur iner Allah onlarý kendi huzurundaki melekler yanýnda anar.” (Ýbn Mâce, Edeb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3379- Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre, þöyle demiþtir: Muaviye bir gün mescide çýktý ve toplu halde olan bir guruba sizi burada oturtan sebeb nedir? diye sordu. Onlar da: “Allah’ýn verdiði nimetleri hatýrlayýp onu daima gündemde tutmak ve onun rýzasýný kazanmak için dinimizi öðrenmek için oturuyoruz” dediler. Muaviye: “Allah hakký için sizi burada oturtan sebep bu mudur?” dedi. Onlar da: “Vallah’i sadece bu sebeple burada oturmaktayýz” dediler. Muaviye: Dikkat ediniz sizi töhmet ettiðimden dolayý sizden yemin istemiþ deðilim. Rasûlullah (s.a.v.)’e karþý benim yakýnlýk derecemde olup ta kendisinden benden daha az hadis rivâyet eden yoktur. Rasûlullah (s.a.v.), ashabýndan meydana gelmiþ bir topluluðun yanýna çýkmýþ ve: “Sizi bu toplulukta oturtan sebep nedir?” diye sormuþtu. Onlar da þöyle demiþlerdi: “Allah’ý hatýrlayýp ona hamdetmek ve bizi Ýslam üzere hidayet ettiði için ve bize lutfuyla muamele ettiði ve bize her türlü nimetleri verdiði için hamdedip þükretmek için oturduk.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah hakký için sizi oturtan sebep sadece bu mudur?” Onlar da: “Allah hakký için bizi oturtan sebep budur” dediler. Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: “Dikkat ediniz size karþý bir töhmetten dolayý sizden yemin istemiþ deðilim. Ne varki Cibril bana geldi ve meleklere karþý Allah’ýn sizinle övündüðünü bildirdi.” (Müslim, Zikir: 27; Nesâî, Adab-ül Kudat: 17)

ž Bu hadis hasen garibtir. Ancak bu þekliyle bilmekteyiz. Ebû Neame es Sa’dî’nin ismi Amr b. Ýsa’dýr. Ebû Osman en Nehdî’nin ismi ise Abdurrahman b. Mell’dir.

bölüm: 8

Ø biraraya gelip allah’ý gündem etmeyen topluluklarýn hali

3380- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Bir topluluk ki bir yerde oturur ve orada Allah’ý hatýrlamazlar ve peygamberine salavat getirmezlerse o toplantý onlarýn günahlarýný artýrýp onlara vebal olur. Allah dilerse onlara azab eder, dilerse onlarý baðýþlar.” (Müsned: 9213)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

Bu hadis baþka þekillerde de yine Ebû Hüreyre’den rivâyet edilmiþtir.

Hadiste geçen “Tire” kelimesinin anlamý piþmanlýk ve zarar demektir. Arap bilginlerince bunun anlamý günah ve sýkýntý demektir.

Yusuf b. Yakup, Hafs b. Ömer vasýtasýyla Þu’be’den, Ebû Ýshâk’tan aktararak þöyle derler: Ebû Müslim Eðar’dan iþittim þöyle diyordu: Ebû Saîd ve Ebû Hüreyre’nin rivâyet ettiklerine þâhidim o ikisi de Rasûlullah (s.a.v.)’in böyle bir hadisini bize aktararak þâhid olmuþlardýr.

bölüm: 9

Ø müslümanýn duâsý mutlaka kabul görür

3381- Câbir (r.a.), Peygamber (s.a.v)’in þöyle dediðini iþitmiþtir: “Her bir Müslüman, Allah’a duâ ettikçe Allah onun dileðini yerine getirir ve benzeri bir kötülüðünü ondan siler. Bu duâ günah için ve akraba ile baðýný koparmak için olmadýðý sürece böylece devam eder.” (Müsned: 14350)

ž Bu konuda Ebû Saîd ve Ubâde b. Sâmit’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

3382- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Sýkýntýlý ve ýzdýraplý anlarda duâsýnýn Allah tarafýndan kabul edilmesi her kimi sevindirirse bolluk ve rahat zamanlarýnda duâsýný çoðaltsýn.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir.

3383- Câbir (r.a.), Peygamber (s.a.v)’in þöyle söylediðini iþitmiþtir: Zikrin en deðerlisi “Lailahe illallah” týr. Duânýn en deðerlisi ise “Elhamdilillah” týr. (Ýbn Mâce, Edeb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garib olup sadece Musa b. Ýbrahim’in rivâyetiyle bilmekteyiz.

Ali b. el Medîni ve pek çok kimse bu hadisi Musa b. Ýbrahim’den rivâyet etmiþlerdir.

3384- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.) tüm zamanlarýnda ve her yerde Allah’ý hatýrlar ve onu gündeminden hiç eksik etmezdi.” (Müslim, Hayz: 27; Ebû Dâvûd, Tahara: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece Yahya b. Zekeriyya b. ebî Zaide’nin rivâyetiyle bilmekteyiz. Behiy’in ismi Abdullah’týr.

bölüm: 10

Ø duâ eden önce kendisinden baþlamalýdýr

3385- Übey b. Ka’b (r.a.)’den rivâyete göre; Rasûlullah (s.a.v.) bir kimseyi hatýrlayýp duâ ettiði zaman önce kendisinden baþlardý. (Müslim, Fedail: 27; Ebû Dâvûd, Huruf: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garib sahihtir. Ebû Katan’ýn ismi Amr b. Heysem’dir.

bölüm: 11

Ø duâ ederken ellerin kaldýrýlmasý gerekir mi?

3386- Ömer b. Hattâb (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), duâda ellerini kaldýrdýðý zaman onlarý yüzüne sürmedikçe indirmezdi.” Muhammed b. Müsenna kendi rivâyetinde: “Onlarý yüzüne sürmedikçe indirmezdi” demektedir. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis sahih garibtir. Sadece Hammad b. Ýsa’’nýn rivâyetiyle bilmekteyiz. Bu hadisi tek baþýna rivâyet etmiþtir. Bu kimsenin hadis rivâyeti azdýr. Bazý kimseler ondan hadis rivâyet etmiþlerdir. Hanzale b. ebî Sûfyân güvenilir bir kimse olduðunu söylemiþtir.

bölüm: 12

Ø duânýn sonucu beklemede acele edilmeli mi?

3387- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle buyurmuþtur: “Sizden birinizin duâsý acele etmediði ve duâ ettim fakat benim duâm kabul edilmedi demediði takdirde kabul edilecektir.” (Buhârî, Deavat: 27; Müslim, Zikir: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Ubeyde’nin ismi Sa’d’týr. Abdurrahman b. Ezher’in azâdlý kölesidir. Abdurrahman b. Avf’ýn azâdlýsý olduðu da söylenir. Abdurrahman b. Ezher ise Abdurrahman b. Avf’ýn amcasýnýn oðludur.

Tirmizî: Bu konuda Enes (r.a.)’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 13

Ø sabah ve akþam yapýlacak duâlar

3388- Osman b. Affân (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: Bir kimse her gün ve her gece üç kere: “Ýsmi anýlýp O’nun adýna hareket edildikçe yerde ve gökte hiçbir þeyin zarar veremediði her þeyi duyan ve bilen Allah adýyla…” derse hiçbir þey ona zarar veremez. Ebân, kýsmî Felç’e uðramýþtý. Bu hadisi aktarýrken dinleyicilerden bir kimse ona bakmaya baþladý. Ebân da ona dedi ki: “Ne bakýyorsun?” hadis sana aktardýðým gibidir. Fakat ben bu hastalýða yakalandýðým gün Allah’ýn kaderi benim için gerçekleþeceði için söyleyememiþtim. (Ýbn Mâce, Dua: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis sahih garibtir.

3389- Sevbân (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Her kim akþam olduðunda: Rab olarak Allah’tan, din olarak Ýslam’dan, Peygamber olarak Muhammed’den hoþnudum ben, salat ve selam ona olsun” derse bu kimseyi memnun etmesi Allah üzerine bir hak olur. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

3390- Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) akþamleyin þöyle buyurmuþtur: “Biz ve tüm evren Allah sayesinde akþama ulaþtý. Eksiksiz tüm övgüler O Allah’a mahsustur. Ondan baþka ilah yok sadece tek olarak o var onun ortaðý da yok.”

Râvî diyor ki: Bu konuda þöyle söylediðini de zannediyorum: “Evren tümüyle onundur. Her türlü eksiksiz övgüler ona aittir. O’nun her þeye gücü yeter. Ey Allah’ým senden bu gece ve sonraki gecelerin hayrýný dilerim. Bu gece ve sonraki gecelerin þerrinden de sana sýðýnýrým. Tembellikten ve ihtiyarlýðýn bunaklýðýndan, Cehennem ve kabir azabýndan da sana sýðýnýrým.” Sabaha çýktýðýnda da aynen bu duâyý okurdu: “Biz ve tüm evren Allah’ýn sayesinde sabaha ulaþtýk eksiksiz övgüler Allah’adýr…” diye. (Müslim, Zikir: 27; Ebû Dâvûd, Edeb: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Þu’be bu hadisi ayný senedle merfu olmaksýzýn Ýbn Mes’ûd’tan rivâyet etmiþtir.

3391- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) ashabýna duâ öðretir ve þöyle buyururdu: Sabahladýðýnýzda þöyle deyin: “Allah’ým senin izin ve yardýmýnla sabahladýk ve akþamladýk ve yine senin izin ve yardýmýnla yaþar ve ölürüz, dönüþümüzde sanadýr.

Akþama çýktýðýnýzda da ayný þekilde: “Allah’ým senin izin ve yardýmýnla akþama çýktýk ve sabahladýk ve yine senin iznin ve yardýmýnla yaþar ve ölürüz, dönüþümüzde sanadýr.” (Ýbn Mâce, Dua: 27)

 ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

bölüm: 14

Ø sabah ve akþam yapýlabilecek duâlar

3392- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ebû Bekir: Ey Allah’ýn Rasûlü! Sabah ve akþam söyleyeceðim bir þeyi bana öðret. Rasûlullah (s.a.v.) de þöyle buyurdu: De ki: “Hiç kimsenin bilemeyeceði ve olup biten her þeyi bilen sensin. Gökleri ve yeri yaratan sensin. Her þeyin ve herkesin hayatýný programlayan ve sahibi sensin. Senden baþka gerçek ilah olmadýðýna ben þâhidlik ederim. Benliðimin þerrinden, þeytanýn þerrinden ve þirkinden sana sýðýnýrým.” Rasûlullah (s.a.v.): “Sabah akþam ve yataðýna uzandýðýnda bunlarý söyle” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Edeb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 15

Ø seyyid-ül istiðfar duâsý nasýldýr?

3393- Þeddâd b. Evs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.): “Ýstiðfar etmenin en güzelini sana öðreteyim mi?” buyurdu ve: “Allah’ým sensin benim Rabbim, senden baþka gerçek ilah yok. Beni yarattýn ben de senin kulunum. Ben gücüm yettiðince sana verdiðim sözüm ve senin va’din üzereyim. Yaptýklarýmýn þerrinden sana sýðýnýrým. Ýþte verdiðin nimetlerle senin huzurundayým günahlarýmla huzurundayým. Beni affet çünkü günahlarý ancak sen affedersin.” Sizden her kim bunu akþamleyin söyler sabaha varmadan da ölürse Cennet kendisine vâcib olur. Sabah söyler ve akþama varmadan da ölürse yine o kimseye Cennet vâcib olur. (Buhârî, Deavat: 27; Nesâî, Ýstiaze: 17)

ž Tirmizî: Bu konuda Ebû Hüreyre, Ýbn Mes’ûd, Ýbn Ebza ve Büreyde’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Abdulaziz b. ebî Hazim, Zahid olan Ebû Hazim’in oðludur. Bu hadis deðiþik þekilde Þeddâd b. Evs’den de rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 16

Ø yataða girildiðinde okunacak duâ

3394- Berâ b. Âzib (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle buyurdu: “Sana yatacaðýnda söyleyeceðin bazý duâlar öðreteyim mi? Onlarý söylediðin gece ölürsen fýtrat üzere tertemiz ölürsün, sabaha çýkarsan hayýr kazanmýþ olarak sabahlamýþ olursun; “Allah’ým irademi sana teslim ettim yönümü sana çevirdim senden korkup seni isteyerek iþlerimi sana býraktým sýrtýmý sana dayadým senden kaçýp kurtulmak ancak sana dönmekle mümkündür. Ýndirdiðin kitaba ve gönderdiðin peygambere iman ettim.” Berâ diyor ki: “Ben gönderdiðin Rasûle dedim…” Bunun üzerine Peygamber (s.a.v) göðsüme vurdu ve; “gönderdiðin peygambere” de buyurdu. (Buhârî, Vudu: 27; Müslim, Zikir: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir. Berâ’dan deðiþik þekillerde de rivâyet edilmiþtir. Mansur b. Mu’temir, Sa’d b. Ubeyde’den, Berâ’dan bu hadisin bir benzerini bize aktarmýþtýr. Fakat þu ilaveyi yapmýþtýr: “Yataðýna girdiðinde ve abdestli olduðun halde”

Tirmizî: Bu konuda Rafi’ b. Hadîç’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

3395- Rafi’ b. Hadîç (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle buyurmuþtur: Sizden biriniz yataðýna girince sað yaný üzere yatýp þöyle desin: “Allah’ým irademi sana teslim ettim yönümü sana çevirdim. Sýrtýmý sana dayadým. Ýþlerimi sana býraktým. Senden kaçýp kurtulmak ancak sana dönmekle mümkündür. Senin kitabýna ve elçine iman ettim.” O kiþi bunu söylediði gece ölürse Cennete girer. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis Rafi’ b. Hadîç rivâyeti olarak hasen garibtir.

3396- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), yataðýna girdiðinde þöyle duâ ederdi: “Bizi yedirip doyuran bizi içirip kandýran, ihtiyaçlarýmýzý gideren ve bizi meskenlerimizde barýndýran Allah’a hamdolsun. Ýhtiyaçlarýný karþýlayacak kimsesi olmayan ve barýnak yeri olmayan nice kimseler vardýr.” (Müslim, Zikir: 27; Ebû Dâvûd, Edeb: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

bölüm: 17

Ø yataða girildiðinde okunacak baþka bir duâ

3397- Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: Her kim yataðýna girdiðinde üç kere: “Kendisinden baþka gerçek ilah bulunmayan daima diri ve baþkasýna ihtiyacý olmayan yüce Allah’tan baðýþlanmamý ister, O’na tevbe edip O’na yönelirim.” Bu duâyý yaparsa Allah o kimsenin günahlarýný denizin köpükleri kadar olsa da aðaçlarýn yapraklarý sayýsý kadar olsa da, çöllerin kumlarý sayýsý kadar olsa da, dünya günleri sayýsýnca olsa da baðýþlar. (Müsned: 10652)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Ancak bu þekliyle Vasafî Ubeydullah b. Velid’in rivâyeti olarak bilmekteyiz.

bölüm: 18

Ø yine uyuyacak kimsenin yapacaðý duâlardan

3398- Huzeyfe b. Yemân (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v), uyumak istediði zaman elini baþýnýn altýna koyar ve þöyle derdi: “Allah’ým kullarýný mahþerde topladýðýn veya mahþerde kaldýrdýðýn gün beni azabýndan koru.” (Müsned: 22160)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3399- Berâ b. Âzib (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), uyuyacaðý zaman sað elini yastýk yapar ve þöyle derdi: “Kullarýný mahþerde kaldýracaðýn gün beni azabýndan koru.” (Müsned: 17742)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

Sevrî bu hadisi Ebû Ýshâk’tan ve Berâ’dan rivâyet ederek ikisi arasýnda baþka birini zikretmemiþtir. Þu’be ise, Ebû Ýshâk’tan, Ebû Ubeyde’den ve bir baþka kimseden ve Berâ’dan bize aktarmaktadýr.

Þüreyk ise; Ebû Ýshâk’tan, Abdulah b. Yezîd’den ve Berâ’dan rivâyet etmektedir. Ýsrail ise bu hadisi Ebû Ýshâk’tan, Ebû Ubeyde’den ve Abdullah’tan benzeri þekilde rivâyet etmiþtir.

bölüm: 19

Ø yatarken yapýlacak duâlardan…

3400- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.): Herhangi birimiz yatacaðýnda bize þöyle dememizi emrederdi: “Allah’ým Ey göklerin ve yerlerin Rabbi, bizim ve her þeyin rabbi, taneyi ve çekirdeði yaran, Tevrat’ý, Ýncil’i ve Kur’ân’ý indiren! Her þerlinin þerrinden sana sýðýnýrým ki her þeyin iradesi senin elindedir. Önce sensin senden önce hiçbir varlýk yoktur. Ahir olan sensinsenden sonra hiçbir varlýk yoktur. Zahir olan sensin senin üzerinde hiçbir varlýk yoktur. Bâtýn sensin senin ötende hiçbir þey yoktur. Benim borçlarýmý ödettir ve beni fakirlikten kurtar.” (Müslim, Zikir: 27; Ebû Dâvûd, Edeb: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 20

Ø yatarken yapýlacak duâ

3401- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.)’in þöyle buyurduðu rivâyet edilmiþtir: “Biriniz yataðýndan kalkýp tekrar oraya döndüðünde elbisesinin eteðiyle yataðýn içersini üç kere çýrpýp temizlesin çünkü kendisinden sonra o yerini kimin iþgal ettiðini bilemez. Yattýðý zamanda þöyle desin: Ey Rabbim senin adýnla yataða yanýmý koydum ve senin vereceðin güç kuvvet ve izinle o yataktan yanýmý kaldýracaðým. Eðer ruhumu tutarsan ona rahmet et. Þayet ruhumu alýp götüreceksen Salih kullarýný muhafaza ettiðin yerde ruhunu muhafaza et.” Uyandýðýnda da þöyle desin: “Vücuduma sýhhat ve afiyet veren Allah’a hamdolsun. Ruhumu bana geri çeviren ibadet ve kulluk yapmama izin veren Allah’a hamdolsun.” (Buhârî, Deavat: 27; Müslim, Zikir: 17)

ž Tirmizî: Bu konuda Câbir ve Âiþe’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Ebû Hüreyre hadisi hasendir. Bazýlarý bu hadisi rivâyet edip þöyle demiþtir: “Elbisesinin bir parçasýyla yataðýný çýrpýp temizlesin.”

bölüm: 21

Ø yatarken okunacak sûreler hangileridir?

3402- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), yataðýna yatacaðý zaman avuçlarýný bir araya getirir onlara üfürerek o ikisi içerisine Ýhlas, Felak ve Nas sûrelerini okur sonra o avuç içleriyle vücudunun ulaþabileceði kadar yerlerini sývazlardý. Bu iþe baþýndan ve yüzünden baþlar ve bunu üç sefer yapardý. (Ebû Dâvûd, Edeb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garib sahihtir.

bölüm: 22

Ø yatarken baþka hangi sûre okunur?

3403- Ferve b. Nevfel (r.a.)’den rivâyete göre, Ferve, Peygamber (s.a.v)’e geldi ve: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Yataðýma yattýðýmda söyleyeceðim bir þeyi bana öðret.” Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Kafirun sûresini oku, çünkü bu sûre kiþiyi þirkten korur.” Þu’be dedi ki: Ebû Ýshâk bazý rivâyetlerde; “Bu sûreyi oku” diyor bazý rivâyetlerinde de: “Bir kere oku” diyor. (Ebû Dâvûd, Edeb: 27; Dârimî, Fedail: 17)

ž Musa b. Hizam, Yahya b. Adem vasýtasýyla Ýsrail’den, Ebû Ýshâk’tan, Ferve b. Nevfel’den ve babasýndan rivâyet ederek “Nevfel, Peygamber (s.a.v)’e geldi…” diyerek geçen hadisin manaca bir benzerini bize aktarmýþtýr ki bu rivâyet daha saðlamdýr.

Tirmizî: Züheyr bu hadisi Ebû Ýshâk’tan, Ferve b. Nevfel’den ve babasýndan buradakine benzer þekilde rivâyet etmiþtir. Bu rivâyet Þu’be’nin rivâyetinden daha uygun ve daha saðlamdýr. Ebû Ýshâk’ýn adamlarý bu hadiste karmaþýklýða düþmüþlerdir.

Bu hadis baþka þekilde de rivâyet edilmiþtir. Abdurrahman b. Nevfel babasýndan rivâyet etmiþtir. Abdurrahman b. Ferve,  Abdurrahman b. Nevfel’in kardeþidir.

3404- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), Secde ve Mülk sûrelerini okumadan uyumazdý.” (Dârimî, Fedail-ül Kur’ân: 27)

ž Tirmizî: Ayný þekilde Sûfyân ve baþkalarý bu hadisi Leys’den, Ebû’z Zübeyr’den, Câbir’den banzeri þekilde rivâyet etmiþlerdir. Züheyr bu hadisi Ebû’z Zübeyr’den rivâyet ederek þöyle demektedir: Ebû’z Zübeyr’e bu hadisi Câbir’den iþittin mi diye sordum. Þu karþýlýðý verdi: Câbir’den duymadým ancak Safvân’dan veya Safvân’ýn oðlundan iþittim. Þebabe de bu hadisi Muðîre b. Müslim’den, Ebû’z Zübeyr’den, Câbir’den Leys’in hadisine benzer þekilde rivâyet etmiþtir.

3405- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), Zümer sûresi ve Ýsra sûrelerini okumadan uyumazdý.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Muhammed b. Ýsmail bana þöyle haber verdi: Ebû Lübabe’nin adý; Mervan olup Abdurrahman b. Ziyâd’ýn azâdlý kölesidir. Ebû Lübabe, Âiþe’den hadis iþitmiþtir. Hammad b. Zeyd te ondan hadis dinlemiþtir.

3406- Irbad b. Sariye (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), Müsebbihat denilen (Hadid, Haþr, Saff, Cuma, Teðabün ve A’lâ) sûrelerini okumadan uyumazdý ve þöyle buyururdu: Bu sûreler içersinde bin ayetten daha hayýrlý bir ayet vardýr.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

bölüm: 23

Ø yatarken herhangi bir sûre de okunabilir mi?

3407- Hanzeleoðullarýndan bir adam (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Þeddâd b. Evs’e bir yolculukta arkadaþ olmuþtum. O da þöyle demiþti: “Dikkat et! Rasûlullah (s.a.v.)’in bize söylememizi emrettiði bir duâyý sana öðreteyim mi? “Allah’ým iþlerimde sebat isterim senden, Doðru yolda gayretli ve becerikli olmayý isterim senden, nimetlerine karþý þükür etmemi güzelce ibadet ve kulluk yapmayý isterim, doðru dil ve selamet bulan bir kalp isterim senden. Bildiðin her zararlý þeyin þerrinden sana sýðýnýrým. Bildiðin her faydalý þeyin hayrýný senden isterim. Bildiðin her bir günahýmdan dolayý baðýþlanma isterim senden. Þüphesiz sen kimselerin bilemeyeceði gaybý bilensin.” Þeddâd dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Bir Müslüman yatacaðýnda Allah’ýn kitabýndan bir sûre okursa Allah o kimse için bir meleði vekil kýlar ve onu korumakla görevlendirir. Kalkacaðý zamana kadar ona zarar verecek hiçbir þey ona yaklaþamaz.” (Müsned: 16509)

ž Tirmizî: Bu hadisi sadece bu þekliyle bilmekteyiz. Cüreyri, Saîd b. Ýyas, Ebû Mes’ûd el Cüreyrî’dir. Ebû’l Alâ’nýn ismi Yezîd b. Abdullah b. Þýhhîr’dir.

bölüm: 24

Ø uyunulacak zamanda tesbih, tahmid ve tekbir getirmek

3408- Ali (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Fatýma, un öðütmekten dolayý ellerinin kabarmasýndan þikayette bulundu.” Ben de: “Babana git ve bir hizmetçi iste” dedim. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Dikkat ediniz! Ýkiniz için de hizmetçiden daha faydalý bir þeyi size göstereyim mi? Yataðýnýza girdiðinizde otuz üç kere elhamdülillah, otuz üç kere subhanallah, otuz dört kere de Allahü ekber dersiniz.” Bu hadis buradakinden uzuncadýr. (Buhârî, Deavat: 27; Müslim, Zikr: 17)

ž Tirmizî: Ýbn Avn rivâyeti olarak bu hadis hasen garibtir.

Bu hadis deðiþik bir þekilde yine Ali’den rivâyet edilmiþtir.

3409- Ali (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir, dedi ki: Fatýma ev iþlerinden ve un öðütmekten dolayý ellerinin kabarmasýndan dolayý Rasûlullah (s.a.v.)’e þikayete gelmiþti de Rasûlullah (s.a.v.): “Sübhanallah, Allahuekber ve Elhamdülillah demeyi emretti.” (Buhârî, Deavat: 27; Müslim, Zikr: 17)

bölüm: 25

Ø farz namazlarýn sonunda yapýlacak duâ ve tesbihat nedir?

3410- Abdullah b. Amr (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Ýki özellik vardýr ki kim bunlara devam eder ve müslümanca hayatýný devam ettirerek ölürse Cennete girer. Dikkat edin bu iki þey çok kolaydýr. Fakat bunlarý yapan çok azdýr. Her namazýn arkasýndan on sefer “sübhanallah” on sefer “Elhamdülillah” on sefer “Allahuekber” demek.” Rasûlullah (s.a.v.), bu on sayýsýný eliyle gösterdi. Ýþte bunlar günde beþ vakit namazda söylendiði takdirde yüz elli eder. Allah iyiliklere bir’e on verdiði için terazide binbeþyüz eder. Ýkinci özellik: Yatacaðýnýz zaman otuz üç “Sübhanallah” otuz üç “Elhamdülillah” otuz üç “Allahuekber” ki yüz eder. Bu dilde yüz fakat terazide bindir. Hangi biriniz bir gece ve gündüzde iki bin beþ yüz günah iþler? Bunun üzerine Ashab: “Bu kadar þeyi, nasýl çekebiliriz” dediler. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v) buyurdu ki: Þeytan gelir ve namazdan çýkýncaya kadar o kimseyi falan kimseyi ve filan iþi hatýrla der bu yüzden tesbih çekmeyi belki yapamaz yine yatacaðýnda þeytan gelir uyuyuncaya kadar ona bazý þeyleri hatýrlamaya devam eder de o kiþide bunlarý söylemeden uyur kalýr. (Ýbn Mâce, Ýkamet-üs Salat: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Þu’be ve Sevrî bu hadisi Atâ b. Sâib’den rivâyet etmiþlerdir. A’meþ ise bu hadisi buradakinden kýsa olarak rivâyet etmektedir.

Bu konuda Zeyd b. Sabit, Enes ve Ýbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

3411- Abdullah b. Amr (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’in tesbihi, parmaklarýný sayarak çektiðini gördüm. (Ýbn Mâce, Ýkamet-üs Salat: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis A’meþ’in rivâyeti olarak hasen garibtir.

3412- Ka’b b. Ucre (r.a.)’den, Peygamber (s.a.v)’in þöyle buyurduðu rivâyet edilmiþtir: Farz namazlarýn sonunda söylenmesi gereken bazý tesbihat vardýr ki onlarý yapanlar zararda deðillerdir. Her namazýn arkasýnda otuz üç sefer “Sübhanallah” otuzüç sefer “Elhamdülillah” otuz dört sefer “Allahuekber” demek. (Müslim, Mesacid: 27; Nesâî, Sehv: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

Amr b. Kays el Mülaî hafýz ve güvenilen bir kimsedir. Þu’be bu hadisi Hakem’den merfu olmaksýzýn rivâyet etmiþtir. Mansur b. Mu’temir ise Hakem’den merfu olarak rivâyet etmiþtir.

3413- Zeyd b. Sabit (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Her farz namazýn sonunda otuz üç kere “Sübhanallah” otuz üç kere “Elhamdülillah” otuz dört kere “Allahuekber” demekle emrolunduk. Ensâr’dan bir kiþide rüyasýnda gördü ve þöyle dedi: Rasûlullah (s.a.v.) size farz namazlardan sonra otuz üç sefer sübhanallah, otuzüç sefer elhamdülillah otuz dört seferde Allahuekber demeyi emretti mi? O da: “Evet” dedi. Ravi diyor ki: Bu syýlarý sonunda getireceðiniz tehlille beraber yirmibeþ de yapabilirsiniz. Ertesi gün bunu Rasûlullah (s.a.v.)’e haber verdi de Rasûlullah (s.a.v.): “Öyle de yapabilirsiniz” buyurdu. (Müsned: 20617)

bölüm: 26

Ø geceleyin uyanan kimsenin yapacaðý duâ

3414- Ubâde b. Sâmit (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: Her kim geceleyin herhangi bir sebeple uyanýr da þu duâyý yaparsa duâsý mutlaka kabul edilir. “Allah’tan baþka gerçek ilah yoktur. Ancak tek ilah olan Allah vardýr. Onun ortaðý da yoktur. Her þey onundur ve onun her þeye gücü yeter. O Allah’ý her türlü noksanlýktan tenzih edip büyük kabul ederim. Her türlü eksiksiz övgüler ona aittir. Ondan baþka hiçbir gerçek ilah yoktur. Ancak o vardýr. O Allah en büyüktür. Her türlü güç ve kuvvet onundur” der ve sonra: “Rabbim beni baðýþla der veya dilediði duâyý yaparsa duâsý kabul olunur. Sonra biraz daha gayret edip abdest alýr ve namaz kýlarsa namazý da mutlaka kabul edilir.” (Buhârî, Cuma: 27; Ebû Dâvûd, Edeb: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

3415- Mesleme b. Amr (r.a.), þöyle demiþtir: Umeyr b. Hani denilen kiþi her gün bin secde ederek namaz kýlar ve yüzbin tesbih çekerdi. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

bölüm: 27

Ø Rasûlullah (s.a.v.)’in geceleyin ençok söylediði sözler hangisiydi?

3416- Rabia b. Ka’b el Eslemî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’in kapýsýnýn yanýnda geceler ve onun abdest suyunu verirdim. Geceleyin uzun zaman boyunca: “Semiallahü limen hamideh: Allah kendisini öven ve hamdeden kimsenin bu sözünü de diðer tüm sözlerini iþittiði gibi iþitti ve iþitmektedir.” Sözü ile “Elhamdülillahi rabbil alemîn (Eksiksiz tüm övgüler alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur)” Sözünü uzun süre söylediðini iþitirdim. (Müslim, Salat: 27; Ebû Dâvûd, Salat: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 28

Ø uyumak isteyen nasýl duâ etmeli?

3417- Huzeyfe b. Yemân (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir. Rasûlullah (s.a.v.), uyumak istediðinde: “Allah’ým senin isminle ölür ve dirilirim. (uyur ve uyanýrým) Uyandýðýmda ise: “Benim canýmý aldýktan sonra dirilten (uyuduktan sonra uyandýran) Allah’a hamdolsun. Ölümden sonra dirilip dönüþümüz onun huzurunadýr.” (Buhârî, Deavat: 27; Ebû Dâvûd, Edeb: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 29

Ø Rasûlullah (s.a.v.), gece namaza kalktýðýnda nasýl duâ ederdi?

3418- Abdullah b. Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), gece namaza kalktýðýnda þöyle derdi: “Allah’ým sana hamdolsun sen göklerin ve yerin nurusun tüm övgüler sana mahsustur. Gökleri ve yerleri ayakta tutan sensin övülmeye layýk olan sadece sensin. Sen göklerin ve yerin ve her ikisi arasýndaki tüm þeylerin hayatlarýný düzene koyansýn. Sen gerçek ilahsýn senin va’din de mutlaka gerçekleþecektir. Sana kavuþmakta mutlaka olacaktýr. Cennet gerçektir. Cehennem gerçektir. Kýyamet muhakkak gerçekleþecektir. Allah’ým tüm irademi sana teslim ettim sana inandým sana güvenip dayandým ve daima sana yöneliyorum senin verdiðin güç ve kuvvetle düþmanlarla mücadele ediyorum ve sadece senin hükmüne müracaat ediyorum. Ýþlediðim ve iþleyeceðim gizli ve açýk tüm günahlarýmý baðýþla. Benim kulluk yapacaðým tek ilahým sensin senden baþka ilah yoktur.” (Buhârî, Cuma: 27; Müslim, Salat-ül Müsafirin: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Bu hadis deðiþik þekilde de Ýbn Ömer’den rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 30

Ø Rasûlullah (s.a.v.), gece namazýndan sonra nasýl duâ ederdi?

3419- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’in gece namazýndan sonra þöyle dediðini iþittim: “Allah’ým senin katýndan öyle bir rahmet istiyorum ki o rahmet vasýtasýyla kalbimi doðru yoluna iletesin, iþlerimi toplayasýn, daðýnýklýklarýmý düzene koyasýn, iç alemimi düzenleyesin ve dýþ alemimi onunla düzeltesin amellerimi onunla tertemiz edesin. Doðruluðu bana ilham edesin ve benim yakýnlýðýmý kendine çekeceðin ve beni her türlü kötülükten koruyacaðýn bir rahmet istiyorum senden. Allah’ým bana yakînî bir iman ver ki kendisinden sonra bir küfür olmasýn Dünyada ve ahirette senin ikramýna erebileceðim bir rahmet ver. Allah’ým senden hüküm ve baðýþ gününde kurtulmayý, þâhidlerin derecelerine çýkmayý, mutlu kimselerin yaþantýsýný ve düþmanlara karþý senden yardým isterim. Allah’ým ihtiyaçlarýmý sana arzediyorum. Görüþüm kýsa amelim zayýf olsa da senin rahmetine muhtacým. Ey Tüm iþlerin hakimi ve tüm gönüllere þifa veren denizleri birbirine karýþmaktan koruduðun gibi beni de Cehennem azabýndan ve Cehennem’de vâveylâyý koparmaktan ve kabir azabýndan korumaný isterim. Allah’ým görüþüm kýsa da olsa, niyetimle ulaþamasam bile istemeyi beceremesem bile kullarýndan birine vaat ettiðin veya kullarýndan birinin ulaþtýðý bir hayýr varsa ondan istiyorum senden Ey Alemlerin Rabbi! Ýsteyip te ulaþamadýðým her türlü rahmetini istiyorum senden. Ey Allah’ým sen saðlam þeriat ve sistemin sahibisin. Dosdoðru iþlerin sahibi sensin. Ceza ve tehdid gününde senden emniyeti sonsuzluk gününde de Cennet isterim. Sana yakýn olan kimselerle, þehîdlerle rükû’ ve secdelere kapananlarla, sözlerini tutan mü’minlerle birlikte sen merhametli ve kullarýný seven ve sevilensin, sen dilediðini yapansýn. Allah’ým bizi hidayete götüren ve hidayet üzere olanlardan eyle, sapýklýða düþenlerden eyleme. Dostlarýn için dost olanlardan, düþmanlarýn için de düþman olanlardan eyle ki senin sevginle seni seveni sevelim. Sana karþý gelene senin düþmanlýðýnla bizde karþý çýkalým. Allah’ým duâmýz budur. Kabul etmek sana aittir. Gayretimiz bundan ibaret olup sana güvenip dayanmamýzdýr.

Allah’ým banim kabrimi nurlandýr, kalbimi nurlandýr, altýmdan üstümden nur ver, gözüme kulaðýma nur ver saçýmý baþýmý nurlandýr, derimde ve etime nur ver, kanýmda ve kemiklerimde nur ver. Allah’ým nurumu büyüt ve artýr. Bana nur ve benim için bir nur yarat. Her türlü güç ve kuvvete bürünen Allah’ým seni her türlü eksik þeylerden tenzih ederim. Büyüklük ve ikram sahibi olan Rabbimi her türlü eksiklikten tenzih ederim. Tenzih edilmeye sadece kendisi layýk olan zatý tenzih ederim. Bol bol baðýþ ve nimetlerin sahibini tenzih ederim. Yücelik ve ikramlarýn sahibini tenzih ederim. Celal ve ikram sahibi Allah’ý her türlü eksikliklerden tenzih ederim.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece Ýbn ebî Leylâ’nýn rivâyetiyle bu þekliyle bilmekteyiz.

Þu’be ve Sûfyân es Sevrî bu hadisin bir kýsmýný Seleme b. Küheyl’den, Küreyb’den ve Ýbn Abbâs’tan rivâyet etmiþlerdir.

bölüm: 31

Ø gece namazýna baþlarken nasýl duâ edilir?

3420- Ebû Seleme (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Âiþe (r.anha)’ya Rasûlullah (s.a.v.) gece namazýna hangi duâ ile baþlardý diye sordum, Âiþe’de dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.) gece namazýna kalktýðýnda namazýna þu duâ ile baþlardý: (Bizim bugün sübhaneke diye okuduðumuz duâ yerine okuduðu duâ) “Allah’ým! Ey Cebrail, Mikail ve Ýsrafil’in rabbi, ey göklerin ve yeryüzünün yaratýcýsý, herkesin bilemeyeceði gayb denilen bilgileri ve bilinen her þeyi bilen Allah’ým. Kullarýn anlaþmazlýða düþtükleri her konuda aralarýnda sen hüküm vereceksin. Doðru diye ortaya atýlan tüm ihtilaflardan beni uzak tut ve izninle doðruya ilet. Çünkü sen dosdoðru yolun sahibisin.” (Müslim, Salat-ül Müsafirin: 27; Nesâî, Kýyam-ül Leyl: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

bölüm: 32

Ø Rasûlullah (s.a.v.), namaz kýlmaya baþlarken nasýl dua ederdi?

3421- Ali b. ebî Tâlib (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), namaza kalktýðý zaman þöyle derdi: “Yönümü, yerleri ve gökleri yaratan Allah’a samimi bir þekilde yönelttim. Ve ben müþriklerden deðilim. Benim namazým ve tüm kulluklarým, ölümüm ve diriliðim Alemlerin rabbi olan Allah içindir. Onun hiçbir ortaðý yoktur. Böyle olmam bana emredildi ve ben Müslümanlardaným. Allah’ým hükümdar sensin, senden baþka hükümdar yoktur. Sen benim hayatýmý programlayansýn. Ben de senin kulunum. Ben nefsime zulmettim, günahlarýmý itiraf ettim. Benim tüm günahlarýmý baðýþla gerçekten günahlarý baðýþlayan sensin. Beni en güzel ahlaklý olmaya yönelt gerçekten sen ahlakýn en güzeline yöneltirsin. Benden kötülükleri gider çünkü kötülükleri ancak sen giderirsin. Sana iman ettim sen ne yüce ve ne büyüksün, senden baðýþlanma diler ve sana yönelirim. Rükû’a vardýðýnda ise þöyle derdi: “Allah’ým sadece senin önünde eðildim sana inandým irademi sana teslim ettim. Kulaðým gözüm iliklerim kemiklerim ve tüm sinirlerim sana olan sevgi ve korku ile saygý halindedir.” Baþýný rükû’dan kaldýrdýðý anda ise þöyle derdi: “Ey Rabbim gökler, yerler ve her ikisi arasýndaki mesafeler dolusu derdi. Ve dilediðin þeyler dolusu kadar hamd sanadýr.” Secdeye vardýðýnda ise: “Allah’ým sadece sana secde ettim, sana inandým, irademi sana teslim ettim. Yüzüm, kendisini yaratýp þekil veren kulak ve göz verene secde etti. Her þeyi en güzel þekliyle yaratan Allah güzellerin güzeli ve ne mübarektir.” Sonra teþehhüd oturumu ve selam arasýnda da þöyle derdi: “Allah’ým öne alýp iþlediðimi ve ertelediðimi, gizli ve aþikar olarak yaptýðýmý senin benden daha iyi bildiðin günahlarýmý baðýþla, öne geçiren ve geri býrakan sensin senden baþka gerçek ilah yoktur.” (Nesâî, Ýftitah: 27; Ebû Dâvûd, Salat: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3422- Ali b. ebî Tâlib (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) namaza kalktýðý vakit þöyle derdi: “Yüzümü yerleri ve gökleri yaratana samimi olarak yönelttim ve ben müþriklerden deðilim. Muhakkak ki benim namazým ve tüm ibadetlerim yaþamam ve ölümüm, alemlerin rabbi olan Allah içindir. Onun ortaðý yoktur. Ben bu þekilde söylemek ve yaþamakla emrolundum. Ve ben Müslümanlardaným. Allah’ým hükümdar sensin senden baþka gerçek ilah yoktur. Sen benim Rabbimsin ben de senin kulunum ben benliðime zulmettim, günahýmý itiraf ettim. Tüm günahlarýmý affet senden baþka günahlarý baðýþlayacak kimse yoktur. Ancak sen varsýn. Beni en güzel ahlaka ulaþtýr. Senden baþka güzel ahlaka ulaþtýracak yoktur. Kötülükleri benden uzaklaþtýr. Senden baþka kötülükleri uzaklaþtýracak kimse yoktur. Her türlü emrine hazýr vaziyetteyim. Senden baþkasýna kul köle olmam! Bütün hayýrlar senin elindedir. Kötülükler senden deðildir. Ben senin sayende varým ve sana dönmüþüm. Sen ne ulusun ve ne yücesin. Senden günahlarýmýn baðýþlanmasýný diler ve sana yönelirim.” Rükû’a vardýðýnda ise þöyle derdi: “Allah’ým sadece senin önünde eðildim sana iman ettim irademi sana teslim ettim. Kulaðým gözüm sinirlerim ve kemiklerim sana olan sevgi ve korku ile saygý halindedir.” Rükû’dan doðrulunca ise þöyle derdi: “Allah’ým gökler ve yerler dolusu ve ikisinin arasýndaki mesafeler dolusu ve dilediðin þeyler dolusu kadar hamd ve övgüler sana mahsustur.” Secdeye vardýðýnda ise: “Allah’ým sadece sana secde ettim sana inandým irademi sana teslim ettim. Yüzüm kendisini yaratýp þekil veren kulak ve göz verene secde etti. Her þeyi en güzel þekliyle yaratan Allah, güzellerin güzeli ve ne mübarektir.” Sonra teþehhüd oturumu ve selam arasýnda da þöyle derdi: “Allah’ým, öne alýp iþlediðimi ve ertelediðimi, gizli ve aþikâr olarak yaptýðýmý ve aþýrý giderek iþlediðim tüm günahlarýmý ve senin benden daha iyi bildiðin günahlarýmý affet baðýþla. Öne geçiren ve geri býrakan sensin. Senden baþka gerçek ilah yoktur, ancak sen varsýn.” (Nesâî, Ýftitah: 27; Ebû Dâvûd, Salat: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3423- Ali b. ebî Tâlib (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), farz namazý kýlmak için kalktýðýnda ellerini omuz hizasýna kadar kaldýrýr, okumasýný bitirince ayný þekilde ellerini omuz hizasýna kadar kaldýrýrdý. Rükû’dan kalktýðý zaman da aynýsýný yapardý. Oturduðu anda hiçbir þekilde elini kaldýrmazdý iki secdeyi yaptýktan sonra kýyama kalkacaðýnda ayný þekilde ellerini kaldýrýr ve tekbir alýrdý. Tekbirden sonra namaza baþlarken þu duâ ile baþlardý: “Yüzümü gökleri ve yeri yaratan Allah’a samimi olarak yönelttim ben müþriklerden deðilim. Benim namazým tüm kulluðum hayatým ve ölümüm alemlerin rabbi olan Allah içindir. Onun hiçbir ortaðý yoktur. Ben böyle söylemek ve yaþamakla emrolundum ve ben Müslümanlardaným. Allah’ým sen gerçek hükümdarsýn. Senden baþka gerçek ilah yoktur ancak sen varsýn seni her türlü eksiklikten tenzih ederim. Benim Rabbim sensin ben senin kulunum benliðime zulmettim. Günahýmý itiraf ediyorum. Günahlarýmýn tümünü baðýþla çünkü senden baþka günahlarý baðýþlayacak kimse yoktur. Beni en güzel ahlaka yönelt senden baþka güzel ahlaka yöneltecek yoktur. Kötülükleri benden uzaklaþtýr, senden baþka kötülükleri uzaklaþtýracak yoktur. Her türlü emrine hazýr vaziyetteyim senden baþkasýna kul köle olmam ben senin sayende varým ve sana dönmüþüm senden kurtuluþ ve kaçýþ ancak sana dönmekle mümkündür. Senden baðýþlanmamý ister ve sana yönelirim.” Sonra Kur’ân’dan dilediði kadar okurdu. Rükû’a vardýðýnda ise þöyle derdi: “Allah’ým sadece senin önünde eðilirim, Sana iman eder irademi sana teslim ederim Sen benim hayatýmý programa alansýn. Kulaðým gözüm iliklerim ve kemiklerim sana olan sevgi ve korku ile saygý halindedir. Sen tüm âlemlerin rabbisin.” Rukû’dan baþýný kaldýrdýðýnda ise þöyle derdi: “Allah, kendisini öven ve hamdeden kimsenin bu sözünü de diðer tüm sözlerini iþittiði gibi iþitti ve iþitmektedir” der ve þunu ilave ederdi: “Allah’ým, Ey Rabbimiz! Gökleri ve yer dolusu ve dilediðin þeyler dolusu kadar hamd sanadýr.” Secdeye vardýðýnda ise: “Ey Allah’ým sadece sana secde ederim sana inanýrým irademi sana teslim ederim. Benim Rabbim sensin yüzüm beni yaratan bana göz kulak verene secde etti. her þeyi en güzel þekliyle yaratan Allah güzellerin güzeli ve ne mübarektir.” Namazýný bitirip namazdan ayrýlacaðýnda ise þöyle derdi: “Allah’ým öne alýp iþlediðimi ve ertelediðimi gizli ve açýk olarak yaptýðým tüm günahlarýmý baðýþla. Benim gerçek ilahým sensin, senden baþka gerçek ilah yoktur.” (Nesâî, Ýftitah: 27; Ebû Dâvûd, Salat: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Þâfii ve bazý arkadaþlarýmýzýn uygulamasý bu hadise göredir.

Tirmizî: Ahmed bu görüþte deðildir. Ebû Ýsmail et Tirmizî, Muhammed b. Ýsmail b. Yusuf’dan iþittim þöyle diyordu: Süleyman b. Dâvûd el Haþimi’den iþittim þöyle diyordu: Bu hadisi zikretti ve þöyle dedi: Bu rivâyet bizim yanýmýzda Zührî’nin, Sâlim’den, babasýndan rivâyeti gibi muteberdir.

bölüm: 33

Ø secde ayetleri okunduðunda ne söylenir?

3424- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Bir adam Rasûlullah (s.a.v.)’e geldi ve þöyle dedi: Bu gece rüyamda kendimi namaz kýlar durumda gördüm. Ben secde ettiðimde aðaç ta benim secdeme uyarak secde etti. Aðacýn þöyle dediðini iþittim: “Allah’ým bu secdeden dolayý bana katýndan sevap yaz secde sebebiyle benden günahýmý kaldýr. Onlarý katýnda bana azýk olmasý için sakla, onu kulun Dâvûd’tan kabul ettiðin gibi benden de kabul et.” Ýbn Cüreyc þöyle dedi: Deden (Ubeydullah b. Yezîd) Ýbn Abbâs’tan naklen bana dedi ki: “Peygamber (s.a.v), secde ayetini okudu ve secde etti.” Ýbn Abbâs diyor ki: “Rasûlullah (s.a.v.)’in o esnada adamýn anlattýðý aðacýn söylediði gibi söylediðini iþittim.” (Ýbn Mâce, Ýkamet-üs Salat: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Sadece bu þekliyle bilmekteyiz. Bu konuda Ebû Saîd el Hudrî’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

3425- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), geceleyin Kur’ân’dan secde ayetini okuduðunda þöyle derdi: “Yüzüm kendisini yaratana, güç ve kuvvetiyle kulak ve göz verene secde etti.” (Nesâî, Tatbik: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

 bölüm: 34

Ø evden çýkarken okunacak duâ

3426- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Her kim evinden çýktýðýnda: “Allah’ýn adýyla Allah’a güvendim, Allah’a dayandým çaba ve güç gösterebilmemiz ancak Allah’ýn izni iledir” derse kendisine: “Ýhtiyaçlarýnýn karþýlandý koruma altýna alýndýn” denilir ve þeytan o kimseden uzaklaþýr. (Ebû Dâvûd, Edeb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. Ancak bu þekliyle bilmekteyiz.

bölüm: 35

Ø evden çýkarken okunacak deðiþik bir duâ

3427- Ümmü Seleme (r.a.)’den rivâyete göre: Peygamber (s.a.v), evinden çýkarken þöyle duâ ederdi: “Allah’ýn adýyla… Allah’a güvenip Allah’a dayandým. Ey Allah’ým hak yolundan ayaðýmýn kaymasýndan sapýklýða düþmekten zulmetmekten ve zulme uðramaktan, cahillik etmekten ve bize karþý cahillik edilmesinden sana sýðýnýrým.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 36

Ø çarþýya girerken okunacak duâ

3428- Muhammed b. Vâsi (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Mekke’ye geldiðimde kardeþim Sâlim b. Abdullah b. Ömer’le karþýlaþmýþtým, babasýndan ve dedesinden aktararak Rasûlullah (s.a.v.)’in þöyle buyurduðunu söyledi: Her kim çarþýya girdiðinde þöyle derse: “Allah’tan baþka gerçek ilah yoktur. Sadece o vardýr, O’nun ortaðý yoktur. Saltanat onundur. Hamd ona mahsustur, hayat veren ve öldüren O’dur. Kendisi tek ölümsüz olandýr ve her zaman diridir. Tüm hayýrlar onun elindedir ve o her þeye güç yetirendir.” Allah bunu söyleyen kimseye milyon kere sevap yazar, milyon günahýný siler ve derecesini milyon kere yükseltir. (Ýbn Mâce, Ticarat: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir.

Zübeyr ailesinin kahramanlarýndandýr. Amr b. Dinar, Sâlim b. Abdullah’tan bu hadisin bir benzerini bize rivâyet etmiþtir.

3429- Sâlim b. Abdullah’ýn babasýndan ve dedesinden rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Her kim çarþýda Allah’tan baþka gerçek ilah yoktur, O tektir, O’nun ortaðý yoktur, saltanat onundur, hamd O’na mahsustur, hayat veren ve öldüren O’dur. Kendisi ölümsüz olup daima diridir. Tüm hayýrlar O’nun elindedir ve O’nun gücü her þeye yeter” derse, Allah ona bir milyon sevap yazar, milyon günahýný siler ve Cennet’te ona bir köþk inþa eder. (Ýbn Mâce, Ticarat: 27)

ž Tirmizî: Amr b. Dinar, Basralý bir ihtiyardýr. Bazý hadisçiler kendisi hakkýnda ileri geri konuþmuþlardýr.

bölüm: 37

Ø hastalýk anýnda söylenecek duâ

3430- Ebû Saîd ve Ebû Hüreyre (r.anhüma)’dan rivâyet edilmiþtir: “Kim Allah’tan baþka gerçek ilah yoktur, Allah en büyüktür derse Rabbi onu doðrular ve: “Benden baþka ilah yoktur ancak ben varým ve ben en büyüðüm” der. Kul: “Allah’tan baþka gerçek ilah yoktur ancak Allah vardýr ve o tektir” deyince Allah: “Benden baþka gerçek ilah yoktur, ancak tek olan ben varým” der. Kul: “Allah’tan baþka gerçek ilah yoktur tek olan Allah vardýr onun ortaðý yoktur” derse Allah: “Benden baþka gerçek ilah yoktur tek olan ben varým” der. Kul: “Allah’tan baþka gerçek ilah yoktur, saltanat O’nundur, hamd O’na mahsustur” derse Allah: “Benden baþka gerçek ilah yok ben varým, saltanat benimdir, hamd benim hakkýmdýr” der. Kul: Allah’tan baþka gerçek ilah güç, kuvvet sadece Allah’a aittir” derse Allah: “Benden baþka gerçek ilah yok ben varým, güç kuvvet benimdir” der. Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Her kim bunu hastalandýðýnda söyler ve sonra ölürse Cehennem ateþi onu yiyemez.” (Ýbn Mâce, Edeb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

Þu’be bu hadisi Ebû Ýshâk’tan, Eðar, Ebû Müslim’den, Ebû Hüreyre’den ve Ebû Saîd’den bu hadisin mana olarak bir benzerini merfu olmaksýzýn rivâyet etmektedir. Ayný þekilde Bündar da, Muhammed b. Cafer’den ve Þu’be’den bu þekilde bize bu hadisi aktarmýþtýr.

bölüm: 38

Ø özürlü ve sakat bir kimse görüldüðünde ne söylenir?

3431- Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle buyurmuþtur: “Kim özürlü ve sakat birini görünce: Sana verdiði bu musibetten beni afiyette kýlan ve beni birçok yarattýklarýna karþý üstün kýlan ve nimetlerle donatan Allah’a hamdolsun” derse yaþadýðý sürece o dertten kurtulmuþ olur. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir.

Bu konuda Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Zübeyr ailesinin itimatlý kimsesi olan Amr b. Dinar, Basralý bir ihtiyardýr. Hadis konusunda pek saðlam biri deðildir. Bazý hadisleri Sâlim b. Ömer’den tek baþýna rivâyet etmiþtir. Ebû Cafer, Muhammed b. Ali’den þöyle dediði rivâyet edilmiþtir: “Özürlü kimseyi gördüðü zaman Allah’a sýðýnýr bunu içinden yaparlar özürlü kimseye duyurmaz.”

3432- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Her kim özürlü bir kimseyi görünce: Sana verdiði bu dertten beni afiyette kýlan ve beni birçok yarattýklarýna karþý üstün kýlan ve nimetlerle donatan Allah’a hamdolsun” derse o dert onun baþýna gelmez. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle garibtir.

bölüm: 39

Ø bir toplantýdan kalkýldýðý zaman okunacak duâ

3433- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Her kim bir toplantýda oturup orada fazla boþ sözler konuþursa o toplantýdan kalkmazdan önce: Allah’ým seni hamdinle tesbih ederim. Senden baþka ilah olmadýðýna ancak senin gerçek ilah olduðuna þâhidlik ederim. Senden baðýþlanmayý ister tevbe eder sana yönelirim” derse o toplantýda meydana gelen hatalarý baðýþlanýr. (Müsned: 10012)

ž Tirmizî: Bu konuda Ebû Berze ve Âiþe’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garib sahihtir. Onu Süheyl’in rivâyeti olarak sadece bu þekliyle bilmekteyiz.

3434- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Bir toplantýda Rasûlullah (s.a.v.)’in kalkmazdan önce yüz kere þu duâyý yaptýðý sayýlýrdý: “Rabbim beni baðýþla tevbemi kabul buyur þüphesiz sen tevbeleri kabul eden ve günahlarý baðýþlayansýn.” (Ýbn Mâce, Edeb: 27)

ž Ýbn ebî Ömer, Sûfyân vasýtasýyla Muhammed b. Suka’dan bu senedle mana olarak bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

bölüm: 40

Ø sýkýntýlý anlarda okunacak duâ

3435- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), sýkýntýlý anlarda þöyle duâ ederdi: “Allah’tan baþka gerçek ilah yoktur o yücedir ve halîmdir. Allah’tan baþka gerçek ilah yoktur. O büyük arþýn sahibidir. Allah’tan baþka gerçek ilah yoktur. Göklerin ve yerin Rabbi odur, kerim olan arþýn da rabbidir.” (Buhârî, Deavat: 27; Müslim, Zikr: 17)

ž Muhammed b. Beþþâr, Ýbn ebî Adiyy vasýtasýyla Hiþâm’dan, Katâde’den, Ebû’l Âliye’den, Ýbn Abbâs’tan bu hadisin bir benzerini bize aktarmýþtýr.

Tirmizî: Bu konuda Ali’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3436- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v)’i bir iþ üzdüðü zaman baþýný göðe kaldýrýr: “Ulu Allah’ým! Seni her türlü eksikliklerden tenzih ederim” derdi. Var gücüyle duâ ettiðinde ise: “Ey diri olan ey var kýlýp diri tutan Allah’ým” derdi. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

bölüm: 41

Ø bir yerde konaklayan kimsenin yapacaðý duâ

3437- Havle binti Hakîm es Sülemiyye (r.anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: Her kim bir konaklama yerine iner de þu duâyý okursa oradan ayrýlýncaya kadar kendisine hiçbir þey zarar veremez: “Allah’ýn yarattýðý mahlukatýn þerrinden, Allah’ýn eksiksiz tam ayetlerine sýðýnýrým.” (Müslim, Zikr: 27; ibn Mâce, Týp: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. Mâlik b. Enes bu hadisi kendisine Yakup b. Abdullah b. Eþec’den nakledilmiþ olarak rivâyet etmekte ve yaklaþýk olarak bu þekilde bize aktarmaktadýr.

Yine bu hadis Ýbn Aclan vasýtasýyla Yakub b. Abdullah b. Eþec’den rivâyet edilmiþtir ki Yakup bu rivâyetinde: “Saîd b. Müseyyeb’den ve Havle’den” demektedir.

Tirmizî: Leys’in hadisi rivâyet olarak Ýbn Aclan’ýn rivâyetinden daha saðlamdýr.

bölüm: 42

Ø yolculuða çýkýldýðý zaman yapýlacak duâ

3438- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) sefere çýktýðý ve binitine bindiði zaman parmaðýyla iþaret eder -Þu’be parmaðýyla iþaret etti- ve þöyle derdi: “Allah’ým yolculuk boyunca arkadaþýmýz sensin. Çoluk çocuðumuzu da sana emanet ederiz. Allah’ým bizi nasihatlerinle birlikte kýl. Bizi emniyet içersinde memleketimize geri çevir. Allah’ým bize mesafeleri kýsalt, yolculuðumuzu kolay kýl. Allah’ým yolculuðun sýkýntýlarýndan sana sýðýnýrým ve dönüþün zorluklarýndan ve kötülüklerinden de sana sýðýnýrým.” (Nesâî, Ýstiaze 27)

ž Tirmizî: Bu hadisi sadece Ýbn ebî Adiyy’in, Süveyd’den nakletmesi ile bilmekteyiz. Süveyd b. Nasr Abdullah b. Mübarek vasýtasýyla Þu’be’den ayný senedle mana olarak bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiþtir.

Tirmizî: Ebû Hüreyre rivâyeti olarak bu hadisi hasen garibtir. Bu hadisi sadece Ýbn ebî Adiyy’in, Þu’be’den rivâyetiyle bilmekteyiz.

3439- Abdullah b. Sercis (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), bir yolculuða çýktýðýnda þöyle derdi: “Allah’ým yolculukta arkadaþ sensin çoluk çocuðumuza da sen vekilsin. Allah’ým yolcuðun sýkýntýlarýndan sana sýðýnýrým. Dönüþün zorluklarýndan ve kötülüklerinden de sana sýðýnýrým. Allah’ým yolculuðumuzda bizim arkadaþýmýz ol çoluk çocuðumuza da vekil ol, bolluktan sonraki darlýktan, mazlumun bedduâsýndan, mal ve çoluk çocukta kötü görüntü ve kötü neticelerden sana sýðýnýrým.” (Müslim, Hac: 27; ibn Mâce, Duâ: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Tirmizî: “Varlýktan sonra yokluktan” diye de rivâyet edilmektedir. “Varlýktan veya bolluktan sonra yoksulluk” sözlerinin manasýda her ikisinin de ayrý bir tefsiri vardýr. Ýmandan küfre dönüþ veya itaatten günaha dönüþ olduðu da söylenmektedir. Yani iyi bir þeyden kötü bir þeye dönüþ kastedilmektedir.

bölüm: 43

Ø yolculuktan dönüldüðünde okunacak duâ

3440- Berâ b. Âzib (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v), bir seferden döndüðünde þöyle derdi: “Dönenler, tevbe edenler, Ýbadet edenler ve Rabbimize hamdedenleriz.” (Müsned: 17746)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Servî bu hadisi Ebû Ýshâk vasýtasýyla Berâ’dan rivâyet etmekte ve hadisin senedinde Rabi’ b. Berâ’yý zikretmemektedir.

Þu’be’nin rivâyeti daha sahihtir.

Tirmizî: Bu konuda Ýbn Ömer, Câbir, Enes ve Abdullah b. Mes’ûd’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

3441- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Peygamber (s.a.v), bir yolculuktan döndüðü vakit þehrin binalarý gözüne görünmeye baþladýðý vakit orduyu hýzlandýrýrdý. Eðer bir binit üzerinde ise Medîne sevgisinden dolayý binitini hýzlandýrýrdý.” (Buhârî, Hac: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

bölüm: 44

Ø bir kimseyi uðurlarken yapýlacak duâ

3442- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), bir kiþiyi uðurlayacaðý zaman onun elini tutar, o kiþi peygamberin elini býrakmadýkça elini býrakmaz ve þöyle duâ ederdi: “Dinini, Allah’a olan sorumluluðunu ve iþlerinin sonunun iyi olmasýný Allah’a emanet ederim.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle garibtir.

Bu hadis deðiþik bir þekilde de yine Ýbn Ömer’den rivâyet edilmiþtir.

3443- Ýbn Ömer: Yolculuða çýkmak isteyen bir kimseye þöyle derdi: “Yaklaþ bana seni Rasûlullah (s.a.v.)’in bizi uðurladýðý gibi uðurlayayým; Dinini, Allah’a olan sorumluluðunu ve iþlerinin sonunun iyi olmasýný Allah’a emanet ederim.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Sâlim rivâyeti olarak bu hadis bu þekliyle hasen sahih garibtir.

bölüm: 45

Ø yola çýkacak kimseye Rasûlullah (s.a.v.)

nasýl hayýr duâ etmiþti?

3444- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Bir adam Rasûlullah (s.a.v.)’e geldi ve þöyle dedi: Ey Allah’ýn Rasûlü! Ben yolculuða çýkmak istiyorum bana hayýr duâ et. Rasûlullah (s.a.v.)’de: “Allah azýðýný takva etsin yani her zaman ve yolculuk boyunca yolunu Allah’ýn mesajýyla bulmaya çalýþ.” Adam biraz daha bir þeyler söyle dedi: Rasûlullah (s.a.v.): “Allah günahýný baðýþlasýn” buyurdu. Adam: “Anam babam senin uðruna feda olsun biraz daha bir þeyler söyle” deyince Rasûlullah (s.a.v.): “Nerede olursan ol. Allah sana hayrý kolay getirsin.” (Dârimî, Ýstizan: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

bölüm: 46

Ø yolculuða çýkan kimseye Rasûlullah (s.a.v.)’in deðiþik bir duâsý

3445- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, adamýn biri: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Ben yolculuða çýkmak istiyorum. Bana tavsiyede bulun” dedi. Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah’a karþý sorumluluk bilincini elden býrakma her türlü yüksek yerlere çýkarken tekbir getir.” Adam dönüp gidince Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah’ým yeryüzünü dür uzaklarý yakýn eyle ve yolculuðunu kolay kýl.” (Ýbn Mâce, Cihâd: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

bölüm: 47

Ø binite binerken ne okunur?

3446- Ali b. Rabia (r.a.)’dan rivâyet edildiðine göre, þöyle demiþtir: Ali (r.a.)’yi gördüm, binmesi için kendisine bir binit getirilmiþti. Ayaðýný üzengiye koyduðu an üç sefer “Bismillah” dedi. Bineðin sýrtýna oturup doðrulunca da “Elhamdülillah” dedi ve Zuhruf sûresi 13. 14. ayetini okudu: “Bize bu biniti veren Allah ne yücedir. O bu imkaný bize vermeseydi biz onu kullanamazdýk. Doðrusu dönüp dolaþýp yine ona varacaðýz.” Sonra üç sefer “Elhamdülillah” dedi. Üç sefer “Allahuekber” dedi ve þu duâyý okudu: “Ey Rabbim ne yücesin sen. Ben kendime zulmettim beni baðýþla. Günahlarý baðýþlayan sadece sensin sen. Sonra güldü bunun üzerine ben: Ey Mü’minlerin emiri neden güldün? Þöyle dedi: “Rasûlullah (s.a.v.)’i görmüþtüm benim yaptýðýmý yaptý ve gülümsedi. Ben de niçin güldün? Ey Allah’ýn Rasûlü!” dedim. Þöyle buyurdu: Allah kulunun: “Rabbim günahlarýmý baðýþla günahlarý senden baþkasý baðýþlayamaz” demesinden hoþlanýr. (Ebû Dâvûd, Cihâd: 17)

ž Tirmizî: Bu konuda Ýbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3447- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir: Peygamber (s.a.v), yolculuða çýkacaðýnda binitine biner üç sefer tekbir getirir ve Zuhruf sûresi 13-14. ayetlerini okurdu: “Bize bu biniti veren Allah ne yücedir. O bu imkaný bize vermeseydi biz onu kullanmazdýk doðrusu dönüp dolaþýp yine ona varacaðýz.” Sonra þöyle duâ ederdi: “Allah’ým bu yolculuðumda senden sana itaat ve kullukta yine sana karþý sorumluluk bilinci içersinde olmayý dilerim. Razý olacaðým amelleri yapmayý dilerim. Allah’ým yolculuðumuzu kolay getir. Uzaklarý yakýn eyle. Yolculuðumuzda arkadaþýmýz sensin çoluk çocuðumuz hakkýnda da vekil sensin. Allah’ým bu yolculuðumuzda da bize arkadaþ ol. Çoluk çocuðumuz hakkýnda da vekilimiz ol.” Yolculuk bitip evine döneceðinde de þöyle dedi: “Dönüyoruz inþallah hatalarýmýza tevbe ediyoruz. Sadece Rabbimize hamdediyoruz.” (Müslim, Hac: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

bölüm: 48

Ø duâlarý kabul gören üç kiþi kimlerdir?

3448- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Kabul edilecek üç duâ vardýr: “Mazlum, haksýzlýk gören kimse, misafir ve yolculuk yapan kimse, anne babanýn çocuðuna yaptýðý duâ.” (Ýbn Mâce, Duâ: 27)

ž Ali b. Hucr, Ýsmail b. Ýbrahim vasýtasýyla Hiþâm ed Destevaî’den, Yahya b. ebî Kesir’den bu senedle hadisin bir benzerini rivâyet etmiþtir ve þu ilaveyi yapmýþtýr: “Kabulünde þüphe yoktur.”

Tirmizî: Bu hadis hasendir. Yahya b. ebî Kesir’den hadis rivâyet eden Ebû Cafer er Râzî’ye, Ebû Cafer el Müezzin de denilir. Kendisinden Yahya b. ebî Kesir baþka hadis rivâyet etmiþtir. Ýsmini bilmiyoruz.

bölüm: 49

Ø rüzgar þiddetli estiðinde nasýl duâ edilir?

3449- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) rüzgarýn þiddetli estiðini görünce þöyle derdi: “Allah’ým bu rüzgarýn hayrýný taþýdýðý þeylerin hayrýný ve gönderdiði þeyin hayrýný senden ister. Bu rüzgarýn þerrinden, taþýdýðý þeyin þerrinden ve gönderildiði þeyin þerrinden sana sýðýnýrým.” (Müslim, Salat-ül Ýstiska: 27)

ž Tirmizî: Bu konuda Übey b. Ka’b’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasendir.

bölüm: 50

Ø gök gürlemesi esnasýnda nasýl duâ edilir?

3450- Ömer b. Hattâb (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), gök gürültüsü ve þimþek parýltýsý gördüðünde þöyle duâ ederdi: “Allah’ým bizi gazabýnla öldürme ve azabýnla bizleri yok etme bize her zaman afiyetler ver veya böyle bir afetle deðil de tabii ölümle bizi öldür.” (Müsned: 5503)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Sadece bu þekliyle biliyoruz.

bölüm: 51

Ø hilal görüldüðü zaman nasýl duâ edilir?

3451- Talha b. Ubeydullah (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Peygamber (s.a.v), hilali gördüðü zaman þöyle duâ ederdi: “Allah’ým bu ayý bizim üzerimize bereket, iman, selamet ve Ýslam üzere doðdur. Ey Hilâl benimde seninde Rabbin Allah’týr.” (Müsned: 1324)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

bölüm: 52

Ø öfke anýnda hangi duâ yapýlmalý?

3452- Muâz b. Cebel (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir. Dedi ki: Ýki adam Peygamber (s.a.v)’in yanýnda kavga edip sövüþtüler. Sonunda birinin öfkelenme belirtileri üzerinde görülmeye baþlayýnca Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ben bir kelime biliyorum ki bu kimse onu söylerse öfkesi mutlaka geçecektir. “Euzu billahi mineþþeytanirracim (Allah’ýn rahmetinden kovulmuþ taþlanmýþ þeytanýn þerrinden Allah’a sýðýnýrým.)” (Müsned: 21072)

ž Bündar, Abdurrahman vasýtasýyla Sûfyân’dan bu senedle hadisin bir benzerini rivâyet etmiþtir.

Tirmizî: Bu konuda Süleyman b. Surad’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis mürseldir. Çünkü Abdurrahman b. ebî Leylâ, Muâz b. Cebel’den hadis iþitmemiþtir. Muâz, Ömer b. Hattâb’ýn halifeliði döneminde vefat etmiþtir. Ömer b. Hattâb þehîd edildiði zaman Abdurrahman b. ebî Leylâ, altý yaþýnda bir çocuktu. Þu’be, Hakem’den ve Abdurrahman b. ebî Leylâ’dan ayný þekilde rivâyet etmiþtir. Abdurrahman b. ebî Leylâ, Ömer b. Hattâb’tan hadis rivâyet etmiþ ve kendisini de görmüþtür. Abdurrahman b. ebî Leylâ, Ebû Ýsa diye künyelenir. Ebû Leylâ’nýn ismi Yesâr’dýr. Abdurrahman b. ebî Leylâ’dan þöyle dediði rivâyet edilmektedir: “Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan yüz yirmi kiþiye ulaþtým.”

bölüm: 53

Ø sevilmeyen bir rüya görüldüðünde ne yapýlýr?

3453- Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v)’den þöyle buyurduðunu iþitmiþtir: “Herhangi biriniz sevdiði bir rüya görürse o Allah’tandýr. Allah’a hamdetsin ve gördüðünü anlatsýn. Hoþlanmadýðý cins bir rüya görürse bu þeytandandýr onun þerrinden Allah’a sýðýnsýn ve onu hiçkimseye anlatmasýn böylece o rüya ona zarar vermez.” (Buhârî, Ta’bir: 27)

ž Tirmizî: Bu konuda Ebû Katâde’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir. Ýbn’ül Hâd’ýn ismi Yezîd b. Abdullah b. Üsâme b. el Hâd el Medenî olup güvenilen bir kimsedir. Mâlik ve diðer kimseler kendisinden hadis rivâyet etmiþlerdir.

bölüm: 54

Ø turfanda meyve görüldüðünde nasýl duâ edilir?

3454- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ýnsanlar ilk meyveyi elde ettikleri zaman onu Rasûlullah (s.a.v.)’e getirirlerdi. Rasûlullah (s.a.v.) bunu eline aldýðý zaman þöyle duâ ederdi: “Allah’ým meyvelerimizi bereketli kýl, memleketimizi de bereketli kýl, ölçeklerimizi de bereketli kýl. Allah’ým! Ýbrahim senin kulun, dostun ve peygamberindir. Ben de senin kulun ve Peygamberinim. Onun Mekke hakkýnda yaptýðý duânýn benzerini ben de Medîne için yapýyorum.” Ebû Hüreyre dedi ki: “Sonra Peygamber (s.a.v), orada bulunan en küçük çocuðu çaðýrýr ve o meyveyi ona verirdi.” (Müslim, Hac: 27; Ýbn mace, Menasik: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 55

Ø süt içildiðinde nasýl duâ edilmelidir?

3455- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ben ve Hâlid b. Velid, Rasûlullah (s.a.v.) ile beraber Meymûne’nin yanýna girdik Meymûne bize bir süt kabý getirdi. Rasûlullah (s.a.v.) ondan içti. Ben O’nun saðýndaydým. Hâlid ise solundaydý. Rasûlullah (s.a.v.), bana: “Ýçme sýrasý senindir. Ancak istersen bu hususta Hâlid’i kendine tercih edebilirsin” buyurdu. Ben de: “Senin artýðýn süt için baþkasýný kendime tercih edemem” dedim. Sonra Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah bir kimseye bir þey yedirirse Allah’ým bu yiyeceði bize mübarek kýl ve bize bundan hayýrlýsýný yedir” desin. Allah kime de süt içirirse: “Allah’ým bu sütü bize faydalý kýl ve bundan bize bol ver” desin. Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Sütten baþka hem yiyecek hem de içeceðin yerini tutan bir þey yoktur.” (Ýbn Mâce, Etýme: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

Bazýlarý bu hadisi Ali b. Zeyd’den rivâyet ederek: “Ömer b. Harmele’den” demiþ. Kimileri de “Amr b. Harmele” demiþtir ki doðru deðildir.

bölüm: 56

Ø yemekten sonra okunacak duâ

3456- Ebû Umâme (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’in önünden sofra kaldýrýldýðýnda þöyle duâ ederdi: “Eksiksiz tüm övgülerin hepsi en iyileri sanadýr. Ya Rabbi! Sen mübareksin her þey senden istenir ve tüm yarattýðýn nimetlere her zaman muhtacýz.” (Buhârî, Etýme: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3457- Ebû Saîd (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir, dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.), yediði ve içtiði zaman: “Bizi doyuran, içecekleriyle kandýran ve bizi Müslümanlardan eyleyen Allah’a hamdolsun.” (Ýbn Mâce, Etýme: 27)

3458- Muâz b. Enes (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir, dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Her kim bir yemeði yerde: “Bana bu yemeði yediren ve benim hiçbir kuvvet ve kudretim olmadan onu rýzýk olarak bana veren Allah’a hamdolsun” derse geçmiþ günahlarý baðýþlanýr. (Ýbn Mâce, Etýme: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Ebû Merhum’un ismi Abdurrahman b. Meymun’dur.

bölüm: 57

Ø eþek anýrmasý ve horoz ötmesi esnasýnda ne yapýlýr?

3459- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v)’in þöyle buyurduðu rivâyet edilmiþtir: “Horoz ötmesini iþittiðiniz vakit Allah’ýn lutfundan isteyiniz, çünkü horoz bir melek görmüþtür. Eþeðin anýrmasýný iþittiðiniz vakit taþlanmýþ þeytandan Allah’a sýðýnýnýz. Çünkü eþek þeytaný görmüþtür de ondan anýrmýþtýr.” (Buhârî, Bed-ül Halk: 27; Müslim, Zikr: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 58

Ø deniz köpüðü kadar bile olsa hatalar hangi duâ ile silinir?

3460- Abdullah b. Amr (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Dünya üzerinde hiçbir kimse yoktur ki: “Allah’tan baþka gerçek ilah yoktur. Ancak Allah vardýr. Allah en büyüktür. Güç ve kuvvet sadece Allah’ýn elindedir” derse denizin köpüðü kadar bile hatasý olsa affedilir. (Müsned: 6665)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

Þu’be bu hadisi Ebû Belc’den ayný senedle buradaki gibi merfu olmaksýzýn Ebû Belc’in ismi Yahya b. ebû Süleym’de denilir. Muhammed b. Beþþâr, Ýbn ebî Adiyy vasýtasýyla Hatîm b. ebî Saðîre’den, Ebû Belc’den, Amr b. Meymun’dan, Abdullah b. Amr’dan bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiþtir. Hâtim, Ebû Yunus el Kuþeyrî diye künyelenir.

Muhammed b. Beþþâr, Muhammed b. Cafer vasýtasýyla Þu’be’den, Ebû Belc’den bu hadisin bir benzerini merfu olmaksýzýn rivâyet etmiþtir.

3461- Ebû Musa el Eþarî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) ile birlikte bir savaþta idik. Döndüðümüzde Müslümanlar seslerini yükselterek tekbir getirdiler. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Sizin Rabbiniz saðýr deðildir. Uzakta da deðildir. Yaný baþýnýzda ve aranýzda gibidir.” Sonra þöyle devam etti: “Ey Abdullah b. Kays! Cennet hazinelerinden bir hazineyi sana haber vereyim mi? Güç kuvvet sadece Allah’ýndýr.” (Buhârî, Cihâd: 27; Müslim, Zikir: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Ebû Osman en Nehdî’nin ismi Abdurrahman b. Müll’dür. Ebû Neame’nin ismi ise Amr b. Musa’dýr. Hadiste geçen: “Beyneküm ve beyne rüûzu ricaliküm” manasý “ilmi ve kudretiyle aranýzdadýr” demektir.

bölüm: 59

Ø cennette aðaç ve ovalar var mýdýr?

3462- Ýbn Mes’ûd (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir, dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Mîrâc’a çýkarýldýðým gece Ýbrahim ile karþýlaþtým: Ya Muhammed! Ümmetine benden selam söyle ve onlara bildir ki: Cennetin topraðý güzel suyu tatlýdýr. Cennet’te ovalar vardýr. Buralarýn dikili aðacý, Sübhanallahi velhamdülillahi vela ilahe illallahu vallahu ekber’dir. (Allah’ý tenzih ederim, hamdolsun Allah’a, Allah’tan baþka gerçek ilah yoktur ve Allah en büyüktür). (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu konuda Ebû Eyyûb’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle Ýbn Mes’ûd rivâyeti olarak hasen garibtir.

3463- Sa’d b. ebî Vakkâs (r.a.)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) yanýnda oturanlara sizden birinizin bin sevap kazanmaya gücü yetmez mi? buyurdu. Oturanlardan biri hangimiz bin sevâbý nasýl kazanabilir? Diye sordu. Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Herhangi biriniz yüz sefer Sübhanallah derse kendisine bin sevap yazýlýr ve bin günahý silinir.” (Müslim, Zikr: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 60

Ø Cennet’te adýnýza hurma aðacý diktirmek ister misiniz?

3464- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Kim: “Büyükler büyüðü Allah’ý hamdiyle tesbih ederim” derse kendisi için Cennet’te bir hurma aðacý dikilir. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. Bu hadisi sadece Ebû’z Zübeyr’in, Câbir’den rivâyeti olarak bilmekteyiz.

3465- Yine Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle buyurmuþtur: “Kimi büyükler büyüðü Allah’ý hamdiyle tesbih ederim” derse kendisi için Cennet’te bir hurma aðacý dikilir. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

3466- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: “Kim, Allah’ý hamdiyle tesbih ederim” derse denizin köpükleri kadar bile günahý olsa baðýþlanýr. (Buhârî, Deavat: 27; Müslim, Zikr: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3467- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ýki kelime vardýr ki, dilde hafif terazide aðýr ve Rahman olan Allah’a da pek sevimlidir. Kendisine layýk övgülerle Allah yücedir ve eksiksizdir en büyük Allah ne yücedir.” (Buhârî, Deavat: 27; Müslim, Zikr: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garib sahihtir.

3468- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Her kim günde yüz kere Allah’tan baþka gerçek ilah yoktur ancak Allah vardýr, O tektir. Onun ortaðý yoktur. Saltanat O’nundur, hamd ona mahsustur. Hayat verip öldüren O’dur, ve ‘onun her þeye gücü yeter” derse on köle hürriyetine kavuþturma sevâbý verilir ayrýca yüz sevap yazýlýr, yüz günahý silinir. Bu okuduðu þey o gün boyunca akþama kadar þeytandan korunma olur. Bundan daha fazlasýný bir kimse yapmadýkça ondan fazla sevap kazanamaz. (Buhârî, Deavat: 27; Müslim, Zikr: 17)

ž Bu senedle þöyle de rivâyet edilmiþtir: “Kim günde yüz kere Allah’ý hamdiyle tesbih ederim derse denizin köpükleri kadar bile olsa günahlarý silinir.”

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 61

Ø günde yüz kere söylenecek duâ hangisidir?

3469- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle buyurmuþtur: “Kim sabah ve akþam yüz kere Allah’ý hamdiyle tesbih ederim derse, onun söylediði kadar veya onu geçen kiþiden baþkasý kýyamet gününde sevap olarak onu geçemez.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

3470- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), günlerden bir gün ashabýna þöyle buyurdu: “Günde yüz kere Allah’ý hamdiyle tesbih ederim” deyiniz. Her kim bir sefer söylerse kendisine on sevap yazýlýr on defa söyleyene yüz sevap yazýlýr, yüz sefer söyleyene bin sevap yazýlýr. Kim artýrýrsa Allah’ta sevap miktarýný artýrýr kim Allah’tan baðýþlanma isterse Allah onu baðýþlar. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

bölüm: 62

Ø çok sevap kazanmanýn yollarý nelerdir?

3471- Amr b. Þuayb (r.a.)’ýn dedesinden rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Her kim Allah’ý sabahleyin yüz kere akþamleyin yüz kere tesbih ederse yüz kere hac yapmýþ sevâbý kazanýr. Her kim de günde yüz kere sabah akþam Allah’ý hamdederse Allah yolunda cihâd için yüz at hazýrlamýþ gibidir veya yüz kere savaþa katýlmýþ kimse gibi sevap kazanýr. Kim de yüz kere sabahleyin yüz kere de akþamleyin lailahe illallah derse Ýsmailoðullarýndan yüz köle azâd eden kiþinin sevâbýný kazanýr, kim de yüz kere sabahleyin yüz kere de akþamleyin Allahuekber derse onun söylediði kadar söyleyen veya onun söylediði kadarý geçen kimseden baþka hiçbir kimse onun kazandýðý sevâbý kazanamaz.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

3472- Zührî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Ramazan ayýnda bir kere “Sübhanallah” demek diðer aylarda söylenecek bin sübhanallah’tan daha üstün ve deðerlidir.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

bölüm: 63

Ø kýrk milyon sevap kazanmak ister misiniz?

3473- Temim ed Dârî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.)’in þöyle buyurmuþtur: “Kim on kere; Ben inanýr ve inandýðýmý bildiririm ki Allah’tan baþka gerçek ilah yoktur ancak Allah vardýr o tektir onun ortaðý yoktur. Bir olup ikincisi olmayan tektir. Herkes ve her þey ona muhtaç olup o kimseye muhtaç deðildir. Eþ ve çocuk edinmemiþtir. Hiçbir þey ona denk ve benzer olamaz o hiçbir þeye benzetilemez” derse Allah ona kýrk milyon sevap yazar. (Müsned: 16340)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Ancak bu þekliyle bilmekteyiz. Halil b. Mürre hadisçiler yanýnda saðlam biri deðildir. Muhammed b. Ýsmail der ki: Bu þahýs münker hadisler rivâyet eden birisidir.

3474- Ebû Zerr (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdular: “Kim, sabah namazýndan sonra diz çökmüþ durumda hiçbir þey konuþmadan on kere: Allah’tan baþka hiçbir ilah yoktur sadece Allah vardýr. O tekdir onun ortaðý yoktur. Saltanat ona aittir. Hamd ona mahsustur hayat verip öldüren de O’dur. Onun her þeye gücü yeter” derse kendisine on sevap yazýlýr on günahý silinir. On derece yükseltilir. O gün boyunca her türlü kötülüklerden korunur. Þeytandan korunur. Allah’a þirk koþmaz ise iþleyeceði hiçbir günah ona zarar vermez günahlarý silinmiþ olur. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garib sahihtir.

bölüm: 64

Ø ismi azam duâsý hangi ayetlerde ve duâ içersindedir?

3475- Büreyde el Eslemî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Peygamber (s.a.v), bir adamýn þöyle duâ ettiðini iþitti: “Ey Allah’ým Ben senden istiyorum ki: Senin tek olduðuna senden baþka gerçek ilah olmadýðýna ben inanýyor ve bu gerçeði de baþkalarýna da bildiriyorum. Sen ikincisi düþünülemeyen teksin. Sen kimseye ve hiçbir þeye muhtaç olmayansýn fakat herkes ve her þey sana muhtaçtýr. O Allah kesinlikle baba olmamýþtýr ve çocuðu da yoktur. Hiçbir þey ona denk ve benzer olamaz o hiçbir þeye benzetilemez.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: Caným kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki bu adam Allah’tan, kendisine onunla duâ edildiði zaman mutlaka kabul edeceði ve kendisinden onunla istenildiði zaman mutlaka vereceði, ismi Azam duâsýný yapmýþ oldu. Zeyd dedi ki: Bu hadis bundan birkaç yýl sonra Züheyr’e hatýrlatmýþtým da þöyle demiþti: Bu hadisi bana Ebû Ýshâk Mâlik b. Mýðvel’den aktarmýþtý. Zeyd diyor ki: Sonra bu hadisi Sûfyân’a anlattým o da bu hadisi bana Mâlik’den aktardý. (Ýbn Mâce, Duâ: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

Bu hadisi Þerîk, Ebû Ýshâk’tan, Büreyde’den, babasýndan rivâyet etmektedir. Oysa Ebû Ýshâk bu hadisi Mâlik b. Mýðvel’den almýþtýr. O ona vasýta olmuþtur. Þerîk ise bu hadisi Ebû Ýshâk’tan rivâyet etmektedir.

bölüm: 65

Ø duâya baþlamazdan önce neler söylenmeli?

3476- Fedâle b. Ubeyd (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), mescidde oturmakta iken bir adam geldi namaz kýldý sonra þöyle duâ etti: “Allah’ým beni baðýþla bana acý.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): “Ey namaz kýlan acele ettin, namaz kýlýp oturduðun vakit Allah’a layýk olduðu þekilde hamdet sonra bana salat ve selam et sonra da yapacaðýn duâyý yap.” Bundan sonra baþka biri namaz kýldý. Namazdan sonra Allah’a hamdetti ve Peygambere salat ve selam getirdi. Baþka bir þey yapmadý. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), o kimseye þöyle buyurdu: “Ey namaz kýlan kimse! Duâ et duân kabul edilsin.” (Nesâî, Sehv: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir. Hayve b. Þüreyh bu hadisi Ebû Hani’den rivâyet etmiþtir. Ebû Hani’nin ismi Humeyd b. Hâni’dir. Ebû Ali el Cenbî’nin ismi ise Amr b. Mâlik’tir.

3477- Fedâle b. Ubeyd (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Peygamber (s.a.v), bir adamýn namazýnda teþehhütte duâ ettiðini. Fakat Peygamber (s.a.v)’e salat ve selam getirmediðini iþitti ve þöyle buyurdu: “Bu adam acele etti.” Sonra onu çaðýrarak ona ve baþkalarýna þöyle buyurdu: “Sizden biriniz namaz kýldýðýnda Allah’a hamd ve sena ile baþlayýp Peygamber (s.a.v)’e salat ve selam getirip sonra dilediði þekilde duâsýný yapsýn.” (Nesâî, Sehv: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3478- Esma binti Yezîd (r.anha)’dan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) buyurdular ki: “Allah’ýn, ismi Azam denilen en büyük ismi þu iki ayet içersindedir: “Ýlahýnýz tek bir ilahtýr. O’ndan baþka gerçek ilah yoktur, ancak O vardýr. O dünyada herkese merhamet eden ahirette ise sadece mü’minlere merhamet edendir.” (Bakara: 163) “Elif lam mim, Allah kendisinden baþka gerçek ilah olmayan tek Allah’týr. O daima diri ve ölümsüz olup tüm varlýklarýn tek yöneteni ve gözetenidir.” (Âl-i imrân: 1-2) (Ýbn Mâce, Duâ: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 66

Ø Allah’a nasýl bir inançla duâ edilmelidir?

3479- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah’a kabul edileceðini gerçekten bilerek duâ ediniz. Biliniz ki Allah, umursamazlýk ve oyun eðlence türünden yapýlan duâlarý kabul etmez.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece bu þekliyle bilmekteyiz.

Tirmizî: Abbâs el Anberî’nin þöyle dediðini iþittim. Abdullah b. Muaviye el Cumhî’den hadis yazýnýz çünkü o güvenilir biridir.

bölüm: 67

Ø Rasûlullah (s.a.v.)’den deðiþik bir duâ

3480- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle duâ ederdi: “Allah’ým vücudumu afiyette kýl, gözümü afiyette kýl, son nefesime kadar beni afiyette kýl. Hertürlü ikram sahibi ceza vermede acele etmeyen Allah’tan baþka gerçek ilah yoktur. Büyük arþýn sahibi olan Allah’ý tenzih ederim. Eksiksiz tüm övgüler alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

Tirmizî: Muhammed’den iþittim diyordu ki: Habib b. ebî Sabit, Urve b. Zübeyr’den hiçbirþey iþitmemiþtir. Allah en iyisini bilendir.

bölüm: 68

Ø Rasûlullah (s.a.v.), fatýma’ya hangi duâyý öðretmiþti?

3481- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Fatýma bir hizmeçi istemek üzere Rasûlullah (s.a.v.)’e geldi: Rasûlullah (s.a.v.), ona þöyle buyurdu: Sen þöyle duâ et: “Yedi kat göklerin Rabbi, Allah’ým büyük arþýn sahibi Allah’ým Ey Rabbimiz, Ey tüm varlýklarýn Rabbi Tevratý, Ýncili ve Kur’ân-ý indirdiren, Ey taneyi ve çekirdeði yaran herþeyin þerrinden sana sýðýnýrým. Her canlýnýn iradesi senin elindedir. Ýlk sensin senden evvel hiçbir varlýk yoktur. Son sensin, senden sonraya hiçbir varlýk kalmayacaktýr. Zahir sensin senin üstünde hiçbirþey yoktur. Batýn sensin senden ileri hiçbir varlýk yoktur. Borçlarýmý öde beni yoksulluktan kurtar.” (Müslim, Zikr: 27; Ebû Dâvûd, Edeb: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. A’meþ’in adamlarýndan bazýlarý A’meþ’den buradakine benzer þekilde rivâyet etmiþlerdir.

Bazýlarý bu hadisi A’meþ’den, Ebû Salih’den mürsel olarak rivâyet etmiþler ve Ebû Hüreyre’yi zikretmemiþlerdir.

bölüm: 69

Ø allah’a sýðýnýlmasý gereken dört þey nelerdir?

3482- Abdullah b. Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle duâ ederdi: “Allah’ým sana karþý saygý duymayan kalbten kulak verilmeyen duâdan doymayan candan faydasýz ilimden sana sýðýnýrým. Bu dört þeyden sana sýðýnýrým.” (Nesâî, Ýstiaze: 27)

ž Tirmizî: Bu konuda Câbir, Ebû Hüreyre ve Ýbn Mes’ûd’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle Abdullah b. Amr rivâyeti olarak hasen sahih garibtir.

bölüm: 70

Ø Imrân b. husayn’a öðretilen iki duâ þekli nedir?

3483- Imrân b. Husayn (r.a.)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Peygamber (s.a.v), babama: “Ey Husayn! Bugün kaç tanrýya ibadet ediyorsun?” buyurdu. Babam þu cevabý verdi: “Altýsý yerde biri gökte yedi tanrýya.” Rasûlullah (s.a.v.): “Ýstek, arzu ve korkularýn bunlardan hangisinedir?” buyurdu. Babam: “Göktekine” diye cevap verdi. Rasûlullah (s.a.v.): “Ey Husayn! Müslüman olmuþ olsaydýn sana fayda verecek iki kelime öðretirdim…” Husayn, Müslüman olunca: “Ey Allah’ýn Rasûlü! bana vaad ettiðin iki kelimeyi bana öðret” dedi. Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Þöyle duâ et: Allah’ým bana faydalý olan þeyleri ilham et ve beni benliðimin þerrinden de koru.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu hadis Imrân b. Husayn’dan deðiþik bir þekilde de rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 71

Ø allah’a sýðýnýlacak þeyler hangileridir?

3484- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Peygamber (s.a.v)’in çoðunlukta þu kelimelerle duâ ettiðini iþitirdim: “Allah’ým sýkýntýdan üzüntüden, acizlikten, tembellikten, cimrilikten, borcun belimi bükmesinden ve insanlarýn bana tahakkümünden sana sýðýnýrým.” (Buhârî, Cihâd: 27; Müslim, Zikir: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu hadis Imara b. Husayn’dan deðiþik bir þekilde de rivâyet edilmiþtir.

3485- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle duâ ederdi: “Allah’ým, tembellikten, ihtiyarlýktan, korkaklýktan, cimrilikten, Mesih Deccâl’ýn fitnesinden ve kabir azabýndan sana sýðýnýrým.” (Buhârî, Cihâd: 27; Müslim, Zikir: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 72

Ø Peygamber (s.a.v) parmaklarýyla mý tesbih çekerdi?

3486- Abdullah b. Amr (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Peygamber (s.a.v), tesbihi parmaklarýyla çekerdi.” (Nesâî, Sehv: 17; Ýbn Mâce, Ýkamet-üs Salat: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis A’meþ’in, Atâ b. Sâib’den rivâyeti olarak bu þekliyle hasen garibtir. Þu’be, Sevrî bu hadisi Atâ b. Sâib’den uzun bir þekilde rivâyet etmiþtir. Bu konuda Yüseyre binti Yâsir’den rivâyet edilmiþtir. Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ey Kadýnlar topluluðu parmaklarýnýzla tesbih çekiniz. O parmaklar da mes’uldür ve þâhidlik yapmak üzere konuþturulacaklardýr.”

3487- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v), hasta bir kiþiyi ziyaret etti o kimse zayýflayarak kuþ yavrusu gibi kalmýþtý. Rasûlullah (s.a.v.): “O’na sen duâ etmez miydin. Rabbinden afiyet dilemez miydin?” Diye sordu. Adam dedi ki: “Allah’ým! Ahirette bana vereceðin bir ceza varsa onu çabucak bana dünyada veriver.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Sübhanallah! Sen buna güç yetiremezsin veya buna gücün yetmez. Allah’ým bize dünyada da ahirette de iyilik ver ve bizi Cehennem azabýndan koru diyemez miydin.” (Buhârî, Tefsir-ül Kur’ân: 27; Müslim, Zikir: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen sahih garibtir.

3488- Hasan (r.a.)’den rivâyete göre: “Ey Rabbim bize dünyada da ahirette de iyilik ver” duâsý hakkýnda dünyadaki iyilik ilim ibadet ve kulluktur. Ahiretteki iyilik ise Cennettir. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Muhammed b. Müsenna, Hâlid b. Hâris vasýtasýyla Humeyd’den, Sabit’den ve Enes’den bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiþtir.

bölüm: 73

Ø Rasûlullah (s.a.v.)’in deðiþik bir duâsý

3489- Ebû Ýshâk (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ebû’l Ahvas’tan iþittim, Abdullah b. Mes’ûd’tan þöyle aktarmýþtý: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle duâ ederdi: “Allah’ým ben senden hidayet, sorumluluk bilinci iffet ve gönül zenginliði isterim.” (Müslim, Zikir: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3490- Ebû’d Derdâ (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Dâvûd Peygamber þöyle de duâ ederdi: “Allah’ým senden seni sevmeyi, seni seven kiþiyi sevmeyi, senin sevgine ulaþtýran ameli yapmayý isterim. Allah’ým senin sevgini bana kendimden, ailemden ve soðuk sudan daha sevimli eyle...” Ebû’d Derdâ diyor ki: “Rasûlullah (s.a.v.), Dâvûd’u andýðý zaman ondan bahseder ve insanlarýn en çok ibadet edeniydi” derdi. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

bölüm: 74

Ø Allah’tan sevgisi istenir mi?

3491- Abdullah b. Yezîd el Hatmî el Ensarî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), duâsýnda þöyle derdi: “Allah’ým bana sevgini ve senin yanýnda sevgisini bana fayda verecek olan kimsenin sevgisini ver.” Allah’ým sevdiðim mal evlat sýhhatten bana ne verdinse onu senin sevdiðin konularda bana güç ve kuvvet yap. Allah’ým sevdiklerimden neyi benden aldýnsa onlarý sevdiðin ibadet ve kulluk konusunda bana kuvvet kýl. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Ebû Cafer el Hutmî’nin adý Umeyr b. Yezîd b. Humaþe’dir.

bölüm: 75

Ø hangi organlarýmýzdan Allah’a sýðýnmalýyýz?

3492- Þekel b. Humeyd (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Peygamber (s.a.v)’e geldim ve þöyle dedim: “Ey Allah’ýn Rasûlü bana bir sýðýnma duâsý öðret te onunla sýðýnayým.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), omzumdan tuttu ve þöyle buyurdu: “Allah’ým! Kulaðýmýn þerrinden, gözümün þerrinden, dilimin þerrinden, kalbimin þerrinden ve tenasül organýmýn þerrinden sana sýðýnýrým.” (Nesâî, Ýstiaze: 27; Ebû Dâvûd, Salat: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece bu þekliyle Sa’d b. Evs’in, Bilâl b. Yahya’dan rivâyetiyle bilmekteyiz.

bölüm: 76

Ø Rasûlullah (s.a.v.) secdede nasýl duâ ederdi?

3493- Âiþe (r.anha)’dan rivâyet edilmiþtir, dedi ki: Peygamber (s.a.v)’in yaný baþýnda uyumakta idim. Geceleyin onu yanýmda bulamadým elimle araþtýrdýðýmda elim ayaklarýna dokundu secde vaziyetinde idi, þöyle duâ etmekte idi: “Gazabýndan hoþnutluðuna, cezalandýrmandan baðýþlanmana sýðýnýrým, seni, nasýl öveceðimi bilemem sen kendini övdüðün gibisin.” (Müslim, Salat: 27)

Tirmizî: Bu hadis hasendir. Daha deðiþik bir þekilde Âiþe’den rivâyet edilmiþtir. Kuteybe, Leys vasýtasýyla Yahya b. Saîd’den bu senedle hadisin bir benzerini bize aktarmýþ olup þu ilaveyi yapmýþtýr: “Senden sana sýðýnýrým, Seni nasýl öveceðimi sayýp bitiremem.”

bölüm: 77

Ø Rasûlullah (s.a.v.) Kur’ân’dan bir sûre öðretir gibi hangi duâyý öðretirdi?

3494- Ýbn Abbâs (r.a.)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), ashabýna Kur’ân’dan bir sûre öðretir gibi þu duâyý öðretirdi: “Allah’ým Cehennem azabýndan ve kabir azabýndan sana sýðýnýrým. Mesih Deccâl fitnesinden sana sýðýnýrým. Hayat ve ölümün fitnelerinden sana sýðýnýrým.” (Müslim, Mesacid: 27; Nesâî, Cenaiz: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3495- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle duâ ederdi: “Allah’ým Cehennem’in fitnesinden ve Cehennem azabýndan, kabir fitnesinin þerrinden ve yoksulluk fitnesinin þerrinden ve Mesih Deccâl’ýn fitnesinden sana sýðýnýrým. Allah’ým hatalarýmý kar ve dolu suyu ile yýka beyaz elbiseyi kirden temizlediðin gibi kalbimi de günahlardan temizle. Doðu ile batýnýn arasýný uzaklaþtýrdýðýn gibi benimle günahlarýmýn arasýný aç uzaklaþtýr. Allah’ým tembellikten, ihtiyarlýktan günahtan ve borçtan sana sýðýnýrým.” (Buhârî, Deavat: 27; Müslim, Zikir: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3496- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’i vefatý anýnda þöyle duâ ederken iþitmiþtim: “Allah’ým beni affet bana acý. Beni yüce dosta ulaþtýr.” (Buhârî, Deavat: 27; Müslim, Zikir: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 78

Ø dilersen affet dilersen acý þeklinde duâ edilmemeli

3497- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Sizden biriniz, Allah’ým dilersen beni baðýþla, Allah’ým dilersen bana acý demesin. Duâsýný kesin yapsýn çünkü kendisini zorlayan yoktur.” (Buhârî, Deavat: 27; Müslim, Zikir: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 79

Ø hangi vakitte yapýlan duâlar kabul edilir?

3498- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Gecenin son üçte biri kalýnca Rabbimiz dünya semasýna iner ve þöyle der: Bana duâ eden var mý duâsýný kabul edeyim. Benden isteyen var mý? Kendisini baðýþlayayým.” (Buhârî, Cuma: 27; Müslim, Salat-ül Müsafirin: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Ubeydullah el Eðar’ýn ismi Selman’dýr.

Tirmizî: Bu konuda Ali, Abdullah b. Mes’ûd, Ebû Saîd, Cübeyr b. Mut’ým, Rýfaa el Cühenî, Ebû’d Derdâ ve Osman b. Ebî’l As’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

3499- Ebû Umâme (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’e þöyle denildi: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Duâlarýn hangisi daha makbuldür?” Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Gecenin son yarýsýnda ve farz namazlardan sonra yapýlan duâlar.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

Ebû Zerr ve Ýbn Ömer’den Rasûlullah (s.a.v.)’in þöyle buyurduðu rivâyet edilmiþtir: “Gecenin son yarýsý ki onda yapýlan duâ daha deðerli ve daha ümid vericidir veya benzeri bir ifade kullandý.”

3500- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, bir adam: Ey Allah’ýn Rasûlü! Bu gece duâ yaptýðýnýzý iþittim. Duânýzdan bana ulaþan þey þu sözleriniz oldu: “Allah’ým günahlarýmý baðýþla rýzkýmý geniþlet bana verdiðin rýzýklarý bereketli kýl.” Rasûlullah (s.a.v.): “Bu duâyý yaparsan istemedik bir þey býraktýðýný zanneder misin? Yani her þeyi istemiþ oluyorsun.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Ebû’s Selil’in ismi Dureyb b. Nüfeyr’dir. Ýbn Nüfeyr’de denilir.

3501- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Her kim sabahladýðýnda: Ey Allah’ým sana iman ettiðimize þâhid olarak arþýný taþýyan meleklerin varlýðýna iman edip tüm meleklerin de varlýðýný kabul ederek tüm yaratýklarý da senin yarattýðýný kabul ederek þâhidlik yaparým ki senden baþka gerçek ilah yoktur. Ancak sen varsýn sen ikincisi olmayan teksin senin ortaðýn da yoktur. Muhammed de senin kulun ve Rasûlündür.” Derse o günde iþlediði günahý Allah baðýþlar. Eðer bu duâyý akþamleyin yaparsa o gece iþlediði günahýný Allah baðýþlar. (Ebû Dâvûd, Edeb: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir.

bölüm: 80

Ø toplantý sonrasý hangi duâ okunmalý)

3502- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), bir toplantýdan kalkmazdan önce mutlaka ashabýna þu duâyý yapardý: “Allah’ým sana karþý iþlenecek günahlarla aramýzda perde olacak korkundan, bizi Cennetine ulaþtýracak kulluðundan, dünya musibetlerine karþý tahammülümüzü kolaylaþtýracak güçlü bir iman nasib et. Allah’ým bizi yaþattýkça kulaklarýmýz gözlerimiz ve gücümüzden bizi faydalandýr. Ayný þeyleri soyumuza da nasib et. Bize zulmedenlerden intikamýmýzý al. Düþmanlarýmýza karþý bize yardým et. Bizi dinimizden yaralama. Dünyayý en büyük gayemiz eyleme. Dünyalýk bilgilerle de sonumuzu getirme. Bize acýmayanlarý üzerimize güçlü ve kuvvetli kýlma.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

Tirmizî: Bazýlarý bu hadisi Ýbn Ömer, Nafi’ ve Hâlid b. ebî Imrân’dan rivâyet etmiþlerdir.

3503- Müslim b. ebî Bekre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Babam benim þöyle dediðimi duydu: “Allah’ým her türlü sýkýntýdan, tembellikten ve kabir azabýndan sana sýðýnýrým.” Ve; “Bunlarý kimden iþittin” dedi. Ben de: “Senin bunlarý söylediðini iþittim” dedim. Bunun üzerine þöyle dedi: “Bunlarý elden býrakma! Çünkü ben Rasûlullah (s.a.v.)’in bunlarý söylediðini iþittim.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 81

Ø mutlaka affedileceðimiz duâ hangisidir?

3504- Ali (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), bana þöyle buyurdu: “Affedilmiþ olsan bile söylediðinde affedileceðin bazý kelimeleri sana öðreteyim mi?” Dedi ki: “Büyük ve yüce Allah’tan baþka gerçek ilah yoktur, ancak o vardýr ikram sahibi ceza vermede acele etmeyen Allah’tan baþka gerçek ilah yoktur. Sadece O’ vardýr. Büyük arþýn Rabbi olan Allah’ý her türlü eksiklikten tenzih ederim. Ondan baþka gerçek ilah yoktur, sadece o vardýr.” (Müsned: 663)

ž Ali b. Haþrem dedi ki: Ali b. Huseyn b. Vakîd babasýndan bu hadisin bir benzerini bize nakletmiþ olup hadisin sonunda: “Eksiksiz övgüler alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur” ilavesi vardýr.

Tirmizî: Bu hadis garibtir. Sadece bu þekliyle Ebû Ýshâk’ýn Hâris b. Ali’den rivâyetiyle bilmekteyiz.

bölüm: 82

Ø yunus (a.s.)’ýn balýðýn karnýndaki duâsý nasýldýr?

3505- Sa’d b. ebî Vakkâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Yunus’un balýðýn karnýnda iken yaptýðý duâ olan: “Senden baþka gerçek ilah yoktur. Sýnýrsýz kudret ve yüceliðinle sen, her þeyin üstündesin doðrusu ben yapýlmasý gerekeni yapmamak suretiyle kendime haksýzlýk edenlerdenim.” (Enbiya: 87) Bu duâyý herhangi konuda yaparsa Allah onun duâsýný mutlaka kabul eder.” (Müsned: 1383)

ž Muhammed b. Yahya diyor ki: Muhammed b. Yusuf b. Mürre b. Ýbrahim b. Muhammed b. Sa’d bu hadisi Sa’d b. ebî Vakkâs’tan rivâyet etmiþ olup “Âiþe’den” dememiþtir.

Tirmizî: Baþkalarý bu hadisi Yunus b. ebî Ýshâk’tan, Ýbrahim b. Muhammed b. Sa’d’den ve Sa’d b. ebî Vakkâs’tan rivâyet etmiþler ve senedinde “babasýndan” dememiþlerdir.

Bazýlarý ise Yunus b. Ýshâk’tan rivâyet ederek þöyle demiþlerdir: “Ýbrahim b. Muhammed b. Sa’d, babasýndan ve Sa’d b. ebî Vakkâs’tan rivâyet etmiþlerdir.” Yunus b. ebî Ýshâk ise bazen hadisin senedinden “babasýndan” demekte bazen da dememektedir.

bölüm: 83

Ø allah’ýn isimleri kaç tanedir?

3506- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah’ýn doksan dokuz ismi vardýr. Kim bunlarý öðrenir ve hayatý boyunca Allah’ý bu þekilde tanýyarak yaþar ve hayatýný bu iman ve yaþayýþ üzere bitirirse inþallah Cennete girer.” (Buhârî, Þurût: 17; Müslim, Zikir: 27)

ž Yusuf diyor ki Abdul A’lâ bu hadisin bir benzerini Hiþâm b. Hassân’dan, Muhammed’den ve Ebû Hüreyre’den bize aktarmýþtýr.

3507- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah’ýn doksan dokuz ismi vardýr. Kim bunlarý öðrenir ve hayatý boyunca Allah’ý bu þekilde tanýyarak yaþar ve hayatýný bu iman ve yaþayýþ üzere bitirirse inþallah Cennete girer.” “O Allah ki Ondan baþka gerçek ilah yoktur ancak o vardýr. O dünyada herkese ahirette ise sadece mü’minlere acýyýp þefkat edendir.”

(Bu 99 ismi; manzum tercemesiyle veriyoruz ki Müslümanlar kolayca ezberleyip Allah’ý iyi bilisinler diye…)

Buhârî ve Müslim’de isimler sayýlmaksýzýn, Tirmizî, Deavât, 86 ve Ýbn-i Mâce, Duâ, 10 da 99 isim sayýlarak rivayet edildiðine göre; “Allah’ýn 99 ismi vardýr. Kim bunlarý öðrenir (hayatý boyunca Allah’ý bu þekilde tanýyarak yaþar ve hayatýný bu iman ve yaþayýþ üzere bitirirse inþaallah) Cennete girer.”

اَللَّهُ

Allah, O'ndan baþka yoktur tapacak

En güzel isimler, O'nundur ancak.

اَلْوَكِيلُ - اَلْقَوِىُّ

Vekîl'dir, daima kulun vekili.

Kavî'dir, iþi pek güçlü, kuvvetli.

اَلرَّحْمَنُ – اَلرَّحِيمُ

Rahman'dýr, esirger, merhametlidir.

Rahim'dir, kuluna pek rahmetlidir.

اَلْمَتِينُ - اَلْوَلِىُّ

Metîn'dir, sarsýlmaz pek metanetli.

Velî'dir, mevlâ'dýr, ne güzel velî.

اَلْمَلِكُ – اَلْقُدُّوسُ

Melik'dir, mülk O'nun varlýk O'nundur.

Kuddûs'tür, eþsizlik, birlik O'nundur.

اَلْحَمِيدُ – اَلْمُحْصِى

Hamîd'dir, her iþi yerinde, yüce.

Muhsî'dir, saymýþtýr, nasýl ve nice.

اَلسَّلاَمُ – اَلْمُؤْمِنُ

Selâm'dýr, selâmet, saadet O'ndan.

Mü'min'dir, hidayet emniyet O'ndan.

اَلْمُبْدِئُ – اَلْمُعِيدُ

Mübdî'dir, her iþin baþýdýr, baþlar.

Muîd'dir, her iþi tekrar O iþler.

اَلْمُهَيْمِنُ – اَلْعَزِيزُ

Müheymin, gözeten, denetleyen O.

Aziz'dir, þerefli, þeref veren O.

اَلْمُحْيِى - اَلْمُمِيتُ

Muhyî'dir diriltir, hayat bahþeder.

Mümît'dir, öldürür ve helak eder.

اَلْجَبّاَرُ

Cebbâr'dýr, her derdin çaresi O'ndan.

Çýkmaya çare yok, buyruklarýndan.

اَلْحَىُّ - اَلْقَيوُّمُ

Allah'ým bir Hayy'dir, daim sað ölmez.

Kayyûm'dur hiç bir þey O'nsuz sað olmaz.

اَلْمُتَكَبِّرُ

Büyüklük O'nundur, O mütekebbir.

Bir Allah, en büyük demektir tekbir.

اَلْواَجِدُ - اَلْماَجِدُ

Vâcid'dir, ezeli, ebedi vardýr.

Mâcid'dir, mecidle anlamý birdir.

اَلْخاَلِقُ – اَلْباَرِئُ

Hâlýk'týr, yarattý, yoktan var etti.

Bârî'dir, düpdüzgün yaptý, düzeltti.

اَلْواَحِدُ - اَلصَّمَدُ

Vâhid'dir, birdir O, baþka Ýlah yok.

Samed'dir, eþsizdir, gayrine âh yok.

اَلْمُصَوِّرُ

Musavvir, her þeye bir suret vermiþ.

Sanatýný gözler önüne sermiþ.

اَلْقاَدِرُ - اَلْمُقْتَدِرُ

Kâdir'dir, herþeyin üstüne gider.

Muktedîr, her iþi yapar, alteder.

اَلْغَفّاَرُ – اَلْقَهّاَرُ

Ðaffâr'dýr, baðýþlar, eksiði kapar.

Kahhâr'dýr, kahreder ne yapar, yapar.

اَلْمُقَدِّمُ - اَلْمُؤَخِّرُ

Mukaddim, isterse öne alýr O.

Muahhir, isterse sona alýr O.

اَلْوَهّاَبُ – اَلرَّزاَّقُ

Vehhâb'týr, hep verir, hep karþýlýksýz.

Razzâk'týr, mahlûku komaz rýzýksýz.

اَلأَوَّلُ – اَلآخِرُ

Evvel'dir, ilk O'dur, yoktur öncesi.

Ahir'dir son O'dur, yoktur sonrasý.

اَلْفَتّاَحُ – اَلْعَلِيمُ

Fettâh'týr, yol açar kapýlar açar.

Alîm'dir, bilendir sonsuz ilmi var.

اَلظّاَهِرُ - اَلْباَطِنُ

Zâhir'dir, en üstün O'ndan üste yok.

Bâtýn'dýr, en gizli O'ndan berî yok.

اَلْقاَبِضُ – اَلْباَسِطُ

Kâbýz'dýr, dilerse sýkar, dar eder.

Bâsýt'týr, bol verir, yoðu var eder.

اَلْواَلِى - اَلْمُتَعاَلِى

Vâlî'dir, üstlenir, destekler kulu.

Müteâlî O'dur, yüksek ve ulu.

اَلْخاَفِضُ – اَلرّاَفِعُ

Hâfýz'dýr, indirir, alçaltýr aman.

Râfý'dir, bindirir, yüceltir heman.

اَلْبَرُّ - اَلتَّوّاَبُ

Berr'dir, kaplamýþtýr lutfu her yeri.

Tevvâb, kabul eder, tüm tevbeleri.

اَلْمُعِزُّ – اَلْمُذِلُّ

Muîz'dir, yükseltir izzetler verir.

Müzil'dir, alçaltýr, zilletler verir.

اَلْمُنْتَقِمُ – اَلْعَفُوُّ

Müntakîm, intikam alýr, býrakmaz.

Afüv'dür, yalvarsan affeder, bakmaz.

اَلسَّمِيعُ – اَلْبَصِيرُ

Semi'dir, herþeyi duyar, iþitir.

Basîr'dir, herþeyi görür, gözetir.

اَلرَّؤُوفُ – ماَلِكُ الْمُلْكِ

Raûf'dur, þefkati, merhameti çok.

Mâliki'l-Mülk'tür O, mülk de ortaðý yok.

اَلْحَكَمُ – اَلْعَدْلُ

Hakem'dir, söz O'nda, her sözü hikmet.

Adl, iþi adalet, sözü adalet.

ذُوالْجَلاَلِ وَاْلاِكْراَمِ

O'dur zü'l-Celâli ve'l-Ýkrâm mevlâ.

Yücelik ve Ýhsan hep O'ndan ola.

اَللَّطِيفُ – اَلْخَبِيرُ

Latîf'tir, lutfeder, pek ince bilir.

Habîr'dir, her þeyden haberdar olur.

اَلْمُقْسِطُ - اَلْجاَمِعُ

Muksit'tir, Âdildir, her iþi denge.

Câmî'dir, toplayan belli bir güne.

اَلْحَلِيمُ – اَلْعَظِيمُ

Halîm'dir, hiç ivmez, hep verir mühlet.

Azîm'dir, sadece O'nun azamet.

اَلْغَنِىُّ - اَلْمُغْنِى

Ðanîy'dir, deðildir bir þeye muhtaç.

Muðnî'dir, O'ndandýr bütün ihtiyaç.

اَلْغَفُورُ – اَلشَّكُورُ

Ðafûr'dur, baðýþlar, örter, affeder.

Þekûr'dur, hak bilir, azý çok eder.

اَلْماَنِعُ

Manî'dir, engeller her ne isterse.

Veremez hiç kimse, O bir keserse.

اَلْعَلِىُّ – اَلْكَبِيرُ

Alîy'dir, en üstün, en yüksek O'dur.

Kebîr'dir, en büyük, en büyük O'dur.

اَلضّاَرُّ - اَلنّاَفِعُ

Zârr'dýr, zararýna engel olunmaz.

Nafi'dir, faydasýndan uzak kalýnmaz.

اَلْحَفِيظُ – اَلْمُقِيتُ

Hafîz'dir, O kollar, O bekler durur.

Mukît'tir, herþeyin hakkýný korur.

اَلنُّورُ - اَلْهاَدِى

Nûr'dur, nasýl nûrdur asla bilinmez.

Hâdî'dir, O'nsuz hiç bir þey bulunmaz.

اَلْحَسِيبُ – اَلْجَلِيلُ

Hasîb'tir, hesaplar ve hesap sorar.

Celîl'dir en yüce, en yüce O var.

اَلْبَدِيعُ - اَلْباَقِى

Bedî'dir, herþeyi yoktan var kýlan.

Bâkî'dir, ebedi kalacak olan.

اَلْكَرِيمُ – اَلرَّقِيبُ

Kerîm'dir, pek cömert, ikram edici.

Rakîb'dir, görücü, hem gözetici.

اَلْواَرِثُ

Vâris'dir, herþeyin mirasý O'nun.

Burasý O'nundur, orasý O'nun.

اَلْمُجِيبُ – اَلْواَسِعُ

Mücîb'dir, karþýlýk verir duâya.

Yalvar herþeyi bol, Vâsî Mevlaya.

اَلرَّشِيدُ - اَلصَّبوُرُ

Reþîd'dir, gösterir ve eriþtirir.

Sabûr'dur, sabýrlý hep fýrsat verir

اَلْحَكِيمُ – اَلْوَدُودُ

Hakîm'dir, her sözü, her iþi doðru.

Vedûd'dur, sevilir, sever kulunu.

 

En güzel isimler bir tek Allah'ýn.

Var sen de nimeti ve çok günahýn.

اَلْمَجِيدُ – اَلْباَعِثُ

Mecîd'dir, þanlýdýr, pek þereflidir.

Bâis'dir, ruh verir, elçi gönderir.

 

Nimetiyle günahýný temizle.

Bu güzel adlarý iyi ezberle.

اَلشَّهِيدُ – اَلْحَقُّ

Þehîd'dir, her þeye þâhidtir Allah.

Ezelî, ebedî tek Hak'dýr Allah.

 

Sonra hakkýn ver gaflete dalma.

Cehenneme girip, Cennet’ten olma.

(Ýbn-i Mâce, Duâ: 10 (Terc. 10/48)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Pek çok râvî bu hadisi bize Safvân b. Salih’den rivâyet etmiþtir. Bu hadisi sadece Safvân’ýn rivâyetiyle bilmekteyiz. Hadisçiler yanýnda güvenilen bir kiþidir.,Bu hadis ayný zamanda deðiþik þekilde Ebû Hüreyre’den rivâyet edilmiþtir.Pek çok rivâyetler içinde Esma-ül Hüsna’nýn isimlerinin sayýldýðýný sadece bu hadisle bilmekteyiz. Adem b. ebî Ýyas bu hadisi baþka bir senedle yine Ebû Hüreyre’den zikrederek Allah’ýn isimlerini zikretmiþtir. Fakat rivâyetin senedi saðlam deðildir.

3508- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, “Allah’ýn doksan dokuz ismi vardýr, bunlarý öðrenip bunlara göre Allah’ý tanýyýp yaþayan ve bu imanla ölen kimse inþallah Cennete girer.” (Ýbn-i Mâce, Duâ: 10)

ž Tirmizî: Bu rivâyette isimlerin sýralamasý yoktur.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3509- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Cennet bahçelerine uðradýðýnýzda oradan istifade ediniz.” Bunun üzerine ben: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Cennet bahçesi neresidir?” dedim. Buyurdular ki: “Mescidlerdir.” Ben: “Oradan istifade etmek ne demektir?” dedim. Þöyle buyurdular: “Sübhanallahi velhamdülillahi vela ilahe illallahu vallahü ekber (Allah yücedir ve eksiksizdir.Bütün övgüler Allah’adýr. Allah’tan baþka gerçek ilah yoktur ve Allah en büyüktür.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

3510- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Cennet bahçelerine uðradýðýnýz zaman oradan istifade ediniz.” Ashab: “Cennet bahçeleri neresidir?” diye sordular. Rasûlullah (s.a.v.)’de: “Allah’ýn dinini öðrenmek üzere meydana getirilen sohbet guruplarýdýr” buyurdu. (Müsned: 12065)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle Sabit’in Enes’den rivâyeti olarak hasen garibtir.

bölüm: 84

Ø bir musibet anýnda hangi duâ yapýlmalý?

3511- Ebû Seleme (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: Herhangi birinizin baþýna bir musibet geldiðinde þöyle desin: “Bizi yaratan Allah’týr. Allah’ýn mülkünde yaþamaktayýz. Varlýðýmýz, Allah içindir, sonunda ona dönecek ve hesaba çekileceðiz.” (Bakara: 156) “Allah’ým senin katýnda baþýma gelenlere sevap verileceðini umuyorum. Bundan dolayý beni mükafatlandýr ve onun yerine bana daha hayýrlýsýný ver.” Ebû Seleme can verirken: “Allah’ým hanýmýma benim ölümümden sonra benden daha hayýrlý birini nasib et” diye duâ etti. Ebû Seleme vefat edince Ümmü Seleme: “Varlýðýmýz, Allah içindir. Allah’ýn mülkünde yaþamaktayýz. Sonunda ona dönüp hesaba çekileceðiz” deyip; “Allah katýndaki bu musibetlerden dolayý sevap verileceðini ümid ediyorum. Bundan dolayý beni mükafatlandýr.” (Müsned: 25448)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle garibtir. Bu hadis deðiþik þekilde yine Ümmü Seleme’den rivâyet edilmiþtir. Ebû Seleme’nin adý Abdullah b. Abdul Esed’tir.

bölüm: 85

Ø dünya ve ahirette afiyet istemek herþey yerine geçer mi?

3512- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre: Bir adam Rasûlullah (s.a.v.)’e geldi ve: “Hangi duâ daha deðerli ve kýymetlidir” dedi. Rasûlullah (s.a.v.)’de buyurdu ki: “Rabbinden dünya ve ahirette selamet ve afiyet dile.” Sonra ikinci bir gün gelerek tekrar “Hangi duâ daha faziletli ve deðerlidir?” diye sordu. Rasûlullah (s.a.v.), ona ayný cevabý verdi. Üçüncü sefer geldiðinde yine ayný soruyu sordu. Rasûlullah (s.a.v.)’de ayný cevabý verdi ve þöyle devam etti: “Sana dünya ve ahirette afiyet verilmiþse zaten kurtulup gitmiþsindir.” (Ebû Dâvûd, Salat: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir. Bu hadisi sadece Seleme b. Verdan’ýn rivâyetiyle bilmekteyiz.

3513- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Kadir gecesinin hangi gece olduðunu bilirsem hangi duâyý okumamý tavsiye edersin?” dedim. Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah’ým sen affedicisin, ikram sahibisin affetmeyi seversin beni de affet.” (Ýbn Mâce, Duâ: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3514- Abbâs b. Abdulmuttalib (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Bana bir þey öðret ki onu Allah’tan isteyeyim” dedim. Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah’tan afiyet dile…” Birkaç gün sonra tekrar geldim: “Ey Allah’ýn Rasûlü! bana bir þey öðret ki onu Allah’tan isteyeyim” dedim. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), bana þöyle dedi: “Ey Abbâs! Ey Peygamberin amcasý! Allah’tan dünya ve ahirette afiyet iste.” (Müsned: 1687)

ž Tirmizî: Bu hadis sahihtir. Abdullah b. Hâris b. Nevfel, Abbâs b. Abdulmuttalib’den hadis iþitmiþtir.

3515- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah’tan, afiyetten daha sevimli ve üstün bir þey istenmemiþtir.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece Abdurrahman b. ebî Bekir el Müleykî rivâyeti olarak bilmekteyiz.

bölüm: 86

Ø kiþi kendisini satar mý?

3516- Ebû Bekir (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), bir iþi yapmak istediði zaman: “Allah’ým bana hayýrlýsýný ver ve benim için en uygun olaný seç” diye duâ ederdi. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garib olup bu hadisi sadece Zenfel’in rivâyetiyle bilmekteyiz. Hadisçiler yanýnda Zenfel zayýf birisidir. Kendisine Zenfel-ül Arafî’de denilmektedir. Arafat ta oturmakta idi. Bu hadisi tek olarak rivâyet etmiþ ve kendisi gibi rivâyet eden biri olmamýþtýr.

3517- Ebû Mâlik el Eþ’arî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Abdest, imanýn bir parçasýdýr. Elhamdülillah diyecek þekilde yaþamak mizaný doldurur. Sübhanallah ve Elhamdülillah diyecek þekilde bir hayat sürmek gökler ve yeryüzü arasýný dolduracak kadar sevap kazandýrýr. Namaz, nurdur. Sadaka kiþinin Müslüman olduðuna bir delildir. Sabýr her an önümüzdeki bir ýþýktýr. Kur’ân ise lehimizde veya aleyhimizde bir delildir. Her insan sabahleyin kalkýp nefsinin satýcýsýdýr. Ya ibadet ve kulluk yaparak kendisini Allah’a satmýþ olur. Veya arzu ve hevesine veya þeytana uyarak kendisini helak etmiþ olur.” (Müslim, Tahara: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis sahihtir.

bölüm: 87

Ø mizaný dolduran ve çok sevap kazandýran þeyler nelerdir?

3518- Abdullah b. Amr (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Sübhanallah demek mizanýn yarýsýný doldurur. Elhamdülillah demek ise teraziyi doldurmuþ olur. Allah’tan baþka gerçek ilah yoktur, sadece O vardýr diyen kimse ile Allah arasýnda hiçbir perde yoktur. Cennette kendisiyle beraber oluncaya kadar…” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle garib olup senedi de saðlam deðildir.

3519- Süleymoðullarýndan bir kiþiden rivâyet edilmiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), þunlarý benim elimde veya kendi elinde saydý: Sübhanallah demek mizanýn yarýsýdýr. Elhamdülillah ise onu doldurmuþ olur. Allahuekber demek gök ile yeryüzü arasýný doldurur oruç sabrýn yarýsý temizlikte imanýn yarýsýdýr.” (Müsned: 17571)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir. Þu’be ve Sûfyân es Sevrî bu hadisi Ebû Ýshâk’tan rivâyet etmiþlerdir.

bölüm: 88

Ø Rasûlullah (s.a.v.), arafatta vakfe yerinde

nasýl duâ ederdi?

3520- Ali b. ebî Tâlib (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), Arafat akþamý vakfe yerinde þöyle duâ ederdi: “Allah’ým, senin buyurduðun gibi ve bizim söylediðimizden daha hayýrlý biçimde sana hamdolsun. Allah’ým namazým tüm ibadetlerim hayatým ve ölümüm senin içindir. Dönüþüm sanadýr. Her türlü varlýðým sana kalacaktýr. Allah’ým kabir azabýndan kalbimin vesvesesinden iþlerimin daðýnýklýðýndan sana sýðýnýrým. Allah’ým rüzgarýn getireceði afetlerin þerrinden sana sýðýnýrým.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle garibtir. Senedi de saðlam deðildir.

bölüm: 89

Ø geniþ kapsamlý dua nasýldýr?

3521- Ebû Umame (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), çok uzunca bir duâ etmiþti ki ondan bir þey ezberleyememiþtik. Bunun üzerine: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Uzunca bir duâ yaptýnýz bundan bir þey ezberleyemedik” dedik. Þöyle buyurdular: “Size tüm duâlarý toplayan bir duâ öðreteyim mi? Þöyle duâ edersiniz: “Allah’ým! Peygamber’in Muhammed (s.a.v.)’in senden istediði þeyin hayrýndan biz de istiyoruz ve Peygamber’in Muhammed (s.a.v.)’in sana sýðýndýðý þeyin þerrinden biz de sana sýðýnýyoruz. Yardýmýna müracaat edilen tek kapý sensin eninde sonunda sana ulaþacaðýz hiçbir güç ve kuvvet yoktur ancak tüm güçler senin elindedir.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

bölüm: 90

ØRasûlullah (s.a.v.)2in en çok yaptýðý duâ hangisidir?

3522- Þehr b. Havþeb (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ümmü Seleme (r.anha)’ya; “Ey Mü’minlerin anasý! Rasûlullah (s.a.v.), senin yanýnda olduðu zaman en çok yaptýðý duâ ne idi?” Dedi ki: “Çoðunlukla yaptýðý duâ þuydu: “Ey kalbleri bir halden bir hale çeviren Rabbim, benim kalbimi de dinin üzere sabit kýl.” Ben kendisine: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Niçin bu duâyý yapýyorsunuz?” diye sordum. Þöyle buyurdular: “Hiçbir kimse yoktur ki onun kalbi Allah’ýn parmaklarý arasýnda olmuþ olmasýn. Dilediðini düzeltir, düzgün yola kor dilediðini ise kalbini kaydýrarak yoldan çýkarýr.” Sonra Âl-i Imrân sûresi 8. ayetini okudu: O derin kavrayýþ sahipleri þöyle yakarýrlar: “Ey Rabbimiz! Bizi doðru yola ilettikten sonra kalplerimizi bu gerçeklerden bir daha saptýrma, katýndan bize rahmet ver, þüphesiz baðýþý en çok olan sensin sen.” (Müsned: 25210)

ž Tirmizî: Bu konuda Âiþe’den, Nevvâs b. Sem’an’dan, Enes, Câbir, Abdullah b. Amr ve Nuaym b. Ammâr’dan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasendir.

bölüm: 91

Ø uykusunda korkan kimsenin yapacaðý duâ

3523- Büreyde (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Hâlid b. Velid el Mahzûmî, Peygamber (s.a.v)’e þikayette bulundu ve þöyle dedi: Ey Allah’ýn Rasûlü! Korkudan dolayý gece uyuyamýyorum. Rasûlullah (s.a.v.) ona þöyle buyurdu: Yataðýna girdiðinde þöyle duâ et: “Allah’ým ey yedi kat göklerin ve gölgelendirdiklerinin Rabbi, Ey dünyalarýn ve sýrtýnda taþýdýklarýnýn Rabbi, Ey þeytanlarýn ve saptýrdýklarýnýn Rabbi, Bütün yarattýklarýnýn þerrinde ve onlardan birinin bana saldýrmasý ve haksýzlýk etmesinden beni koruyucu ol. Senin koruman altýnda olan güçlüdür. Senin övgün yücedir. Senden baþka gerçek ilah yoktur. Ancak sen varsýn.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadisin senedi saðlam deðildir. Hakem b. Zuheyr’in rivâyetini bazý hadisçiler almýþtýr. Bu hadis baþka bir þekilde mürsel olarak rivâyet edilmektedir.

bölüm: 92

Ø sýkýntýlý anlarda Rasûlullah (s.a.v.) nasýl dua ederdi?

3524- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Herhangi bir iþ Rasûlullah (s.a.v.)’e sýkýntý verdiði zaman þöyle duâ ederdi: “Ey devamlý din olan ölümsüz bütün varlýklarýn tek yöneteni ve gözeteni senin rahmetinle yardým isterim.”

Ayný senedle Enes dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ya zelcelali velikram” duâsýna devam ediniz.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir.

Bu hadis Enes’den deðiþik bir þekilde de rivâyet edilmiþtir.

3525- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Ya zelcelali velikram” duâsýna devam ediniz.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garib olup mahfuz deðildir. Gerçek þu ki bu hadis Hammad b. Seleme’den, Humeyd’den ve Hasan-ý Basrî’den rivâyet edilmiþtir ki bu rivâyet daha saðlamdýr. Müemmil hadisin senedinde yanýlarak Humeyd’den ve Enes’den demiþtir ki bu konuda kendisine uyan olmamýþtýr.

bölüm: 93

Ø abdestli olarak yataða girip dua eden kimsenin durumu

3526- Ebû Umâme el Bâhîlî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’den þöyle buyurduðunu iþittim: “Abdestli olarak yataðýna giren uykusu gelinceye kadar Allah’ý zikreden bir kimse uykusu anýnda veya gecenin bir vaktinde dünya ve ahiretin hayrýna dair hangi duayý yaparsa mutlaka Allah ona o isteklerini verir.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

Bu hadis ayný þekilde Þehr b. Havþeb’den, Ebû Zabya’den, Amr b. Abese’den de rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 94

Ø uykudan korkarak uyanan ne demeli?

3527- Muâz b. Cebel (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Peygamber (s.a.v), bir adamýn þöyle duâ ettiðini iþitti: “Allah’ým senden nimetin tamamýný isterim.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), “Nimetin tamamý hangi þeydir” diye sordu. Ben: “Bir duâ ettim ve bu duâ sebebiyle hayýr ümid etmekteyim” dedi. Rasûlullah (s.a.v.), ise: “Cennete giriþ ve Cehennem’den kurtuluþ nimetin tamamý sayýlýr” buyurdu.

Yine Rasûlullah (s.a.v.) bir adamýn: “Ya zelcelali velikram” dediðini iþitti ve bunun üzerine þöyle buyurdu: “Duâ kapýsý sana açýldý dilekte bulun!” Yine Peygamber (s.a.v) bir adamýn: “Allah’ým senden sabýr isterim” dediðini duydu ve: “Sen Allah’tan bela ve imtihan istemiþ oldun ondan afiyet dile” buyurdu. (Müsned: 21009)

ž Ahmed b. Meni’, Ýsmail b. Ýbrahim’den, Cüreyrî’den bu senedle bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiþlerdir.

Tirmizî: Bu hadis hasendir.

3528- Amr b. Þuayb (r.a.)’ýn dedesinden rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Biriniz uykudan korkarak uyanýrsa þöyle desin: “Allah’ýn gazabý ve azabýndan, kullarýnýn þerrinden, þeytanlarýn vesveselerinden ve bana yaklaþmalarýndan Allah’ýn eksiksiz olan tam kelimelerine sýðýnýrým.” Bu durumda hiçbir þey ona zarar vermez. Abdullah b. Amr, akýl balið olan çocuðuna bu duâyý belletir. Okuyamayacak küçük çocuklar için bir kaðýda yazýp onun boynuna asardý. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

bölüm: 95

Ø sabah akþam söylenebilecek duâ

3529- Ebû Râþid el Hayranî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Abdullah b. Amr b. Âs’a geldim ve: “Rasûlullah (s.a.v.)’tan iþittiðin bir þeyi bana anlatýr mýsýnýz?” dedim. Bunun üzerine bana bir yazý çýkardý ve: “Bu, Rasûlullah (s.a.v.)’in benim için yazdýrdýðý þeydir” dedi. Yazýya baktým orada þunlar yazýlýydý: Ebû Bekir es Sýddýk: “Ey Allah’ýn Rasûlü! bana sabah ve akþam okuyacaðým bir duâyý öðret” dedi. Rasûlullah (s.a.v.): Ey Ebû Bekir þöyle de buyurdu: “Ey Allah’ým Ey göklerin ve yerin yaratýcýsý! Gizli ve açýk her þeyi bilen senden baþka gerçek ilah yoktur. Ancak sen varsýn. Her þeyin Rabbi ve idarecisi sensin. Benliðimin þerrinden, þeytanýn þerrinden ve beni þirke düþürmesinden, günah iþlemekten ve bir Müslüman’a kötülük etmekten sana sýðýnýrým.” (Müsned: 6309)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

bölüm: 96

Ø allah’tan daha kýskanç birisi var mýdýr?

3530- Amr b. Mürre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ebû Vâil’den iþittim, þöyle diyordu: Abdullah b. Mes’ûd’tan þöyle dediðini iþittim, dedi. Bunun üzerine ben kendisine sen bunu Abdullah’tan iþittin mi diye sordum. Ebû Vâil: “Evet” dedi. Abdullah hadisi merfu olarak rivâyet ederek þöyle dedi: “Allah’tan daha kýskanç bir kimse yoktur bu yüzden gizli ve açýk tüm kötülükleri haram kýlmýþtýr. Övülmeyi Allah’tan daha çok seven bir kimse yoktur. Bu yüzden Allah kendini övmüþtür.” (Buhârî, Tefsir-ül Kur’an: 27; Müslim, Tevbe: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garib sahihtir.

 bölüm: 97

Ø namazda yapýlacak baþka bir duâ

3531- Ebû Bekir es Sýddýk (r.a.)’tan rivâyete göre, kendisi þöyle demiþtir: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Bana namazda yapacaðým bir duâ öðret” dedim. Rasûlullah (s.a.v.) de þöyle buyurdu: “Deki: Ey Allah’ým ben nefsime çok zulmettim günahlarý ancak sen baðýþlarsýn katýndan bir baðýþlanma ile beni baðýþla bana merhamet et. Þüphesiz sen baðýþlayan ve acýyansýn.” (Buhârî, Ezan, 17; Müslim, Zikir: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis Leys b. Sa’d rivâyeti olarak hasen garibtir. Ebû’l Hayrýn ismi Mersed b. Abdullah el Yezenî’dir.

3532- Muttalib b. ebi’l Vedaa (r.a.)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Abbâs sanki bir þey duymuþ gibi Rasûlullah (s.a.v.)’in yanýna gelmiþti. Rasûlullah (s.a.v.), minberde doðruldu ve “Ben kimim” buyurdu. Ashab: “Sen Allah’ýn Rasûlüsün sana selam olsun.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ben Abdulmuttalib oðlu Abdullah oðlu Muhammed’im. Allah yarattýklarýný yaratmýþ ve beni yarattýklarýnýn en hayýrlýlarýndan kýlmýþtýr. Sonra o yaratýklarýný ikiye ayýrmýþ beni onlar içinde yine en hayýrlýlarýndan kýlmýþtýr. Sonra o insanlarý kabilelere ayýrmýþ ve beni en hayýrlý kabileden çýkarmýþtýr. Sonra o kabileleri de daha küçük birimlere ayýrmýþ ve beni de neseb soy sop olarak onlarýn en hayýrlýlarýndan kýlmýþtýr.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

bölüm: 98

Ø günahlar, aðacýn yapraðý gibi hangi dua ile dökülür?

3533- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), yapraklarý kurumuþ bir aðacýn yanýndan geçerken bastonuyla aðaca vurdu ve yapraklarý döküldü. Bunun üzerine þöyle buyurdu: “Tüm eksiksiz övgüler Allah’a mahsustur, Allah’ý tenzih ederim ve O’nu överim O’ndan baþka gerçek ilah yoktur. Ancak O vardýr. Allah en büyüktür, sözlerini söylemek kulun günahlarýný þu aðacýn yapraklarýný döktüðü gibi mutlaka dökecektir.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir.

3534- Umâra b. Þebîb es Saî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Kim güneþin batýmýndan sonra on kere Allah’tan baþka gerçek ilah yoktur ancak O vardýr O tektir, O’nun ortaðý yoktur. Saltanat ve irade tümüyle ona aittir. Eksiksiz övgülere O layýktýr. Hayat veren O’dur. Ölüm de O’nun elindedir. Ve o her þeye güç yetirendir” derse Allah bu kimse için sabaha kadar þeytandan koruyacak silahlý koruyucular gönderir ve ona on sevap yazýlýr ve on günahý silinir. Ve bu yaptýðý duâ on mü’min köleyi hürriyetine kavuþturma sevâbýna denk sevap kazandýrmýþ olur. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece Leys b. Sa’d’ýn rivâyetiyle bilmekteyiz. Umâra’nýn Peygamber (s.a.v)’den hadis iþittiðini bilmiyoruz.

bölüm: 99

Ø tevbe ve istiðfarýn deðeri ve Allah’ýn kullarýna rahmeti

3535- Zir b. Hubeyþ (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Saffan b. Assâl el Murâdî’ye mestler üzerine mesh yapmanýn hükmünü sormaya gelmiþtim bana þöyle dedi: “Ey Zir! Seni buraya hangi þey getirdi?” Ben de: “Bilgi edinmek için” dedim. Bunun üzerine Safvân: “Þüphesiz ki melekler ilim elde etmek için gayret gösterene istediði þeyden memnunluk duyarak onu her þeyden korumak için kanatlarýný gererler.” Ben de: “Soracaðým ve kalbimi týrmalayan þey þudur dedim ve: “Büyük ve küçük abdest bozduktan sonra mestler üzerine mesh yapmak nasýl olacaktýr?” Sen Peygamberin sahabîlerindensin. Sana bu konuyu sormaya geldim sen Rasûlullah (s.a.v.)’den bu konuda bir þeyler iþittin mi?” Safvân: “Evet” dedi; “Rasûlullah (s.a.v.) ile yolculukta olduðumuz zaman veya bir yerde misafir olduðumuz zaman cünüplük dýþýnda küçük abdest, büyük abdest ve uykudan dolayý üç gün üç gece mestlerimi çýkarmamamýzý emrederdi.”

Bundan sonra ben: “Rasûlullah (s.a.v.)’den sevgi hakkýnda bir þeyler iþittin mi?” diye sordum. Safvân: “Evet” dedi; bir yolculukta Peygamber (s.a.v) ile birlikteydik ansýzýn bir bedevi yüksek sesle “Ya Muhammed!” diye baðýrdý. Rasûlullah (s.a.v.)’de onun sesine yakýn bir sesle: “Haydi gel” diye cevap verdi. Biz o bedevî kimseye yazýklar olsun sana sesini alçalt, çünkü sen peygamberin huzurundasýn yüksek sesle konuþmak yasaktýr dememize raðmen vallahi sesimi alçaltmam dedi. Sonra o bedevi dedi ki: “Bir kiþi bir topluluðu seviyor ama henüz onlara katýlmýþ deðil.” Bunun üzerine Peygamber (s.a.v): “Kýyamet gününde kiþi sevdikleriyle beraberdir” buyurdu. Ve bize bazý þeyler anlattý. Sonunda þöyle buyurdu: “Batý tarafýnda (Sûfyân, Þam tarafýnda dedi.) bir kapýdan bahsetti ki bu kapýnýn geniþliði bir binitli kimsenin kýrk yýl veya yetmiþ yýl yürümesi kadardýr. Allah bu kapýyý gökleri ve yeri yarattýðý gün tevbe için açmýþtýr. Güneþ batýdan doðuncaya kadar yani kýyamete kadar da kapatmayacaktýr.” (Nesâî, Tahara: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3536- Zir b. Hubeyþ (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Safvân b. Assâl el Muradiye gelmiþtim ki bana “Buraya niçin geldin” dedi. Ben de: “Bilgi edinmek için” dedim. Bunun üzerine Safvân: Benim Rasûlullah (s.a.v.)’den öðrendiðime göre: “Melekler ilim öðrenmek isteyen kimseye memnun olduklarýndan dolayý onu her þeyden korumak için kanatlarýný gererler.” Sonra kendisine dedim ki: “Mest üzerine mesh konusunda zihnime takýlan þeyler var bu konuda Rasûlullah (s.a.v.)’den öðrendiðin bir þeyler var mý?” Safvân: “Evet” dedi; “Bir yolculukta olduðumuzda veya misafirlikte iken cünüplük dýþýnda küçük abdest, büyük abdest bozmak ve uykudan dolayý üç gün üç gece mestlerimizi çýkarmamamýzý bize emretmiþti.”

Bundan sonra ben: “Rasûlullah (s.a.v.)’den sevgi hakkýnda bir þeyler iþitin mi?” Safvân: “Evet” dedi; “Bir yolculukta Rasûlullah (s.a.v.) ile beraber iken görgüsüz kaba bir bedevi yüksek sesle Ya Muhammed! Ya Muhammed! Diye Peygamberimizi çaðýrmýþtý. Ashab ona: Sus, sesini alçalt; böyle yapmak yasaktýr, dedik. Rasûlullah (s.a.v.), onun sesine yakýn bir sesle: “Gel bakalým” diye cevap verdi. O bedevi de: “Bir kimse bir topluluðu seviyor ama henüz onlar arasýna karýþmýþ deðildir” diye cevap verdi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): “Kiþi sevdikleriyle beraberdir” buyurdu: Zir diyor ki: Safvân anlattý anlattý sonunda Allah’ýn tevbe için batýda geniþliði yetmiþ yýllýk mesafe olan bir kapý yarattýðýný, güneþ batý tarafýndan doðuncaya kadar kapatýlmayacaðýný ve Allah’ýn Enam sûresi 158. ayetinin bu tevbe konusunda olduðunu bana anlattý: “O Allah’tan baþkasýna ilahlýk yakýþtýranlar, inanmak için kendilerine meleklerin gelmesini veya Rabbinin gelmesini ya da Rabbinin bazý ayetlerinin gelmesini mi bekliyorlar? Ancak Rabbinin onlarý imana mecbur edecek bazý alametleri geldiði gün, iman etmenin daha önce inanmamýþsa veya inancýyla bir iyilik kazanmamýþsa, o günkü imaný ona bir fayda saðlamaz. De ki: Bekleyin öyleyse ahiret gününü ey inançsýzlar! Biz de bekliyoruz baþýnýza gelecekleri.” (Nesâî, Tahara: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3537- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle buyurmuþtur: “Allah kulunun tevbesini can boðaza gelmediði sürece kabul eder.” (Ýbn Mâce, Zühd: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

Muhammed b. Beþþâr, Ebû Âmir el Akdî vasýtasýyla Abdurrahman’dan ayný senedle bu hadisin bir benzerini bize aktarmýþtýr.

3538- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Sizden birinizin tevbe etmesi, kaybettiði bir þeyi bulduðunda nasýl sevinirse Allah ondan daha fazla sevindirir.” (Müslim, Salat: 27; Ýbn Mâce, Zühd: 17)

ž Tirmizî: Bu konuda Ýbn Mes’ûd, Numân b. Beþîr ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle Ebû’z Zinad rivâyeti olarak hasen sahih garibtir. Bu hadisi Mekhûl, Ebû Zerr rivâyetiyle ayný senedle benzeri þekilde rivâyet etmiþtir.

3539- Ebû Eyyûb (r.a.)’den rivâyete göre: Ebû Eyyûb, ölümü yaklaþtýðýnda þöyle dedi: “Bir þeyi sizden gizlemiþtim o da þuydu: Rasûlullah (s.a.v.)’in þöyle buyurduðunu iþittim: Siz günah iþlemez bir toplum olsaydýnýz mutlaka Allah günah iþleyen bir topluluk yaratýrdý da onlar günah iþlerler ve Allah’a tevbe ederlerdi. Allah’ta onlarý baðýþlardý.” (Müslim, Tevbe: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

Bu hadis Muhammed b. Ka’b’den, Ebû Eyyûb’tan benzeri þekilde rivâyet edilmiþtir. Ayný þekilde Kuteybe, Abdurrahman b. ebi’z Zinad vasýtasýyla Gafre’nin azâdlý kölesi Ömer’den, Muhammed b. Ka’b’tan ve Ebû Eyyûb’tan benzeri þekilde rivâyet edilmiþtir.

3540- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’den iþittim þöyle buyurdu: “Allah: Ey Ademoðlu! Sen bana duâ ettiðin ve benden ümid ettiðin sürece senin hatalarýný baðýþlarým ve hiç aldýrýþ etmem. Ey Ademoðlu! Senin günahlarýn göðün bulutlarýna ulaþsa bile sen de benden baðýþlanma dilesen seni baðýþlarým ve hiçbir þeye aldýrýþ etmem. Ey Ademoðlu! Sen bana dünya dolusu kadar hatalarla gelip bana hiçbir þeyi ortak koþmamýþ olsan þüphesiz seni dünya dolusu baðýþlanma ile karþýlarým.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Ancak bu þekliyle bilmekteyiz.

bölüm: 100

Ø allah’ýn rahmeti yüz olup 99’u kendisinde biri yeryüzündedir

3541- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle buyurmuþtur: “Allah, yüz rahmet yarattý ve yarattýklarý arasýna bir merhamet koydu ki bu yüzden insanlar ve hayvanlar birbirlerine merhamet ederler. Doksan dokuz rahmet ise Allah’ýn katýndadýr.” (Buhârî, Edeb: 27; Müslim, Tevbe: 17)

ž Tirmizî: Bu konuda Ýbn Selman, Cündüp b. Abdullah b. Sûfyân el Becelî’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3542- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle buyurdu: “Mü’min, Allah katýnda olan azabý bilmiþ olsa hiç kimse Cennete göz dikmez, Kafir de Allah katýnda olan rahmeti bilmiþ olsa hiç kimse Cennet’ten ümidini kesmezdi.” (Müslim, Tevbe:

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir. Alâ’nýn babasýndan ve Ebû Hüreyre’den rivâyet etmesiyle bilmekteyiz.

3543- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Allah tüm yarattýklarýný yarattýðý zaman kendi üzerine þöyle yazmýþtýr: “Benim rahmetim gazabýmý geçmiþtir.” (Ýbn Mâce, Zühd: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

3544- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), mescide girdi ve bir adam namaz kýlmýþ duâ ediyor ve duâsýnda þöyle diyordu: “Ey Allah’ým senden baþka ilah yoktur, ancak sen varsýn sen bol bol verensin.” Ey göklerin ve yerin yoktan var edicisi, Ey Celal ve ikram sahibi” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): “Onun Allah’a ne ile duâ ettiðini biliyor musunuz?” diye sordu sonra kendisi: “O kimse Allah’a ismi azam duâsýyla duâ etmiþtir. Bununla duâ edildiðinde Allah kabul eder ve bu duâlarla istenildiðinde Allah verir” diye cevap verdi. (Ýbn Mâce, Dua: 27)

ž Tirmizî: Sabit b. Enes’in rivâyeti olarak bu hadis garibtir. Bu þeklin dýþýnda da Enes’den bu hadis rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 101

Ø kimlerin burnu yerde sürtülecektir?

3445- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Yanýnda ismim anýldýðý halde bana salevat getirmeyen kimsenin burnu yerde sürtünsün. Ramazan ayýna girdiði halde günahlarýný baðýþlatmadan Ramazandan çýkan kimsenin de burnu yerde sürünsün. Yanýnda anne ve babasý ihtiyarlamalarýna raðmen onlarý razý etmediðinden dolayý Cennete giremeyen kimsenin burnu yerde sürtülsün.” Abdurrahman diyor ki: “Zannedersem anne ve babasýndan biri” demiþti. (Müsned: 7139)

ž Tirmizî: Bu konuda Câbir ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

Rib’î b. Ýbrahim, Ýsmail b. Ýbrahim’in kardeþi olup güvenilir bir kiþidir. Kendisine Ýbn Uleyye de denilir.

Bazý ilim adamlarýndan þöyle rivâyet edilmiþtir: “Bir kimse bir toplantýda Peygambere tek bir kere salevat getirse toplantý sonuna kadar o kimseye yeterlidir.”

3546- Ali b. ebî Tâlib (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Cimri o kimsedir ki yanýnda ismim anýlýr fakat bana salevat getirmez.” (Müsned: 1645)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

bölüm: 102

Ø allah’a en sevimli duâ kendisinden afiyet istenmesidir

3547- Abdullah b. ebî Evfâ (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle duâ ederdi: “Allah’ým! Kalbimi kar, dolu ve soðuk su ile soðut. Allah’ým! Beyaz elbiseyi kirden temizlediðin gibi kalbimi de hatalardan temizle.” (Nesâî, Gusül: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

3548- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Kime duâ kapýsý açýlmýþ ise ona rahmet kapýlarý açýlmýþtýr. Allah’tan afiyet istenilmesinden daha sevimli bir þey istenilmemiþtir.” Rasûlullah (s.a.v.) konuþmasýný þöyle devam etti: “Duâ, inen belaya ve inmeyen belaya karþý faydalýdýr. Ey Allah’ýn kullarý duâya sarýlýnýz.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Sadece Abdurrahman b. Ebî Bekir el Kureþî’nin rivâyetiyle bilmekteyiz ki bu þahýs hadis konusunda zayýftýr. Bazý hadisçiler hafýzasý yönünden kendisini zayýf kabul etmiþlerdir. Ýsrail bu hadisi Abdurrahman b. ebî Bekir’den, Musa b. Ukbe’den, Nafi’ ve Ýbn Ömer’den rivâyet ederek þöyle aktarmýþlardýr: “Allah’tan afiyetten daha sevimli olan bir þey istenmemiþtir.”

3549- Bilâl (r.a.)’den Peygamber (s.a.v)’in þöyle buyurduðu rivâyet edilmiþtir: “Gece namazýný ihmal etmeyiniz. Çünkü o sizden önceki salih kiþilerin adetidir. Gece namazý Allah’a yakýnlýk olup günahlardan sakýndýrýr, kötülüklere keffâret olup vücuttan hastalýðý kovar.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bilâl’in rivâyetiyle ve sadece bu þekliyle bilmekteyiz. Senedi yönünden zayýftýr.

Tirmizî: Muhammed b. Ýsmail’den iþittim þöyle diyordu: Muhammed el Kureþî, Muhammed b. Saîd eþ Þamî’dir. Ýbn ebî Kays ve Muhammed b. Hassân bu zatýn kendisidir ve hadisleri terkedilmiþtir.

Muaviye b. Salih bu hadisi Rabia b. Yezîd’den, Ebû Ýdris el Havlânî’den, Ebû Umâme’den rivâyet ederek þöyle demiþlerdir: “Gece ibadete devam ediniz! Çünkü O sizden önceki Salih insanlarýn adetidir. Rabbinize yaklaþtýrýcýdýr, günahlara keffârettir, günahlardan sakýndýrýr.” (

Tirmizî: Ebû Ýdris’in, Bilâl’den rivâyet ettiði bu hadis daha sahihtir.

3550- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Ümmetimin ömürleri yetmiþ ile altmýþ arasýndadýr. Onlardan yetmiþi aþacak olanlar çok azdýr.” (Ýbn Mâce, Zühd: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Sadece bu þekliyle bilmekteyiz. Muhammed b. Amr’ýn, Ebû Seleme’den ve Ebû Hüreyre’den rivâyeti olarak…

Ebû Hüreyre’den daha deðiþik bir þekilde de rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 103

Ø Rasûlullah (s.a.v.)’den deðiþik duâlar

3551- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle duâ ederdi: “Rabbim bana yardým et, aleyhimde olacak þeylerde yardým etme. Bana yardým et aleyhime yardýmcý olma. Bana zafer ver bana karþý olanlara zafer verme, olaylarý benim iyiliðime gerçekleþtir. Bana zarar olacak þekilde gerçekleþtirme. Beni hidayete erdir ve hidayeti bana kolaylaþtýr. Bana saldýrana karþý yardýmýný benden esirgeme. Ey Rabbim beni sana çok þükreden, seni çok zikreden senin azabýndan çok korkan sana pek çok itaat eden, sadece senin için eðilen, sana yönelip yakaran bir kiþi kýl. Ey Rabbim tevbemi kabul eyle günah ve hatalarýmý temizle duâmý kabul et. Delilimi sabit eyle, dillimi doðru kýl. Kalbime hidayet eyle göksümden kin ve hasedi çýkar.” (Ebû Dâvûd, Salat: 27; Ýbn Mâce, Duâ: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Mahmûd b. Gaylân, Muhammed b. Biþr el Abdî’den ve Sûfyân’dan bu hadisin bir benzerini bize aktarmýþtýr.

3552- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Her kim kendisine zulmedene bedduâ ederse mutlaka yardým görür.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garib olup bu hadisi sadece Ebû Hamza’nýn rivâyetiyle bilmekteyiz. Ebû Hamza hakkýnda bazý ilim adamlarý ileri geri konuþmuþlardýr. Kendisine Meymun el A’ver denilir. Kuteybe, Humeyd b. Abdurrahman er Revâsî vasýtasýyla Ebû’l Ahves’den ve Ebû Hamza’dan ayný senedle bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiþlerdir.

bölüm: 104

Ø dört bin tesbih çekmeye bedel duâ var mýdýr?

3553- Ebû Eyyûb el Ensârî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Her kim on kere: “Allah’tan baþka gerçek ilah yoktur sadece Allah vardýr. O tektir, ortaðý yoktur, saltanat O’nundur, her türlü övgüler ona mahsustur, hayat veren de öldüren de O’dur. O’nun gücü her þeye yeter” derse Ýsmail zürriyetinden dört köleyi hürriyetine kavuþturmuþ gibi sevap kazanýr. (Buhârî, Deavat: 27; Müslim: Zikr: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis Ebû Eyyûb’tan mevkuf olarak ta rivâyet edilmiþtir.

3554- Safiye (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) yanýmýza girdi. Önümde tesbih gibi saydýðým dört bin çekirdek bulunuyordu. Dedim ki: Onlarla sayarak Allah’ý tesbih etmiþimdir. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ben sana bu tesbih çektiðin þeylerden daha fazla sevap kazandýracak birþeyi öðreteyim mi?” Ben de: “Evet” dedim. Buyurdular ki: “De ki: Allah’ýn yarattýklarý sayýsýnca tesbih ederim.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece Safiyye rivâyetiyle bu þekilde bilmekteyiz ki Haþim b. Saîd el Kufî tarafýndan rivâyet edilmiþtir. Senedi pek bilinmemektedir. Bu konuda Ýbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

3555- Cüveyriyye binti Hâris (r.anha)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Mescidde namaz kýldýðým yerde iken Rasûlullah (s.a.v.) yanýma uðramýþtý. Gündüzün yarýsýna yakýn bir zamanda uðradýðýnda beni ayný halde buldu ve: Hala sabahki durumda mýsýn? diye sordu. Ben de evet dedim. Bunun üzerine þöyle buyurdular: Sana bazý kelimeler öðreteyim de onlarý söyle böylece uzun zaman boyu burada kalmamýþ olursun. Yarattýklarýnýn sayýsýnca Sübhanallah, yarattýklarýnýn sayýsýnca Sübhanallah, Yarattýklarýnýn sayýsýnca sübhanallah. Kendi razý olacaðý kadar sübhanallah. Kendi razý olacaðý kadar sübhanallah. Arþýn aðýrlýðý kadar sübhanallah. Arþýnýn aðýrlýðý kadar sübhanallah. Arþýnýn aðýrlýðý kadar sübhanallah, sözlerinin mürekkebi kadar sübhanallah sözlerinin mürekkebi kadar sübhanallah sözlerinin mürekkebi kadar sübhanallah.” (Müslim, Zikr: Ýbn Mâce, Edeb: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Muhammed b. Abdurrahman, Talha ailesinin azâdlý kölesidir. Medîneli bir ihtiyardýr, güvenilen bir kiþidir. Mes’ûdî ve Sevrî kendisinden bu hadisi rivâyet etmiþlerdir.

bölüm: 105

Ø allah cömerttir duâ edeni boþ çevirmez

3556- Selman el Farisî (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v)’in þöyle buyurduðu rivâyet edilmiþtir: “Allah çok haya sahibi ve ikram edicidir. Kiþi O’na ellerini kaldýrýp duâ ettiði zaman onlarý boþ çevirmekten haya eder.” (Ebû Dâvûd, Salat: 27; Ýbn Mâce, Edeb.: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bazýlarý bu hadisi merfu olmaksýzýn rivâyet etmiþlerdir.

3557- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, adamýn biri iki parmaðýyla iþaret ederek duâ ediyordu. Rasûlullah (s.a.v.) ona: “Tek parmaðýnla tek parmaðýnla diye ikaz etti.” (Nesâî, Sehv: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

Bu hadisin manasý þöyledir: Kiþi namazýnda teþehhüd anýnda tek parmaðýyla iþaret etmelidir.

bölüm: 106

Ø imandan sonra en hayýrlý þey nedir?

3558- Muâz b. Rifâa (r.a.)’nýn babasýndan bize haber verdiðine göre, þöyle demiþtir: Ebû Bekir es Sýddýk, minber üzerinde ayaða kalktý aðladý ve þöyle dedi: Rasûlullah (s.a.v.), bir yýl önce bu minber üzerinde ayaða kalkýp aðlamýþ ve þöyle demiþti: “Allah’tan affedilmeyi ve afiyet içersinde olmayý isteyiniz. Çünkü hiç kimseye saðlam imandan sonra afiyetten daha hayýrlý bir þey verilmemiþtir.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle Ebû Bekir es Sýddýk rivâyeti olarak garibtir.

bölüm: 107

Ø tevbe ve günahta ýsrar ne demektir?

3559- Ebû Bekir (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Allah’tan baðýþlanma isteyen kimse o tevbe ettiði günahý günde yetmiþ kere iþlemiþ olsa bile o günaha bir daha varmayacaðý için ýsrar etmiþ sayýlmaz.” (Ebû Dâvûd, Salat: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Ebû Nadra’nýn rivâyetiyle bilmekteyiz. Senedi pek saðlam deðildir.

bölüm: 108

Ø allah’ýn korumasý altýna nasýl girilir?

3560- Ebû Umâme (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ömer b. Hattâb yeni bir elbise giymiþti ve þöyle demiþti: “Allah’a hamdolsun ki avret yerlerimi kapatacak ve iþlerimi güzelce devam ettirebileceðim bir elbiseyi bana giydirdi” diye duâ edip eski elbisesini sadaka olarak verdi. Sonra þöyle dedi: Rasûlullah (s.a.v.)’den iþittim þöyle buyurmuþtu: “Kim yeni bir elbise giyerde: “Allah’a hamdolsun avret yerlerimi kapatacak ve iþlerimi güzelce devam ettirebileceðim bir elbiseyi bana giydirdi” diyerek duâ eder ve eski elbisesini tasadduk ederse o kiþi diri ve ölü olarak mutlaka Allah’ýn korumasý altýnda, himayesinde olmuþ olur.” (Ýbn Mâce, Libas: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir.

Bu hadisi Yahya b. ebî Eyyûb, Ubeydullah b. Zahr’dan, Ali b. Yezîd’den, Kâsým’dan ve Ebû Umâme’den rivâyet etmiþtir.

bölüm: 109

Ø dönüþü çabuk kazancý bol olan cemaat hangisidir?

3561- Ömer b. Hattâb (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v), Necid tarafýna bir müfreze göndermiþti de onlar pek çok ganimetler elde ederek dönüp gelmiþlerdi. Bunun üzerine o müfrezede olmayan bir kimse dedi ki: “Bu müfrezeden daha çabuk dönen ve daha çok ganimetle gelen bir müfreze görmedik.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Dikkat edin! Ganimet bakýmýndan daha hýzlý bir topluluðu size göstereyim mi?” Bir topluluk ki sabah namazýnda hazýr bulunup sonra oturup güneþ doðuncaya kadar Allah’ý zikredenler. Ýþte bunlar; dönüþü çabuk kazancý bol olan cemaattir. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece bu þekliyle bilmekteyiz. Hammad b. ebî Humeyd, Ebû Ýbrahim el Ensarî el Müzenî olup, Muhammed b. ebû Humeyd el Medenî’dir. Hadis konusunda zayýftýr.

bölüm: 110

Ø hac ve umreye gidenlerden ne istenmeli?

3562- Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Ömer, Rasûlullah (s.a.v.)’den Umreye gitmek için izin istemiþti de bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): “Ey kardeþim duâlarýna bize de ortak et bizi unutma” demiþti. (Ebû Dâvûd, Salat: 27; Ýbn Mâce, Menasik: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 111

Ø borçlu kimse hangi duâyý yapmalý?

3563- Ali (r.a.)’den rivâyete göre, sözleþmeye baðlý bir köle: “Sözleþme bedelini ödemekten aciz kaldým bana yardým et” dedi. Ali de þu karþýlýðý verdi: “Dikkat et! Rasûlullah (s.a.v.)’in bana öðretmiþ olduðu bazý duâlarý sana öðreteyim: Sebîr daðý kadar bile borcun olsa Allah onu sana kolayca ödettirir. Þöyle duâ et: “Allah’ým haramlarýndan uzaklaþtýr helal olana kanaat ettir. Lutfunla beni kimseye muhtaç etme.” (Müsned: 1250)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

bölüm: 112

Ø hastalanan kimse nasýl duâ etmeli?

3564- Ali (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre þöyle demiþtir: Rahatsýzlandým ve þöyle duâ etmekte iken Rasûlullah (s.a.v.) bana uðramýþtý: “Allah’ým ecelim geldi ise canýmý alarak bana rahatlýk ver. Eðer ecelim daha uzak ise beni bu hastalýktan kurtar. Eðer bu benim bir imtihaným ise bana sabýr ver. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) nasýl dedin? Dedi: Ali söylediklerini tekrarladý. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) ayaðý ile beni dürttü ve Allah’ým buna afiyet ver, (veya þüphe eden Þu’be’dir.) þifa ver. Ali dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.)’in bu duâsýndan sonra bir daha rahatsýz olmadým.” (Müsned: 1005)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3565- Ali (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) bir hastayý ziyaret ettiðinde þöyle duâ ederdi: “Ey Ýnsanlarýn Rabbi olan Allah’ým sýkýntýyý gider, þifa ver, çaresini gönder. Sensin tek þifa veren yok senin þifandan baþka þifa hastalýk býrakmayan bir þifa ile þifa ver Ey Rabbim.” (Müsned: 533)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

bölüm: 113

Ø Rasûlullah (s.a.v.) vitr namazýnda nasýl duâ ederdi?

3566- Ali b. ebî Tâlib (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) vitr namazýnda þöyle duâ ederdi: “Allah’ým gazabýndan rýzana sýðýnýrým cezalandýrmandan baðýþýna sýðýnýrým. Senden sana sýðýnýrým. Seni övebilecek kelimeleri bulamam. Sen kendini övdüðün gibisin.” (Nesâî, Kýyam-ül Leyl: 27; Ebû Dâvûd, Salat: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis Ali rivâyeti olarak hasen garibtir. Ancak bu þekliyle ve Hammad b. Seleme rivâyetiyle bilmekteyiz.

bölüm: 114

Ø Rasûlullah (s.a.v.)’in farz namazlarýn sonunda yaptýðý duâsý

3567- Mus’ab b. Sa’d (r.a.)’den ve Amr b. Meymun (r.anhüma)’dan rivâyete göre, dediler ki: Okulda öðretmenlerin küçük çocuklara okuma yazma öðrettikleri gibi Sa’d ta çocuklarýna Rasûlullah (s.a.v.)’in farz namazdan sonra yaptýðý þu duâyý öðretirdi: “Allah’ým korkaklýktan, cimrilikten ihtiyarlýðýn bunaklýðýndan, dünyanýn belalarýndan ve kabir azabýndan sana sýðýnýrým.” (Buhârî, Cihâd: 27; Nesâî, Ýstiaze: 17)

ž Tirmizî’nin hocasý Abdullah b. Abdurrahman dedi ki: Ebû Ýshâk el Hemedanî bu hadiste karmaþýklýða düþmüþtür. Bazen Amr b. Meymun vasýtasýyla Ömer’den diyor bazen de baþka râvîleri zikrederek karmaþýklýða düþmüþ oluyor.

Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen sahihtir.

3568- Sa’d b. ebî Vakkâs (r.a.)’den rivâyete göre, Sa’d ve Peygamber (s.a.v), bir kadýnýn yanýna girmiþti bu kadýnýn önünde tesbih çekmek için kullandýðý hurma çekirdekleri veya çakýl taþlarý vardý. Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Sana bundan daha kolay ve daha deðerli olaný haber vereyim mi? “Gökteki yaratýklarý sayýsýnca sübhanallah, yeryüzünde yarattýklarý sayýsýnca sübhanallah. Her ikisi arasýnda yarattýklarý sayýsýnca sübhanallah. Yaratacaðý þeyler sayýsýnca sübhanallah. Bütün bunlar sayýsý kadar Allahü ekber. Bütün bunlar sayýsý kadar Elhamdülillah ve yine bütün bunlar sayýsý kadar la havle vela kuvvete illa billah” dersin.” (Ebû Dâvûd, Salat: 27)

ž Tirmizî: Sa’d’ýn rivâyeti olarak bu hadis hasen garibtir.

3569- Zübeyr b. Avvam (r.a.)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Her sabah Allah’ýn kullarý için bir görevli çýkýp þöyle der: Allah herþeyin ve varlýk aleminin sahibidir. Eþsizlik ve tek olmakta ona mahsustur. Siz de bu Allah’ý tesbih ediniz.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir.

bölüm: 115

Ø birþeyi ezberlemek için hangi duâ yapýlmalý?

3570- Ýbn Abbâs (r.a.)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’in yanýnda iken ansýzýn Ali b. ebî Tâlib geldi ve: “Annem babam sana feda olsun Ey Allah’ýn Rasûlü! Bu Kur’ân, benim göðsümden kaybolup gidiyor ve buna engel de olamýyorum.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), ona: “Ey Ebû’l Hasan sana bazý kelimeler öðreteyim mi? ki Allah bu kelimelerle seni faydalandýrsýn, sendeki o þeyler de baþkalarýný faydalandýrsýn ve öðrendiðin þeyi de kalbine yerleþtirsin. Ali: “Evet, ey Allah’ýn Rasûlü! öðret bana” dedi. Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Cuma gecesi gecenin son üçte birinde kalkmaya gücün yeterse bu saat meleklerin hazýr bulunduklarý bir saattir bu saatte duâ kabul edilir. Kardeþim Yakup Peygamber de çocuklarýna: “Ýleride sizin için rabbime duâ edeceðim” (Yusuf sûresi: 98) demiþti ki bu Cuma gecesine gelince demektir. Eðer buna gücün yetmezse gecenin yarýsýnda kalk, þayet buna da gücün yetmezse gecenin baþlangýcýnda kalkýp dört rekat namaz kýl. Birinci rekatta fatiha ile birlikte Yasin sûresini oku ikinci rekatta, Hâ mim, Duhan sûresini oku. Üçüncü rekatta ise Fatiha ve Elif lam mim Secde sûresini oku dördüncü rekatta ise Fatiha ile birlikte Tebareke sûresini okursun. Teþehhüdü bitirdiðin vakit Allah’a hamdeyle Allah’a en güzel þekilde senada bulun bana da salevatý güzel bir þekilde getir. Sonra tüm Peygamberlere de salevat getir. Sonra tüm mü’min erkekler ve kadýnlarý baðýþlanma talebinde bulun ve senden önce gelip geçen tüm imanlý kardeþlerin için baðýþlanma isteðinde bulun bunlardan sonra da þöyle söyle: Allah’ým hayatta býraktýðýn sürece beni kötülüklere bulaþtýrma bana acý. Beni ilgilendirmeyen þeylere özenmekten beni esirge. Razý olduðun þeylere eðilmeyi bana nasib et. Allah’ým ey gökleri ve yeri eþsiz benzersiz yaratan ey Celal ve ikram sahibi! Ey Allah’ým! Eriþilmez güç sahibi Sensin. Ey Rahman olan Allah’ým, Ey Allah’ým senin celalin için isterim. Yüzünün nuru için öðrettiðin þekilde Kur’ân-ý bana ezberletmeni isterim. Seni benden razý edecek þekilde O kitabý okumayý bana nasib et. Göklerin ve yerin eþsiz ve benzersiz yaratýcýsý Allah’ým, Celal, ikram ve Ýzzet sahibi Allah’ým senin gücüne hiçbir güç eriþemez. Ey Allah’ým, Ey Rahman olan senin celalinle yüzünün nuru ile ve senin kitabýnla gözümü aydýnlatmaný isterim. Dilimi onunla söyletmeni, kalbimdeki sýkýntýyý onunla gidermeni gönlümü onunla açmaný bedenimi onunla tamir etmeni isterim nitekim hak uðrunda bana senden baþkasý yardým etmez ve hakký sadece sen verirsin senden baþka güç kuvvet yoktur, ancak sen varsýn sen büyüksün ve ulusun. Ey Ebû’l Hasen bunu üç veya beþ veya yedi Cuma yapacak olursan Allah’ýn izniyle duân mutlaka kabul edilecektir. Beni hak ile gönderen Allah’a yemin ederim ki bu duâ mü’minden hiçbir zaman þaþmamýþtýr. Abdullah b. Abbâs dedi ki: Vallahi Ali beþ veya yedi Cuma geçtikten sonra böyle bir toplantýda Rasûlullah (s.a.v.)’e geldi ve Ey Allah’ýn Rasûlü bundan önce ancak dört ayet kadar ezberlemekte idim ondan fazlasý benden sýyrýlýr yok olur giderdi. Bugün kýrk ayet kadar ezberliyor ve bunlarý okurken sanki kitap gözlerimin önünde gibidir. Nitekim bir hadis dinlerdim onu baþkasýna aktaracaðým zaman benden kaybolur giderdi. Bugün ise hadisler iþitiyorum ve onlarý bir baþkasýna aktardýðým zaman bir harf bile eksik etmeden anlatabiliyorum. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Ey Ebû’l Hasen Ka’be’nin Rabbine andolsun ki sen gerçek bir mü’minsin.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garib olup sadece Velid b. Müslim rivâyeti olarak bilmekteyiz.

bölüm: 116

Ø allah kendisinden istenilmesini sever

3571- Abdullah (r.a.)’tan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah’ýn lutfundan isteyiniz. Çünkü Allah kendisinden istenilmesini sever ibadetlerin en deðerlisi sýkýntýnýn giderilmesini beklemektir.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Ayný þekilde Hammad b. Vakîd bu hadisi bu þekilde rivâyet etmiþtir. Bu rivâyetine karþý çýkýlmýþtýr.

Hammad b. Vakîd: Bu Saffar denilen kiþi hafýz deðildir. Bizce Basralý bir ihtiyardýr. Ebû Nuaym bu hadisi Ýsrail’den, Hakîm b. Cübeyr’den ve ismi belirtilmeyen bir kimseden mürsel olarak rivâyet etmiþtir. Ebû Nuaym hadisi daha sahih olabilecek durumdadýr.

3572- Zeyd b. Erkâm (r.a.)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle duâ ederdi: “Allah’ým tembellikten acizlikten ve cimrilikten sana sýðýnýrým.” (Müslim, Zikr: 17)

ž Ayný senedle Peygamber (s.a.v)’den þöyle de rivâyet edilmiþtir. Peygamber (s.a.v): “Ýhtiyarlýðýn bunaklýðýndan ve kabir azabýndan da Allah’a sýðýnýrdý.”

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3573- Cübeyr b. Nüfeyr (r.a.)’den rivâyete göre, Ubâde b. Sâmit, Rasûlullah (s.a.v.)’in þöyle buyurduðunu aktarmýþtýr: “Yeryüzünde herhangi bir Müslüman, günah iþlemek üzere ve akraba ile iliþki kesmek üzere olmaksýzýn her ne türlü duâ ederse Allah o duâsýnda istediði þeyi kendisine verir veya giderilmesini istediði þeyi ondan giderir.” Bunun üzerine orada bulunanlardan biri: “Öyleyse duâyý çoðaltýrýz” dedi. Rasûlullah (s.a.v.)’de “Allah’ýn ikramý daha da çoktur buyurdu.” (Müsned: 21720)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen sahih garibtir. Ýbn Sevbân, Abdurrahman b. Sabit b. Sevbân el Âbid eþ Þamî’dir.

bölüm: 117

Ø yataða girince yapýlacak duâ

3574- Berâ (r.a.)’dan aktarýldýðýna göre, Peygamber (s.a.v) þöyle buyurdu: Yataðýna yatacaðýnda namaz abdesti gibi abdest al sonra sað yanýnýn üzerine yat ve: “Allah’ým kendimi sana teslim ettim, iþlerimi sana havale ettim, Senin azabýndan korkarak ve Cennetini ümid ederek sýrtýmý sana dayadým. Senin azabýndan korunmak ancak sana sýðýnmakla mümkündür. Ýndirdiðin kitaba ve gönderdiðin Peygambere iman ettim” diye duâ et, eðer o gece ölürsen Ýslam üzere ölmüþ olursun. Berâ dedi ki: Bu duânýn kelimelerini iyice ezberlemek için tekrarlayýp durdum ve; “Gönderdiðin Rasûlüne iman ettim” dedim. Rasûlullah (s.a.v.): “Gönderdiðin Peygamberlerine iman ettim” de buyurdular. (Buhârî, Vudu’: 27; Müslim, Zikir: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Berâ’dan deðiþik þekilde de rivâyet edilmiþ olup sadece bu rivâyette “namaz için abdest aldýðýn gibi abdest al” ilavesi vardýr.

3575- Abdullah b. Hubeyb (r.a.)’in babasýndan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Karanlýk ve yaðmurlu bir gecede bize duâ etmesi için Rasûlullah (s.a.v.) aramaya çýkmýþtýk. Ben kendisine yetiþtim. Oku dedi. Ben de bir þey okuyamadým tekrar oku dedi. Ben yine bir þey okumadým tekrar oku deyince ne okuyayým? Dedim. “Sabah ve akþam Ýhlas, Nas ve Felak sûrelerini üçer defa okursan her þeye karþý sana yeterlidir” buyurdular. (Ebû Dâvûd, Edeb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen sahih garibtir. Ebû Saîd el Berrad, Esîd b. ebî Esîd olup Medînelidir.

bölüm: 118

Ø Rasûlullah (s.a.v.)’den deðiþik duâ örnekleri

3576- Abdullah b. Büsr (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), babamýn yanýna misafir olarak gelmiþti. Kendisine yemek ikram ettik, ondan yedi sonra kendisine hurma getirildi. Rasûlullah (s.a.v.), hurmayý yiyor ve çekirdeðini iki parmaðýyla atýyordu, þahadet parmaðý ile orta parmaðýný birleþtirdi ve (Þu’be diyor ki: Hurma çekirdeðinin iki parmakla atýlmasý bu hadisle gösterilmiþ oldu.) çekirdeði iki parmaðýyla attý sonra kendisine içecek getirildi Rasûlullah (s.a.v.) bundan içti sonra onu saðýndaki kiþiye verdi. Babam, Rasûlullah (s.a.v.)’in devesinin yularýný tutarak “bize duâ et” dedi. Rasûlullah (s.a.v.)’de: “Allah’ým onlara verdiðin rýzýklarý bereketli kýl onlarý baðýþla onlarý esirge” diye duâ etti. (Müslim, Eþribe: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Abdullah b. Büsr’den deðiþik þekilde de rivâyet edilmiþtir.

3577- Rasûlullah (s.a.v.)’in azâdlý kölesi Bilâl b. Yesâr b. Zeyd (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre Rasûlullah (s.a.v.)’den þöyle buyurduðunu bize aktarmýþtýr: “Her zaman diri ve hiç kimseye ihtiyacý olmayan kendisinden baþka ilah bulunmayan O büyük Allah’tan baðýþlanma diler ve tevbe ederim derse savaþtan kaçmýþ olsa bile Allah onu baðýþlar.” (Ebû Dâvûd, Salat: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece bu þekliyle bilinmektedir.

bölüm: 119

Ø allah’tan afiyet istenmeli mi?

3578- Osman b. Huneyf (r.a.)’den rivâyete göre, gözleri görmeyen bir adam Peygamber (s.a.v)’e geldi ve: “Allah’ýn bana afiyet vermesi için bana duâ et” dedi. Rasûlullah (s.a.v.)’de: “Ýstersen duâ edeyim ama sabretmen senin için daha hayýrlýdýr” buyurdu. Adam: “Duâ et” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), ona güzelce abdest almasýný ve þu duâlarla duâ etmesini emretti: “Allah’ým Rahmet Peygamberi Peygamberin Muhammed ile senden istiyor ve sana yöneliyorum. Bu ihtiyacým konusunda ben rabbime yöneliyorum. Allah’ým o Peygamberini bana þefaatçi kýl.” (Ýbn Mâce, Ýkame: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. Ancak bu þekliyle Ebû Cafer el Hatmî’nin rivâyetiyle bilmekteyiz. Osman b. Huneyf Sehl b. Huneyf’in kardeþidir.

3579- Amr b. Abese (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Bizzat kendisi Peygamber (s.a.v)’in þöyle buyurduðunu iþitmiþtir: “Rabbin kuluna en yakýn olduðu vakit gecenin son yarýsýdýr. Eðer o saatlerde Allah’ý zikredenlerden olmaya gücün yeterse sen Allah’ý zikredenlerden ol…” (Nesâî, Mevakît: 27; Ýbn Mâce, Ýkame: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen sahih garibtir.

3580- Imara b. Za’kere (r.a.)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.)’in þöyle buyurduðunu iþitmiþtir. Allah þöyle buyurmaktadýr: “Kullarýmdan benim gerçek kulum savaþta bana kavuþup þehid olasýya kadar bile beni hatýrýndan çýkarmaz ve daima anar.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Sadece bu þekliyle bilmekteyiz. Senedi pek saðlam deðildir. Imara b. Za’kere’yi sadece bu hadisi rivâyetiyle tanýmaktayýz. Hadiste geçen “mülakýn kýrnehü” sözünün manasý: savaþ esnasýnda bile beni hatýrlayýp anar.

bölüm: 120

Ø la havle vela kuvvete illa billah demenin deðer ve kýymeti

3581- Kays b. Sa’d b. Ubâde (r.a.)’den rivâyete göre, babasý Kays’ý hizmet etmek üzere Peygamber (s.a.v)’e vermiþti. Kays dedi ki: Peygamber (s.a.v) bana uðramýþtý ben namazýný kýlmýþtým ayaðýyla beni dürterek sana Cennet kapýlarýndan bir kapýyý göstereyim mi? Ben de evet dedim. Buyurdu ki: “La havle vela kuvvete illa billah = çaba ve güç gösterebilmemiz ancak Allah’ýn izni iledir.” (Müsned: 14932)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle sahih garibtir.

3582- Saffan b. Süleym (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Yeryüzüne inen hiçbir melek yoktur ki, mutlaka: “Çaba ve güç gösterebilmemiz ancak Allah’ýn izni iledir” derler. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

bölüm: 121

Ø tesbih parmakla mý çekilmeli?

3583- Yüseyre (r.anha)’dan rivâyet edilmiþtir. Yüseyre hicret eden kadýnlardan idi dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.) bize þöyle buyurdu: “Tesbih, tehlil ve takdisi elden býrakmayýnýz ve parmaklarýnýzla tesbihinizi çekiniz. Çünkü onlar da sorguya çekilecekler ve konuþturulacaklardýr. Gaflete düþmeyin sonra rahmeti unutursunuz.” (Ebû Dâvûd, Salat: 27)

Tesbih: Sübhanallah demektir.

Tehlil: Lailahe illallah demektir.

Takdis: Sübhanel melikil kuddûs veya Sübbühün, Kuddusûn Rabbüna ve Rabbül melaiketi ver ruh demektir.

Tirmizî: Bu hadis garibtir. Sadece Hani b. Osman’ýn rivâyetiyle bilmekteyiz. Muhammed b. Rabia, Hani b. Osman’dan rivâyet etmiþtir.

bölüm: 122

Ø savaþ baþlayacaðýnda nasýl dua edilir?

3584- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), savaþacaðý zaman þöyle duâ ederdi: “Allah’ým dayanaðým sensin, yardýmcým sensin senin verdiðin güçle düþmanlarla savaþýyorum.” (Ebû Dâvûd, Cihâd: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Azudî kelimesinin manasý yardýmcý ve dayanak demektir.

bölüm: 123

Ø arefe günü yapýlan dua hayýrlý mýdýr?

3585- Amr b. Þuayb (r.a.)’ýn babasýndan ve dedesinden rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle buyurmuþtur: “Duâlarýn en hayýrlýsý arefe günü yapýlan duâdýr. Benim söylediðim ve benden önceki Peygamber (s.a.v)’in söylediði en hayýrlý þey ise: Allah’tan baþka gerçek ilah yoktur. Sadece O vardýr. O tektir. O’nun ortaðý yoktur. Saltanat O’nundur. Hertürlü eksiksiz övgüler O’na mahsustur. O’nun her þeye gücü yeter.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle garibtir. Hammad b. ebû Humeyd, Muhammed b. ebû Humeyd’tir. Ebû Ýbrahim el Ensarî de denilir. Medînelidir. Hadisçiler yanýnda pek saðlam sayýlmaz.

bölüm: 124

Ø içimiz de dýþýmýzda hayýrlý mý olmalý?

3586- Ömer b. Hattâb (r.a.) rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) bana þu duâyý belletti: Deki: “Allah’ým içimi dýþýmdan daha hayýrlý kýl. Dýþýmý da yararlý kýl. Allah’ým mal aile ve çocuk bakýmýndan insanlara verdiklerinin iyi ve hayýrlýsýný, dalalete düþen veya dalalete düþüren olmamayý senden isterim.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece bu þekliyle bilmekteyiz. Senedi de pek saðlam deðildir.

bölüm: 125

Ø kalplerimiz için nasýl duâ edilmeli?

3587- Küleybil Cermî (r.a.)’nýn babasýndan ve dedesinden rivâyete göre, þöyle demiþtir: Peygamber (s.a.v)’in yanýna girdim namaz kýlmakta idi. Sol elini sol uyluðuna koymuþ parmaklarýný toplamýþ þehâdet parmaðýný açmýþ ve þöyle diyordu: “Ey kalbleri halden hale evirip çeviren Allah’ým, benim kalbimi de dinin üzere sabit kýl.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle garibtir.

bölüm: 126

Ø sancýlý anlarýmýzda nasýl duâ etmeliyiz?

3588- Muhammed b. Sâlim (r.a.)’den aktarýldýðýna göre, þöyle demiþtir: Sabit el Bünanî bana: “Ey Muhammed!” dedi. Sancýlandýðýn zaman elini sancýlandýðýn yere koy ve þöyle duâ et: “Allah adýyla uðradýðým þu ýzdýrabýn þerrinden Allah’ýn güç ve kudretine sýðýnýrým. Sonra elini kaldýr. Sonra ayný þeyi tek olarak tekrar et. Çünkü Enes b. Mâlik, Rasûlullah (s.a.v.)’den bunu böylece anlatmýþ olduðunu bize aktarmýþtý.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir. Muhammed b. Sâlim, Basralý bir ihtiyardýr.

bölüm: 127

Ø akþam vakti nasýl duâ etmeli?

3589- Ümmü Seleme (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) bana öðretti ve þöyle buyurdu: De ki: “Allah’ým bu akþam ezaný gecenin baþladýðýný gündüzün sona erdiðinin ve senin davetinin sesleri ve namaz vaktinin giriþidir. Senden beni baðýþlamaný dilerim.” (Ebû Dâvûd, Salat: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Ancak bu þekliyle biliyoruz. Hafsa binti ebî Kesîr’in ne kendisini ne de babasýný tanýmýyoruz.

3590- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Bir kiþi tam bir samimiyetle: “la ilahe illallah” derse büyük günahlardan sakýndýðý sürece göðün kapýlarý kendisine açýlýr ve o kelime arþa ulaþýr.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

3591- Ziyâd b. Alaka (r.a.)’nýn amcasýndan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah’ým! Ahlakýn amellerin ve arzularýn kötülerinden sana sýðýnýrým.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Ziyâd b. Alaka’nýn amcasý Peygamber (s.a.v)’in sahabisi olan Kutbe b. Mâlik’tir.

3592- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) ile birlikte namaz kýlmakta iken cemaatten bir adam: “Büyükler büyüðü Allah’týr. Sayýsýz hamdler Allah’a mahsustur. Sabah akþam Allah’ý tesbih ve tenzih ederim” dedi. Rasûlullah (s.a.v.): “Þöyle þöyle diyen kimdi?” buyurdu. Cemaatten biri; “Benim, Ey Allah’ýn Rasûlü” dedi. Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Ona hayran oldum göðün kapýlarý onun için açýldý.” Ýbn Ömer diyor ki: Rasûlullah (s.a.v.)’den iþittiðim günden beri bu kelimeleri býrakmadým. (Müslim, Mesacid: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen sahih garibtir. Haccac b. ebû Osman, Haccac b. Meysere es Savvaf’týr. Ebû’s Salt diye künyelenir. Hadisçiler yanýnda güvenilen bir kimsedir.

bölüm: 128

Ø hangi söz allah’a daha sevimlidir?

3593- Ebû Zerr (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), Ebû Zerr’i hastalýðý münasebetiyle ziyaret etmiþti. Veya Ebû Zerr hastalýðý dolayýsýyla Rasûlullah (s.a.v.)’i ziyaret etmiþti; “Anam babam sana feda olsun, Ey Allah’ýn Rasûlü! hangi söz Allah’a daha sevimlidir?” Dedi. Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Allah’ýn melekleri için seçtiði söz ki þudur: “Rabbimi hamdiyle tesbih ederim. Rabbimi hamdiyle tesbih ederim.” (Müslim, Mesacid: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 129

Ø ezanla kâmet arasýnda ne istemeliyiz?

3594- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ezanla kamet arasýnda yapýlan duâ geri çevrilmez.” Bunun üzerine ashab: “Ey Allah’ýn Rasûlü! öyleyse hangi duâyý yapalým?” dediler. Þöyle buyurdu: “Allah’tan afv ve afiyet dileyiniz hem bu dünya hemde ahiret için.” (Ebû Dâvûd, Salat: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir. Bu hadisteki: “Öyleyse hangi duâyý yapalým? Rasûlullah (s.a.v.) dünya ve ahirette afv ve afiyet dileyin” sözünü Yahya b. Yemân ilave etmiþtir.

3595- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) þöyle buyurdu: “Ezan ile kamet arasýnda yapýlan duâ geri çevrilmez.” (Ebû Dâvûd, Salat: 27)

ž Tirmizî: Bu hadisi ayný þekilde Ebû Ýshâk el Hemedanî, Büreyde b. ebî Meryem el Kûfi’den ve Enes’den rivâyet etmiþ olup bu rivâyet daha sahihtir.

3596- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: Müferridun olanlar geçip gitmiþlerdir. Ey Allah’ýn Rasûlü! Müferridun kimlerdir?” dediler. Þöyle buyurdu: “Allah’ý zikretmeye, Allah’ý hatýrýndan hiç çýkarmamaya düþkün olan kimselerdir ki Allah yaptýklarý bu hayýrlý iþten dolayý onlarýn günahlarýný kaldýrýrda onlar Allah’ýn huzuruna çok hafif ve yüklerinden kurtulmuþ olarak gelirler. (Müsned: 7940)

ž Bu hadis hasen garibtir.

3597- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah’ý tenzih ederim, Allah’a hamdolsun, Allah’tan baþka gerçek ilah yoktur. Sadece Allah vardýr ve O Allah en büyüktür” demem, güneþin üzerine doðduðu her þeyden bana daha sevimlidir.” (Müslim, Zikr: 17)

3598- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Üç kimsenin duâlarý geri çevrilmez. Oruçlu, Ýftar edinceye kadar, Adil hükümdar ve mazlumun duâsý ki Allah onu bulutlarýn üzerine kaldýrýr. Göðün kapýlarýný onun üzerine açar ve þöyle buyurur: Ýzzetim hakký için kýsa bir süre sonra olsa da sana mutlaka yardým edeceðim.” (Ýbn Mâce, Sýyam: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir. Sa’dan el Kummî, Sa’dan b. Biþr’dir. Hadisçilerin ileri gelenleri Ýsa b. Yunus ve Ebû Âsým kendisinden hadis rivâyet etmiþlerdir. Ebû Mûcâlid Sa’d et Taî’dir. Ebû Müdelleh ise Âiþe’nin azatlý kölesidir. Kendisini sadece bu hadiste tanýyoruz. Kendisinden bu hadis daha uzun ve deðiþik þekilde de rivâyet edilmiþtir.

3599- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah’ým bana öðrettiðin ilimle beni yararlandýr bana yarayacak olan ilmi bana öðret. ilmimi artýr. Her zaman ve zeminde sana hamdolsun. Cehennemliklerin halinden Allah’a sýðýnýrým.” (Ýbn Mâce, Dua: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

bölüm: 130

Ø melekler allah’a kulluk yapan kullarý nasýl överler?

3600- Ebû Saîd ve Ebû Hüreyre (r.anhüma)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ýnsanlarýn sevap ve günahlarýný yazan meleklerden baþka Allah’ýn yeryüzünde dolaþan melekleri vardýr ki Allah’ý hatýrlayýp devamlý gündemde tutan topluluklarý görünce aradýðýnýza koþun diye çaðrýþýrlar ve hemen oraya gelerek dünya semasýna kadar onlarý çepeçevre kuþatýrlar. Allah, o meleklere sorar: Kullarýmý hangi hal üzere býraktýnýz? Onlar da derler ki: Sana hamd ediyorlar seni en büyük olarak kabul ediyorlar ve seni daima gündemde tutuyorlar. Allah: Beni gördüler mi buyurur. Melekler: Hayýr diye cevap verirler. Allah: Beni görselerdi durumlarý nasýl olurdu? Melekler: Seni görmüþ olsalardý. Þüphesiz daha çok hamd ederler daha çok seni büyük kabul ederler ve daha çoðunlukla seni gündemde tutarlardý. Allah: O kullarým neyi istiyorlar? Buyurur. Melekler: Cenneti istiyorlar derler. Allah: Cenneti gördüler mi? buyurur. Melekler: Hayýr derler. Allah: Görmüþ olsalardý durum nasýl olurdu? Buyurur. Melekler: Cenneti görmüþ olsalardý onu daha çok isterler ve hýrslanýrlardý, derler. Allah: Hangi þeyden sýðýnýyorlar? Der. Melekler: Cehennem’den derler. Allah: Cehennemi gördüler mi? buyurur. Melekler: Hayýr derler. Allah: görselerdi durum nasýl olurdu? der. Melekler: Cehennemi görselerdi elbette ondan daha çok kaçarlar ondan daha çok korkarlar ve ondan daha çok Allah’a sýðýnýrlardý, derler. Allah: Sizler þâhid olunuz ki ben onlarý baðýþladým. Melekler: O toplum içinde isteyerek oraya gelmeyen fakat bir ihtiyaç için orada bulunan günahkar kimseler de vardýr, derler. Allah: Onlar öyle bir topluluktur ki onlarýn yanýnda bulunanlar affedilmekten mahrum býrakýlmazlar.” (Buhârî, Deavat: 27; Müslim, Zikr: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Hüreyre’den deðiþik þekillerde de rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 131

Ø yetmiþ zararkapýsý hangi dua ile kapanýr?

3601- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) bana þöyle buyurdu: “Güç ve kuvvetimiz ancak Allah iledir” sözünü çokça söyle çünkü o Cennetin hazinelerindendir.” Mekhul dedi ki: “Her kim güç ve kuvvetimiz ancak Allah iledir, Allah’ýn azabýndan kurtuluþ ancak ona sýðýnmakla mümkündür derse” Allah o kimseye yetmiþ zarar kapýsýný kapatýr bu kapýlarýn en azý ise fakirliktir.” (Müsned: 8054)

ž Tirmizî: Bu hadisin senedi muttasýl deðildir. Mekhul, Ebû Hüreyre’den hadis iþitmemiþtir.

3602- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Her peygamberin kabul edilecek bir duâsý vardýr. Ben ise bu duâmý þefaat olarak ümmetim için sakladým. Bu þefaatim Allah’a ortak koþmadan ölenlere mutlaka ulaþacaktýr.” (Buhârî, Deavat: 27; Müslim, Ýman: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 132

Ø allah’a yaklaþmamýza göre allah’ta bize yaklaþýr

3603- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Allah þöyle buyurur: “Ben kulumun bana olan tahminine göre ona muamele ediciyim o beni gündemde tuttuðu sürece kendisiyle beraberim. Beni içinden anýp hatýrlarsa ben de onu kendi kendime anýp hatýrlarým. Beni bir topluluk içersinde gündeme almýþsa ben de onu onlardan daha hayýrlý bir toplum arasýnda hatýrlarým. Bana bir karýþ yaklaþýrsa ben ona bir arþýn yaklaþýrým. Bana, bir arþýn yaklaþýrsa ben ona bir kulaç yaklaþýrým. Bana yürüyerek gelirse ben de ona koþarak gelirim.” (Buhârî, tevhid: 27; Müslim, Zikir: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Bu hadisin tefsiri hakkýnda A’meþ’den þöyle rivâyet edilmiþtir: “Kim bana bir karýþ yaklaþýrsa ben ona bir arþýn yaklaþýrým demek; Baðýþlanmam ve rahmetimle demektir.” Bazý ilim adamlarý buradaki yaklaþmayý baðýþlama ve rahmetle tefsir etmekte ve þöyle demektedirler: “Kul, Allah’a itaatle ve emrettiði ibadetlerle yaklaþýrsa Allah’ýn baðýþlamasý ve rahmeti de o kimseye adeta koþar” demektir.

Saîd b. Cübeyr, Bakara 152. ayeti hakkýnda þöyle demiþtir: Bana itaatle kim beni hatýrlarsa bende o kimseyi baðýþlamamla hatýrlar ve karþýlarým. Abd b. Humeyd, Hasan b. Musa’dan, Amr b. Haþim er Remlî vasýtasýyla Ýbn Lehia’dan, Atâ b. Yesâr’dan ve Saîd b. Cübeyr’den bu hadisi ayný þekilde rivâyet etmiþtir.

bölüm: 133

Ø hangi þeylerden Allah’ha sýðýnmalýyýz?

3604- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Cehennem azabýndan Allah’ha sýðýnýnýz. Kabir azabýndan Allah’a sýðýnýnýz. Mesih Deccâl’ýn fitnesinden Allah’a sýðýnýnýz. Ölüm fitnesinden ve hayatta olan insanlarýn fitnesinden Allah’a sýðýnýnýz.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.