47: okuyuþ farklýlýklarý (kýraat)

bölüm: 1

Ø Rasûlullah (s.a.v.) fatiha sûresini nasýl okurdu?

2927- Ümmü Seleme (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), Kur’ân okurken ayetler arasýný keser ve dururdu. Yani þöyle okurdu: “Elhamdi lillahi rabbil alemîn” der sonra durur “Errahmanir rahim” der sonra tekrar durur þu ayeti de: “Meliki yevmiddin” diye okurdu.” (Ebû Dâvûd, Huruf ve Kýraat: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Ebû Ubeyde bu okuyuþ seklini benimser ve “Maliki” diye deðil “Meliki” diye okurdu.

Yahya b. Saîd el Emevî ve baþkalarý bu hadisi bu þekilde Ýbn Cüreyc’den, Ýbn ebî Müleyke’den ve Ümmü Seleme’den rivâyet etmiþlerdir. Bu hadisin senedi muttasýl deðildir. Çünkü Leys b. Sa’d bu hadisi Ýbn ebî Müleyke’den, Ya’la b. Memlek’den ve Ümmü Seleme’den rivâyet etmiþlerdir. Leys’in hadisi daha saðlamdýr.

Leys’in hadisinde “meliki yevmiddin þeklinde okurudu.” Bölümü yoktur.

2928- Enes (r.a.)’den rivâyete göre: “Peygamber (s.a.v.), Ebû Bekir, Ömer ve zannedersem Osman’da dedi -maliki yevmiddin- diye okurlardý.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Bu hadis garibtir. Bu hadisin Zührî’nin Enes b. Mâlik’den rivâyeti olduðunu sadece ihtiyar Eyyûb b. Süveyd er Remlî’nin rivâyetinden bilmekteyiz.

Zührî’nin bazý adamlarý bu hadisi Zührî’den rivâyet ederek “Peygamber (s.a.v.), Ebû Bekir ve Ömer Maliki yevmiddin diye okurdu” diyerek rivâyet etmiþlerdir.

Abdurrezzak ise Ma’mer’den, Zührî’den, Saîd b. Müseyyeb’den rivâyet ederek: “Peygamber (s.a.v.), Ebû Bekir ve Ömer; maliki yevmiddin diye okurlardý” diyerek rivâyet etmektedir.

2929- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Maide sûresi 45. ayetini “Ennen nefse binnefsi velaynü bilayni” diye okumuþtur. (Ebû Dâvûd, Huruf ve Kýraat: 27)

ž Süveyd, Abdullah’tan, Yunus b. Yezîd’den bu senedle bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiþtir.

Tirmizî: Ebû Ali b. Yezîd, Yunus b. Yezîd’in kardeþidir. Bu hadis hasen garibtir.

Muhammed diyor ki: Ýbn’ül Mübarek bu hadisi Yunus b. Yezîd’den tek baþýna rivâyet etmiþtir.

Ebû Ubeyd’te bu hadise uyarak “el Aynü bilayni” diye okumuþtur.

2930- Muâz b. Cebel (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.), Maide sûresi ayet 112’yi “Hel testetiu Rabbeke” diye okumuþtur. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece Riþdî’in rivâyetiyle bilmekteyiz. Bu hadisin senedi pek saðlam deðildir. Riþdîn b. Sa’d ve el Afrikî hadiste zayýf kabul edilen iki kiþidir.

bölüm: 2

Ø hud sûresindeki okuyuþ farklýlýklarý

2931- Ümmü Seleme (r.anha)’dan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.), Hud sûresi 46. ayeti “Ýnnehü amile gayra salihin” diye okumuþtur. (Ebû Dâvûd, Huruf ve Kýraat: 17)

ž Tirmizî: Bu hadisi pek çok kimse Sabit el Bünanî’den bu þekilde rivâyet ediyor ve Sabit el Bünanî’nin hadisi deniliyor.

Ayný þekilde bu hadis Þehr b. Havþeb’den, Esma binti Yezîd’den rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Abd b. Humeyd’in þöyle dediðini iþittim: Esma binti Yezîd, Ümmü Seleme el Ensarîye’dir.

Tirmizî: Bence her iki rivâyette birdir. Þehr b. Havþeb, Ümmü Seleme el Ensârîyye’den bu hadisten baþka pek çok hadisler de rivâyet etmiþtir ki bu kadýn; Yezîd’in kýzý Esma’dýr. Âiþe’den de bu hadisin bir benzeri rivâyet edilmiþtir.

2932- Ümmü Seleme (r.anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Hud sûresi 46. ayetini “innehü amelün gayru salihin” þeklinde de okumuþtur. (Ebû Dâvûd, Huruf ve Kýraat: 17)

bölüm: 3

Ø Kehf sûresindeki okuyuþ farklýlýklarý

2933- Übey b. Ka’b (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Kehf sûresi 76. ayetini þeddeli olarak “Kad bellaðtü min ledünnî uzran” diye okudu. (Ebû Dâvûd, Huruf ve Kýraat: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece bu þekliyle bilmekteyiz. Ümeyye b. Hâlid güvenilen bir kimsedir. Ebû’l cariye el Abdî mechul bir ihtiyar olup adýný bilmiyoruz.

2934- Übey b. Ka’b (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.), Kehf sûresi 86. ayetini “Fî aynin hamietin” diye okudu. (Ebû Dâvûd, Huruf ve Kýraat: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Ancak bu þekliyle bilmekteyiz. Sahih olan rivâyet bu okuyuþun Ýbn Abbâs’ýn okuyuþu olduðudur. Ýbn Abbâs ve Amr b. As’ýn bu ayetin okunuþunda ihtilaf ettikleri ve bu konuda Ka’b’ul Ahbara müracatta bulunduklarý rivâyet edilmiþtir. Ýbn Abbâs’ýn yanýnda Peygamber (s.a.v.)’den bu konuda bir rivâyet olsaydý o rivâyetle yetinir ve meseleyi Ka’b’a götürmezlerdi.

bölüm: 4

Ø rum sûresindeki okuyuþ farklýlýklarý

2935- Ebû Saîd (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Bedir savaþý olduðu sýralarda Rumlar da, Ýranlýlara galip gelmiþlerdi. Bu durum mü’minlerin hoþuna gitti. Bunun üzerine Rum sûresinin 1-4 ayetleri nazil olmuþtu. Ebû Saîd: Mü’minler, Rumlarýn Ýranlýlara galip gelmelerine sevinmiþlerdi.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir. Ýkinci ayetteki ilk kelime “Ðalebet” ve “Ðulibet” olarak okunmuþtur. “Ðalebet” idi sonra “Ðulibet” diye okundu. Nasr b. Ali’de Ðalebet” diye okumaktadýr.

2936- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, bizzat kendisi Peygamber (s.a.v.)’e Rum sûrsi 54. ayetini “Halekaküm min da’fin” diye okudu da Rasûlullah (s.a.v.) “Min du’fin” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Huruf ve Kýraat: 27)

ž Abd b. Humeyd, Yezîd b. Harun vasýtasýyla Fudeyl b. Merzuk’tan, Atýyye’den, Ýbn Ömer’den bu hadisin bir benzerini bize aktarmýþtýr.

Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece Fudeyl b. Mersuk’un rivâyetiyle bilmekteyiz.

bölüm: 5

Ø kamer sûresindeki okuyuþ farklýlýklarý

2937- Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Kamer sûresi 15, 17, 22, 32, 40, 51. ayetlerindeki “müddekir” kelimesini “Fe hel min müzekkirin” þeklinde okurdu. (Buhârî, Ehadisül Enbiya: 27; Müslim, Salat-ül Müsafirin: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 6

Ø vakýa sûresindeki okuyuþ farklýlýklarý

2938- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Vakýa sûresi 89. ayetini “Fe ravhun ve Rayhanûn ve Cennete nîm” diye okurdu. (Ebû Dâvûd, Huruf ve Kýraat: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece Harun el A’ver’in rivâyetiyle bilmekteyiz.

bölüm: 7

Ø leyl sûresindeki okuyuþ farklýlýklarý

2939- Alkame (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Þam’a gelmiþtik, Ebû’d Derdâ yanýmýza geldi ve: Aranýzda Abdullah b. Mes’ûd’un okuduðu þekilde okuyacak kimse var mýdýr? dedi. Onlar da bana iþaret ettiler. Bunun üzerine ben de evet dedim. O da Abdullah b. Mes’ûd’tan “Velleyli iza yaðþa” ayetini nasýl okuduðunu iþittin? Diye sordu. Ben de: Bu ayeti: “Velleyli iza yaðþa vezzekeri vel ünsa” olarak okuduðunu iþittim. Bunun üzerine Ebû’d Derdâ þöyle dedi: Vallahi ben de Rasûlullah (s.a.v.)’in bu ayeti böyle okuduðunu iþitmiþtim. Oysa bu insanlar benden bu ayeti “vema halaka” diye okumamý istiyorlar. Bundan böyle ben bu insanlarýn bu isteklerine asla uymayacaðým. (Buhârî, Menakýb: 27; Müslim, Salat-ül Müsafirin: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Abdullah b. Mes’ûd’un okuyuþ þekli þöyledir: “velleyli iza yaðþa vennehâri iza tecella vezzekeri vel ünsa.”

bölüm: 8

Ø zâriyat sûresindeki okuyuþ farklýlýklarý

2940- Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.) bana Zâriyat sûresinin 58. ayetini “innî ene’r Razzaku zul kuvvetil metîn” þeklinde okuttu.” (Ebû Dâvûd, Huruf: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 9

Ø Hac sûresindeki okuyuþ farklýlýklarý

2941- Imrân b. Husayn (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Hac sûresinin 2. ayetini þöyle okudu: “ve tera’n nâse sükâra ve mâhüm bi sükâra” diye okudu. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir. Katâde’nin Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan Enes ve Ebû’t Tufeyl dýþýnda hiçbir kimseden hadis iþittiðini bilmiyoruz. Bence bu hadis uzunca bir hadisten kýsaltýlmýþtýr.

Katâde’den, Hasan’dan, Imrân b. Husayn’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Bir yolculukta Rasûlullah (s.a.v.) ile birlikteydik; Hac Sûresinin birkaç ayetini okudu. Hadis uzuncadýr. Bence yukarýdaki Hakem b. Abdulmelik hadisi bu uzunca hadisten kýsaltýlmýþtýr.

bölüm: 10

Ø Kur’ân-ý unuttum deme “unutturuldum” de!

2942- Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Onlar birisinin veya sizden birinizin falan ve filan ayeti unuttum demesi ne kötüdür. Bana unutturuldu demesi daha uygundur. O halde Kur’ân-ý devamlý hatýrda tutmak için gözden geçirip müzakere ediniz. Caným kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki Kur’ân’ýn insanlarýn kalblerinden silinip yok olmasý bir hayvanýn baðýndan boþanýp kaçmasýndan daha þiddetli ve çabuktur.” (Buhârî, Fedail-ül Kur’ân: 27; Müslim, Salat-ül Müsafirîn: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 11

Ø Kur’ân yedi okuyuþ þekli üzere indirilmiþtir

2943- Ömer b. Hattâb (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Hiþâm b. Hakîm b. Hizam’a uðradým Rasûlullah (s.a.v.)’in hayatta olduðu bir dönemde idi namazýnda Furkan sûresini okumakta idi okuduðunu dinledim bir de ne göreyim. Rasûlullah (s.a.v.)’in bana okutup öðretmediði deðiþik þekilde okuyordu, az kalsýn namazda üzerine atýlacaktým ama selam verinceye kadar bekledim selam verince elbisesinden tuttum ve bu okuduðun sûreyi bu þekilde sana kim öðretti dedim. Rasûlullah (s.a.v.), okutup öðretti dedi. Bende yanýlýyorsun dedim. Vallahi Rasûlullah (s.a.v.) bu sûreyi bizzat kendisi bana okuttu fakat senin okuduðun gibi deðildi. Sonra onu çekip Rasûlullah (s.a.v.)’in yanýna götürdüm ve þöyle dedim: Ey Allah’ýn Rasûlü! bu kimsenin Furkan sûresini bana öðretmediðiniz þekillerde okuduðunu iþittim. Furkan sûresini bana okutup öðreten de sizsiniz. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): Ey Ömer! Onun yakasýný býrak dedi. Hiþâm’a da: Oku bakalým dedi. Hiþâm benim duyduðum þekilde okuyuþunu orada tekrar etti. Peygamber (s.a.v.) iþte böylece indirilmiþtir buyurdu. Sonra Peygamber (s.a.v.) bana oku Ey Ömer! Dedi. Rasûlullah (s.a.v.)’in bana öðrettiði þekilde ben de okudum. Yine Rasûlullah (s.a.v.): Ýþte bu sûre böylece indi buyurdular.

Sonra Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdular: “Kur’ân; yedi okuyuþ þekliyle indirilmiþtir. Siz bunlardan kolayýnýza geleni okuyunuz.” (Buhârî, Husumat: 27; Müslim, Salat-ül Müsafirin: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Mâlik b. Enes bu hadisi Zühri’den ayný senedle benzeri þekilde rivâyet etmiþ olup hadisin senedinde “Misver b. Mahreme’yi” zikretmemiþtir.

2944- Übey b. Ka’b (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), Cebrail ile buluþtu ve ona Ey Cebrail dedi; ben Ümmî olan yani okumasý yazmasý olmayan bir topluma peygamber gönderildim. Bunlar arasýnda yaþlý, kadýn, erkek, erkek çocuðu, kýz çocuðu hiç bir þey okumamýþ kimseler vardýr (onlarla nasýl anlaþacaðým Kur’ân-ý onlara nasýl anlatacaðým dedi) de Cebrail þöyle dedi: “Ey Muhammed! Kur’ân yedi okuyuþ þekliyle indirilmiþtir.” (sýkýntý etme hepsine anlatýp duyurabilirsin) (Müsned: 20259)

ž Bu konuda Ömer, Huzeyfe b. Yemân, Ebû Eyyûb’un karýsý Ümmü Eyyûb, Semure, Ýbn Abbâs, Ebû Hüreyre, Ebû Cüheym b. Harîsb. Sýmme, Amr b. Âs ve Ebû Bekre’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Bu hadis deðiþik bir þekilde Übey b. Ka’b’tan da rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 12

Ø dünya ve ahiret sýkýntýlarýnýn çözümü Kur’ân-ý ders halinde getirmekle mümkün olacaktýr

2945- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Her kim bir kardeþinin dünyadaki sýkýntýlarýndan bir sýkýntýsýný giderirse, Allah’a onun kýyamet günü bir sýkýntýsýný gideriverir herkim bir Müslüman’ýn ayýbýný örterse, Allah’ta o kimsenin dünya ve ahirette ayýplarýný örter. Kim daralmýþ bir kimseye kolaylýk gösterirse; Allah’ta o kimseye dünya ve ahirette kolaylýklar gösterir. Kul din kardeþinin yardýmýnda olduðu sürece Allah’ta o kimsenin devamlý yardýmýndadýr. Her kim ilim elde etmek için bir yola girerse Allah’ta o kimseye Cennetin yolunu kolaylaþtýrýr. Herhangi bir topluluk bir mescidde oturup Allah’ýn kitabýný okur ve aralarýnda müzakere ederlerse üzerlerine ilahi huzur iner, rahmet onlarý kaplar, melekler onlarý her yönden kuþatýrlar. Her kimin yaptýðý iþler o kimseyi Cennet yoluna gitmeye yavaþlatýrsa soyu sopu onu Cennete ulaþtýrmaz.” (Müslim, Zikir: 27; Ebû Dâvûd, Edeb: 17)

ž Tirmizî: Ayný þekilde pek çok kimse bu hadisi A’meþ’den, Ebû Salih’den, Ebû Hüreyre’den rivâyet etmiþlerdir. Esbat b. Muhammed, Ameþ’den rivâyet ederek þöyle demiþtir: Bana Ebû Salih’den, Ebû Hüreyre’den rivâyet edildi, diyerek bu hadisin bir kýsmýný zikretmiþtir.

bölüm: 13

Ø Kur’ân ne kadar süre içerisinde baþtan sona okunmalýdýr

2946- Abdullah b. Amr (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ey Allah’ýn Rasûlü dedim. Kur’ân-ý kaç günde baþtan sona okuyayým? “Bir ayda” buyurdu. Bundan daha kýsa zamanda okumaya gücüm yeter dedim o halde “Yirmi günde” oku buyurdu. Bundan daha kýsa zamanda okumaya güç yetirebilirim dedim: “O halde on beþ günde oku” buyurdu. Ben yine daha kýsa zamanda okumaya gücüm yeter dedim. Öyleyse “On günde oku” buyurdu. Ben daha kýsa sürede okuyabilirim deyince daha fazlasý için ruhsat vermedi.” (Buhârî, Savm: 27; Müslim, Sýyam: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir. Ebû Bürde’nin Abdullah b. Amr’dan rivâyeti olarak garibtir. Bu hadis baþka þekilde de Abdullah b. Ömer’den rivâyet edilmiþtir. Abdullah b. Amr vasýtasýyla Peygamber (s.a.v.)’in þöyle buyurduðu da rivâyet edilmiþtir: “Üç günden az bir zamanda Kur’ân-ý baþýndan sonuna kadar okuyan kimse Kur’ân’dan ne okuduðunu anlamamýþtýr.” Abdullah b. Amr’dan peygamberin ona þöyle buyurduðunu rivâyet etmektedir: “Kur’ân-ý baþtan sona kýrk günde oku.” Ýshâk b. Ýbrahim diyor ki: Bu hadise göre bir kimsenin kýrk gün içerisinde Kur’ân-ý baþtan sona okumamýþ olmasýný hoþ karþýlamýyoruz.

Bazý ilim adamlarý peygamberden aktarýlan hadise dayanarak Kur’ân-ý üç günden az bir zamanda okunmamalýdýr demekte kimi ilim adamlarý ise buna ruhsat vermektedir. Osman b. Afvân’dan vitr olarak kýldýðý bir rekatte Kur’ân’ýn tamamýný okuduðu rivâyet edilmektedir. Saîd b. Cübeyr’den de Ka’be’de bir rekatta Kur’ân-ý baþtan sona okuduðu rivâyet edilmektedir. Kur’ân okuyuþunu yavaþ yavaþ tertil üzere yapmak ilim adamlarýnca daha makbuldür.

2947- Abdullah b. Amr (r.a.)’den rivâyet olunmuþtur. Peygamber (s.a.v.) ona þöyle buyurdu: “Kur’ân-ý kýrk günde baþtan sona oku.” (Buhârî, Savm: 27; Müslim, Sýyam: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

Bazýlarý bu hadisi Ma’mer’den, Simak b. Fudeyl’den, Vehb b. Münebbih’den rivâyet ederek Peygamber (s.a.v.)’in Abdullah b. Amr’a Kur’ân-ý kýrk günde baþtan sona okumasýný emrettiðini bize aktarmaktadýrlar.

2948- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Adamýn biri Ey Allah’ýn Rasûlü! hangi amel Allah’a daha sevimlidir? Diye sordu da Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdular: “Konaklayýp yoluna devam eden kiþi yani Kur’ân-ý baþtan sona devamlý okuyup Kur’ân aleminde yolculuk yapýp konaklayan ve tekrar yeni bir okumayla yoluna devam eden kiþinin amelidir.” Konaklayýp göçen ne demektir, diye sorulunca; Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Kur’ân-ý baþtan sona okuyup tekrar baþa dönmektir.” (Dârimî, Fedail-ül Kur’ân: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece Ýbn Abbâs rivâyeti olarak biliyoruz. Senedi pek saðlam deðildir.

Muhammed b. Beþþâr, Müslim b. Ýbrahim vasýtasýyla, Salih el Mürrî’den, Katâde’den, Zürare b. Evfâ’dan bu hadisin bir benzerini bize nakletmiþ olup “Ýbn Abbâs’tan” dememiþtir.

Tirmizî: Bence bu rivâyet Nasr b. Ali’nin, Heysem b. er Rabî’den yaptýðý rivâyetten daha sahihtir.

2949- Abdullah b. Amr (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.)’in þöyle buyurduðu bize aktarýlmýþtýr: “Üç günden az bir zaman içerisinde Kur’ân-ý baþtan sona okuyan Kur’ân’dan ne okuduðunu anlamamýþ demektir.” (Dârimî, Fedail-ül Kur’ân: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Muhammed b. Beþþâr, Muhammed b. Cafer vasýtasýyla Þu’be’den ayný senedle bu hadisin bir benzerini bize aktarmýþtýr.