45: emsal (örnekleme) bölümleri

bölüm: 1

Ø allah, bazý örneklemelerle bir þeyLER anlatýr mý?

2859- Nevvâs b. Sem’an el Kýlabî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah dosdoðru yoluna dair bir örnek sundu yol boyunca iki duvar duvarlarda açýk kapýlar ve kapýlar üzerinde de örtüler vardýr. Yolun baþýnda ve üzerinde bir çaðýrýcý daima þöyle çaðýrýrlar: “Allah insanlarý huzur ve güvenlik ortamýna yani Cennete çaðýrmakta ve isteyen kimseleri de dilediði þekilde doðru yoluna yöneltmektir.” (10 Yunus: 25)

Yolun iki kenarýndaki kapýlar Allah’ýn yasaklarýdýr. Bir kimse örtüyü açmadan Allah’ýn yasaklarýna düþmez. Kiþinin üzerindeki çaðýran kiþi Rabbinin insanlarý içersine koyduðu vicdan denilen þeydir. (Müsned: 16976)

Tirmizî: Bu hadis garibtir.

Tirmizî: Abdullah b. Abdurrahman’dan iþittim, Zekeriyya b. Adiyy’den iþittiðini söylüyor ve Ebû Ýshâk el Ferazî’nin þöyle dediðini anlatýyor; râvî Bakiyye’nin güvenilir kiþilerden rivâyet ettiði hadisleri alýnýz. Ýsmail b. Ayyaþ’ýn ise gerek güvenilir kiþilerden gerekse güvenilmez kiþilerden rivâyet ettiði þeyleri almayýnýz

2860- Saîd b. ebî Hilâl (r.a.)’den rivâyete göre; Câbir b. Abdullah el Ensarî dedi ki: Bir gün Rasûlullah (s.a.v.), yanýmýza geldi ve þöyle buyurdu: “Rüyamda gördüm Cibrîl baþucumda Mikâil’de ayak ucumda durmuþ biri diðerine þöyle diyordu: Bu kimse için bir örnekleme yap! O’da þöyle dedi: Dinle kulaðýn duysun kalbin anlasýn senin durumunla ümmetin durumu bir hükümdarýn durumuna benzer ki o hükümdar bir köþk yaptýrmýþ o köþkün içerisinde de bir salon hazýrlayýp orada bir sofra kurdurmuþ ve bir davetçi göndererek halký yemeðe davet etmiþtir. O insanlardan kimi davetçiye uymuþ, kimisi de uymamýþtýr.

Bu örneklemede, Hükümdar Allah’týr, köþk islamdýr, salon Cennettir. Sen ise Ey Muhammed o davetçisin. Sana uyan; Ýslam’a girmiþ olur. Ýslama uyan Cennete girmiþ olur, Cennete giren de oradakilerden yer. (Buhârî, Ýtisam: 27)

ž Bu hadis deðiþik þekillerde de buradakinden daha saðlam bir senedle rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis mürseldir, çünkü Saîd b. ebî Hilâl, Câbir b. Abdullah’a yetiþmemiþtir.

2861- Ýbn Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), akþam namazýný kýldýrdýktan sonra kalktý Abdullah b. Mes’ûd’un elinden tuttu, onu Mekke’nin Batha denilen yerine kadar çýkardý. Sonra onu oturttu ve çevresine bir çizgi çizerek þöyle buyurdu: Bu çizgiden dýþarýya asla çýkma! Sana bazý kimseler gelecekler onlarla konuþma! Çünkü onlar seninle konuþmayacaklardýr.

Sonra Rasûlullah (s.a.v.) istediði yere çekip gitti. Ben çizginin içersinde oturmakta iken cisimleri ve saçlarý sudanlýlara benzeyen bazý kiþiler yanýma geldiler ne avretlerini görüyor nede üzerlerinde bir elbise... Bana kadar geliyorlar fakat çizgiyi geçemiyorlardý. Sonra Rasûlullah (s.a.v.)’in yanýna doðru yöneliyorlardý. Gecenin son kýsmý olunca onlar gelmediler fakat Rasûlullah (s.a.v.) geldi. Ben oturmaya devam ediyordum, þöyle buyurdu: Gece boyu ayaktayým sonra benim çizgimin içersine girdi uyluðumu yastýk yapýp uyudu. Rasûlullah (s.a.v.) uyuduðunda hafif horultu ile uyurdu. Ben oturuyor, Rasûlullah (s.a.v.)’de dizimi yastýk yapýp uyurken üzerlerinde beyaz elbiseler olan bazý kimseler gözüme iliþti. Onlardaki güzelliði ancak Allah bilir. Bana kadar geldiler bir kýsmý Rasûlullah (s.a.v.)’in baþucunda bir kýsmý da ayak ucunda oturdular ve aralarýnda þöyle konuþtular: “Hiçbir kul görmedik ki bu peygambere verilen þeyler ona da verilmiþ olsun, onun gözleri uyuyor fakat kalbi uyanýktýr. O’na dair bir örnekleme yapýnýz.

O bir büyük lider durumunda olup bir saray yaptýrmýþtýr ve bir sofra kurarak insanlarý yemeye ve içmeye çaðýrmýþtýr. Kim onun davetine uyarsa yemeðinden yer ve içeceðinden içer. Kim de icabet etmezse ona ceza vardýr -veya azab vardýr- sonra onlar daðýlýp gittiler bu sýrada Rasûlullah (s.a.v.) uyandý. Bunlarýn söylediklerini iþittin mi? Kimdir onlar bilir misin? Ben de Allah ve Rasûlü daha iyi bilir dedim. Rasûlullah (s.a.v.) onlar meleklerdir, buyurdu. Getirdikleri örnekleme nedir biliyor musun? Ben de Allah ve Rasûlü daha iyi bilir dedim. Bunun üzerine buyurdular ki: Rahman olan Allah Cenneti yaptý kullarýný Cennete davet etti. Kim bu çaðrýya icabet ederse Cennete girer, kim de çaðrýya kulak asmazsa Rahman onlara azâb eder ve cezalandýrýr.” (Dârimî, Mukaddime: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen sahih garibtir.

Ebû Temime, Huceymî’li olup adý Tarîf b. Mûcâlid’tir. Ebû Osman en Nehdî’nin ismi Abdurrahman b. Müll’dür. Mu’temir’den bu hadisi rivâyet eden Süleyman et Teymî ise Süleyman b. Tarhan’dýr. Teym oðullarýna indiði için ona nispet edilmiþtir. Ali, Yahya b. Saîd’den naklederek þöyle dedi: Süleyman et Teymî’den daha çok Allah’tan korkan birini görmedim.

bölüm: 2

Ø Peygamber (s.a.v.) ile önceki peygamberlerin örneklemesi

2862- Câbir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Benimle benden önceki Peygamberlerin örneði, bir konak yapan adama benzer ki bu konaðýn her yanýný yapýp süslemiþ sadece bir kerpiç yeri boþ kalmýþtýr. Ýnsanlar konaða giriyorlar hayret ediyorlar ve bu bir kerpiçlik boþ yer olmasa konaða diyecek yok diyorlar.” (iþte ben o kerpiç gibiyim) (Buhârî, Menakýb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Bu konuda Übey b. Ka’b ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen sahih garibtir.

bölüm: 3

Ø namaz, oruç ve sadaka’nýn örneklemesi nasýldýr?

2863- Harîs el Eþ’arî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Allah, Zekeriyya’nýn oðlu Yahya’ya beþ þeyi yapmasýný ve bunun Ýsrail oðullarýna da yaptýrýlmasýný emretmesini buyurdu; Yahya bu beþ konuda biraz yavaþ davranýr gibi oldu. Bunun üzerine Ýsa ona þöyle dedi: Allah sana bu beþ konuda yapman gerekenleri ve Ýsrail oðullarýna da yaptýrmaný emir buyurmuþtu. Ya sen emredersin veya ben emredeceðim dedi. Yahya þu cevabý verdi: Bu beþ konuda beni geçersen yere batýrýlmamdan ve azaba uðramaktan korkarým. Sonra Yahya, halký Beyti Makdis’te topladý mescid doldu, insanlar her tarafý doldurdular. Yahya þöyle dedi: Allah beþ konuda benim yapmam gerekenleri ve sizin de yapmanýz gerekenleri size emretmemi emir buyurdu. Bunlardan ilki kulluðunu sadece Allah’a yapýp ona hiçbir þeyi ortak koþmanýzdýr. Allah’a ortak koþan kimsenin örneði þöyledir: Bir kimse ki, kendi öz malýndan altýn ve gümüþle bir köle satýn alan ve sonra o köleye iþte malým, iþte evim, çalýþ ve bana hakkýný öde diyen kiþinin örneði gibidir. O da çalýþmakta ve kendi efendisinden baþka birine ödeme yapmaktadýr. Hanginiz kölesinin bu durumda olmasýna razý olur?

Allah size namaz kýlmanýzý emretti. Namaz kýlarken yüzünüzü saða sola çevirip bakmayýnýz. Çünkü Allah, kulu namazýnda yüzünü saða sola çevirmediði sürece yüzünü kulundan ayýrmaz.

Ve Allah size orucu emretti. Bunun örneði ise þöyledir. Bir gurup arasýnda olup beraberinde bir misk kabý bulunan kiþinin durumuna benzer hepsi ona hayran olur veya o koku onlarýn hepsini hayran eder. Oysa oruçlunun aðýz kokusu Allah katýnda misk kokusundan daha hoþtur.

Ve Allah size sadaka vermeyide emretti. Bunun örneði de düþmen güçlerinin esir ettiði ellerini boynuna baðladýklarý ve boynunu vurmak üzere ileri sürdükleri kimsenin durumuna benzer. Kiþi vereceði sadakalarla az veya çok bu boynu sizden kurtaracaðým der ve canýný onlardan kurtarmýþ olur.

Allah size kendisini daima hatýrlamanýzý emretti. Bunun örneðini de düþman tarafýndan süratle takip edilen ve sonunda kendisini saðlam bir köleye atýp kendisini onlara karþý koruyan kimsenin durumu gibidir. Kul da böyledir. Allah’ý hatýrlamakla kendisini þeytana karþý korumuþ olur.

Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurdu: Bende size Allah’ýn bana emrettiði beþ þeyi emrediyorum: “Dinlemek, Ýtaat, Cihâd, Hicret ve cemaati” kim cemaatten bir karýþ ayrýlýrsa Ýslam baðýný boynundan çýkarmýþ olur ancak cemaate tekrar dönerse o zaman baþka... Kim cahiliyye davasý iddia eder ve cahilî sistemleri müdafaa ederse Cehennemlik kimselerdendir. Bunun üzerine bir adam Ey Allah’ýn Rasûlü bu kimse oruç tutsa da namaz kýlsa da ayný mýdýr? diye sordu. Rasûlullah (s.a.v.): Namaz kýlsa da oruç tutsa da durum aynýdýr buyurdu. Siz Müslümanlar olarak Allah’ýn davasýný ve sistemini tutunuz. Çünkü o size Müslümanlar ve mü’minler ve Allah’ýn kullarý ismini vermiþtir. (Müsned: 16042)

ž Bu hadis hasen sahih garibtir. Muhammed b. Ýsmail dedi ki: Harîs el Eþ’arî sahabedir. Bu hadisten baþka hadisler de rivâyet etmiþtir.

2864- Muhammed b. Beþþâr (r.a.), Ebû Dâvûd et Tayalisî vasýtasýyla, Ebân b. Yezîd’den, Yahya b. ebî Kesîr’den, Zeyd b. Sellam’dan, Ebû Sellam’dan, Harîs el Eþarî’den mana olarak bu hadisin bir benzerini bize rivâyet etmiþtir. (Müsned: 16042)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. Ebû Selam el Habeþî’nin ismi Memtûr’dur. Bu hadisi Ali b. el Mübarek, Yahya b. ebî Kesîr’den rivâyet etmiþtir.

bölüm: 4

Ø Kur’ân okuyanla okumayan mü’min’in örneði

2865- Ebû Musa el Eþarî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Kur’ân okuyan mü’min kimsenin örneði tadý da kokusu da güzel aðaç kavununa benzer. Kur’ân okumayan mü’minin örneði ise kokusu olmayan fakat tatlý bir meyveye benzer Kur’ân okuyan münafýðýn misali ise Reyhan’a benzer ki kokusu hoþ fakat tadý acýdýr. Kur’ân okumayan münafýðýn misali ise Ebû Cehil karpuzuna benzer ki kokusu da tadý da acýdýr.” (Buhârî, Fedail-ül Kur’ân: 27; Müslim, Salat-ül Müsafirin: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Þu’be bu Hadisi ayný þekilde Katâde’den rivâyet etmiþtir.

2866- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Mü’min aynen bir ekine benzer rüzgar devamlý olarak onu hareket ettirir durur ve böylece mü’min beladan kurtulmaz, ve bu belalar onun günahlarýna keffaret olur. Münafýk ise saðlam bir aðaca benzer bir rüzgarla devrilip yok olur gider. (Buhârî, Merda: 27; Müslim, Sýfat-il: Kýyame: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2867- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Aðaçlardan bir aðaç vardýr ki onun yapraðý hiç düþmez, mü’min o aðaca benzer. Söyleyin bakalým o aðaç hangisidir? Herkesin kafasý çöldeki aðaçlara takýlmýþtý. Benim kafamda da o aðaç hurma aðacý olmalýdýr dedim. Sonra Rasûlullah (s.a.v.) o aðaç hurma aðacýdýr buyurdu. Ben o aðacý bildiðimi, söylemekten utanmýþtým. Sonra gönlüme düþeni Ömer’e anlattým, O’da þöyle dedi: Senin o doðruyu söylemiþ olman, þunun, bunun, benim olmasýndan daha hayýrlýydý dedi.” (Buhârî, Ýlim: 27; Müslim, Sýfat-il Kýyame: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Bu konuda Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 5

Ø beþ vakit namazýn örneði nasýldýr?

2868- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Söyleyiniz sizden birinizin kapýsýnýn önünden her gün beþ sefer yýkandýðý bir nehir aksaydý o kimsede kir adýna bir þey kalýr mýydý? Ashab onun üzerinde kirden bir þey kalmaz dediler. Rasûlullah (s.a.v.), iþte beþ vakit namaz aynen böyledir. Allah o namazla kulunun hatalarýný siler süpürür.” (Nuhari, Mevakît: 27; Müslim, Mesacid: 17)

ž Bu konuda Câbir’den de hadis rivâyet edilmiþtir. Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Kuteybe Bekir b. Mudar el Kureyþî vasýtasýyla Ýbn’ül Hâd’den bu hadisin bir benzerini bize rivâyet etti.

bölüm: 6

Ø son ümmetin örneði nasýldýr?

2869- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ümmetimin örneði, yaðmur örneði gibidir; öncesi mi yoksa sonrasý mý hayýrlý bilinmez.” (Müsned: 11878)

ž Tirmizî: Bu konuda Ammâr’dan, Abdullah b. Amr’dan, Ýbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiþtir. Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

Tirmizî: Abdurrahman b. Mehdî’den rivâyete göre, kendisi Hammad b. Yahya el Ebahhý saðlam ve tutarlý bir kiþi olarak kabul eder ve o bizim üstatlarýmýzdandý derdi.

bölüm: 7

Ø ademoðlunun eceli emelinin örneklenmesi nasýldýr?

2870- Büreyde (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: Peygamber (s.a.v.) iki taþ attý ve bunlar neye benzer bilir misiniz? Buyurdu. Ashab: Ancak Allah ve Rasûlü bilir dediler bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Uzaða düþen taþ insanýn emelidir. Yakýna düþen taþ ise ecelidir.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

2871- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Geçmiþ toplumlara nazaran sizin bu dünyadaki yaþama süreniz ikindi namazý ile güneþ batmasý arasýndaki zaman kadardýr. Sizinle Yahudî ve Hýristiyanlarýn hali ise; iþçi çalýþtýran bir kimsenin haline benzer. Bu iþveren bir kýrat karþýlýðýnda günün yarýsýna kadar kim bana çalýþýr demiþ. Yahudiler birer kýrat karþýlýðýnda çalýþmýþlar sonra günün yarýsýndan ikindi namazýna kadar bir kýrat karþýlýðýnda bana kim çalýþýr demiþ, Hýristiyanlar birer kýrat karþýlýðýnda çalýþmýþlar. Sonra sizler ikindi namazýndan sonra gün batýmýna kadar ikiþer kýrat karþýlýðýnda çalýþýyorsunuz. Bunun üzerine Yahudi ve Hýristiyanlar kýzdýlar, bizim iþimiz daha çok ücretimiz daha az dediler. O iþveren kimse de: Sizin hakkýnýzdan bir þeyler kestim mi? dedi. Onlar da hayýr dediler, o halde bu benim ikramýndýr onu dilediðime veririm buyurdu.” (Buhârî, Mevakît: 27)

ž Bu hadis hasen sahihtir.

2872- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ýnsanlar yüz tane deve topluluðu gibidir. Kiþi onlarýn içinden binebilecek bir binit bulamayabilir.” (Buhârî, Rýkak: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2873- Saîd b. Abdurrahman el Mahzûmî (r.a.), Sûfyân b. Uyeyne vasýtasýyla Zührî’den bu senedle geçen hadisin bir benzerini bize rivâyet etti ve “Sen onlarýn içersinden kullanabileceðin elveriþli bir binek bulamayabilirsin” dedi. (Buhârî, Ehadis-il Enbiya: 27; Müslim, Fedail: 17)

2874- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Benimle ümmetimin hali bir ateþ yakan kimsenin haline benzer ki böcekler ve kelebekler o ateþe düþmeye baþlar iþte sizler ateþe atýlýyorsunuz ve ben de sizi kemerlerinizden tutmuþ bulunmaktayým.” (Buhârî, Ehadis-il Enbiya: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Bu hadis baþka þekillerde de rivâyet edilmiþtir.