44: edeb bölümleri

bölüm: 1

Ø müslümanýn müslüman üzerindeki haklarý nelerdir?

2736- Ali (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Müslümanýn Müslüman üzerindeki altý hakký vardýr. Karþýlaþtýðýnda selam verir, davetine icabet eder, aksýrdýðý zaman elhamdülillah derse yerhamükallah der, hastalandýðýnda ziyaretini yapar, öldüðünde cenazesinin ardýndan yürür kendisi için sevdiðini o kardeþi için de sever.” (Dârimî, Ýstizan: 5; Ýbn Mâce, Cenaiz: 43)

ž Bu konuda Ebû Hüreyre, Ebû Eyyûb, Berâ ve Ýbn Mes’ûd’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasendir. Peygamber (s.a.v.)’den deðiþik þekillerde de rivâyet edilmiþtir. Bazý hadisçiler Hâris el A’ver hakkýnda söz etmiþlerdir.

2737- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Mü’minin mü’min üzerinde altý hakký vardýr; hastalandýðýnda ziyaret eder, Öldüðünde cenazesinde bulunur, çaðrýldýðýnda davetine icabet eder, karþýlaþtýðýnda ona selam verir, aksýrdýðýnda elhamdülillah derse yerhamükallah der varlýðýnda ve yokluðunda onun hakkýnda samimi olur ve nasihate devam eder.” (Nesâî, Cenaiz: 12)

ž Bu hadis hasen sahihtir. Muhammed b. Musa el Mahzûmî el Medenî güvenilen bir kimse olup kendisinde Abdulaziz b. Muhammed ve Ýbn ebîFüdeyk hadis rivâyet etmiþtir.

bölüm: 2

Ø aksýran kimse aksýrdýðý an ne demeli?

2738- Nafi’ (r.a.)’den rivâyete göre, adamýn biri Ýbn Ömer’in yaný baþýnda aksýrdý ve “elhamdü lillah vesselamü ala Rasulillah” = Allah’a hamd Rasûlüne selam olsun dedi. Bunun üzerine Ýbn Ömer þöyle dedi: Ben elhamdülillah vesselamü ala Rasülillah mý diyorum Rasûlullah (s.a.v.) bize böyle öðretmedi. Bize “elhamdülillahi ala külli hal” = Her zamanda ve her zeminde Allah’a hamdolsun dememizi öðretti.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece Ziyâd b. Rabi’in rivâyetiyle bilmekteyiz.

bölüm: 3

Ø aksýran kimseye nasýl karþýlýk verilecek?

2739- Ebû Musa (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Yahudiler Peygamber (s.a.v.)’in yanýnda aksýrýrlar ve kendilerine “Yerhamukallah = Allah size acýyýp merhamet etsin demesini arzu ederlerdi. Fakat Rasûlullah (s.a.v.) onlara “Yehdîkümüllahü ve yuslihu baleküm = Allah size hidayet verip iþlerinizi yolunuza koysun” buyururdu. (Ebû Dâvûd, Edeb: 81)

ž Bu konuda Ali, Ebû Eyyûb, Sâlim b. Ubeyd, Abdullah b. Cafer ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2740- Sâlim b. Ubeyd (r.a.)’den rivâyete göre, Sâlim bir toplulukla beraber bir yolculukta idi. Derken içlerinden biri aksýrarak esselamü aleyküm = Allah’ýn selamý üzerinize olsun dedi. Bunun üzerine Sâlim sana da selam olsun diye karþýlýk verdi. Aksýran adam bu sözden alýnýr gibi oldu. Sâlim þöyle dedi: Ben Peygamber (s.a.v.)’in söylediði sözden baþka bir þey söylemedim bir adam Peygamber (s.a.v.)’in yanýnda aksýrmýþtý da esselamü aleyküm demiþti. Peygamber (s.a.v.)’de ona sana ve anana selam olsun diye karþýlýk vermiþti.

Ýçinizden biri aksýrýrsa “elhamdülillahi rabbil alemîn = Eksiksiz övgüler alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur” desin, ona karþýlýk verecek kiþi de “yerhamukallah = Allah sana acýyýp merhamet etsin” desin, sonra aksýran kimse “yaðfirullahu lena ve leküm = Allah beni de sizi de baðýþlasýn” desin. (Ebû Dâvûd, Edeb: 76)

ž Tirmizî: Bu hadisin Mansur’dan rivâyetinde ihtilaf edilmiþtir. Bazýlarý Hilâl b. Yesaf’la, Sâlim arasýna bir râvî sokmaktadýrlar.

2741- Ebû Eyyûb (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Sizden biriniz aksýrdýðý an elhamdulillahi ala külli hal = Her zamanda ve her yerde Allah’a hamdolsun desin karþýlýk verecek kiþi de; yehdikümullah ve yüslih bâleküm = Allah size hidayet verip iþlerinizi yoluna koysun desin.” (Ýbn Mâce, Edeb: 17)

ž Muhammed b. Müsenna, Muhammed b. Cafer vasýtasýyla Þu’be’den, Ýbn ebî Leylâ’dan ayný senedle bu hadisin bir benzerini bize aktarmýþtýr.

Þu’be bu hadisi böylece Ýbn ebî Leylâ’dan ve Eyyûb’tan rivâyet etmiþtir. Ýbn ebî Leylâ bu hadiste karmaþýklýða düþerdi bazen Ebû Eyyûb’tan ve Peygamber (s.a.v.)’den derdi. Bazen de Ali’den ve Peygamber (s.a.v.)’den derdi.

Muhammed b. Beþþâr, Muhammed b. Yahya es Sekafî el Mervezî vasýtasýyla Yahya b. Saîd el Kattan’dan Ýbn ebî Leylâ’dan kardeþi Ýsa’dan, Abdurrahman b. ebî Leylâ’dan ve Ali’den bu hadisin bir benzerini bize aktarmýþtýr.

bölüm: 4

Ø aksýran kimse hamdederse ona yerhamukallah denir

2742- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.)’in yanýnda iki adam aksýrdý. Rasûlullah (s.a.v.) bunlardan birine karþýlýk verdi diðerine ise karþýlýk vermedi. Kendisine karþýlýk vermediði kimse Ey Allah’ýn Rasûlü! dedi. Bu kimseye karþýlýk verdin bana neden karþýlýk vermedin diye sordu. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: O Allah’a hamdetti; elhamdülillah dedi sen ise elhamdülillah demedin.” (Buhârî, Edeb: 17; Müslim, Zühd: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Hüreyre’den de bu hadis rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 5

Ø aksýran kaç sefer aksýrýrsa cevap verilir?

2743- Seleme (r.a.) ve babasýndan rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Bir adam Rasûlullah (s.a.v.)’in yanýnda aksýrdý. Ben de orada idim Rasûlullah (s.a.v.), yerhamukallah dedi, sonra adam ikinci ve üçüncü defa aksýrdý bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) bu adam nezleye yakalanmýþ dedi.” (Müslim, Zühd: 17; Ebû Dâvûd, Edeb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Muhammed b. Beþþâr, Yahya b. Saîd vasýtasýyla Ýkrime b. Ammâr’dan, Ýyas b. Seleme’den ve babasýndan bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiþtir ki bu rivayette Rasûlullah (s.a.v.) “Üçüncüsünde sen nezleye yakalanmýþsýn” buyurmuþtur. Bu rivâyet Ýbn’ül Mübarek’in rivâyetinden daha saðlamdýr.

Þu’be bu hadisi Ýkrime b. Ammâr vasýtasýyla Yahya b. Saîd’in rivâyetine benzer þekilde rivâyet etmiþtir. Ayný þekilde Ahmed b. Hakem el Basrî, Muhammed b. Cafer vasýtasýyla Þu’be’den, Ýkrime b. Ammâr’dan bu þekilde rivâyet etmiþtir. Abdurrahman b. Mehdî Ýkrime b. Ammâr’dan, Ýbn’ül Mübarek’in rivâyetine benzer þekilde rivâyet etmiþtir ve “üçüncüsünde sen nezle olmuþsun” demiþtir.

Ayný þekilde Ýshâk b. Mansur, Abdurrahman b. Mehdî vasýtasýyla bu hadisi rivâyet etmiþtir.

2744- Ömer b. Ýshâk b. Ebû Talha (r.a.)’ýn annesinden ve babasýndan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Aksýran kimseye üç sefer karþýlýk ver eðer üçü geçerse dilersen karþýlýk verirsin, dilersen vermezsin.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 28)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Ýsnadý mechuldur.

bölüm: 6

Ø aksýrma anýnda sesin kýsýlmasý ve aðzýn kapatýlmasý

2745- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre; “Rasûlullah (s.a.v.) aksýracaðý zaman yüzünü eliyle veya elbisesinin bir parçasýyla örter ve sesini de kýsardý.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 28)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 7

Ø allah aksýrandan hoþlanýr esnemeyi sevmez

2746- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Aksýrmak Allah’tan esnemek ise þeytandandýr. Biriniz esnediði zaman elini aðzýna koysun. Esnediði an hah hah derken þeytan onun içinden güler. Allah aksýrmaktan hoþlanýr esnemekten hoþlanmaz. Kiþi esnerken hah hah derse þeytan onun içinden ona güler.” (Buhârî, Bedilhalk: 27; Müslim, Zühd: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2747- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Allah aksýrmaktan hoþlanýr esnemekten hoþlanmaz. Biriniz aksýrdýðý zaman elhamdülillah desin. Bu takdirde onu iþitenlerin her birine yerhamukallah demek gerekir. Esnemeye gelince sizden birinizin esnemesi geldiði zaman gücü yettiði kadar onu savmaya çalýþsýn ve hah hah demesin, çünkü bu hah hah diye çýkarýlan ses þeytandandýr. Þeytan bu yüzden güler.” (Buhârî, Bedilhalk: 27; Müslim, Zühd: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis sahihtir.

Bu rivâyet Ýbn Aclan’ýn rivâyetinden daha saðlamdýr. Çünkü Ýbn ebî Zi’b, Saîd el Makburî’nin rivâyetini kavrama ve tesbit etme bakýmýndan Ýbn Aclan’dan daha ileridir.

Ebû Bekir el Atar el Basrî’den iþtim. Ali b. el Medîni vasýtasýyla Yahya b. Saîd’in þöyle dediðini anlatýrdý: Muhammed b. Aclan dedi ki: Saîd el Makburî’nin hadislerine gelince... Saîd bunlardan bazýlarýný Ebû Hüreyre’nin kendisinden bazýlarýný da Saîd’den bir adamdan ve Ebû Hüreyre’den rivâyet etmiþtir. Bunlar bana karýþýk geldiði için ben hepsini Saîd’den ve Ebû Hüreyre’den rivâyet ettim.

bölüm: 8

Ø namazda aksýrmak þeytandandýr

2748- Adiyy b. Sabit (r.a.), babasýndan ve dedesinden merfu olarak yaptýðý rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Namazda aksýrmak, pineklemek, esnemekle, hayýz olma, kusma ve burun kanamasý þeytandandýr.” (Ýbn Mâce, Ýkametüssalat: 47)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece Þerik’in, Ebû’l Yakazan’dan rivâyetiyle bilmekteyiz.

Tirmizî: Muhammed b. Ýsmail’e Adiyy b. Sabit’in babasýndan ve dedesinden rivâyetinin senedini sordum ve Adiyy’in dedesinin adý nedir dedim. Bilmiyorum diye cevap verdi. Yahya b. Maîn’den sordum, ismi; Dinar’dýr dedi.

bölüm: 9

Ø oturan kimse kaldýrýlýp onun yerine oturulmaz

2749- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Herhangi biriniz bir din kardeþini oturduðu yerden kaldýrýp sonra oraya oturmasýn!” (Buhârî, Cuma: 60; Müslim: Selam: 43)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2750- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Herhangi biriniz bir kardeþini oturduðu yerden kaldýrýp sonra o yere kendisi oturmasýn.” (Buhârî, Cuma: 60; Müslim: Selam: 43)

ž Tirmizî: Bu hadis sahihtir.

Sâlim diyor ki: Bir kimse kalkar Ýbn Ömer’e yer verirse Ýbn Ömer oraya oturmazdý.

Tirmizî: Bu hadis sahihtir.

bölüm: 10

Ø oturduðu yerden kalkýp tekrar oraya gelen oraya oturmaya daha layýktýr

2751- Vehb b. Huzeyfe (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Kiþi oturduðu yere daha layýktýr. Bir ihtiyaç için kalkar sonra tekrar dönerse o yere oturmaya daha layýktýr.” (Müsned: 14936)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

Bu konuda Ebû Bekre, Ebû Saîd ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 11

Ø izinleri olmadan iki kiþi arasýna oturmak caiz deðildir

2752- Abdullah b. Amr (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Herhangi bir kimseye izinleri olmadan iki kiþi arasýna girip onlarý ayýrmasý caiz deðildir.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 17)

ž Bu hadis hasendir. Âmir b. Ahvel’de bu hadisi Amr b. Þuayb’tan rivâyet etmiþtir.

bölüm: 12

Ø bir toplantýda orta yere oturmamalý

2753- Ebû Miclez (r.a.)’den rivâyete göre; “Adamýn biri halka halindeki bir toplantý yerinde halkanýn ortasýna oturdu. Bunun üzerine Huzeyfe þöyle dedi: Halkanýn ortasýna oturan; Muhammed’in diliyle lanetlenmiþtir veya Muhammed’in diliyle Allah ona lanet etmiþtir.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 18)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Midez’in ismi Lahýk b. Hamîd’tir.

bölüm: 13

Ø bir kimsenin bir kimseye karþý ayaða

kalkmasý gerekir mi?

2754- Enes (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýna Rasûlullah (s.a.v.)’den daha sevimli bir kimse yoktu fakat buna raðmen kendisini gördükleri zaman kendisi için ayaða kalkýlmasýndan hoþlanmadýðýný bildikleri için ayaða kalkmazlardý.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen sahih garibtir.

2755- Ebû Miclez (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Muaviye çýkmýþtý, Abdullah b. Zübeyr ve Safvân onu gördüklerinde ayaða kalkmýþlardý. Bunun üzerine Muviye: “oturunuz” dedi. Çünkü Rasûlullah (s.a.v.)’den þöyle buyurduðunu iþittim dedi: “Her kimi, insanlarýn kendisi için kalkýp ayaða dikilmeleri sevindirirse ateþteki yerine hazýrlansýn.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 52)

ž Bu konuda Ebû Umâme’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasendir.

Hennâd, Ebû Usame vasýtasýyla Habib b. eþ Þehîd’den, Ebû Miclez’den ve Muaviye’den bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiþtir.

bölüm: 14

Ø yaratýlýþtan beri devam eden uygulama nedir?

2756- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Beþ þey yaratýlýþýn baþlangýcýndan beri devam edip gelmektedir; kasýk týraþý, sünnet olmak, býyýklarý kýsaltmak, koltuk altý kýllarýný týraþ etmek ve týrnaklarý kesmek.” (Buhârî, Libas: 39; Müslim, Tahara: 52)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2757- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “On þey yaratýlýþ gereði yapýlmasý gereken uygulamalardandýr; býyýklarý kýsaltmak, sakallarý uzatmak, misvak kullanmak, burun temizliði yapmak, týrnaklarý kesmek, parmak aralarýný ve mafsallarýný temizlemek, koltuk altý kýllarýný temizlemek, kasýk kýllarýný týraþ etmek ve su ile taharetlenmek.”

Zekeriyya diyor ki: Mus’ab þöyle dedi: “Onuncuyu unuttum belki de aðza su vermek olabilir.” (Müslim, Tahara: 17; Nesâî, Ziyne: 27)

ž Ebû Ubeyd diyor ki: Hadiste geçen; “Ýntikasul ma`” su ile taharet yapmak anlamýndadýr.

Bu konuda Ammâr b. Yâsir, Ýbn Ömer ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasendir.

bölüm: 15

Ø býyýk ve týrnak kesilmesi için belli bir vakit var mý?

2758- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Rasûlullah (s.a.v.), týrnak kesmek, býyýklarý kýsaltmak, kasýk ve koltuk týraþý için en uzun süresi kýrk gün olarak belirlemiþtir.” (Müslim, Tahara: 17; Nesâî, Ziyne: 27)

2759- Enes (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.), býyýklarý kýsaltmayý týrnak kesmeyi, koltuk ve kasýk týraþýnda kýrk günden fazla uzatmamayý tayin etmiþti.” (Müslim, Tahara: 17; Nesâî, Tahara: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis öncekinden daha sahihtir. Sadaka b. Musa hadisçiler yanýnda hafýz bir kimse deðildir.

bölüm: 16

Ø ibrahim (a.s.) da býyýklarýný kýsaltýr mýydý?

2760- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), býyýklarýný kýsaltýr veya býyýklarýndan alýrdý ve Allah’ýn dostu Ýbrahim de býyýklarýný aynen böyle yapardý” derdi. (Müsned: 2602)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

2761- Zeyd b. Erkâm (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Býyýðýndan alýp býyýðýný kýsaltmayan bizden deðildir.” (Nesâî, Tahara: 27)

ž Bu konuda Muðîre b. Þu’be’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Muhammed b. Beþþâr, Yahya b. Saîd vasýtasýyla Yusuf b. Suheyb’den ayný senedle bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiþtir.

bölüm: 17

Ø sakal týraþý nasýl olmalý?

2762- Amr b. Þuayb (r.a.)’in babasýndan ve dedesinden rivâyete göre, “Peygamber (s.a.v.) sakalýný týraþ ederken sakalýnýn eninden ve boyundan alýrdý.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir.

Muhammed b. Ýsmail’den iþittim þöyle diyordu: Ömer b. Harun’un rivâyeti orta yolludur. O’nun aslý olmayan veya tek baþýna rivâyet ettiði þu hadisten baþka rivâyet ettiði bir hadis bilmiyorum: “Peygamber (s.a.v.), sakalýn eninden ve boyundan alýrdý.” Bu hadisi sadece Ömer b. Harun tek baþýna rivâyet etmiþtir. Buhârî’yi Ömer b. Harun hakkýnda iyi görüþlü olarak gördüm.

Tirmizî: Kuteybe’nin þöyle dediðini iþittim: Ömer b. Harun hadisçi olmakla birlikte þöyle derdi: “Ýman söz ve yaþantýdan ibarettir.” Kuteybe ayný zamanda þöyle demiþti: Vekî’ b. Cerrâh bir adam vasýtasýyla Sevr b. Yezîd’den: “Peygamber (s.a.v.)’in Taiflilere karþý mancýlýk kullandýðýný bize bildirdi.” Kuteybe sözlerine þöyle devam etti: Vekî’e bu adam kimdir? Diye sordum sizin adamýnýz Ömer b. Harun’dur dedi.

bölüm: 18

Ø sakallarýn fazla kýsaltýlmayýp býrakýlývermesi gerekir

2763- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Býyýklarý kýsaltýnýz sakallarý salýveriniz.” (Buhârî, Libas: 27; Müslim, Tahara: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis sahihtir.

2764- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre: Rasûlullah (s.a.v.), býyýklarýn kýsaltýlmasýný sakallarýnda uzatýlýp býrakýlmasýný bize emretti.” (Buhârî, Libas: 27; Müslim, Tahara: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Bekir b. Nafi’, Ýbn Ömer’in azâd ettiði kölesi olup güvenilir bir kimsedir. Ömer b. Nafi’ de yine güvenilen biridir. Ýbn Ömer’in azâdlýsý Nafi’in oðlu Abdullah ise hadisçilerce zayýf bilinir.

bölüm: 19

Ø sýrtüstü yatýp bacaklarý birbiri üzerine atmak

2765- Abbâd b. Temîm (r.a.)’ýn amcasýndan rivâyete göre: Bizzat kendisi; “Rasûlullah (s.a.v.)’i mescidde sýrt üstü yatmýþ bir ayaðýný diðeri üzerine atmýþ vaziyette gördü.” (Buhârî, Salat: 27; Müslim, Libas: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Abbâd b. Temim’in amcasý Abdullah b. Zeyd b. Âsým el Mazinî’dir.

bölüm: 20

Ø bozuk görüntü meydana gelecekse sýrtüstü yatýp ayaklarý ayak üzerine atmamak gerekir

2766- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Biriniz sýrtüstü yattýðýnda eðer iç giyimi düzgün deðilse ayaðýný ayaðýnýn üzerine atmasýn.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 27)

ž Bu hadisi Süleyman et Teymî’den pek çok kiþi rivâyet etmiþtir.

Buradaki râvîlerden Hýdaþ’ýn kim olduðunu bilmiyoruz. Süleyman et Teymî bu kimseden baþka hadiste rivâyet etmiþtir.

2767- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) bize iki cins elbiseyi giymeyi yasakladý ki ona “Samma” denilir; baþtan ayaða vücudu içine alan tulum gibi bir elbisedir ki kollar da elbise içinde kalýr. Ayrýca sýrt üstü yatýp avret yerlerini gösterecek þekilde ayak ayak üstüne atmayý da yasakladý. (Müslim, Libas: 17; Nesâî, Ziyne: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis sahihtir.

bölüm: 21

Ø yüz üstü yatmak allah’ýn sevmediði bir yatýþ modeli midir?

2768- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), yüzüstü yatan bir adam gördü þöyle buyurdu: “Bu tarz yatma Allah’ýn sevmediði bir yatýþ þeklidir.” (Müsned: 7698)

ž Bu konuda Tahfe ve Ýbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Yahya b. ebî Kesîr bu hadisi Ebû Seleme’den, Yeiþ b. Tihfe’den, babasýndan rivâyet etmektedir. Bu kimsenin “Týhfe” olduðuda söylenir. Doðru olaný “Tihfe” dir. Bazý hadis hafýzlarý doðrusunun “Týhfe” olduðunu hatta “Tiðfe” de denildiði söylenmiþtir. Yeîþ sahabedendir.

bölüm: 22

Ø dinen örtülmesi gereken yerleri örtmek gerekir

2769- Behz b. Hakîm (r.a.), dedesinden rivâyette þöyle demiþtir: “Ey Allah’ýn Rasûlü! dedim, örtülmesi gereken yerlerimizi kime karþý örtelim dedim, þöyle buyurdular: “Hanýmýndan ve cariyenden baþka herkese karþý örtülmesi gereken yerlerini ört.” Erkek erkekle beraber olursa nereler örtülmeli diye sorunca: “Gücün yettiðince avret yerlerini kimseye göstermemeye çalýþ!” Sonra ben kiþi tek baþýna olunca ne yapmasý gerekir dedim; “Kendisinden haya edilip utanýlmaya en layýk olan zat Allah’týr” buyurdular. (Ýbn Mâce, Nikah: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

Behz’in dedesinin adý Muaviye b. Hayde el Kuþeyrî olup Cerîri Behz’in babasý Muaviye b. Hakîm’den hadis rivâyet etmiþtir.

bölüm: 23

Ø yastýða yaslanmak uygun bir davranýþ mýdýr?

2770- Câbir b. Semure (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.) sol tarafýndaki bir yastýða yaslanmýþ olarak gördüm.” (Ebû, Dâvûd, Libas: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Pek çok kimse bu hadisi Ýsrail’den, Simak’den, Câbir b. Semure’den rivâyet ederek: “Rasûlullah (s.a.v.)’i bir yastýða yaslanmýþ olarak gördüm” demekte ve “Sol tarafýnda” dememektedir.

2771- Câbir b. Semure (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Peygamber (s.a.v.)’i bir yastýða yaslanmýþ olarak gördüm.” (Ebû Dâvûd, Libas: 88)

ž Bu hadis sahihtir.

bölüm: 24

Ø izinsiz bir kimsenin koltuðuna oturulmamalý

2772- Ebû Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Bir kimseye yetkisi dahilinde olan bir yerde imamlýk yapýlmaz, izni olmadan koltuðuna da oturulmaz.” (Nesâî, Ýmame: 18; Ebnu Dâvûd, Salat: 48)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 25

Ø Binitte idare edecek yere binmek sahibine aittir

2773- Ebû Büreyde (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Peygamber (s.a.v.) ile birlikte yürümekte iken eþeðiyle beraber bir adam Rasûlullah (s.a.v.)’e yaklaþarak þöyle dedi: “Ey Allah’ýn Rasûlü! bin dedi ve kendisi eþeðin sýrtýndan geriye doðru çekildi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Hayvanýn ön tarafýna binmeye sen daha layýksýn ama orayý bana ayýrmýþsan o baþkadýr. Adam: Orasýný size ayýrdým deyince Rasûlullah (s.a.v.) bindi.” (Ebû Dâvûd, Cihâd: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

Bu konuda Kays b. Sa’d b. Ubâde’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 26

Ø lüks desenli ve nakýþlý örtü ve elbiseler çoðalacak mý?

2774- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) bana dedi ki: “Sizin nakýþlý elbiseler ve örtüleriniz var mý? Ben de, öyle þeyler bizde nereden olacak dedim. Bunun üzerine ileride sizin böyle þeyleriniz olacaktýr” buyurdu. Þimdi ise hanýmýma nakýþlý lüks þeyleri benden uzak tut diyorum o da Rasûlullah (s.a.v.) sizin böyle þeyleriniz olacak dememiþ miydi? Diyor bende o sözümden vazgeçiyorum. (Buhârî, Menakýb: 27; Müslim, Libas: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 27

Ø üç kiþi bir hayvana binebilir mi?

2775- Ýyas b. Seleme (r.a.)’in babasýndan rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Peygamber (s.a.v.) ile Hasan ve Hüseyin’i kýr renkli katýrý üzerinde çekerek Rasûlullah (s.a.v.)’in odasýna kadar getirmiþtim. Bu çocuklardan biri önünde diðeri de arkasýnda idi.” (Müslim, Fedail-üs Sahabe: 27)

ž Bu konuda Ýbn Abbâs ve Abdullah b. Cafer’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen sahih garibtir.

bölüm: 28

Ø yabancý bir kadýna ansýzýn bakmanýn hükmü nedir?

2776- Cerir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.)’e ansýzýn bir kadýna bakmanýn hükmünü sordum; gözünü hemen ondan çevirmemi emretti.” (Müslim, Edeb: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Zür’a b. Amr’ýn ismi Herîm’dir.

2777- Büreyde (r.a.), babasýndan merfu olarak þöyle rivâyet etmiþtir: “Ey Ali yabancý kadýnlara ansýzýn bakýþ! Ardýndan bakýþýný sürdürme çünkü önceki bakýþ senin için baðýþlanmýþ ise de sonraki bakýþta hakkýn yoktur.” (Ebû Dâvûd, Nikah: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece Þerîk’in rivâyetiyle bilmekteyiz.

bölüm: 29

Ø kadýnlar, erkeklere görünmemek için sakýnmalý mý?

2778- Ümmü Seleme (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ben Meymûne ile birlikte iken Rasûlullah (s.a.v.)’in yanýna gözleri görmeyen Ümmü Mektum isimli kiþi gelerek girdi bu olay örtünme ayetleri geldikten sonra idi Rasûlullah (s.a.v.) bize ona görünmeyin ve ondan sakýnýn buyurdu. Ben de Ey Allah’ýn Rasûlü! o gözleri görmez ve bizi tanýyamaz dedim. Rasûlullah (s.a.v.): “Sizde mi körsünüz, onu görmüyor musunuz?” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Libas: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 30

Ø kocalarýnýn izni olmadan kadýnlarýn yanýna girilmemeli

2779- Amr b. Âs’ýn azâdlýsýndan rivâyet edilmiþtir. Amr b. Âs azâdlýsýný Ali’ye göndererek Esma binti Umeysi ziyaret etmek için izin istedi. Kendisine izin verildi. Amr b. Âs ziyaretini tamamlayýnca azâdlýsý Amr b. Âs’a bu izin almanýn sebebini sordu, bunun üzerine Amr þöyle dedi: “Rasûlullah (s.a.v.), kocalarýnýn izni olmadan kadýnlarý ziyaret etmekten bizi yasaklamýþtý.” (Müsned: 18099)

ž Bu konuda Ukbe b. Âmir, Abdullah b. Amr ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 31

Ø kadýnýn fitne oluþundan sakýnmak gerekir

2780- Üsâme b. Zeyd ve Saîd b. Zeyd b. Amr b. Nüfeyl (r.anhüma)’dan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Erkekler için kadýnlardan daha zararlý bir fitne unsuru býrakmadým.” (Buhar, Nikah: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Bu hadis güvenilir pek çok kimseler vasýtasýyla Süleyman et Teymî’den, Ebû Osman’dan ve Üsâme b. Zeyd’den bize rivâyet edilmiþ olup bu rivâyetin senedinde “Saîd b. Zeyd b. Amr b. Nüfeyl’den” dememiþtir. Mu’temir’den baþka, “Üsâme b. Zeyd ve Saîd b. Zeyd’den” diyen bir kimse bilmiyoruz.

Bu konuda Ebû Saîd’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Ýbn ebî Ömer, Sûfyân vasýtasýyla Süleyman et Teymî’den, Ebû Osman’dan, Üsâme b. Zeyd’den bu hadisin bir benzerini bize aktarmýþtýr.

bölüm: 32

Ø peruk olarak saçlarýn nakledilmesi yasaktýr

2781- Humeyd b. Abdurrahman (r.a.), Medîne’de halka hitaben þöyle iþittiðini bize aktarmýþtýr: “Ey Medîneliler! Sizin âlimleriniz nerede Rasûlullah (s.a.v.), peruk kullanmayý yasaklýyor ve þöyle buyuruyordu: Ýsrail oðullarýnýn kadýnlarý bu peruk iþine baþladýklarýnda helak olmuþlardýr.” (Buhârî, Ehadis-ul Kur’ân: 27; Müslim, Libas: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Muaviye’den deðiþik þekillerde de rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 33

Ø peruk ve dövme yaptýrmanýn yasak oluþu

2782- Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre; “Güzel olacaðýz diye Allah’ýn yarattýðý þekli deðiþtirerek dövme yapan ve yaptýrana, yüzlerindeki kýllarý koparan kadýnlara; Peygamber (s.a.v.) lanet etmiþtir.” (Buhârî, Tefsir-ül Kur’ân: 27; Müslim, Libas: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Þu’be ve pek çok hadis imamý bu hadisi Mansur’dan rivâyet etmiþlerdir.

2783- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Allah; saçýna saç ulatan ve saçýný baþkasýna peruk yapmak için veren, dövme yapan ve yaptýran kimselere lanet etsin.” Nafi’: Dövme çoðunlukla dikkat çeken çene bölgesinde olur demiþtir. (Buhârî, Libas: 17; Müslim, Libas: 27)

ž Bu hadis hasen sahihtir.

Bu konuda Âiþe, Ma’kýl b. Yesâr, Esma binti ebî Bekir, Ýbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmektedir.

Muhammed b. Beþþâr, Yahya b. Saîd vasýtasýyla Ubeydullah b. Ömer’den, Na’fî’den, Ýbn Ömer’den bu hadisin bir benzerini bize aktarmýþlar ve Nafi’in sözünü zikretmemiþlerdir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 34

Ø erkeklere benzemeye çalýþan kadýnlarýn durumu

2784- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.), kadýnlarýn erkeklere benzemeye çalýþanlarla erkeklerden kadýnlara benzemeye çalýþanlara lanet etti.” (Buhârî, Libas: 27; Dârimî, Libas: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2785- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.), erkeklerden kadýn kýlýklý olmaya çalýþanlarla kadýnlardan erkekleþmeye çalýþanlara lanet etmiþtir.” (Buhârî, Libas: 27; Dârimî, Libas: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Bu konuda Âiþe’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 35

Ø kadýn güzel kokular sürünerek sokaða çýkamaz

2786- Ebû Musa (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Her göz yabancý bir kadýna bakarak göz zinasý iþlemiþtir. Bir kadýn da güzel kokular sürünerek erkeklerin yanýndan geçerse o da aynen bakan erkekler gibi zina etmiþ gibidir.” (Dârimî, Ýstizan: 27)

ž Bu konuda Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 36

Ø erkek ve kadýn kokularý deðiþik mi olmalý?

2787- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Erkeklerin sürünecekleri kokunun kokusu ferkedilir fakat rengi olmaz kadýnlarýn kokularý ise rengi olur fakat kokusu baþkalarý tarafýndan fark edilmez olmalýdýr.” (Nesâî, Ziyne: 27)

ž Ali b. Hucr, Ýsmail b. Ýbrahim vasýtasýyla Cüreyrî’den, Ebû Nadre’den, Tufavî’den, Ebû Hüreyre’den mana olarak bu hadisin bir benzerini bize aktarmýþlardýr.

Tirmizî: Bu hadis hasendir. Tufavî’yi sadece bu hadisle bilmekteyiz ismini de bilmiyoruz. Ýsmail b. Ýbrahim’in rivâyeti daha saðlam ve daha uzundur.

2788- Imrân b. Husayn (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) bana þöyle buyurdu: “Erkeklere ait güzel kokularýn en iyisi kokusu açýk rengi gizli olandýr. Kadýnlarýn kokularýnýn en iyisi ise rengi açýk olup gözüken ve kokusu çevreye yayýlmayandýr.” Yine Rasûlullah (s.a.v.), kýzýl renge boyanmýþ deve semeri yastýklarýný kullanmayý da yasaklamýþtýr.” (Ebû Dâvûd, Libas: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

bölüm: 37

Ø ikram edilen güzel kokuyu reddetmemeli

2789- Sümâme b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Enes kendisine ikram edilen güzel kokuyu reddetmezdi. Enes dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.) güzel kokuyu reddetmezdi.” (Buhârî Hac: 27)

ž Bu konuda Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2790- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Üç þey ikram edildiðinde reddedilmez; yastýklar, koku ve süt.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

Dühn = Güzel koku demektir.

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir.

Abdullah; Ýbn Müslim Ýbn Cündeb Medînelidir.

2791- Ebû Osman en Nehdî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Herhangi birinize reyhan = fesleðen verilirse onu reddetmesin, çünkü o Cennet’ten çýkmýþtýr.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece bu þekliyle bilmekteyiz. Hennan isimli râvîyi sadece bu hadisle tanýyoruz. Ebû Osman en Nehdî’nin ismi Abdurrahman b. Müllin’dir. Peygamber (s.a.v.) zamanýna ulaþmýþ fakat kendisini görmemiþ ve kendisinden hadiste de iþitilmemiþtir.

bölüm: 38

Ø erkek erkekle, kadýn kadýnla bir örtü altýnda yatmasýn

2792- Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Kadýn kadýnýn vücuduna dokunup birlikte olmamalýdýr ve o vücudunu kendi kocasýna o kadýný görüyor muþçasýna vasýflandýrmamalýdýr.” (Buhârî, Nikah: 27; Ebû Dâvûd, Nikah: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2793- Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Erkek erkeðin haram olan avret yerlerine bakmamalý, kadýnda kadýnýn avret olan yerlerine bakmamalýdýr. Bir örtü içerisinde yatarken erkek erkeðe sokulmamalý. Kadýnda kadýna bir örtü içerisinde yatarken sokulmamalý vücutlarýný birbirine dokundurmamalýdýr.” (Ýbn Mâce, Tahara: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garib sahihtir.

bölüm: 39

Ø görülmesi haram olan yerleri kimseye

göstermemek gerekir

2794- Behz b. Hakîm (r.a.), dedesinden rivâyette þöyle demiþtir: “Ey Allah’ýn Rasûlü! dedim, örtülmesi gereken yerlerimizi kime karþý örtelim dedim, þöyle buyurdular: “Hanýmýndan ve cariyenden baþka herkese karþý örtülmesi gereken yerlerini ört.” Erkek erkekle beraber olursa nereler örtülmeli diye sorunca: “Gücün yettiðince avret yerlerini kimseye göstermemeye çalýþ!” Sonra ben kiþi tek baþýna olunca ne yapmasý gerekir dedim; “Kendisinden haya edilip utanýlmaya en layýk olan zat Allah’týr” buyurdular. (Ýbn Mâce, Nikah: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir

bölüm: 40

Ø uyluk avretten sayýlýr

2795- Cerhed (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre, þöyle demiþtir: “Peygamber (s.a.v.), mescidde uyluðu açýlmýþ vaziyette olan Cerhed’in yanýndan geçti ve uyluk avretten sayýlýr (ört) buyurdu.” (Ebû Dâvûd, Hamam: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir. Bu hadisin senedinin muttasýl olduðunu zannetmiyorum.

2796- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Uyluk avretten sayýlýr.” (Örtülmesi gerekir.) (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

2797- Abdullah b. Cerhed el Eslemî (r.a.)’in babasýndan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Uyluk avretten sayýlýr.” (Ebû Dâvûd, Hamam: 17)

ž Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

Bu konuda Ali, Muhammed b. Abdullah b. Cahþ’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Abdullah b. Cahþ’ýn oðlu da kendisi de sahabedir.

2798- Cerhed (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.), Cerhed’in yanýndan geçti Cerhed’in uyluðu açýk durumda idi, Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Uyluðunu ört çünkü uyluk avrettendir.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

bölüm: 41

Ø temiz, tertipli ve intizamlý olmak

2799- Salih b. Hasan (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Saîd b. Müseyyeb’in þöyle dediðini iþittim: “Allah güzeldir, güzel olan þeyleri sever; temizdir, temiz olan þeyleri sever; ikram sahibidir; ikram edenleri sever; cömerttir, cömert olanlarý sever. Siz de evleriniz gibi -zannedersem avlularýnýzý dedi- temiz tutunuz. Yahudîlere benzemeyiniz.” Hadisin râvîlerinden biri dedi ki: Bu hadisi Muhâcir b. Mismar’a anlattým o da þöyle dedi: Bu hadisi bana Âmir b. Sa’d b. ebî Vakkâs babasý vasýtasýyla buradaki gibi bize aktardý ne var ki þüpheyi kaldýrarak: “Avlularýnýzý temiz tutunuz” demektedir. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir.Hâlid b. Ýlyas’ýn hadiste zayýf olduðu söylenmiþtir.

bölüm: 42

Ø cinsel iliþki anýnda örtünmek gerekir

2800- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Çýplak durmaktan sakýnýnýz. Çünkü sizden ayrýlmayan ancak abdest bozarken ve hanýmýnýzla cinsel iliþki yaparken ayrýlan melekler vardýr, onlardan haya edip onlara karþý saygýlý olunuz.” (Buhârî, Menakýb: 17; Müslim, Fezail: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Sadece bu þekilde bilmekteyiz.

Ebû Muhayyat’ýn ismi Yahya b. Ya’la’dýr.

bölüm: 43

Ø hamamlara gitmek yasaklandý mý?

2801- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah’a ve ahiret gününe inanan kimse peþtemalsýz hamama girmesin. Allah’a ve ahiret gününe inanan hanýmýný hamama sokmasýn. Allah’a ve ahiret gününe inanan üzerindeki içki içilen masalara oturmasýn.” (Müsned: 14124)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisin Tavus’un, Câbir’den rivâyeti olduðunu sadece bu þekilde bilmekteyiz.

Muhammed b. Ýsmail dedi ki: Leys b. ebî Süleym doðru bir kimsedir. Fakat bazen bir þey hakkýnda vehme düþüyor Muhammed b. ismail ve Ahmed b. Hanbel diyorlar ki: Leys’in rivâyetedildiði hadise sevinilmez. Leys merfu olmayacak þeyleri merfu olarak aktarmasý yönünden zayýf sayýlýr.

2802- Âiþe (r.anha)’dan rivâyet edildiðine göre: “Rasûlullah (s.a.v.), erkekleri ve kadýnlarý hamama gitmekten yasaklamýþtý. Sonradan peþtamal kullanmak þartýyla hamama girmelerine izin vermiþti.” (Ebû Dâvûd, Hamam: 17)

ž Tirmizî: Bu hadisi sadece Hammad b. Seleme’nin rivâyetiyle bilmekteyiz. Senedi de pek saðlam deðildir.

2803- Ebû’l Melîh el Hüzelî (r.a.)’den rivâyete göre, Hýms ve Þam halkýndan bazý kadýnlar Âiþe’nin yanýna girdiler, Âiþe onlara þöyle dedi: Siz öyle kadýnlarsýnýz ki hamamlara gidiyorsunuz. Ben ise Rasûlullah (s.a.v.)’den þöyle derken iþittim: “Herhangi bir kadýn, kocasýnýn evinden baþka bir yerde elbisesini çýkarýrsa Rabbiyle arasýndaki haya perdesini yýrtmýþ olur.” (Ebû Dâvûd, Hamam: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

bölüm: 44

Ø resim ve köpek bulunan eve melek girmez

2804- Ebû Talha (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle diyor: Rasûlullah (s.a.v.)’den iþittim þöyle diyordu: “Köpek, resim ve heykel bulunan eve melek girmez.” (Buhârî, Bed-il Halk: 27; Müslim, Libas: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2805- Rafî’ b. Ýshâk’ýn haber verdiðine göre, þöyle demiþtir: Ben ve Abdullah b. ebî Talha Ebû Saîd el Hudrî’yi hastalýðý dolayýsýyla ziyarete gitmiþtik. Ebû Saîd el Hudrî dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.) bize þöyle haber verdi: “Ýçinde resim ve heykel bulunan eve melekler girmez.” Ýshâk, resim mi heykel mi demiþti diye þüphe ediyor.” (Müsned: 11326)

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2806- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Cebrail bana geldi ve dedi ki: Dün gece sana gelmiþ idim. Bulunduðun eve girmeme bu güne kadar bir engel yoktu fakat evin kapýsýnýn örtüsünde insan resimleri olan bir perde vardý evin içerisinde de resim ve nakýþlar bulunan bir duvar örtüsü vardý ve evde de bir köpek bulunuyordu. Þimdi emret kapý örtüsündeki resmin baþý koparýlsýn o zaman o þekil bir aðaç þekline benzer. Duvar örtüsü için emret kesilsin o parçalarda yere atýlýp çiðnenen minder yapýlsýn. Köpek için de emret o evden atýlýp çýkarýlsýn. Rasûlullah (s.a.v.) bunlarýn hepsini yaptý. Köpek, Hasan ve Hüseyin’in oynadýklarý bir köpek yavrusuydu, emretti ve köpekte çýkarýldý.” (Nesâî, Ziyne: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Bu konuda Âiþe ve Ebû Talha’dan da hadis rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 45

Ø erkeklere yasaklanan elbise türleri hangileridir?

2807- Abdullah b. Amr (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Üzerinde alt ve üst iki parçadan oluþan kýrmýzý elbise giymiþ biri geçti ve Rasûlullah (s.a.v.)’e selam verdi. Rasûlullah (s.a.v.) onun selamýný almadý.” (Ebû Dâvûd, Libas: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

Ýlim adamlarýnca bu hadisin anlamý þudur: Çok dikkat çekecek þekilde kýrmýzýya boyanmýþ elbisenin erkekler tarafýndan giyilmesi hoþ karþýlanmaz, çok dikkat çekmeyecek þekilde boyanmýþ kýrmýzýmsý renklerle boyanmýþ elbise giymekte bir sakýnca yoktur.

2808- Ali (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), altýn yüzüðü, ipekli elbiseyi, hayvanlarýn semerlerinde kullanýlan dikkat çekici yastýðý kullanmayý ve Cea’yý yasak etmiþtir.” Ebû’l Ahvas: “Cea” Mýsýr’da arpadan yapýlan bir içkidir. (Müslim, Salat: 17)

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2809- Berâ b. Âzib (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) bize yedi þeyi emretti, yedi þeyi de yasakladý: “Emrettikleri: Cenazeye katýlmak, hasta ziyareti, aksýran kimse elhamdülillah derse yerhamukallah demek, davete icabet etmek, mazluma yardým etmek, yemin eden kimseyi tasdik etmeyi. Yasakladýklarý ise: Altýn yüzük kullanmak (erkekler için), altýndan yapýlmýþ deðiþik þeyler kullanmak, altýn ve gümüþ kaplardan yemek ve içmek, ipek elbise giymek, ipekli kumaþ cinsinden dibâc, istebrak ve kýssî giymek (Bu sayýlanlar iç çamaþýrý veya dýþa giyilen deðiþik kalýnlýktaki elbiselerdir.) (Buhârî, Cenaiz: 27; Müslim, Libas: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Eþ’as b. Süleym=Eþ’as b. ebi’þ Þasa’dýr. Ýsmi, Süleym b. Esved’tir.

bölüm: 46

Ø beyaz elbise giymek tavsiye edilmiþ midir?

2810- Semure b. Cündüp (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle demiþtir: “Beyaz elbiseler giyinin çünkü beyaz daha temiz ve daha hoþtur. Ölülerinize de beyaz kefene sarýnýz.” (Ýbn Mâce, Libas: 18)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Bu konuda Ýbn Abbâs ve Ýbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 47

Ø aþýrý dikkatleri çekmeyen kýrmýzýmtýrak elbisenin giyilebileceði

2811- Câbir b. Semure (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.)’i mehtaplý bir gecede gördüm ve bir Rasûlullah (s.a.v.)’e birde aya bakmaya baþladým. Rasûlullah (s.a.v.)’in üzerinde kýrmýzý bir elbise vardý o anda O, bana aydan daha güzeldi.” (Dârimî, Mukaddime: 56)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Sadece Eþ’as rivâyetiyle biliyoruz. Þu’be ve Sevrî, Ebû Ýshâk vasýtasýyla Berâ b. Âzib’den rivâyet ederek þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.)’i üzerinde kýrmýzý bir elbise ile gördüm.”

Ayný þekilde Mahmûd b. Gaylân, Vekî’ vasýtasýyla Sûfyân’dan, Ebû Ýshâk’tan bu hadisi rivâyet etmiþlerdir.

Muhammed b. Beþþâr, Muahmmed b. Cafer vasýtasýyla Þu’be’den, Ebû Ýshâk’tan bu þekilde rivâyet etmiþlerdir.

Bu hadis buradakinden daha uzundur.

Muhammed’e sordum. Ebû Ýshâk’ýn Berâ’dan rivâyeti mi yoksa Câbir b. Semure’nin rivâyeti mi daha saðlamdýr? Bu iki hadisi de saðlam buldu. Bu konuda Berâ’dan ve Ebû Cuhayfe’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 48

Ø yeþil renkli elbise giyilebilir mi?

2812- Ebû Rimse (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.)’i üzerinde iki yeþil elbiseden oluþan giyimiyle gördüm.” (Nesâî, Salat-ül Iyd: 27; Ebû Dâvûd, Libas: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece Ubeydullah b. Ýyad’ýn rivâyetiyle bilmekteyiz. Ebû Rimse et Teymi’nin adý Habib b. Hayyan’dýr, kendisine Rifâa b. Yesrîbî de denilmektedir.

bölüm: 49

Ø siyah elbise giymekte bir sakýnca var mýdýr?

2813- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), bir sabah evden çýktý üzerinde siyah bir elbise vardý.” (Müslim, Libas: 27; Ebû Dâvûd, Libas: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garib sahihtir.

bölüm: 50

Ø sarý renkli elbise giyilebilir mi?

2814- Kayle binti Mahreme (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’in yanýna gelmiþtik. Kayle hadisi uzunca anlattý nihayet bir adam geldi güneþ yükselmiþti. O adam: Ey Allah’ýn Rasûlü! selam sana dedi. Rasûlullah (s.a.v.) de: Allah’ýn selamý ve rahmeti senin üzerine de olsun O’nun üzerinde (Peygamberi kastediyor) sarýmtýrak eskimiþ bir elbise vardý. Elinde de bir hurma çubuðu bulunmaktaydý.” (Ebû Dâvûd, Haraç: 27)

ž Tirmizî: Kayle hadisini sadece Abdullah b. Hassân’ýn rivâyetiyle bilmekteyiz.

bölüm: 51

Ø bazý koku ve parfümler yasak mýdýr?

2815- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), erkekler için bir çeþit parfüm olan safran sürünmeyi yasakladý.” (Buhârî, Libas: 27; Müslim, Libas: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Þu’be bu hadisi Ýsmail b. Uleyye’den, Abdulaziz b. Suheyb’den ve Enes’den “Rasûlullah (s.a.v.), safran sürünmeyi yasakladý.”

Ayný þekilde Ubeydullah b. Abdurrahman, Adem vasýtasýyla Þu’be’den bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiþtir.

Tirmizî: Erkekler için Safran’ýn yasak olmasý bu cins parfümün yasaklýðýndandýr.

2816- Ya’la b. Mürre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Halûk adý verilen bir parfüm sürünmüþ bir adam gördü ve þöyle buyurdu: “Git onu yýka sonra tekrar yýka ve bir daha bunu kullanma!” (Nesâî, Ziyne: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

Bazýlarý Atâ b. Sâib’den gelen bu isnad hakkýnda ihtilaf ettiler. Ali, Yahya b. Saîd’den naklen þöyle dedi: Kim Atâ b. Sâib’den önceden hadis iþitmiþse onun rivâyeti daha doðrudur. Þu’be ve Sûfyân’ýn da Âta b. Saib’ten iþitmeleri doðrudur. Ancak Âta b. Saib vasýtasýyla Zazan’dan rivâyet edilen iki hadis müstesna Þu’be bu iki hadisi ondan son zamanlarda iþitmiþtim dedi.

Tirmizî: Atâ b. Sâib’in ömrünün sonlarýna doðru hafýzasýnýn bozulmuþ olduðu söylenmektedir.

Bu konuda Ammâr, Ebû Musa, Enes, Ebû Hafs, Ýbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 52

Ø ipek elbise dünyada erkeklere haram kýlýnmýþtýr

2817- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ömer’den iþittim Rasûlullah (s.a.v.)’in þöyle söylediðini hatýrlatýyordu: “Kim dünyada ipek elbise giyerse onu ahirette giyemeyecektir.” (Müslim, Libas: 17)

ž Bu konuda Ali, Huzeyfe, Enes ve pek çok sahabeden hadis rivâyet edilmiþ olup kitabýmýzýn giyecekler bölümünde geçmiþti.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ömer’den baþka yollarla da rivâyet edilmiþtir.

Esma binti ebî Bekir es Sýddîk’ýn azâdlý kölesinin adý Abdullah’týr. Ebû Amr diye künyelenir.

Atâ b. ebî Rebah ve Amr b. Dinar kendisinden hadis rivâyet etmiþlerdir.

bölüm: 53

Ø Rasûlullah (s.a.v.) kaftan daðýtmýþ mýdýr?

2818- Misver b. Mahreme (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.), kaftan daðýttý ve Misver b. Mahreme’ye bir þey vermedi. Bunun üzerine Mahreme þöyle dedi: Ey evladým kalk birlikte Rasûlullah (s.a.v.)’e gidelim. Misver dedi ki: Onunla beraber gittim Rasûlullah (s.a.v.)’in kapýsýna varýnca gir ve Peygamber (s.a.v.)’i bana çaðýr dedi. Ben de Rasûlullah (s.a.v.)’i çaðýrdým. Rasûlullah (s.a.v.) çýktý, üzerinde daðýttýðý kaftanlardan biri vardý. Bunu sana saklamýþtým buyurdu. Mahreme’nin oðlu Misver dedi ki: “Mahreme o kaftana baktý ve Mahreme razý oldu dedi.” (Buhârî, Hibe: 17; Müslim, Zekat: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Ýbn ebî Müleyke’nin ismi Abdullah b. Ubeydullah b. ebî Müleyke’dir.

bölüm: 54

Ø allah kulunun üzerinde verdiði nimeti görmeyi sever

2819- Amr b. Þuayb (r.a.), babasýndan ve dedesinden rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah nimetinin eserini kulu üzerinde görmeyi sever.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Bu konuda Ebû’l Ahvas’ýn babasýndan, Imrân b. Husayn’dan ve Ýbn Mes’ûd’tan da hadis rivâyet edilmiþtir. Tirmizî: Bu hadis hasendir.

bölüm: 55

Ø Rasûlullah (s.a.v.), mest giymiþ midir?

2820- Büreyde (r.a.)’den rivâyete göre: “Necaþi Peygamber (s.a.v.)’e iki siyah mest hediye etmiþti. Rasûlullah (s.a.v.) onlarý giydi. Sonra abdest alýp üzerine mesh yaptý.” (Ebû Dâvûd, Tahara: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir. Bu hadisi Delhem’in rivâyetiyle bilmekteyiz.

Bu hadisi Muhammed b. Rabia, Delhem’den rivâyet etmiþtir.

bölüm: 56

Ø beyaz kýllarý yolmanýn yasak oluþu

2821- Amr b. Þuayb (r.a.)’ýn babasýndan ve dedesinden rivâyete göre: “Peygamber (s.a.v.) beyaz kýllarý yolmayý yasakladý ve bu Müslüman’ýn nurudur buyurdu.” (Ýbn Mâce, Edeb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir. Abdurrahman b. Hâris ve pek çok kimse bu hadisi Amr b. Þuayb’den rivâyet etmiþlerdir.

 bölüm: 57

Ø istiþare edilen kimse güvenilen kimsedir

2822- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ýstiþare edilen kimse güvenilen kimsedir.” (Ebû Dâvûd, Etýme: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir. Pek çok kiþi bu hadisi Þeyban b. Abdurrahman en Nahvî’den rivâyet etmiþlerdir. Þeyban kitap yazmýþ bir müellif olup rivâyetleri sahihtir. Ebû Muaviye diye künyelenir.

Abdulcebbar b. Alâ el Attar, Sûfyân b. Uyeyne’den bize þöyle aktardý: Abdulmelik b. Umeyr dedi ki: “Ben bir hadisi rivâyet ederken o hadisten bir harf bile eksiltmem.”

2823- Ümmü Seleme (r.anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ýþtiþare edilen kimse güvenilen kimsedir.” (Ebû Dâvûd, Etýme: 27)

ž Bu konuda Ýbn Mes’ûd, Ebû Hüreyre ve Ýbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Ümmü Seleme rivâyeti olarak bu hadis garibtir.

bölüm: 58

Ø uðursuzluk diye bir inanç var mýdýr?

2824- Abdullah b. Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Uðursuzluk inancý (cahiliye devrinde) üç þeyde var kabul edilirdi; kadýn, mesken ve binit (fakat islamda böyle bir þey yoktur.) (Buhârî, Nikah: 27; Müslim, Selam: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis sahihtir. Zührî’nin adamlarýndan bir kýsmý bu hadisin senedinde “Hamza’dan” demiyor, “Sâlim’den ve Sâlim’in babasýndan” diyorlar.

Mâlik b. Enes bu hadisi Zührî’den rivâyet ederek þöyle diyor: Sâlim ve Hamza -ki Abdullah b. Ömer’in iki oðludur- babalarýndan rivâyet etmiþlerdir. Ayný þekilde bize Ýbn ebî Ömer bu hadisi; Süfyan b. Uyeyne’den, Zührî’den ve Abdullah b. Ömer’in iki oðlu olan Hamza ve Salim’den; babalarýndan ve Peygamber (s.a.v)’den rivâyet etmiþtir.

Saîd b. Abdurrahman, Sûfyân vasýtasýyla Zührî’den, Sâlim’den babasýndan bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiþlerdir. Saîd’in rivâyeti daha saðlamdýr. Çünkü Ali el Medîni ve Humeydî ikisi birden Sûfyân’dan, Zührî’den, Sâlim’den, babasýndan rivâyet etmiþlerdir. Sûfyân þöyle bir hatýrlatmada bulunmuþtur: Bu hadisi bize Zührî Sâlim ve Ýbn Ömer vasýtasýyla rivâyet etmiþtir.

Mâlik bu hadisi Zührî’den rivâyet ederek þöyle demiþtir:

Abdullah b. Ömer’in iki oðlu Sâlim ve Hamza’dan, babalarýndan demiþtir.

Bu konuda Sehl b. Sa’d, Âiþe ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiþtir. Peygamber (s.a.v.)’den þöyle de rivâyet edilmiþtir: “Uðursuzluk olmuþ olsaydý kadýn da, binitte ve evde olurdu.”

Hakîm b. Muaviye’den rivâyet edildiðine göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’den iþittim þöyle buyurdu: Uðursuzluk asla olamaz ve yoktur “Uður ancak evde kadýnda ve binittedir.”

Ali b. Hucr, Ýsmail b. Ayyaþ vasýtasýyla Süleyman b. Süleym’den, Yahya b. Câbir et Taî’den, Muaviye b. Hakîm’den, amcasý Hakîm b. Muaviye’den buradaki gibi rivâyet etmiþtir.

bölüm: 59

Ø üç kiþinin birlikte olduðu bir yerde iki kiþi

gizlice konuþmasýn

2825- Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Üç kiþi olduðunuz vakit iki kiþi diðer arkadaþlarýndan ayrý olarak fýsýltý ile konuþmasýn.” Sûfyân rivâyetinde þöyle demektedir: “Ýki kiþi üçüncüden ayrý olarak fýsýltý ile konuþmasýn bu hareket onu üzer.” (Buhârî, Ýstizan: 16; Müslim, Selam: 53)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Peygamber (s.a.v.)’den þöyle buyurduðu da rivâyet edilmiþtir: Ýki kiþi bir kiþiyi yalnýz býrakarak fýsýltý ile konuþmasýn çünkü bu hareket o mü’mini incitir. Allah’ta bir mü’minin incinmesinden hoþlanmaz.

Bu konuda Ýbn Ömer, Ebû Hüreyre ve Ýbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 60

Ø Peygamber (s.a.v.)’in torunu hasan kendisine

benzer miydi?

2826- Ebû Cuhayfe (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.)’i beyaz tenli ve saçlarý aðarmýþ vaziyette gördüm. Ali’nin oðlu Hasan’da kendisine benzerdi. Rasûlullah (s.a.v.) bize verilmesi için on üç deve emretmiþti biz de onlarý almaya gitmiþtik. Rasûlullah (s.a.v.)’in ölüm haberi gelince onlar da bize bir þey vermediler.

Ebû Bekir kalkýp, kimin Rasûlullah (s.a.v.)’in kendisine verdiði bir sözü ve alacaðý varsa hemen gelsin dedi. Bende durumu kendisine anlattým. Ebû Bekir’de o develerin bize verilmesini emretti.” (Buhârî, Menakýb: 27; Müslim, Fadail: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

Mervan b. Muaviye bu hadisi kendi senediyle Ebû Cuhayfe’den benzeri þekilde rivâyet etmiþtir. Pek çok kimse Ýsmail b. ebî Hâlid vasýtasýyla Ebû Cuhayfe’nin þöyle söylediðini rivâyet etmiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.)’i gördüm Ali’nin oðlu Hasan kendine benzerdi” bu söze baþka bir þey ilave etmemiþlerdir.

2827- Ebû Cuhayfe (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.)’i gördüm Ali’nin oðlu Hasan ona benzerdi.” (Buhârî, Menakýb: 27; Müslim, Hac: 42)

ž Tirmizî: Pek çok kiþi bu hadisi Ýsmail b. ebî Hâlid’den buradakine benzer þekilde rivâyet etmiþlerdir. Ebû Cuhayfe’nin adý, Vehb es Suvai’dir.

bölüm: 61

Ø anam babam sana feda olsun sözü söylenir mi?

2828- Ali (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.)’in Sa’d b. ebî Vakkâs’tan baþka bir kimse için hem anne hem de babasýný birlikte feda olsun derken hiç iþitmedim sadece Sa’d için böyle derdi.” (Buhârî, Cihâd: 28; Müslim, Fedail-üs Sahabe: 17)

2829- Rasûlullah (s.a.v.), Sa’d b. ebî Vakkâs dýþýnda hiçbir kimse için baba ve annesini feda olsun diyerek birlikte söylememiþtir; Uhud savaþý günü O’na: “Anam babam sana feda olsun müþriklerin üzerine oklarýný at” þöyle de derdi: “Ey yiðit delikanlý at.” (Buhârî, Cihâd: 28; Müslim, Fedail-üs Sahabe: 17)

ž Bu konuda Zübeyr ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ali’den deðiþik þekillerde de rivâyet edilmiþtir. Pek çok kimse bu hadisi Yahya b. Saîd’den, Saîd b. Müseyyeb’den, Sa’d b. ebî Vakkâs’tan rivâyet ederek þöyle demiþlerdir: “Rasûlullah (s.a.v.), Uhud günü benim için Anne ve babasýný birlikte söyleyerek, Anam babam sana feda olsun oklarýný at buyurmuþtur.”

2830- Sa’d b. ebî Vakkâs (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), Uhud günü benim için Anne ve babasýný birlikte söyleyerek feda olsun derken bir araya getirmiþti.” (Buhârî, Menakýb: 27; Müslim, Fedail-üs Sahabe: 17)

ž Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 62

Ø ey evladým ve yavrucuðum sözü söylenir mi?

2831- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, “Rasûlullah (s.a.v.), Enes’e; ey evlatçýðým” diye hitab ederdi. (Ebû Dâvûd, Edeb: 27)

ž Bu konuda Muðîre ve Ömer b. ebî Seleme’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen sahih garibtir. Bu hadis yine baþka þekilde de Enes’den rivâyet edilmiþtir. Ebû Osman yaþlý ve güvenilir bir kimsedir, kendisine Ca’d b. Osman da denilir. Ýbn Dinar’da denilir, Basralýdýr. Kendisinden Yunus b. Ubeyd ve pek çok hadis imamý hadis rivâyet etmiþlerdir.

bölüm: 63

Ø yeni doðan çocuðun isminin konulmasýna acele edilmeli mi?

2832- Amr b. Þuayb (r.a.)’ýn babasýndan ve dedesinden rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.), yeni doðan çocuða yedinci günde isim verilmesini çocuktan eziyetin kaldýrýlmasýný ve akýka kurbaný kesilmesini emretmiþti.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

bölüm: 64

Ø güzel olan isimler hangileridir?

2833- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah’a isimlerin en sevimli olaný: Abdullah ve Abdurrahman’dýr.” (Müslim, Edeb: 27; Ebû Dâvûd, Edeb: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

2834- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Allah’a isimlerin en sevimli olaný Abdullah ve Abdurrahman’dýr.” (Müslim, Edeb: 27; Ebû Dâvûd, Edeb: 17)

ž Bu hadis bu þekliyle garibtir.

bölüm: 65

Ø hoþ olmayan isimler de var mýdýr?

2835- Ömer b. Hattâb (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Rafî’, Bereket ve Yesâr isminin konulmasýný yasaklayacaðým.” (Müslim, Edeb: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir.

Ebû Ahmed bu hadisi ayný þekilde Sûfyân’dan, Ebû’z Zübeyr’den, Câbir’den ve Ömer’den böylece rivâyet etmiþtir. Ondan baþkalarý ise Sûfyân’dan, Ebû’z Zübeyr’den, Câbir’den rivâyet etmiþlerdir. Ebû Ahmet, güvenilen bir kiþi olup hafýzdýr. Halk arasýnda meþhur olan bu hadisin Câbir tarafýndan rivâyetinde “Ömer’den” denmemiþtir.

2836- Semure b. Cündüb (r.a.)’den rivâyete göre; Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Çocuðuna Rebah, Eflah, Yesâr ve Necîh ismi verme! Sonra bu isimli bir kimse için “o orada mý?” diye sorulur da “yok” denilir.” (Müslim, Edeb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2837- Ebû Hüreyre (r.a.), Peygamber (s.a.v.)’den þöyle rivâyet etmiþtir: “Kýyamet günü Allah katýnda isimlerin en kötüsü kendisine “melikül emlak, krallar kralý, padiþahlar padiþahý verilen kiþidir.” Sûfyân diyor ki: “Þahan þah” padiþahlar padiþahý demektir. “Ahneu” en kötüsü demektir.” (Müslim, Edeb: 27; Müslim, Edeb: 17)

bölüm: 66

Ø hoþ olmayan isimler deðiþtirilmeli mi?

2838- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.), “Asiye” (Allah’a isyan eden) kadýn ismini “Cemile” (güzel) olarak deðiþtirdi. (Buhârî, Meðazî: 27; Müslim, Edeb: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

Yahya b. Saîd el Kattan bu hadisi Ubeydullah’tan, Nafi’den, Ýbn Ömer’den müsned olarak rivâyet eden tek kiþidir. Bazýlarý da bu hadisi Ubeydullah’tan Nafi’den “Ömer” diye müsned olarak rivâyet etmiþlerdir. Bu konuda Abdurrahman b. Avf, Abdullah b. Selam, Abdullah b. Mutý’, Âiþe, Hakem b. Sa’d, Müslim, Üsâme b. Ahderî, Þüreyh b. Hâni’nin babasýndan, Hayseme b. Abdurrahman’dan ve babasýndan hadis rivâyet edilmiþtir.

2839- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.), çirkin isimleri deðiþtirirdi.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Ebû Bekir b. Nafi’ þöyle dedi: Ömer b. Ali bu hadisin senedinde bazen; Hiþâm b. Urve vasýtasýyla babasýndan diyerek mürsel olarak rivâyet etmiþ ve senedinde “Âiþe”yi zikretmemiþtir.

bölüm: 67

Ø Rasûlullah (s.a.v.)’in deðiþik isimleri de var mýdýr?

2840- Cübeyr b. Mut’ým (r.a.)’in babasýndan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Benim isimlerim vardýr: “Ben Muhammed’im=övülmüþ birisiyim; Ben Ahmed’im=En övgün kimseyim: Ben Mahi’yim=Ýmha ediciyim, Allah benimle küfrü imha edecektir: Ben Haþîrim=Ýnsanlar benden sonra haþredileceklerdir; Ben Akîb=Sonuncuyum, benden sonra peygamber gelmeyecektir. (Buhârî, Menakýb: 27; Müslim, Fedail: 17)

ž Bu konuda Huzeyfe’den de hadis rivâyet edilmiþtir. Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 68

Ø Peygamber (s.a.v.)’in ismiyle künyesinin birlikte kullanýlmamasý

2841- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.); “bir kiþinin kendi ismiyle künyesini bir araya getirerek; “Muhammed Ebû’l Kâsým” adýnýn verilmesini yasakladý.” (Buhârî, Ýlim: 27; Müslim, Edeb: 17)

ž Bu konuda Câbir’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Bazý ilim adamlarý herhangi bir kiþinin Peygamber (s.a.v.)’in adý ile künyesinin bir arada kullanýlmasýný hoþ karþýlamamýþlardýr. Bazýlarý da bunu yapmýþtýr. Peygamber (s.a.v.)’den þöyle rivâyet edilmiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), bir gün çarþýda bir adamýn “Ey Ebû’l Kâsým” diyerek baðýrdýðýný iþitti ve ona döndü o adam da seni kastetmedim dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), “Benim künyemle künyelenmeyiniz” buyurdu.

Bu çarþý hadisini Hasan b. Ali el Hallâl, Yezîd b. Harun vasýtasýyla Humeyd’den, Enes’den bu þekilde bize rivâyet etmiþtir. Bu hadiste Ebû’l Kâsým künyesiyle künyelenmenin hoþ olmadýðýna bir delil vardýr.

2842- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Benim ismimi koyarsanýz bile künyemle künyelenmeyiniz.” (Buhârî, Humus: 27; Müslim, Edeb: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

2843- Ali (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Senden sonra çocuðum olursa ona senin ismini verip senin künyenle künyelendirebilir miyim? Rasûlullah (s.a.v.) “Evet” buyurdular. Ali dedi ki: Bu benim için özel bir izindi.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 27)

ž Bu hadis sahihtir.

bölüm: 69

Ø þiirde tesir gücü var mýdýr?

2844- Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Þiirden bir kýsmý tesir gücü olan sözlerdendir.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle garibtir. Bu hadisi sadece Ebû Saîd el Eþec, Ýbn ebî Ganiyye’den merfu olarak rivâyet etmiþtir. Baþkalarý ise Ýbn ebî Ganiyye’den mevkuf olarak rivâyet etmiþlerdir. Bu hadis yine Abdullah b. Mes’ud vasýtasýyla baþka bir þekilde rivâyet edilmiþtir.

Bu hadis Übey b. Ka’b, Ýbn Abbâs, Âiþe, Büreyde ve Kesîr b. Abdullah’ýn babasýndan ve dedesinden de hadis rivâyet edilmiþtir.

2845- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Þiirin bazý çeþidinde tesir gücü vardýr.” (Ýbn Mâce, Edeb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 70

Ø Rasûlullah (s.a.v.)’in þiir söylemekle alakalý görüþleri

2846- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), mescidde Hassân b. Sabit’e bir mimber koyar, Hassân’da bu mimber üzerinde ayakta durarak Peygamber (s.a.v.)’i destekleyici ve övücü þiirler söylerdi. Rasûlullah (s.a.v.)’de þöyle buyururdu: “Allah’ýn peygamberini övdüðü ve müdafa ettiði sürece þair Hassân’ý Allah Ruhul Kudus’le (Cibril) tavsiye etsin.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Ýsmail b. Musa ve Ali b. Hucr, Ebû’z Zinad vasýtasýyla babasýndan, Urve’den, Âiþe’den bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiþlerdir.

Bu konuda Ebû Hüreyre ve Berâ’dan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis Ýbn ebî’z Zinad rivâyeti olarak hasen sahih garibtir.

2847- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) kaza umresinde Mekke’ye girdi. Abdullah b. Revaha önünde yürüyor ve þöyle diyordu:

“Ey kafir oðlu kafirler çekilin O’nun yolundan,

Bugün ona gelen Kur’ân gereðince boyunlarýnýzý vurabiliriz.

Öyle bir vuruþ ki tüm baþlarý yerinden yok eder.

Ve en yakýn dostu dostuna unutturur.”

Bunun üzerine Ömer ona “Ey Revaha’nýn oðlu Peygamber (s.a.v.)’in önünde ve Allah’ýn hareminde þiir mi söylüyorsun?” Deyince: Rasûlullah (s.a.v.): “Ey Ömer býrak onu çünkü onun þiirleri; onlara ok’un tesirinden daha hýzlýdýr.” (Nesâî, Menasik: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen sahih garibtir.

Abdurrezzak bu hadisi Ma’mer’den, Zührî’den, Enes’den buradaki gibi rivâyet etmiþtir. Baþka bir hadiste þöyle rivâyet edilmiþtir: “Peygamber (s.a.v.), kaza umresinde Mekke’ye girdi, Ka’b b. Mâlik onun önünde idi.” Bazý hadisçiler yanýnda bu rivâyet daha saðlamdýr. Çünkü Abdullah b. Revaha, Mute vak’asýnda þehîd düþmüþtü. Kaza umresi ise bundan sonradýr.

2848- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Âiþe’ye denildi ki: Rasûlullah (s.a.v.), þiirden herhangi bir þey söyler miydi? Âiþe dedi ki: Ýbn Revaha’nýn þu þiirini söyledi: “Ve sana azýk vererek yollamadýðýn kimseler haberler getirir.” (Müsned: 23920)

ž Bu konuda Ýbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2849- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: Araplarýn söylediði en þairce söz Lebîd’in þu sözüdür: “Dikkat edin kulak verin sözüme, Allah’ýn dýþýnda her þey ve herkes yok olmaya mahkumdur.” (Buhârî, Menakýb: 27; Müslim, Þiir: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Sevrî ve baþkalarý bu hadisi Abdulmelik b. Umeyr’den rivâyet etmiþlerdir.

2850- Câbir b. Semure (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Yüzden fazla Peygamber (s.a.v.)’in sohbetinde bulundum. Peygamber (s.a.v.)’in ashabý karþýlýklý þiirler okurlar, cahiliye dönemine ait bazý þeyleri müzakere ederlerdi. Peygamberimiz (s.a.v.)’de susar ve bazan da onlarla birlikte gülümserdi.” (Müsned: 20096)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Züheyr de bu hadisi ayný þekilde Simâk’den rivâyet etmiþtir.

bölüm: 71

Ø kafa ve kalpler þiirle mi dolmalý? yoksa mideler irinle mi?

2851- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Sizden birinizin midesini; içini kemiren bir irinle dolmasý; kafa ve kalbinin þiirle dolmasýndan daha hayýrlýdýr.” (Buhârî, Edeb: 27; Müslim, Þiir: 17)

ž Bu konuda Sa’d, Ýbn Ömer ve Ebû’d Derdâ’dan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2852- Sa’d b. ebî Vakkâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Sizden birinizin içinin irinle dolmasý kafa ve kalbinin þiirle dolmasýndan daha hayýrlýdýr.” (Müslim, Þiir: 27; Ýbn Mâce, Edeb: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 72

Ø dili, eðip bükerek edebiyat yapmak hoþ deðildir

2853- Abdullah b. Amr (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ýneðin diliyle otlarý dolayarak yutmasý gibi dilini eðip bükerek yapmacýk hareketler yapan kimselere Allah buðzeder.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

Bu konuda Sa’d’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

2854- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, “Rasûlullah (s.a.v.), korkuluðu bulunmayan damlarda uyumayý yasaklamýþtýr.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garib olup bu hadisi sadece Muhammed b. Münkedir’in, Câbir’den rivâyetiyle bilmekteyiz. Abdulcebbar b. Ömer hadiste zayýf sayýlmýþtýr.

2855- Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.), bize býkkýnlýk gelmesinden endiþe ederek muayyen günlerdeki yaptýðý konuþmalardan dolayý bizim durumumuzu yoklar ona göre ayarlardý.” (Buhârî, Ýlim: 27; Müslim, Sýfat-ýl Kýyame: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Muhammed b. Beþþâr, Yahya b. Saîd vasýtasýyla, Sûfyân’dan, Ameþ’den, Þakîk b. Seleme’den ve Abdullah b. Mes’ûd’tan bu hadisin bir benzerini bize rivâyet etmiþtir.

bölüm: 73

Ø amellerin en hayýrlýsý az da olsa devamlý olanýdýr

2856- Ebû Salih (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Âiþe ve Ümmü Seleme (r.anhüma)’ya Rasûlullah (s.a.v.)’e hangi amel daha sevimliydi diye soruldu da þöyle cevap vermiþlerdi: “Az da olsa devamlý olandýr.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

Hiþâm b. Urve’den, babasýndan, Âiþe’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.)’e amellerin en sevimlisi devamlý olanýdýr.”

Ayný þekilde Harun b. Ýshâk el Hemadânî Abde vasýtasýyla Hiþâm b. Urve’den, babasýndan, Âiþe’den bu hadisin manaca bir benzeri bize rivâyet etmiþtir. Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 74

Ø kaplarýn aðzýný örtüp kapýlarý kilitlemek gerekir

2857- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Kaplarýn üstünü örtün su kaplarýnýn aðzýný baðlayýn, kapýlarý kapayýn kandilleri söndürün belki de küçük yaramaz fare kandilin fitilini çeker de evi ve halkýný yakabilir.” (Buhârî Bedilhalk: 27; Müslim, Eþribe: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Câbir’den deðiþik þekilde de rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 75

Ø Binit hayvanýna güzel muamele yapmak

2858- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Otlarýn bol olduðu mevsimlerde yolculuk yaptýðýnýzda develere yerden çýkan nasiplerini otlatmak suretiyle veriniz. Kýtlýk ve kurak zamanlarda yolculuk ettiðinizde ise onlarý zayýf býrakmamaya dikkat ediniz. Geceleyin istirahat için mola verdiðinizde yoldan uzak durunuz. Çünkü yollar geceleyin böcek ve haþaratýn barýnak yeridir.” (Müslim, Imara: 27; Ebû Dâvûd, Cihâd: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Bu konuda Câbir ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiþtir.