Dînimizde kadının yeri neresidir ?

Suâl: "İslâmiyet kadına değer vermiyor" deniyor. İslâmda kadının yeri nedir?

Cevap: Dinimizi bilmiyen bir kimsenin İslâmiyetin kadına verdiği değerden bahsetmesi, körlerin fili ta'rîf etmesine benzer. Körün biri, filin bacağına dokunur. "Fil direk gibi" der. Biri karnına dokunur, "Fil duvar gibi" der. Diğeri de hortumuna dokunur. "Fil, yılan gibi" der. Görenle görmeyen bir olmadığı gibi, bilenle bilmiyen de bir olmaz.

Çalışan kadınlara ne kadar maaş verildiğini öğrenmek üzere, Amerika'dan iki kişi gelse, birisi, bakanlık yapan bir kadının maaşını öğrense, öteki de yeni işe giren ilkokul mezunu bir kadının maaşını öğrense, verecekleri rapor elbette birbirinden çok farklı olur. İşçi bir kadın, başbakan olan kadınla mukayese edilmez. İki ayrı cins olan armutla portakal toplanıp şu kadar portakal etti denilemez. Hayvanla insan mukayese edilmez. Çünkü yaratılışları farklıdır. Kadınla erkek mukayese edilerek, "Kadın doğum yapıyor, erkek yapmıyor, böyle eşitlik olmaz" denemez. Allahü teâlâ, kadını erkeği ayrı işler için yaratmıştır. Fizikî yapısı birbirine benzemez. Birbirine benzemiyen iki şey, birbiri ile mukayese edilmez. Bir erkek kalkıp da, "Madem kadın-erkek eşitliği vardır, ne diye kadınlar da bizim gibi yerin altında, kömür ocaklarında, maden ocaklarında çalışmıyor?" diyemez. Çünkü kadının bünyesi buna müsâit değildir. Rusya'da kadın böyle zor işlerde çalıştırılıyorsa da, bu bir hak değil, kadına zulümdür. Herkese bünyesine uygun iş verilmelidir.

Yanlış mukayese

Cinsleri, vasıfları farklı olanlar arasında mukayese olmaz. Meselâ elma armuttan veya armut elmadan üstündür denemez. Çünkü cinsleri farklıdır. Onun için elma ile armut toplanmaz denir. Kadın ile erkek iki ayrı cinstir. Vazîfeleri farklıdır. Taksi ile tank, birbiriyle mukayese edilmez. Yüz kiloluk pehlivan ile elli kiloluk pehlivanı birbiriyle güreştirmiyorlar. Her pehlivan, kilosundaki pehlivanlarla güreşip şampiyon olabiliyor. Ağır sıkletteki bir pehlivan, rakiplerine yenilse, fakat elli kilodaki bütün pehlivanları yense madalya alamaz. Aynı cinsler arasında bile ba'zı vasıflar aranıyor. Kadının boksör, güreşçi olmaması onun değerini düşürmez.

Kadın ile erkek iki ayrı cinstir. Elma ile armut mukayese edilmediği gibi, bunların da birbirine üstünlüğü söz konusu olmaz. Ancak vasıfları eşit olan iki şey arasında kıyaslama yapılır. Vasıfları farklı olan şeyler arasında kıyaslama olmaz. Meselâ vapur, uçak ve otobüs binek vâsıtası olduğu hâlde, birinin diğerine üstünlüğü söylenemez. Uçak, denizde yüzemediği için vapurdan aşağı sayılmaz. Vapur, karada gitmediği için bisikletten aşağı olduğu söylenemez. Vapur başka bir vapurla, uçak başka bir uçakla mukayese edilebilir. İkisi de kara vâsıtası olduğu hâlde, bir tankla bir taksi mukayese edilemez. Tank, taksi kadar hızlı gitmediği için aşağı kabûl edilemez. Herbirinin vazîfesi ayrıdır. Boksta iki kadın, ancak bir erkek kadar dövüşebilir" dense, bu, kadına hakaret olmaz. Cenâb-ı Hak, kadını akıl ve beden yönünden erkeğe göre farklı yaratmıştır. Hattâ bir erkeğin aklını diğer erkeğe göre de farklı yaratmıştır. Biri kalkıp da (Yâ Rabbî insanların aklını niçin eşit yaratmadın?) diyemez. Yaratıcı sorguya çekilemez. Bu bakımdan kadın-erkek, birçok bakımdan mukayese edilemez, ikisi arasında her bakımdan bir eşitlik sözkonusu olamaz. İki erkek arasında her yönden eşitlik olmadığı gibi, iki kadın arasında da farklılıklar vardır.

Üstünlüğün ölçüsü

Dinimizde üstünlük, Allah indindeki kıymete göredir. Müslüman fakir bir zenci, müslüman olmayan bir imparatordan o kadar çok üstündür ki, mukayese bile kabûl etmez.

Dînimizin, zenginlerin ve kadınların çoğunun Cehenneme gideceğini bildirmesi, zengine ve kadına hakaret değildir. Zenginlerin ekserisi, parasını faydalı işlerde kullanmadığı, fakirleri sömürdüğü için onları ikâz etmek için (Şunları yapmazsanız, Cehenneme gidersiniz) buyurulmuştur. Kezâ kadınlar da, erkeklere nisbetle te'sîr altında kalarak daha fazla günâh işlediği için, (Günâh işlemeyin, Cehenneme gidersiniz) diye ikâz ediliyor. İyi kadınları ve servetini iyi yolda harcayanları da cenâb-ı Hak övüyor. Malı hayırlı şey olarak bildiriyor, sâlihâ kadınları da övüyor. Kâfir erkeklerin Cehenneme gideceğini bildirirken, müslüman kadınların Cennete gideceğini haber veriyor.

Dinimiz kadına çok değer vermiş, erkeğe de çok mes'ûliyet yüklemiştir. Kadın, ev içinde ve ev dışında çalışmaya para kazanmaya mecbûr değildir. Evli ise kocası, evli değilse babası, kadına lâzım olan şeyi getirmeye mecbûrdur. Kimsesi olmayan kadına devlet bakar. (Hidâye)

Kaynak: Ihlas Net

by Muhammed Faruk