kabe.jpg (33903 Byte)

Hac ve Kurban sadece ALLAH için

Nurettin HAYIRLI

Islam'in üzerine kuruldugu bes temel esaslardan biri olan Hac, sihhati ve maddi durumu yerinde olan müslümanlar için ömründe bir defa olmak üzere farzdir. Ancak, insanin ömründe yalnizca bir defa farz olmasi, bir defadan fazla hac yapilamayacagi anlamina gelmemelidir. Maddi durumun yerinde olmasinin ölçüsü konusunda kismen ihtilaf varsa da, genelde bunun ölçüsü bir kimsenin nisab miktarina varan mali ile birlikte, Hacca gidip gelecek kadar mali olmasi ve bakmakla yükümlü oldugu kimselerin nafakasini temin etmis olmasi gerekir.

Nafaka genel olarak, insanin asli ihtiyaçlarina verilen genel addir. Bunda da en çok, özellikle yiyecek ve giyecek akla gelir. Içinde barinilabiliecek bir mesken de nafaka içerisinde yer alir.

Islam alimlerinin çogunlugu tarafindan kabul gören nisab miktari ise 90 gram altindir. Bazi alimlere göre bu miktar biraz daha fazla veya biraz daha azdir. Bir kimse maddi olarak bu sartlari haiz ise maddi olarak Hacc üzerine farz olur. Bununla birlikte saglik durumu da Hacc için önemli bir sarttir. Hacca gidip gelmeye ve haccin mesakketlerine katlanabilecek derecede sihhatli olmak gerekiyor.

Haccin bir diger önemli sartlarindan biri de, yol güvenligi ile birlikte can ve mal güvenliginin saglanmis olmasi gerekmektedir. Islam'in bes temel esaslari ayni zamanda ibadetlerin de özünü teskil eder. Kelime-i Sehadet, Namaz, Zekat, Hac ve Oruç olan îslam'in üzerine kurulu oldugu bu bes temel esas, müslümanlarin üzerinde hiç bir zaman ihtilafi olmayan esaslardir. Hiç bir müslümanin bu esaslari reddetme hakki yoktur. Ancak bu idabetlerin yerine getirilmesi ile ilgili bazi ihtilaflar varsa da genelde ve özde bütün müslümanlar bu konularda müttefîktirler. Müslüman, bagli bulundugu îslam dininin bir mensubu olarak bütün varliklari yoktan var eden yüce yaratici Allahü Teala'nin emirlerini yerine getirmekle yükümlüdür.

Ibadet, insanlarin yüce yaratici karsisindaki azciyetini kabülünün bir ifadesidir. Ibdadetlerde genelde bir hikmet aransa da en en önemlisi bu hikmetin Cenabi Hakk'ir emri olmasidir. Dolayisiyla Mekke-i Mükerreme'de bulunan Beytullah'in sinirlandirilmis vaki içinde ziyaret edilmesinde pek çok hikmetle bulunmakla birlikte asil gaye bu hikmetleri mazhar olmak degildir Ancak Haccin hikmetleri'ni Hacca giden bütün müslümanlar doya doyi tesbit edebilmektedirler.

Hacc bir turistik seyahat degildir. Seyahat olmakla birlikte ibadet maksadiyla, Allah'in emrini yerine getirmek amaciyla yapilan bir seferdir. Elbette ki Cenab-i Allah bunun karsiligini kullarina ihsan edecektir. Bütün dünyada gelen milyonlarca müslüman Hacc'da, aralarinda hiç bir irk, renk ve bölge  farki olmadan tek bir varliga karsi olan görevleri ifa eden müslümanlar böylece ümmet kardesliginin ne demek oldugunu da tesbit edebilmektedir.

Hacc'da giyilen ihram her tür kesimde müslümanin aralarinda hiç bir farkin olmadigini simgelemektedir. Idarecisinden, idare edilenine, kralindan en siradan insanina kadar bütün müslümanlar ayni sekilde davranmak zorundadirlar. îslam'in ibadette anladigi ve insanlara anlatmak istedigi  budur zaten.  Milyonlarca insanin dünyanin dört bir bucaginda bir araya gelerek ayni duygularla Allah'a ibadet etmeleri de bunun göstergesidir.

Bütün insanlar esit derecede ibadet edebilme hakkina sahiptir. Hiç kimsenin ibadeti, hiç bir kimseye yüklenemez. Hacc'da bütün dünya müslümanlarinin kalbleri tek yöne dogru atar. Alemlerin Rabbi olan Allah'a dogrudur, bu atis. Hacc ile Kurban neredeyse iç içe girmis bir ibadetler bütünüdür. Kurban kesmenin vaktiyle ard arda yapilmasi bu iki ibadetin önemini de ortaya koymaktadir. Kurban'in sürinet ve vacib bir ibadet oldugu konusunda ihtilaflar var ise de Kurban kesme konusunda bütün müslümanlar müttefiktirler.

Kurban kesmenin vakti Zilhicce ayinin 10 ve 12. günleri arasindaki günlerdir. Kurban'in ille de mukaddes beldelerde kesilmesi diye bir sart yoktur. Kurban'in kesilmesi için vekalet verilebilir.

Kurban Allah için kesilir. Et yemek için kesilmez. Kurban etinin ihtiyaç sahiplerine tasadduk edilmesi tercih edilir. Ayeti kerimede, "Kurbanlarimizin ne etleri ne de kanlari Allah'a ulasmaz. Fakat sizin takvaniz Allah'a ulasir" buyrulmustur.

Buradaki anlam Kurban'in hikmetlerini ortaya koymaktadir. Bir hayvanin kaninin akitilmasindan öte, Kurban kesmekteki takva ve niyet ile amaç önemlidir. Kurban bu takva ile kesilir. Cenabi Allah'in insanlarin ibadetine ihtiyaci yoktur. Aksine, insanlarin Cenabi Allah'a ibadet etmeleri zaruridir. Yukaridaki ayeti kerimede belirtildigi gibi, akan kanlar ve elde edilen etler Allah'a ulasmayacagina göre ona ulasacak olan müslümanlarin niyetleri ve takvalaridir.

Kurban, Allah'in emrinin yerine getirilmesidir. Malin, Allah emretti diye helak edilebilecegini, harcanabilecegini göstermesi bakimindan Kurban önemli bir göstergedir. Bunun içindir ki, Allah Kurban'in sevabini kendisi tesbit edecektir.

"Hali vakti yerinde olup da Kurban kesmeyen bizim mescidimize gelmesin" seklinde rivayet olunan bir hadisle Kurban'in önemi anlatilmak isteniyor. Bu Hadisin açik anlami sudur: Eger bir müslüman Kurban kesmekten imtina ederse, onun müslümanliginda süphe vardir. Kurban ve Hac ibadetlerinin yerlerine getirilmesi sirasinda gösterilecek olan sebat ve takva beraberinde pek çok sevabi da getirmektedir.

"Müslümanin müslümana gülümsemesi bir sadakadir" mealindeki hadisi serifi göz önüde bulundurursak, Hacc esnasinda karsilastigimiz binlerce müslümanla selamlasmak, onlarla tanismak ve gülümsemek, sevab torbamizin dolmasini temin edecektir.

Kurbanlarimizi ihtiyaç sahibi müslümanlara tasadduk etmekte, bu hadisi serifin ifade etmek istedigi sevaptan yararlanmamiza vesile olacaktir.

Kaynak: Milli görüs und Perspektive, Nr: 16, 04/1996

Hazirlayan: Muhammed Faruk

Fikih