Sömürgecilik ve tarihi (2) - Arastirma Dizisi

Ekrem Yolcu

 

Son sayimizda sömürü sistemlerin özelliklerinden bahsedip Sömürgeciligin tanimini vermistik.
Bu sayimizda Afrika kitasinda yayilan sömürgecilik faaliyetlerini irdeliyecegiz.

Avrupalilarin Afrika kitasina ilgisi 15 yy. baslarina rastlar. Bu tarihlerde ekonomik amaçlar pesinde kosan Avrupa, karadaki güçlü Islam devletlerine ve denizdeki Venediklilere rakip olmak için o zamanlarin en kuvvetli deniz gücüne sahip olan Portekizlileri güneye dogru inmeye sevketti. Portekizliler Sahra’dan Fas’a gelen ticaret yollarini ele geçirip oralara hakim oldular. Altin, baharat ve köle pesinde kosan Portekizliler, Afrika’nin Atlantik sahillerinden güneye dogru ilerlediler. 1484 yilinda önce Altin Kiyisi’na, burdanda Angola’ya ulasmalarindan sonra dogu Afrika kiyilarina vardi (1488). Portekizli denizciler bulduklari degerli madenleri ülkelerine tasimak amaciyla Afrika’nin hem batisindaki hem de dogusundaki sahillerde üsler ve antrepolar kurdular. Portekizlilerin hemen ardindan bu sefer Ispanyollar Afrika’nin batisindaki bazi adalari ele geçirip deniz ticaretinde birer üs ve depo olarak kullanmaya basladilar.
Portekizliler 17 yy. Ispanya’nin egemenligine girdiler ve üstünlükleri giderek zayifladi.

Ekonomik, stratejik ve ticarî amaçlarla Afrika kiyilarina yerlesen ve buralarda üsler, çiftlikler ve koloniler kuran Portekizlilerle Ingiliz, Fransiz ve Hollandalilar arasinda 17 yy. basindan itibaren rekabet basladi. Bati Afrika’dan Lizbon’a her yil ortalama 700 kg. altin ve 10.000 kadar köle getirilmesi, diger Avrupa ülkelerinin ticarî ve emperyalist duygularini tahrik etti. Avrupa’nin büyük ülkeleri bu nedenle özel sirketler kurup Afrika’nin sömürgelestirilmesi hareketine katildilar.
Bilhassa Portekizlilerle rekabet etmeyi amaçlayan Hollandalilar, kiza zamanda Portekizlilerin Bati Afrika kiyilarindaki degerli maden ve köle ticaretini ele geçirdi.

Avrupalilar Afrika kiyilarina ya zorla yada yapilan antlasmalar sonucu yerlestiler. Bati, Güney ve Dogu Afrika kiyilarinda kendilerinin yerlesmelerine karsi koyan yerliler, siddetle ve kanli bir biçimde elimine edildiler.

Ilk basta altin ticareti yapilirken 17 – 18 yy. da bunun yerini fildisi, baharat, palmiye yagi ve özellikle köle ticareti aldi. Köleler Sömürgeciler tarafindan kiyilarda kurulan tarim isletmelerinde agir sartlar altnda çalistirildilar. Ayrica Amerika’dan ve Avrupa’nin degisik sehirlerinden gelen köle taleplerinede Sömürgeci güçler cevap verebiliyorlardi. Bati ve Güneybati Afrika kiyilarinda köle pazarlari kurularak burdaki limanlardan Amerika ve Avrupa’ya köle yüklü gemiler gönderilmeye baslandi.

17 –18. yüzyilarda kurulan Hollanda, Ingiliz, Fransiz, Danimarka ve Isveç sirketlerinin en önemli faaliyeti köle ticareti olmus ve 19. yüzyilin ortalarina kadar devam eden bu ticaret, Afrika’daki hayati altüst ederken, sömürgeci güçlerin bu yolla zengin olmalarina da imkan saglamistir. Afrika’dan götürülen köle sayisi kesin olmamakla birlikte, bu sayinin tasima ve avlanma sirasinda ölenlerle birlikte otuz milyona yakin oldugu tahmin edilmektedir.

Avrupali’lar uzun yillar köle, degerli maden, baharat ve palmiye yagi ticaretiyle ugrastilar ve bu isleride sadece kiyi bölgelerinde kurduklari üslerle depo ve çiftiklerle hakim oldular. Afrika’nin iç kisimlari o vakitler Avrupa ülkeleri için degersizdi.
Ne varki ABD’nin sivil savas (1861-1864) sonunda köleligi bütün ülkelerden kaldirip, köleleri tamamen serbest birakmasi, ve Bati Avrupa’da bu insanlik disi davranislara karsi gelisen kamuoyunun da tesiri ile Avrupa devletlerinde köle ticaretini yasaklayan kanunlar çikarilmasi, Avrupali’larin dikkatlerini tamamen Afrika’nin iç bölgelerine çevirdi. Kita’nin içlerine dogru düzenlenen ve dis görünüsleri dinî ve ilmî hüviyet tasiyan “kesif seferlerini”, topraklarin emperyalist genisleme amaciyla paylasilmasi ve sömürge haline getirilmesi takip etti.

Devam edecek insallah...
Selam ve dua ile....


@ Ekrem Yolcu

Geri