|
|
|
|
İmam Mücahid (645-723 m.)
Sahabeyi görüp onlardan ders alan tabiinin önemli simalarındandır. Aralarında, meşhur altı Abdullahlardan biri olan Abdullah ibn Abbasın da bulunduğu Sahabenin ileri gelenlerinden ders alıp, hadis nakletmiştir. Nakilde bulunduğu hadisler başta Sahih-i Buhari olmak üzere bir çok hadis kitabında yer almıştır. Birçok Sahabeden hadis rivayet ettiği gibi, kendisinden de bir çok İslam alimi nakilde bulunmuştur. İmam-ı Azam ve İmam-ı Şafii, kendisi için güvenilir bir alim demişlerdir. Risale-i Nurda ismi, İmam-ı Mücahid olarak zikredilmekte ve Abdullah ibn Mesuddan naklettiği hadis-i şerife yer verilmektedir. İsmi Mücahid ibn Cebrdir. Kısa künyesi Ebül-Haccactır. Mensup bulunduğu kabilesi Mahzumun ismine izafeten Mahzûmî olarak da anılmaktadır. Künyesi Ebül-Haccac Muhammed ibn Cebr el-Mahzûmî şeklindedir. Mücahid ibn Cebr, 645 yılında doğdu. Çocukluk hayatı ile alakalı fazla bir bilgi yoktur. İlk eğitimi ile ilgili ayrıntılı bilgi olmamakla birlikte, meşhur altı Abdullahlardan biri ve Sahabe-i kiramın ileri gelenlerinden olan Abdullah ibn Abbasın (ra) ünlü talebelerinden biri olduğu bilinmektedir. Mücahid fıkıh, hadis, tefsir ve kıraat ilimleri alanında iyi bir eğitim gördü. Sahabelere yetişip onların ilim ve irfanından istifade imkanı buldu. Abdullah ibn Abbastan tefsir, hadis ve kıraat ilimlerini ders aldı. Ünlü hocası eğitiminde çok titiz davrandı. Kıraat dersini verirken kendisine defalarca Kuran-ı Kerimi okuttu. Mücahid, hocasının huzurunda okuduğu Kuran-ı Kerimi defalarca baştan sona okuyup hatmetti. Sonraki dönemde özellikle tefsir sahasında imam olarak tanınıp şöhret bulmasında hocasının büyük katkıları oldu. Abdullah ibn Abbas, tefsir dersini verirken de Mücahide; Kuran-ı Kerimin ayetlerini tek tek sorup, geliş sebeplerini izah etmesini isterken, bu sorularını da birkaç kez sorup eğitimini pekiştirdi. Sorduğu her sorunun cevabını aldı. Mücahid, tefsir sahasında hocası İbn Abbastan aldığı dersler hakkında bilgi verirken; Kuran-ı Kerimi hocasının huzurunda otuz defa okuduğunu, okuduğu her ayetten sonra, izah ve nüzul sebebinin kendisinden sorulduğunu, ifade etmektedir. İmam Mücahidin önemli özelliklerinin başında, rivayete dayalı ilk tefsir kitabını yazmış olması gelir. Hocası Abdullah ibn Abbas başta olmak üzere Hazreti Ali (ra), Hazreti Aişe (ra), Ebu Hüreyre, Abdullah ibn Ömer, Cabir ibn Abdullah, Sad ibn Ebi Vakkas, Abdullah ibn Zübeyr, Rafi ibn Hadic, Abdullah ibn Amr, Üseyd bin Zübeyr ve Ümmü Selemenin aralarında bulunduğu Sahabelerden hadis rivayet etti. Sahabenin ileri gelenlerinden hadis nakleden ve bu alanda önemli bir birikime sahip olan İmam Mücahidin sahip olduğu ilim, birçok alim tarafından takdir gördü. Kendisinden de çok sayıda nakil yapıldı. İmam-ı Azam Ebu Hanife ve İmam-ı Şafii Muhammed ibn İdris, kendisini övmüş olup, güvenilir bir alim olduğunu belirtmektedirler. Hakem ibn Uteybe, Amr ibn Dinar, Katade ibn Diame, Hammad ibn Süleyman kendisinden ilim öğrenip hadis-i şerif rivayet eden alimlerden bir kaçıdır. Diğer taraftan başta Sahih-i Buhari olmak üzere bir çok hadis alimi de onun nakillerinden istifade edip yazdıkları hadis kitaplarına dahil etmişlerdir. Mücahid bin Cebrin ismi Risale-i Nurda İmam-ı Mücahid olarak geçmektedir. Peygamber Efendimizi (asm) ziyaret eden cinlerle ilgili İbn Mesuddan nakledilen bir hadis-i şerif vesilesiyle ismi zikredilmiştir. Hadis alimleri İbn Mesuda atfen sahih bir nakille hadisi rivayet ediyorlar. İbn Mesud, hadiseyi, Batn-ı Nahl adı verilen bir mevkide, Nusaybin cinlerinden bir taife Peygamber Efendimizi ziyarete geldiler. Onların gelişini bir ağaç haber verdi şeklinde aktarmaktadır. (Mektubat, 1994, s. 128) Bediüzzaman Hazretleri, İmam Mücahidin de o hadisle ilgili olarak yine İbn Mesuda dayanarak nakilde bulunduğunu ilave etmektedir; cinnîler bir delil istediler. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm bir ağaca emretti; yerinden çıkıp geldi, sonra yine yerine gitti. Bu mucizeye şahit olan cinler orada iman edip Müslüman oldular. Çünkü, bu tek mucize onların iman etmeleri için kafi geldi. (Mektubat s. 129) Mücahid ibn Cebrin rivayet ettiği bazı hadisler şunlardır: Dünya nimetlerinin en hayırlısı saliha bir hanımdır; Kıyâmet gününde insana dört şey sorulacaktır: Ömrünü nerede tükettiği, ilmiyle nasıl amel ettiği, bedenini nerede yıprattığı ve malını nereden kazanıp nereye harcadığı; Cebrâil (as) bana komşuluk hakkıyla alakalı o kadar bahsetti ki, komşunun komşuya mîrasçı olacağını zannettim. Yine İmam Mücahide dayandırılan bir rivayete göre; şiddetli kıtlık ve yağmurların kesilmesinden dolayı hayvanların insanları lanetleyerek, İşte bu Ademoğlunun günahının uğursuzluğundandır dedikleri aktarılmaktadır. Allah rızası için birbirlerini seven ve bir araya gelip tatlı tatlı sohbetlerde bulunan Müslümanların, rüzgarda kurumuş yaprakları dökülen ağaçlar misali günahlarının döküldüğünü belirterek önemli bir hususa temas etmiştir. Allaha yönelen insanlar, Cenab-ı Hakka kalpten bağlandıkları zaman, Yüce Rabbimizin de onlara yardımcı olduğunu ifade etmiştir. Günümüzde ilmen ispat edildiği ve hiçbirinin yok olmadığı bilinen seslerle ilgili olarak; Ağzından çıkan her söz yazılır. Âhirette ona göre cezâ veya mükâfât görürsün, demek suretiyle insanları dikkatli olmaya davet etmiştir. Mücahid ibn Cebrin dikkat çektiği hususlardan birisi de israftır. Bununla ilgili olarak; İnsan, bütün malını hak yolunda infak etse ve harcasa saçıp savurmuş olmaz. Bir kişi de bir avuç haksız yere harcasa bu saçıp savurmadır. Saçıp savurma; Allah'a isyan, haksızlık ve fesad yolunda harcamadır," ifadelerine yer vermiştir. Gıybet konusuna değinen İmam Mücahid, din kardeşinin gıybetini yapanlara, gıybetini yaptıkları kişiyi övmelerini ve onun için hayır duasında bulunmalarını tavsiye etmiştir. Sabır için ise ifadesi, asıl sabır musibete uğranılan ilk anda gösterilen sabırdır, olmuştur. Tövbenin önemine değinerek, her sabah ve akşam tövbe etmeyen kimsenin kendisine zulmetmiş olacağını ifade etmiştir. Seksen yıla yakın bir ömür yaşayan İmam Mücahid, 723 yılında, Mekkede namaz kıldığı sırada vefat etti. Vefatından sonra Mekkede defnedildi.
Kaynak: Risale-i Nur Enstitüsü |
. |
|
|
|