Baharin Dili

Mevsimlerin kendilerine has dilleri vardir. Her mevsim farkli duygular uyandirir bizlerde. Bahar orta yolu tutturmustur. Iki asiri ucun; yazin kavurucu sicagi, kisin kavurucu sogugu arasinda. Kis baharin itici gücüdür. Bu yüzden katlaniriz kendisine. Son bahar en hüzünlü mevsimdir. Yaprak yaprak döker gözyaslarini. Yaz da en radikalidir mevsimlerin. Ayva sari, nar kirmizi rengini yazdan alir. Radikalleri buradan severiz. Dört mevsim bir kendini, bir de insanin dogasini anlatir bizlere. Insanlik tarihinde buluruz mevsimleri toplumlarin dogasinda...

 Bahar henüz gelmemistir. Kis kar ve buz yagdirarak esir almistir toplumlari. Uykudadir hersey. Kirlar kardelenleri saklar karlarin altinda. Badem agaci dallarinin üstündeki beyaz karlari, beyaz çiçekleriyle degistirmek ister. Hazirlik yapar içeride. Haril haril tomurcuk depolar. En körpe dallarinin ucuna. Dag doruklari karlarla kaplidir eteklerine kadar. Erik agaci da baslamak ister hazirligina. Kimsenin haberi yoktur bunlardan.

 Kar üstündeki ayak izleri ilk disari çikma cesaretini gsterenlere ait olur. Geriden gelenler bu izlere basarak yürümeye çalisir. Yürümek zordur karda. Eller üsür, diller üsür, kalem üsür. Sular gibi donar mürekkepler de. Sobalar yakilir, ocaklar tütmeye çalisir. Çaydanlikta su kaynar. Düsünceler demlenir, uzun kis gecelerinde. Maszallar anlatilir, hikayeteler anlatilir, bilmeceler sorulur, bir de o mevsimler yikilir, mevsimler kurulur sohpetlerde.

 Yalnizligi erken açan çiçekler kadar hiç kimse bilemez onlar her an kara kisin korkusunu üzerlerinde tasirlar. Soguk onlari bir güzel terbiye edebilir. Çünkü kara kis dallarin üstünde, kara kis okullarin üstünde, kara kis partilerin üstünde, kara kis düsüncelerin üzerinde... Semadan arza indirilen beyaz baska...

 Israrlidir çiçekler, sabirsizdir. Ask bahara duyulan özlemin adi olmustur. Uyanis mi? Gaflet mi? gerisi hikayedir.

 Kisin beyaz bayraklari olur ilk açan çiçekler. Bahara teslim olmayi simgelerler. Her dogan gün yeni çiçekler getirir. Günesin canlandigini, isittigini açan çiçek sayisindan biliriz. Kardelenler yürüyüse çikarlar adim adim, daglara dogru. Su siriltilari duyulur insana keyif veren. Nazlana nazlana giden kisin ayak sesleri irmaklara dönüsür. Birkaz avuç kar kalmistir. Köse bucak saklanarak, günesle dost olduklarini söylerler bize, inanmayiz, gülüp geçeriz.

 Yaz yaklasir, çiçekler meyveye durur. Gafletten uyanan daglarin kar sulari, yaz boyunca sulamaya devam eder ovalari. Bahari müjdeleyenlerin mükafatidir bu.

 Hicret etmis göçmen kuslar tekrar eski yuvalarina dönerler. Geldikleri yerde kis vardir simdi. Özgürlüge kanat çirpmayi anlatirlar. Semazenler gibi dönerler gökyüzünde. Mevsimlerin yörüngesinde.

 Bagrinda selamlar tasiyan ilik rüzgar çocuklarin basini oksar. Çocuklar soguktan yanmis yüzlerini gözbebeklerine kadar gülümsemeyle doldururlar. Ceplere saklanan minik eller uçurtmalari kavramistir simdi; yeryüzündeki renk cümbüsünü gökyüzüne tasirlar.

 Her bahar ayni uyanis sahnelenir dogada. Ayni tohum ayni çiçegi, ayni çiçek ayni meyvayi çikartir bagrindan. Ayni topraktan ayri kokular ayri tatlar üretirler. Kendini yenileyen doga uyanisin degismez kanunlarindan bahseder bizlere, birseyler anlatmak ister.

 Bahar henüz gelmemistir. Kis kar ve buz yagdirarak esir almistir toplumlari. Dag doruklari karlarla kaplidir hala eteklerine kadar demis miydim?

 Bahar insanin degismeyen dogasindandir demis misdim?

 Bahar karlarin hemen altinda,

Bahar düsüncelerimizin içinde,

bahar kalemin ucunda...

Bahar Sümeyye kokan bir çiçekle gelir demis miydim?

 Mustafa N. Gün

 Evrensel Mesaj Aylik Dergi

Sayi:13 Subat 2000

  

Hazirlayan: Musa Dogan

arrow3h.gif (1918 Byte)